Sudanlı üst düzey heyet gizlice İsrail’i ziyaret etti

Ziyaretin amacı ‘normalleşme anlaşmasına’ bağlı kalındığının teyit edilmesi

Sudanlı üst düzey heyet gizlice İsrail’i ziyaret etti
TT

Sudanlı üst düzey heyet gizlice İsrail’i ziyaret etti

Sudanlı üst düzey heyet gizlice İsrail’i ziyaret etti

Sudan Geçiş Hükümetinden bir heyet ‘normalleşme anlaşmasına’ bağlı kalındığını teyit etmek için İsrail’i gizlice ziyaret etti.  
İsrail ve Hartum’dan salı günü gerçekleştirilen ziyarete dair henüz resmi bir açıklama yapılmadı.  
Şarku’l Avsat’a bilgi veren İsrailli bir siyasi kaynak, Sudan heyetinin ziyaret amacının, İsrail ile olan ‘normalleşme anlaşmasına’ bağlı olduklarını teyit etmek olduğunu söyledi.  
Heyetin içinde Egemenlik Konseyi ve Geçiş Hükümetinden üst düzey yetkililerin yer aldığını doğrulayan İsrailli yetkili, ‘’Heyet, İsrail ile Sudan arasında bir yıl önce başlayan ilişkilerin sürdürüleceğine dair güvence verdi. Hartum’daki değişikliklerin ilişkilerimizi zedelemeyeceğini belirttiler” dedi.
Sudan-İsrail normalleşmesinin ABD’nin girişimiyle sağlandığını hatırlatan yetkili: “ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, İsrail Savunma Bakanı Benny Gantz’dan bu ilişkileri sürdürmesini ve daha da ileriye götürmesini istedi. Bu ziyarette ilişkilerimizin pekiştirilmesi yönünde atılmış adımlardan biridir. ABD yönetimi bu hususta bilgilendirildi” diye konuştu.  
Sudan yönetimi İsrail ile kurduğu ilişkiyi ve bu ülkeye yapılan ziyaretleri gizli tutmaya özen gösteriyor. En son geçen ay İsrailli bir heyet, Mısır üzerinden özel uçakla Sudan’a gelmişti.
İsrailli heyet Sudan Egemenlik Konseyi yetkilileriyle görüşmüştü ancak ziyarete dair Hartum’dan resmi bir açıklama yapılmamıştı. İsrail, Sudan ordu komutanı Abdulfettah el-Burhan'ı destekleyerek, 25 Ekim’de Abdullah Hamduk hükümetine darbe yapmasına teşvik etmekle suçlanıyor. Nitekim o dönem sızdırılan bir raporda, Sudanlı üst düzey bir yetkilinin, darbeye saatler kala komşu bir ülkede İsrailli yetkililerle görüştüğü iddia edilmişti.  
İki ülkenin yetkilileri arasındaki karşılıklı ziyaretler, 2020'de eski ABD Başkanı Donald Trump döneminde Washington liderliğinde ‘ilişkilerin normalleştirilmesi anlaşması’ uyarınca başladı. Trump, İsrail ile ilişki geliştirilmesini Sudan’a yönelik yaptırımların kaldırılması için temel bir şart olarak öne sürmüştü. İsrail ‘İbrahim Anlaşmasını’ genişletmek için girişimlerini sürdürüyor. Sudan yönetimi ise, ABD’yi, İsrail ile normalleşme hususunda kararlı oldukları yönünde ikna etmeye çalışıyor. ABD’li yetkililer İsrail’den, ‘ilişkilerini kullanarak’ Sudan Egemenlik Konseyi’ne siyasi geçiş sürecini hızlandırması için baskı yapmasını istemişti.   
İsrail medyası 2021 Ekim ayında, Sudanlı üst düzey bir askeri heyetin Tel Aviv’e geldiğini yazmıştı. Sudan’daki siyasiler temkinli yaklaşımına karşın, ordunun İsrail ile normalleşme anlaşmasının sağlanmasında öncü bir rolü olduğu biliniyor.  Egemenlik Konseyi başkanı Abdulfettah el-Burhan'ın Şubat 2000’de Kenya’da, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile görüşmesi ülkede sert tepkilerle karşılanmıştı. Dönemin Başbakanı Abdullah Hamduk, ABD’nin yaptırımların kaldırılması için İsrail’le normalleşme anlaşmasının yapılması şartını eleştirmekteydi. Ancak geçiş otoritesinin baskıları sonucu anlaşmayı kabullenerek, parlamentonun onayını şart koştu.
Geçen yıl ekim ayında Birleşik Arap Emirlikleri, ‘normalleşmenin hızlandırılması’ amacıyla Sudan ve İsrailli yetkililer bir araya gelmişti. Sudan ordusu, 25 Ekim’de darbe yaparak, sivil siyasetçileri iktidardan uzaklaştırdı.  



Batı Şeria'da olanlara benzer şekilde… İsrail özel kuvvetleri Gazze Şeridi'ndeki faaliyetlerini yoğunlaştırdı

Batı Şeria'da Cenin yakınlarında bulunan Kabatiya'daki İsrail ordusu mensupları, 17 Temmuz 2025 (Reuters)
Batı Şeria'da Cenin yakınlarında bulunan Kabatiya'daki İsrail ordusu mensupları, 17 Temmuz 2025 (Reuters)
TT

Batı Şeria'da olanlara benzer şekilde… İsrail özel kuvvetleri Gazze Şeridi'ndeki faaliyetlerini yoğunlaştırdı

Batı Şeria'da Cenin yakınlarında bulunan Kabatiya'daki İsrail ordusu mensupları, 17 Temmuz 2025 (Reuters)
Batı Şeria'da Cenin yakınlarında bulunan Kabatiya'daki İsrail ordusu mensupları, 17 Temmuz 2025 (Reuters)

19 Mayıs'ta İsrail'in gizli gücü ya da özel kuvvetler olarak adlandırılan bir grup, Direniş Komiteleri'nin askeri kanadı Nasır Selahaddin Tugayları'nın liderlerinden Ahmed Sarhan'a Han Yunus'ta hızlı bir operasyonla suikast düzenledi.

Bu, Batı Şeria'da Filistinli aktivistlere karşı yürütülen operasyonlara benzer görevler yürüten gizli bir gücün ilk ‘aleni’ operasyonuydu.

Ancak Gazze Şeridi daha önce de Batı Şeria'da olduğu gibi benzer güçlerin operasyonlarına ve ardından askeri takviyelere tanık olmuştu. Haziran 2024'te Nuseyrat'ta ve aynı yılın şubat ayında Refah'ta olmak üzere kaçırılanların kurtarılması için yapılan operasyonlarda da durum böyleydi.

Filistinliler cuma günü Cenin yakınlarındaki Raba köyünde topraklarına el konulmasına karşı düzenledikleri gösteride göz yaşartıcı gaza maruz kaldılar. (Reuters)Filistinliler cuma günü Cenin yakınlarındaki Raba köyünde topraklarına el konulmasına karşı düzenledikleri gösteride göz yaşartıcı gaza maruz kaldılar. (Reuters)

Nasır Selahaddin Tugayları komutanını hedef alan operasyonda, tespit edildikten sonra gücün geri çekilmesini sağlamak için helikopter ve insansız hava araçlarının (İHA) müdahalesi dışında askeri takviye yapılmadı.

Şarku’l Avsat'a konuşan saha kaynakları, İsrail özel kuvvetlerinin son aylarda Gazze Şeridi'ndeki faaliyetlerini yoğunlaştırdığını ve belirli yerlerin tespit edilmesi, izlenmesi ve buralara kimlerin girip çıktığının takip edilmesinde rol oynadığını bildirdi.

Sızma, adam kaçırma ve cinayet

Dün öğleden hemen önce, askeri araçların konuşlandığı yerin birkaç yüz metre uzağında bulunan bir İsrail özel kuvveti, Refah'ın kuzeybatısında bulunan Kızıl Haç sahra hastanesi yakınlarına sızdı ve bir grup insana ateş açtı.

Daha sonra bu gücün Gazze Şeridi'ndeki Sağlık Bakanlığı Sahra Hastaneleri Müdürü Mervan el-Hams'ı kaçırdığı ve uluslararası ajanslar için hastanelerin çalışmaları hakkında bir belgesel çekmekte olan foto muhabiri Tamir ez-Zeanin'i öldürdüğü ortaya çıktı. Operasyonda, Sağlık Bakanlığı'nda el-Hams ile birlikte çalışan bir yönetici de yaralandı.

Gazze Şeridi'ndeki Sağlık Bakanlığı Sahra Hastaneleri Müdürü Mervan el-Hams (Reuters)Gazze Şeridi'ndeki Sağlık Bakanlığı Sahra Hastaneleri Müdürü Mervan el-Hams (Reuters)

Operasyonu gerçekleştiren güç, el-Hams'ı kaçırdıktan sonra Refah'ın batısındaki el-Alem bölgesinde bulunan İsrail güçlerine doğru geri çekildi.

Bu gücün genellikle Arapça bilen İsrailli gizli ajanlardan mı oluştuğu yoksa son birkaç aydır Gazze Şeridi'nde adı sıkça anılan ve özellikle İsrail tarafından tamamen işgal edilmiş olan Refah bölgesinde aktif olan Yaser Ebu Şebab'a bağlı silahlı grupların üyeleri mi olduğu konusunda çelişkili haberler vardı.

Batı Şeria'da Cenin yakınlarında bulunan Kabatiya'da bir caddede ilerleyen İsrail askeri araçları, 17 Temmuz 2025 (Reuters)Batı Şeria'da Cenin yakınlarında bulunan Kabatiya'da bir caddede ilerleyen İsrail askeri araçları, 17 Temmuz 2025 (Reuters)

Şarku’l Avsat'a konuşan görgü tanıklarına göre operasyonu gerçekleştiren güç, Filistin plakalı sivil bir ciple seyahat ediyordu. Önce kimlikleri tespit edilmeden bir grup insana ateş açtılar ve daha sonra el-Hams olduğu tespit edilen kişiyi kaçırdılar.

‘Tehlikeli bir emsal’

Gazze Şeridi'ndeki Sağlık Bakanlığı Sahra Hastaneleri Müdürü Mervan el-Hams daha önce Ebu Yusuf en-Neccar Hastanesi'nden sorumluydu ve bir kere evi bombalanmıştı.

Sağlık Bakanlığı el-Hams'ın kaçırılmasını kınayarak olayı ‘Gazze Şeridi'ndeki hasta, aç ve acı çekenlerin sesinin doğrudan hedef alınması anlamına gelen tehlikeli bir emsal’ olarak nitelendirdi.

Bakanlıktan yapılan açıklamada şöyle denildi: “Açlıktan ölen çocukların acısını, ilaçtan mahrum kalan yaralıların acısını ve hastane kapıları önündeki annelerin feryatlarını dünyaya duyuran en önde gelen insani ve tıbbi seslerden birini hedef alan bu korkakça eylem, gerçeği susturmak ve en kötü sağlık ve insani felaketi yaşayan tüm bir halkın acısını gizlemek için önceden planlanmış bir niyeti yansıtmaktadır.”

Saldırıyı ‘ifade özgürlüğü ve insani yardım çalışmalarının ciddi bir ihlali’ olarak değerlendiren Bakanlık, el-Hams'ın güvenliğinden İsrail’i tamamen sorumlu tutarak derhal ve koşulsuz olarak serbest bırakılmasını talep etti.

Ramallah'ın doğusundaki Burka köyünde 15 Temmuz 2025 tarihinde yerleşimciler tarafından yakılan araçların arasında yürüyen bir Filistinli (AFP)Ramallah'ın doğusundaki Burka köyünde 15 Temmuz 2025 tarihinde yerleşimciler tarafından yakılan araçların arasında yürüyen bir Filistinli (AFP)

El-Hams'ın kaçırılmasının gerçek nedenleri bilinmiyor. Ancak sahadaki kaynaklar, bunun tıbbi ekipleri hedef alma ve hastane yöneticilerini kaçırıp tutuklama girişiminin bir parçası olabileceğini tahmin ediyor. Nitekim Şifa Hastanesi Müdürü Muhammed Ebu Selmiye ve Kemal Advan Hastanesi Müdürü Husam Ebu Safiye ile de benzeri yaşanmıştı. Amaç, 7 Ekim 2023 olaylarında yaralanmalarından sonra ya da sonrasında yakınlarında gerçekleşen İsrail bombardımanlarında yaralanıp Gazze’deki hastanelerde tedavi edilmiş olabilecek kaçırılmış İsraillilerin akıbetini öğrenmek olabilir.

Casusluk, izleme ve gözetleme

Bu olay, silahlı kişilerin Gazze şehrinin güneyindeki Tel el-Hava mahallesinde Heysem Şimali adlı bir Filistin vatandaşını susturucu takılı tabancalarla öldürmesinden yaklaşık on gün sonra meydana geldi.

Elektronik mühendisi olan Şimali'nin katilinin kimliği henüz doğrulanmadı. Bazı kaynaklar onun bir Hamas aktivisti olduğunu doğrularken, ölümünün koşulları şu anda araştırılıyor.

Geçtiğimiz haftalarda İsrail, Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları'nda aktif olan bazı mühendislere suikast düzenledi.

Batı Şeria'daki Ramallah sokaklarında dün Gazze Şeridi ile dayanışma amacıyla bir gösteri düzenlendi. (AFP)Batı Şeria'daki Ramallah sokaklarında dün Gazze Şeridi ile dayanışma amacıyla bir gösteri düzenlendi. (AFP)

İsrail, Mart 2024'te Şifa Tıp Kompleksi'ne saldırıp üst düzey bir Hamas yetkilisi olan İç Güvenlik Servisi Operasyon Direktörü Faik el-Mebhuh'u öldürdüğünde özel bir güç kullanmıştı.

Şarku’l Avsat'a konuşan saha kaynakları, İsrail özel kuvvetlerinin muhbirler yardımıyla evleri ve binaları izleyerek buralara kimlerin girip çıktığını öğrenmeye çalıştığını söyledi.

Faaliyetlerini itiraf eden muhbirlerin yakalandığını ve sorgulandıktan sonra haklarında ‘saha’ tedbirleri alındığını da ifade ettiler.

Kaynaklar, bu güçlerin aktivistlerin, vatandaşların ve hastaneler dahil bazı yerlerin hareketlerini gözetlemek ve izlemek için kameralar ve dinleme cihazları yerleştirdiğini ve bu cihazların çoğunun yakın zamanda ortaya çıkarıldığını bildirdi.

Kaynaklar, Kassam Tugayları'nın güvenlik ve istihbarat birimlerinin özel kuvvetlerin Gazze Şeridi'ndeki faaliyetlerini yakından takip ettiğini ve grup aktivistlerine bu kuvvetlerden gelebilecek herhangi bir tehlikeye karşı uyanık ve tetikte olmaları, hafif silahlar ve el bombaları taşımaları yönünde sıkı talimatlar verildiğini belirtti.