Sudan’da 2 ÖDBG yetkilisi gözaltına alındı

Eski Kabine İşleri Bakanı Halid Ömer Yusuf (Reuters arşiv)
Eski Kabine İşleri Bakanı Halid Ömer Yusuf (Reuters arşiv)
TT

Sudan’da 2 ÖDBG yetkilisi gözaltına alındı

Eski Kabine İşleri Bakanı Halid Ömer Yusuf (Reuters arşiv)
Eski Kabine İşleri Bakanı Halid Ömer Yusuf (Reuters arşiv)

Sudan güvenlik güçleri, askeri darbeye karşı gerçekleştirilen gösterilere öncülük eden Özgürlük ve Değişim Bildirgesi Güçleri’nden (ÖDBG) iki yetkiliyi gözaltına aldı.
İki yetkili, Egemenlik Konseyi Başkanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan komutasındaki ordu tarafından 25 Ekim tarihinde gerçekleştirilen askeri darbeden bu yana en son gözaltına alınan kişiler oldu. Muhalefetin önde gelen ismi Muhammed Hasan Arabi, ÖDBG toplantısı sırasında sivil kıyafetli güvenlik güçlerinin eski Kabine İşleri Bakanı Halid Ömer Yusuf’u gözaltına aldığını açıkladı.
Arabi, güvenlik güçlerinin kimlikleri hakkında bir açıklama yapmadı ancak Hartum’daki bir karakolda görevli olduklarını belirtti. Sudan Kongre Partisi Başkanı Ömer ed-Dakir, ÖDBG sözcüsü Vecdi Saleh’in de gözaltına alındığını açıkladı.
Yetkililerin gözaltına alınma nedenleri hakkında bir açıklama yapılmadı. Ancak Yusuf ve Saleh, Sudan’da yaşanan krizin çözülmesi için başlatılan çalışmalar kapsamında Birleşmiş Milletler Sudan Entegre Geçiş Yardımı Misyonu (UNITAMS) Başkanı Volter Perthes ile gerçekleşen görüşmelerden bir gün sonra gözaltına alındı.  ÖDBG liderlerinden Yaser Arman, gözaltına alınmaların BM’nin çalışmalarını etkileyeceğini belirtti.
Yusuf ve Saleh, darbeden hemen sonra gözaltına alınmış ve haftalar sonra serbest bırakılmıştı. Sudan Merkezi Doktorlar Komitesi, ordunun kararlarını reddeden siviller tarafından gerçekleştirilen gösterilerde en az 79 kişinin hayatını kaybettiğini ve yüzlerce kişinin yaralandığını açıkladı.



Ateşkes öncesinde bir yangın seli yaşandı

Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah'ın suikasta kurban gittiği Beyrut'un güney banliyösünde yıkım (AFP)
Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah'ın suikasta kurban gittiği Beyrut'un güney banliyösünde yıkım (AFP)
TT

Ateşkes öncesinde bir yangın seli yaşandı

Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah'ın suikasta kurban gittiği Beyrut'un güney banliyösünde yıkım (AFP)
Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah'ın suikasta kurban gittiği Beyrut'un güney banliyösünde yıkım (AFP)

İsrail, bugün Beyrut ve Tel Aviv saatiyle (TSİ 02:00) 04:00'te yürürlüğe giren Hizbullah ile arasındaki ateşkes anlaşmasının ilanını bir “ateş seli” ile karşıladı ve başta başkent Beyrut olmak üzere Lübnan'ın birçok bölgesine ve Suriye içlerine yönelik en ağır saldırılarını yaptı. Hizbullah ise İsrail'in kuzey ve orta kesimlerine doğru düzinelerce roketle karşılık verdi.

ABD Başkanı Joe Biden dün İsrail ve Lübnan'ın anlaşma şartlarını kabul ettiğini ve ülkesinin “Fransa ile iş birliği içinde Lübnan'da ateşkesin uygulanmasını sağlamak için destek vereceğini” açıkladı. Şarku'l Avsat Lübnan, İsrail ve UNIFIL'in yanı sıra Fransa'nın da dahil olduğu ABD liderliğindeki beş üyeli komitenin, Hizbullah'ın güney bölgelerinden tahliyesinin “ilki batı sektöründen başlamak üzere her biri 20 günden oluşan 3 aşamada” uygulanmasını denetleyeceğini ve anlaşmanın seçilmiş Başkan Donald Trump'ın onayını aldığını öğrendi. Biden anlaşmanın yürürlüğe girmesi için Beyrut ve Tel Aviv saatiyle sabah 4:00'ü belirledi.
Lübnan Başbakanı Necib Mikati, Biden'dan bir telefon aldı, mevcut durum ve ateşkes kararı hakkında istişarede bulundu.

Ateşkes anlaşmasının dün akşam kabinesine sunulmasından saatler önce İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu “herhangi bir ihlale güçlü bir şekilde karşılık vereceğini” duyurdu. Netanyahu televizyonda yayınlanan konuşmasında, “Anlaşmayı uygulayacağız ve herhangi bir ihlale güçlü bir şekilde karşılık vereceğiz. Zafere kadar birlikte çalışmaya devam edeceğiz” diyerek sözlerine şöyle sürdürdü: “Ateşkes arayışının üç nedeni var: İran'a odaklanmak, tükenen silah stoklarını yenilemek, orduya bir mola vermek ve son olarak Hamas'ı izole etmek.” Lübnanlılar dün, gerilimin başladığı 23 Eylül'den bu yana en şiddetli günü terör ve korku içinde yaşadı.

İsrail'in ateş topu Suriye'ye de sıçradı ve Hizbullah'ın yoğun olarak faaliyet gösterdiğine inanılan Humus vilayetinin el Kuseyr bölgesindeki köprü ve yolların bombalandığı bildirildi.