Sigara içenlerde Kovid-19'a bağlı ağır hastalık riski 14 kat fazla

AA
AA
TT

Sigara içenlerde Kovid-19'a bağlı ağır hastalık riski 14 kat fazla

AA
AA

Edirne Sağlık Müdürü Mustafa İshak Yıldırım, sigara kullanan kişilerde Kovid-19'a bağlı ağır hastalık, ventilatör cihazına bağlanma ve yoğun bakıma yatma riskinin sigara kullanmayan kişilere oranla 14 kat fazla olduğunu belirtti.
Yıldırım, "9 Şubat Dünya Sigarayı Bırakma Günü" dolayısıyla Saraçlar Caddesi'nde Yeşilay Edirne Şubesi ile açtıkları standı ziyaretinde gazetecilere yaptığı açıklamada, sigaranın, içerisindeki zehirli maddelerden dolayı ağız ve boğazdan akciğerlere ve iç organlara kadar birçok organa zarar verebilen bir alışkanlık olduğunu söyledi.
Sigaranın, özellikle kronik kalp hastaları, kalp damar hastalıkları ve akciğer kanseri gibi hastalıklar üzerindeki etkilerinin kanıtlandığını belirten Yıldırım, Sağlık Bakanlığı tarafından sigarayla mücadele kapsamında ciddi çalışmalar yapıldığını ifade etti.
Bu çalışmalardan birinin "Alo 171 Sigara Bırakma Danışma Hattı" olduğunu dile getiren Yıldırım, şöyle devam etti:
"Bu hattı arayan vatandaşlarımız sigarayı bırakmak istiyorlarsa kendileriyle nikotin bağımlılığıyla ilgili birtakım ölçümler yapılıyor. Bu ölçümler sonucunda eğer nikotin bağımlılıkları orta ve düşük düzeydeyse hiç hastaneye başvurmadan hekime gitmeden sigarayı bırakmalarına ve bu esnada çıkan sorunlarla baş edebilmelerine dair birtakım telkinler ve eğitimler verilerek sigarayı bırakmaları sağlanıyor."
Nikotin bağımlılık ölçütleri yüksek olan kişileri sağlık kuruluşlarındaki sigara bırakma polikliniklerine yönlendirildiğini söyleyen Yıldırım, sertifikalı profesyonel hekimlerin, hastaların sigarayı bırakmalarına yardımcı olduğunu ifade etti.
Kovid-19 salgınının devam ettiğini anımsatan Yıldırım, "Artık bilimsel olarak şu kanıtlanmış durumda: Sigara kullanan kişilerde Kovid-19'a yakalanma sıklığı daha fazla. Ayrıca ağır hastalık, yoğun bakıma yatma ve ventilatör cihazına bağlanma sıklığı 14 kat daha fazla. Sırf bu bile sigaranın ne kadar kötü etkiler yaptığını insan sağlığını ne kadar olumsuz etkilediğini göstermekte." diye konuştu.
Edirne merkezde ocak ayında 244 kişinin sigara bırakmak üzere polikliniklere başvurduğunu, bu kişilerin tedavilerine başladıklarını aktaran Yıldırım, şunları kaydetti:
"Sigara bırakmak içi kullanılan bir takım ilaçlar tamamen ücretsiz bir şekilde Sağlık Bakanlığımızdan temin edilmekte. Bugün vesilesiyle sağlığımıza inanılmaz zarar veren, kronik kalp hastalıklarına ve akciğer kanserine sebep olan, insanın yaşam konforunu düşüren ve yaşam süresini oldukça kısaltan bu kötü alışkanlığı bırakmak için, sigara kullanan tüm vatandaşlarımızı 'Alo 171 Sigara Bırakma Danışma Hattı'na başvurmaya ve sigara bırakma polikliniklerimize davet ediyorum."



İlk kez bir Antik Mısırlının tam genomu çözüldü

Üç boyutlu taramayla yüzü oluşturulan kişinin, ileri yaşlarda hayatını kaybettiği saptandı (Caroline Wilkinson/Liverpool John Moores Üniversitesi)
Üç boyutlu taramayla yüzü oluşturulan kişinin, ileri yaşlarda hayatını kaybettiği saptandı (Caroline Wilkinson/Liverpool John Moores Üniversitesi)
TT

İlk kez bir Antik Mısırlının tam genomu çözüldü

Üç boyutlu taramayla yüzü oluşturulan kişinin, ileri yaşlarda hayatını kaybettiği saptandı (Caroline Wilkinson/Liverpool John Moores Üniversitesi)
Üç boyutlu taramayla yüzü oluşturulan kişinin, ileri yaşlarda hayatını kaybettiği saptandı (Caroline Wilkinson/Liverpool John Moores Üniversitesi)

Bilim insanları ilk kez bir Antik Mısırlının tüm genomunu diziledi. Yaklaşık 4 bin 500 yıl önce yaşayan adamın kalıntıları, antik uygarlıktan gelen en eski genetik veriyi de sunuyor.

Uzmanlar, bölgenin sıcak iklimi DNA'nın kolayca bozunmasına yol açtığı için Antik Mısır'dan genetik kayıtlar bulmanın epey zorlu bir iş olduğunu söylüyor. Ayrıca bu toplumda yaygın olan mumyalama da yumuşak dokuları muhafaza etmesine karşın DNA'nın düzgün bir şekilde korunmasını engelliyor.

Bugüne kadar Antik Mısır'dan sadece üç kişinin genomunun bir kısmı dizilenmişti. Ayrıca bu kişiler uygarlığın daha geç dönemlerinde yaşamıştı. 

Bulguları önde gelen hakemli dergi Nature'da dün (2 Temmuz) yayımlanan çalışmadaysa, bu örneklerden en az bin yıl daha önceye ait bir genom ilk kez tamamen dizilendi. 

Kahire'nin güneyindeki Nuwayrat köyünde 1900'lerin başında bulunan kalıntılar, kayaya oyulmuş bir mezarın içine yerleştirilmiş bir çömlek kabın içindeydi.

Liverpool John Moores Üniversitesi'nden Dr. Adeline Morez Jacobs liderliğindeki araştırmacılar, 4 bin 500 ila 4 bin 800 yıl önce yaşamış kişinin kemiklerini inceledi. Ayrıca dişinden aldıkları örneklerle genomunu dizileyen ekip, Antik Mısırlı hakkında eşsiz bilgiler elde etti.

VFDGH
Adamın kalıntılarını içeren çömlek 1902'de keşfedilmişti (Garstang Arkeoloji Müzesi/Liverpool Üniversitesi)

İlk piramitler inşa edilirken yaşayan kişinin kalıntıları, 44-64 yaşında ölen bir erkek olduğuna işaret ediyor. Makalenin yazarlarından Joel Irish, MÖ 2855 ila 2570'de hayatını kaybeden adam hakkında "Öldüğünde muhtemelen 60'lı yaşlarındaydı, ki bu o dönem için inanılmaz derecede ileri bir yaş" diyor.

Bilim insanları kişinin genetik materyalinin yüzde 80'inin beklendiği gibi Kuzey Afrika kökenine sahip olduğunu tespit etti. Ancak yüzde 20'si, Batı Asya ve Mezopotamya bölgesindeki insanlara dayanıyordu.

Araştırmacılar Antik Mısır ve Mezopotamya halkları arasında bir ilişki olduğunu uzun zamandır düşünüyordu. Arkeolojik bulgular bu etkileşime güçlü kanıtlar sunsa da bugüne kadar genetik bir veri elde edilememişti. 

Harvard Üniversitesi'nden Iosif Lazaridis, yer almadığı çalışmanın bulguları hakkında "Bu örnek bize, bu kadar erken bir tarihte Mısır'da çoğunlukla Kuzey Afrikalı soyundan gelen ancak Mezopotamya'dan da bir miktar soy katkısı olan insanlar olduğunu söylüyor" diyor: 

Bu coğrafi açıdan mükemmel derecede mantıklı.

Araştırmacılar bulunan kemiklerde artrit ve osteoporoz belirtilerinin yanı sıra yaşamının büyük bölümünde aşağı baktığını ve öne doğru eğildiğini gösteren işaretler tespit etti. Ayrıca kollarını uzun süre önünde tuttuğunu, ağır malzemeler taşıdığını ve sert yüzeylere oturduğunu gösteren bulgulara rastlandı. 

Ekip bu verilere dayanarak bu kişinin ağır işçilik yaptığı ve muhtemelen çömlekçi olduğu sonucuna vardı. Irish çömlekçi çarkının da Mısır'a bu dönemde geldiğini söyleyerek ekliyor:

Öte yandan bir çömlekçiye genellikle böyle üst sınıf bir cenaze töreni düzenlenmez. Belki de olağanüstü yetenekli ya da başarılı olduğu için sosyal statüsü yükselmişti.

Bilim insanları Antik Mısır ve Mezopotamya ilişkisine ışık tutan yeni çalışmanın sadece tek bir genom örneğine dayandığına ve daha fazla kanıt bulmayı beklediklerine değiniyor. Bu sayede iki bölgede yakın zamanda ortaya çıkan yazının kökenlerini ve farklı toplumlar arasındaki göçleri daha iyi anlamayı umuyorlar.

Makalenin ortak yazarı Dr. Linus Girdland-Flink "Bu, insan genetik varyasyonu bulmacasının sadece bir parçası: Bugüne kadar yaşamış her insan ve onların genomu bu bulmacanın benzersiz bir parçasını oluşturuyor" diyerek ekliyor:

Hiçbir zaman herkesin genomunu dizileyemeyeceğiz ancak insanlık tarihinde bugün kim olduğumuzu şekillendiren önemli olayları doğru bir şekilde yeniden yapılandırmak için dünyanın dört bir yanından yeterince çeşitli örnek toplamayı umuyoruz.

Independent Türkçe, CNN, New Scientist, Nature