ABD’nin Beyrut Büyükelçisi Dorothy Shea: Lübnan’da seçimler zamanında yapılacak

Lübnan Baş Müftüsü Deryan karşı karşıya olunan zorluklar konusunda uyardı.

Lübnan Baş Müftüsü Şeyh Abdullatif Deryan, eski milletvekillerinden İmad el-Hut ile bir araya geldi. (NNA)
Lübnan Baş Müftüsü Şeyh Abdullatif Deryan, eski milletvekillerinden İmad el-Hut ile bir araya geldi. (NNA)
TT

ABD’nin Beyrut Büyükelçisi Dorothy Shea: Lübnan’da seçimler zamanında yapılacak

Lübnan Baş Müftüsü Şeyh Abdullatif Deryan, eski milletvekillerinden İmad el-Hut ile bir araya geldi. (NNA)
Lübnan Baş Müftüsü Şeyh Abdullatif Deryan, eski milletvekillerinden İmad el-Hut ile bir araya geldi. (NNA)

Lübnan Baş Müftüsü Şeyh Abdullatif Deryan, ülkedeki koşulların oldukça hassas ve zor olduğu uyarısında bulundu. Deryan, yasama seçimlerinin akıbetine dair siyasi güçler arasındaki çekişmelerin ve suçlamaların devam ettiğine dikkat çektiği açıklamasında vatandaşların isteklerini gerçekleştirmenin farkındalık gerektirdiğini vurguladı. Bakanlara hitaben yaptığı açıklamada Lübnan’daki durumun hassas ve oldukça zor olduğunu belirten Baş Müftü, ülkenin tanık olduğu vahim koşulları dayanışma ve safların birliği ile ele alma çağrısında bulundu. Deryan açıklamasında şu ifadeleri kulandı:
“Dar’ul Fetva, Lübnan’ın varlığını ve halkının haklarını koruyan, tevhide dayalı dini ve ulusal role sahiptir ve buna da devam edecektir. Bu rol, ülkeyi gerileme ve çöküşten koruyan, yürürlükteki çerçeveler ve yasalar kapsamında halkın talebiyle varlığını sürdürmektedir.”
ABD’nin Beyrut Büyükelçisi Dorothy Shea da siyasi güçler arasındaki kutuplaşmaya neden olma ve seçimleri engellemeye çalışma suçlamalarının arttığı bir süreçte yaptığı açıklamada ‘seçimlerin zamanında gerçekleştirileceğini’ vurguladı. Shea bu konuda herhangi bir manevranın kabul edilemeyeceğini söyledi.
Büyükelçi, “Seçimlerin zamanında, adil ve şeffaf bir şekilde yapılması gerektiği konusunda uluslararası toplumda fikir birliği var” ifadesini kulandı.
Temsilciler Meclisi Başkanı Nebih Berri başkanlığındaki Emel Hareketi de haftalık toplantısının ardından yaptığı açıklamada “Yasama seçimlerinin anayasal olarak belirlenen tarihlerde yapılması, ulusal düzeyde oldukça önemli bir konudur. istasyondur" diyerek bunu engellemeye veya ertelemeye yönelik her türlü girişime karşı olduklarını vurguladı. 
Lübnan Kuvvetleri Partisi ise Özgür Yurtsever Hareketi seçimleri ertelemeye çalışmakla suçladı. Güçlü Cumhuriyet Bloku Genel Sekreteri Fadi Kerem, Özgür Yurtsever Hareket ve müttefiklerinin, yurt dışındaki vatandaşların oy kullanmasıyla ilgili 16’ıncı madde değişikliğini yeniden gündeme getirerek seçimleri engellemeye çalıştıklarını savundu. Kerem, “Madde değiştirilirse, tarihleri ​​değiştirme ve dolayısıyla seçimleri iptal sürecine gireceğiz” dedi. 
Ancak Özgür Yurtsever Hareket, söz konusu suçlamaları yalanladı. Merkezi Haber Ajansı’na konuşan Güçlü Lübnan Bloku üyesi olan Esad Dergam şunları söyledi:
“Hareketin parlamento seçimlerini erteleme arzusu, bazılarının seçim öncesinde kazanımları baltalamak için giriştiği medya ve siyasi kampanya bağlamında kendini gösteriyor.”
Dergam, hareketin seçim yasasını değiştirmek için bir yasa teklifi sunma niyetiyle ilgili bilgileri de yalanladı. Söz konusu suçlamaların ‘kötü niyetli bir kampanya’ olduğunu belirterek Yurtsever Hareket’in bir toplantısı sırasında da bu konuya değindiğini ancak Anayasa Komitesi’nin kararına saygı çerçevesinde derhal reddedildiğini vurguladı.
Diğer yandan milletvekilliğinden istifa eden Nedim Cemayel, yaklaşan parlamento seçimlerine hazırlıklı olunması gerektiğini belirtti.
Lübnanlıların ve gurbetçilerin katıldığı çevrimiçi bir bir toplantıda konuşan Cemayel, “İran’ın Hizbullah üzerinden yürüttüğü açık müdahalesi ve Lübnan’ın medeni ve kültürel kimliğini değiştirme arayışı nedeniyle ülkedeki durum son derece hassas ve tehlikeli” dedi. Hizbullah’ın kendisine ve yönelimlerine sadık bir meclis çoğunluğu sağlamak amacıyla hazırladığı mevcut seçim yasasını da eleştiren Cemayel “İnsanların net bir siyasi projesi olmayan isimlerle değiştirileceği seçimleri istemiyoruz” ifadesini kullandı. 2019’daki 17 Ekim Hareketi’nin Lübnan’ı Suriye hegemonyasından kurtarmaya çalışan 14 Mart 2005 ayaklanmasının devamı olduğuna dikkat çekti. Milletvekili sözlerini şöyle sonlandırdı:
“Lübnan, doğrudan veya bir aracı vasıtasıyla işgal altındaysa adil bir devlet ve yolsuzlukla mücadele talep edemeyiz. Özgür duruşlarının bedelini ödemiş şehitlerin yaptıkları boşa gitmemeli.”



Ürdün Müslüman Kardeşleri yasaklıyor

Ürdün'deki İslami Hareket Cephesi partisinin merkezlerinden biri (Partinin resmi internet sayfası)
Ürdün'deki İslami Hareket Cephesi partisinin merkezlerinden biri (Partinin resmi internet sayfası)
TT

Ürdün Müslüman Kardeşleri yasaklıyor

Ürdün'deki İslami Hareket Cephesi partisinin merkezlerinden biri (Partinin resmi internet sayfası)
Ürdün'deki İslami Hareket Cephesi partisinin merkezlerinden biri (Partinin resmi internet sayfası)

Ürdün'de Müslüman Kardeşlerin (İhvan-ı Müslimin) 'kaos planı' diye adlandırılan bir hücresinin ortaya çıkarılmasının yankıları sürüyor. Amman'ın karar verici kurumları, hücrenin üyelerinin mensup olduğu Müslüman Kardeşleri ‘yasadışı’ ilan ederek yasaklamaya hazırlanıyor.

Ürdün güvenlik güçleri geçtiğimiz hafta hücreyi ortaya çıkarmış ve 17 üyesini Ürdün’de ‘roket ve füze üretmekle’ suçlamıştı.

Devlet Güvenlik Mahkemesi'nin bu davada vereceği yargı kararlarını bekliyor gibi görünen Ürdün'ün karar verici kurumları, ülkede resmi olarak tanınmayan Müslüman Kardeşler ve onun Ürdün’deki siyasi kolu olan İslami Hareket Cephesi ile parlamentoda ya da sokakta yaşanabilecek gerilim olasılığından dolayı yasaklama kararı için aceleci davranmıyor.

Öte yandan karar alma merkezlerindeki operasyon odaları, bir sonraki aşamayla yüzleşmek için birçok düzeyde çalışmalarını sürdürüyor. Bunların başında Ürdün'deki Müslüman Kardeşlerin ‘yasadışı’ ilan edilmesi ve tüm faaliyetlerinin askıya alınması, merkezlerine ve mülklerine el konulması geliyor. Buna göre Müslüman Kardeşler üyeleri tarafından yapılan her türlü siyasi faaliyet çağrısı, kamuya açık etkinlik ya da açıklama yargı kararına tabi olacak ve Ceza Kanunu ile Terörle Mücadele Yasası'nın uygulanmasını gerektirecek.