Sanayi üretim endeksi Aralık 2021'de aylık yüzde 1,6, yıllık yüzde 14,4 arttı

AA
AA
TT

Sanayi üretim endeksi Aralık 2021'de aylık yüzde 1,6, yıllık yüzde 14,4 arttı

AA
AA

Sanayi üretim endeksi, Aralık 2021'de aylık bazda yüzde 1,6, yıllık bazda yüzde 14,4 artış gösterdi.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), geçen yılın aralık ayına ilişkin sanayi üretim endeksi sonuçlarını açıkladı.
Buna göre, geçen yıl aralıkta takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretimi 2020'nin aynı ayına göre yüzde 14,4 yükseldi.
Sanayinin alt sektörleri incelendiğinde, Aralık 2021'de madencilik ve taş ocakçılığı sektörü endeksi bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 1,5 azalırken, imalat sanayi sektörü endeksi yüzde 16,2 ve elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi ve dağıtımı sektörü endeksi yüzde 6 arttı.
Arındırılmamış sanayi üretim endeksinde de yıllık bazda yüzde 14,28 artış oldu.

Sanayi üretiminde aylık veriler
Mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretimi, geçen yıl aralıkta bir önceki aya kıyasla yüzde 1,6 arttı.
Söz konusu ayda, madencilik ve taş ocakçılığı sektörü endeksi bir önceki aya göre yüzde 3,4 azalırken, imalat sanayi sektörü endeksi yüzde 1,9 ve elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi ve dağıtımı sektörü endeksi yüzde 0,6 arttı.
AA Finans Sanayi Üretimi Beklenti Anketi'ne katılan ekonomistler, takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretim endeksinin Aralık 2021'de bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 10,8 artmasını bekliyordu. Arındırılmamış sanayi üretim endeksinin de yıllık bazda yüzde 10,8 artacağı öngörülmüştü.
Öte yandan 2021 yılında tüm aylar itibarıyla takvim etkisinden arındırılmış yıllık değişimlerde revizyona gidildi.



Trump, Fed Başkanı Jeremy Powell’ı görevden alabilir mi?

Trump, 2018’de Powell’ı Fed başkanı olarak atamıştı (Reuters)
Trump, 2018’de Powell’ı Fed başkanı olarak atamıştı (Reuters)
TT

Trump, Fed Başkanı Jeremy Powell’ı görevden alabilir mi?

Trump, 2018’de Powell’ı Fed başkanı olarak atamıştı (Reuters)
Trump, 2018’de Powell’ı Fed başkanı olarak atamıştı (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump’ın, ABD Merkez Bankası (Fed) Başkanı Jerome Powell'ı görevden alacağına dair iddialar gündemden düşmüyor.

Trump, dünkü açıklamasında Powell’ı görevden almasının “pek olası” görünmediğini söylemişti. Cumhuriyetçi lider, Powell'ın çok kötü bir iş çıkardığını savunmuş, Fed başkanının görev süresinin dolmak üzere olduğuna da işaret etmişti. 

Reuters’ın analizinde, Trump’ın Powell’ı görevden alma yetkisine sahip olup olmadığının belirsiz kaldığına dikkat çekiliyor. 

1913 tarihli Merkez Bankası Yasası, Fed Yönetim Kurulu üyelerinin yalnızca “geçerli bir gerekçe” gösterilerek görevden alınabileceğini söylüyor. Ancak sözkonusu “geçerli gerekçe” hukuken tanımlanmış değil. 

Genel kabul bunun yolsuzluk veya görevi kötüye kullanma gibi ciddi durumlara işaret ettiği yönünde, dolayısıyla politik görüş ayrılığı bu kapsama girmiyor. Cumhuriyetçi lider uzun süredir faiz indirimi için Powell’a baskı yapıyor.

Diğer yandan Powell’ın hem Fed başkanı hem de Fed Yönetim Kurulu üyesi olması süreci daha da karmaşıklaştırıyor. Powell’ın Fed başkanlığı görevi, Mayıs 2026’da sona eriyor ancak Yönetim Kurulu üyeliği 2028’e kadar sürecek. Trump, onu bir şekilde Fed başkanlığından alsa bile Merkez Bankası’nın kararları üzerinde hâlâ etkili olabilir. 

Analizde, Trump’ın Powell’ı iki pozisyondan almaya çalışmasının en tartışmalı adım olacağına ve sürecin mahkemeye taşınabileceğine işaret ediliyor. 

Wall Street Journal’ın (WSJ) haberinde de Trump’ın, faiz indirimi taleplerine yanıt vermeyen Fed’in bağımsızlığını sonlandırmaya çalıştığı yazılıyor. 

Amerikan gazetesinin analizinde, konuyla ilgili Türkiye’de atılan bazı adımlar örnek olarak gösteriliyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, dönemin Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal’ı 20 Mart 2021’de görevden aldığı hatırlatılıyor. Bundan iki gün önce Merkez Bankası, politika faizini yüzde 17’den 19’a çıkarmıştı.

Analizde, Erdoğan’ın faiz oranlarının düşürülmesinin şirketlerin borçlanma maliyetlerini azaltarak enflasyonu düşüreceğini savunduğuna dikkat çekiliyor. Bu yaklaşımın, düşük faiz oranlarının ekonomik faaliyeti teşvik ederek fiyatları yukarı çektiği yönündeki yaygın kabul gören ekonomik ilkelerle çeliştiği yazılıyor.

2022’de enflasyonun yüzde 72’ye ulaştığı, Türk Lirası’nın ABD doları karşısında yaklaşık yüzde 60 değer kaybettiği anımsatılıyor. 

Independent Türkçe, Reuters, Wall Street Journal