ABD’li iki senatör: CIA, vatandaşlar hakkında gizli bilgi topluyorhttps://turkish.aawsat.com/home/article/3468896/abd%E2%80%99li-iki-senat%C3%B6r-cia-vatanda%C5%9Flar-hakk%C4%B1nda-gizli-bilgi-topluyor
ABD’li iki senatör: CIA, vatandaşlar hakkında gizli bilgi topluyor
CIA Virginia karargahının logosu (Arşiv-Reuters)
Washington/Şarku’l Avsat
TT
TT
ABD’li iki senatör: CIA, vatandaşlar hakkında gizli bilgi topluyor
CIA Virginia karargahının logosu (Arşiv-Reuters)
ABD’li iki senatör, Kongre’nin gözetimi olmaksızın ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatı’nın (CIA) ABD vatandaşları hakkında gizli bilgi topladığını söyledi.
Bloomberg’in haberine göre, Oregon Senatörü Ron Wyden ve New Mexico Senatörü Martin Heinrich bu konudaki endişelerini bir mektupla CIA Direktörü William Burns’e iletti.
CIA tarafından dün yapılan açıklamada, terörle mücadele faaliyetlerini izlemek için 12333 sayılı Kararname kapsamındaki programların kullanıldığı, bu programlarla ilgili raporların bazı bölümlerinin gizliliğinin kaldırıldığı açıklandı.
Her ikisi de İstihbarat Komitesi üyesi olan Wyden ve Heinrich, CIA’in kendi kapsamlı programını yürüttüğünü ve bunu halkın süreci Kongre’nin yönettiğine inandığı yasal çerçevenin dışında yaptığını bildirdi.
Mektupta, CIA’in bahsi geçen izleme sürecini ne kadar sürdüğü, kapsamı, toplanan bilgilerin türün ve bilgilerin kimden toplandığı tam olarak belirtilmedi.
Toplanan verilerin miktarı ve saklama koşullarına atıfta bulunan senatörler, kullanılan yazılım veya programların, terörist veya casusluk faaliyetlerine karıştığından şüphelenilen kişilerin izlenmesini düzenleyen Dış İstihbarat Gözetleme Yasası (FISA) kapsamındaki güvencelere sahip olmadığını bildirdi.
Wyden ve Heinrich, Senato İstihbarat Komitesinin bile CIA tarafından toplanan bilgilerin niteliği ve miktarı hakkında raporun geçtiğimiz Mart ayında sunulmasına dek bilgilendirilmediğini söyledi.
Beyaz Saray, Bloomberg’in yorum talebine yanıt vermedi.
CIA ise iki sayfalık açıklamasında, Senato İstihbarat Komitesini programlarından haberdar ettiğini bildirdi. Ayrıca, tüm CIA görevlilerinin, ABD’lilerin mahremiyetini ve sivil özgürlüklerini korumak için ciddi bir yükümlülüğe sahip olduğu kaydedildi.
Trump'ın karşı çıktığı sosyalist Müslüman Mamdani'ye Sanders'tan destekhttps://turkish.aawsat.com/d%C3%BCnya/5183746-trump%C4%B1n-kar%C5%9F%C4%B1-%C3%A7%C4%B1kt%C4%B1%C4%9F%C4%B1-sosyalist-m%C3%BCsl%C3%BCman-mamdaniye-sanderstan-destek
Trump'ın karşı çıktığı sosyalist Müslüman Mamdani'ye Sanders'tan destek
83 yaşındaki Sanders, 2016 ve 2020'de Demokrat Parti'nin adayı olmak için mücadele edip Hillary Clinton ve Joe Biden'a kaybetmişti (AFP)
ABD Başkanı Donald Trump, New York Belediye Başkanlığı yarışına müdahil olmaya çalışırken solcu Demokrat aday Zohran Mamdani, bir dönem Demokratların başkan adayı olmak için kampanya yürüten Bernie Sanders'ın etkinliğine katıldı.
Düzenlediği "Oligarşiyle Mücadele" turu kapsamında 20 eyaleti dolaşmaya başlayan bağımsız Vermont Senatörü Bernie Sanders, New York'un Brooklyn bölgesindeki belediye binasında halkla bir araya geldi.
Cumartesi düzenlenen toplantıya katılan yaklaşık 1700 kişiye konuşan Sanders, mevcut New York Belediye Başkanı Eric Adams ve eski New York Valisi Andrew Cuomo'nun bağımsız aday olmasına tepki gösterdi.
Zohran Mamdani'nin 4 Kasım'daki seçimlerde Cumhuriyetçi Parti'nin adayı Curtis Sliwa'nın yanı sıra bu iki siyasetçiyle mücadele edecek olmasını "New York eyaletindeki önemli Demokrat liderler nasıl Demokratların adayını desteklemiyor, anlamakta güçlük çekiyorum" diye yorumladı.
ABD'deki oligarşiyi hedef alarak "Servete sahipler, güce sahipler ama halk bizim yanımızda" diyen Sanders, Mamdani için "Demokrat Parti'nin geleceği" ifadesini kullandı.
Diğer yandan Trump da Hint asıllı Müslüman Mamdani'nin kazanmaması için elinden geleni yapıyor.
"Eğer birden fazla aday onun karşısına çıkarsa bu seçim kazanılamaz" diyen Trump, Cuomo'nun Mamdani'yi yenebileceğine inanıyor.
ABD basını, Adams'a federal hükümette bir rol verilmesinin planlandığını bildiriyor.
New York'taki mevcut emlak vergisi sistemini adil bulmadığını savunan Mamdani, "daha zengin ve daha beyaz" mahallelerin vergilendirilmesi gerektiğini söylüyor.
Yıllık geliri 1 milyon doları aşanlara yüzde 2 vergi getirilmesini önererek kira dondurma, devlet destekli konut inşaatı ve ev sahiplerine sıkı denetim vaatlerinde bulunuyor.
Emlak vergisi planının hayata geçebilmesi için eyalet meclisi ve valinin de onay vermesi gerekiyor.
Yahudilerin güçlü olduğu New York'u yönetmeye talip olan siyasetçi, İsrail'i soykırımla suçlayıp Filistinlilere destek vererek ülke gündemini salladı.
Halk otobüslerinin ücretsiz hale getirilmesi ve belediye tarafından işletilen halk marketleri açılması gibi vaatlerde bulunan Mamdani, birçok ırkçı tehditle karşı karşıya.
Independent Türkçe, Guardian, AP
Michelle Obama, Barack Obama'nın hangi çocuklarını büyütmekte zorlandığını anlattıhttps://turkish.aawsat.com/d%C3%BCnya/5183741-michelle-obama-barack-obaman%C4%B1n-hangi-%C3%A7ocuklar%C4%B1n%C4%B1-b%C3%BCy%C3%BCtmekte-zorland%C4%B1%C4%9F%C4%B1n%C4%B1-anlatt%C4%B1
Michelle Obama, Barack Obama'nın hangi çocuklarını büyütmekte zorlandığını anlattı
Fotoğraf: AP
Michelle Obama, eşi, eski ABD Başkanı Barack Obama'nın en küçük kızı Sasha'yı büyütürken yaşadığı zorlukları samimiyetle paylaştı.
Eski first lady'nin IMO podcast'inin 20 Ağustos Çarşamba günkü bölümünde, ağabeyi Craig Robinson'la birlikte Michelle, 27 yaşındaki Malia'yla 24 yaşındaki Sasha arasındaki farkları ve Barack'ın en büyük kızını büyütmeyi neden daha kolay bulduğunu anlattı.
Michelle, o haftanın konukları Gabrielle Union ve Dwyane Wade'e, "Barack'a şunu söylemek isterdim: En büyük kızımız Malia söz konusu olduğunda, o senin kim olduğunu, nelerden hoşlandığını anlayacak ve bunu konuşacağız" dedi.
Malia'nın sürekli babasını hoşnut etmeye çalıştığını, Sasha'nın ise bunu umursamadığını açıklayarak devam etti.
Becoming yazarı, "Malia gençken dışarı çıkma sıklığında azalma veya farklı şeyler yapma gibi bir durum söz konusu değildi" dedi. "
Bana, 'Bu hafta sonu dışarı çıkıyorum ama içeri girip babama 15 dakika kadar zaman vereceğim' derdi.
Normalde en büyük kızı bunu babasıyla siyaset konuşmaya çalışarak yaparmış.
Michelle, "Beyaz Saray Durum Odası'na girer ve 'Bana Suriye'den bahset' derdi" diye anımsıyor ve Barack'ın konuşmadan, "Malia'yla harika sohbet ettik" diye bahsettiğini ekliyor.
Ancak Barack, Sasha'yla neden aynı ilişkiyi kuramadığını anlamakta zorlanıyor ve onu "zor" diye niteliyormuş. Michelle daha sonra en küçük çocuğunu savunmaya geçti. "Sasha kedi gibi" dedi.
'Bana dokunma, beni okşama. Seni memnun etmiyorum. Sen bana gel' diyor.
Anne babaların "bukalemun gibi" olması, her çocuğun farklı bir kişiliği olmasına ve yanıt verdiği ebeveynlik tarzına uyum sağlaması gerektiğini söyledi.
Ebeveynlik zorluklarına rağmen Barack, geçen ay eşinin podcast'ine katılarak, iki kızı yerine bir erkek çocuk yetiştirmenin zor olacağını itiraf etmişti.
Barack o dönemde, "Kızlarımızı yetiştirmede epey iyi bir iş çıkardığımızı düşünüyorum ancak bir erkek çocuk yetiştirmenin daha zor olacağını düşündüğümü çokça söyledim" demiş ve Michelle de "Katılıyorum" diye yanıtlamıştı.
Eski başkan, "Daha yargılayıcı, daha sert olabilirdim ve denerdim. Öz farkındalığımın bununla mücadele edecek kadar yüksek olacağını düşünmek istiyorum ama özellikle de bana bunu gösterecek bir babam yoksa, benim için baba-oğul ilişkilerinin daha zor olabileceğini düşünüyorum" diye eklemişti.
Independent Türkçe
Kovid-19 pandemisinden Ukrayna'ya: Krizler Fransa'nın mali durumunu nasıl etkiledi?https://turkish.aawsat.com/d%C3%BCnya/5183579-kovid-19-pandemisinden-ukraynaya-krizler-fransan%C4%B1n-mali-durumunu-nas%C4%B1l-etkiledi
Kovid-19 pandemisinden Ukrayna'ya: Krizler Fransa'nın mali durumunu nasıl etkiledi?
Güven oylaması öncesinde Paris'teki Ulusal Meclis binası üzerinde dalgalanan Fransa bayrağı (Reuters)
Fransa Başbakanı François Bayrou, yarın hükümetini güven oylamasına götürecek. Ancak Başbakan Bayrou’nun oylamayı kaybetmesi ve bu durumun euro bölgesinin en büyük ikinci ekonomisinde siyasi krizi daha da şiddetlendirmesi bekleniyor.
Fransa'da siyasi manzara, Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un 2024 yılında parlamento için erken seçim çağrısı yaparak siyasi bir risk alması ve bunun sonucunda parlamentonun derin bir bölünmeye uğramasıyla daha karmaşık hale geldi. Macron'un 2022 yılında yeniden seçilmesinden bu yana çoğunluğunu kaybeden iktidar koalisyonunun üye sayısı azalırken, aşırı sağcı parti Ulusal Birlik (RN) parlamentodaki en büyük parti oldu. Macron'un parlamentodaki nüfuzu, kısmen Koronavirüs (Kovid-19) krizi sırasındaki harcama politikaları ve artan yaşam maliyetleri nedeniyle Fransa'nın kamu borcunun hızla artmasıyla zayıfladı.
Fransa ekonomisi, kamu borcunun gayri safi yurtiçi hasılanın (GSYH) yüzde 113,9'una yükselmesiyle, mali reformlar konusunda da büyük baskı altında. Geçtiğimiz yılki bütçe açığı, Avrupa Birliği'nin (AB) izin verdiği sınırın (yüzde 3) iki katıydı.
François Bayrou, Başbakanlık resmi konutu olan Matignon Sarayı'nın bahçesinde fotoğraf çektirirken (AFP)
Zor kararların alınması gerektiğini kabul eden, deneyimli bir merkez sağ politikacı ve Macron'un yeniden seçilmesinden bu yana ülkenin dördüncü başbakanı olan Bayrou, emekli maaşlarının dondurulması, sağlık harcamalarının kesilmesi ve iki resmi tatilin kaldırılması da dahil olmak üzere kemer sıkma önlemleriyle 44 milyar avro (51,51 milyar dolar) tasarruf gerektiren 2026 bütçesini geçirmeyi amaçladı.
Bu durum muhalefetin öfkeli tepkilerine neden oldu.
Bütçenin geçmesinin zorluğuna dikkati çeken Başbakan Bayrou, Temsilciler Meclisi'nde mali stratejisi hakkında güven oylaması yapılmasını talep etti, ancak muhalefet bu hamleyi ‘siyasi intihar’ olarak değerlendirdi. Muhalefet partileri Bayrou'ya karşı oy kullanacaklarını ve onu devirmek için yeterli sayıda koltuğa sahip olduklarını vurguladılar.
Bayrou, Fransa'nın kamu borcunu azaltacak kemer sıkma önlemlerini uygulamak için parlamentonun desteğine ihtiyaç duyuyor, ancak aşırı sağdan aşırı sola kadar tüm ana muhalefet partileri Başbakan Bayrou’nun planını reddettiklerini açıkladılar.
Macron ve kamu borcu
Muhalefet partileri, Macron'u 2017 ilkbaharında iktidara geldiğinden bu yana kamu borcunu 1 trilyon eurodan fazla artırmakla suçluyor ve bu artışı genellikle zenginlere yönelik ‘vergi indirimlerine’ bağlıyor. Peki, bu rakam doğru mu?
Macron 2017 yılının haziran ayında göreve başladığında, kamu borcu 2,281 trilyon euro idi. Mart 2025'te ise 3,345 trilyon euroya ulaştı. Fransa merkezli Le Monde gazetesine göre 1,064 trilyon avroluk bu artış, sıkça alıntılanan rakama karşılık geliyor.
Ancak ekonomistler, mutlak rakamları karşılaştırmanın bir ülkenin mali durumunu ölçmenin en doğru yolu olmadığına inanıyor. Aynı dönemde, bir ülkenin zenginliğini temsil eden GSYİH yüzde 30 arttı. Fransa Ekonomik Koşullar Gözlemevi (OFCE) Başkanı ekonomist Xavier Ragot bu durumla ilgili değerlendirmesinde “GSYİH daha yüksek olan bir ülke daha fazla borç alabilir, çünkü zenginliği ne kadar fazla olursa, o borcu geri ödemek için vergi toplama kapasitesi de o kadar fazla olur” ifadelerini kullandı.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve Başbakan François Bayrou, eski Genelkurmay Başkanı Thierry Burkhard'ın veda töreninde (Reuters)
Bu yüzden uzmanlar, borç-GSYİH oranını kullanmayı tercih ediyor. 2017 yılında borç, GSYİH'nin yüzde 101'i seviyesindeyken, bugün yüzde 113,9 seviyesinde. Bu durum borcun GSYİH'nin yüzde 13'ü kadar arttığı anlamına geliyor. Eğer borç 2017 yılındaki seviyesinde kalmış olsaydı, bugün yaklaşık 400 milyar euro daha düşük olurdu. Bu son rakam, Macron döneminde biriken ek borcun daha doğru bir göstergesi olarak görülüyor.
Başarısızlıklar: Kaçınılmaz mıydı yoksa isteğe mi bağlıydı?
Son sekiz yılda borçların artmasının nedeni, yıllık bazda harcamaların gelirleri aşmasıyla ortaya çıkan kesintisiz bütçe açıkları oldu. Macron'un bütçe açıklarının iki ana nedeni var. Bunlardan biri ekonomik krizler, diğeri vergi indirimleri.
1- Kriz harcamaları:
* Borç artışının büyük bir kısmı, Macron dönemi hükümetlerin iki büyük krizi çözmek için yaptığı olağanüstü harcamalardan kaynaklanıyor.
Bu krizlerden ilki Kovid-19 salgını (2020–2021): Sağlık harcamaları, işletmeleri ayakta tutmak için ‘ne gerekiyorsa onu yapma’ stratejisi ve ekonomik canlandırma planı dahil edildi.
İkincisi ise 2022 enerji krizi: Ukrayna'daki savaş ve enflasyonun neden olduğu bu kriz, artan enerji maliyetlerini kontrol altına almaya yönelik politikalar içeriyordu.
OFCE’nin 2024 ilkbaharında yayınlanan önemli bir araştırmasına göre bu krizle ilgili harcamalar tek başına 2017 ile 2023 yılları arasında borç artışının yarısından dörtte üçüne kadarını oluşturuyor. Bu harcamalar kaçınılmaz görünse de başka politika seçenekleri de mevcuttu. Örneğin, Fransa'nın enerji krizine verdiği yanıt, Almanya'nınkinden daha maliyetliydi. Bu durum, diğer liderlerin de benzer seçimler yapmış olmalarından dolayı Macron'un bu borç artışından tamamen sorumlu tutulamayacağı anlamına geliyor.
2- Vergi indirimleri:
2017'den bu yana borç artışının geri kalan kısmı, yani dörtte bir ile yarısı arasında kalan kısım, daha ‘isteğe bağlı’ politika tercihlerine atfedilebilir. OFCE’nin hesaplamalarına göre Macron döneminde uygulanan vergi indirimleri, borç artışının dörtte biri ile yarısını oluşturuyor.
Bir yandan, Macron dönemi hükümetleri kamu harcamalarını yapısal olarak artırmamış, bu harcamalar (kriz dönemleri hariç) büyük ölçüde sabit kalmış olsa da diğer yandan, devlet vergi gelirleri önemli ölçüde düşmüştür. Şu anda 2017 yılına kıyasla GSYİH'nin yüzde 2,2 puan daha azına tekabül ediyor. Bu da her yıl 65 milyar euro daha azına eşitlendiği demek oluyor.
Peki, borç artışının ana nedeni Macron'un politikaları mıydı? Cevap, muhalefetin öne sürdüğü kadar basit değil. Le Monde gazetesine göre gerçek daha karmaşık ve küresel krizler ile iç siyasi tercihlerin birleşiminden oluşuyor.
لم تشترك بعد
انشئ حساباً خاصاً بك لتحصل على أخبار مخصصة لك ولتتمتع بخاصية حفظ المقالات وتتلقى نشراتنا البريدية المتنوعة