Dürzi lider Süveyda’daki gösterileri savundu: Şam, tehditler ve güvence vermek arasında gidip geliyor

Suriye’nin güneyindeki Süveyda’da düzenlenen gösteriler (Süveyda24)
Suriye’nin güneyindeki Süveyda’da düzenlenen gösteriler (Süveyda24)
TT

Dürzi lider Süveyda’daki gösterileri savundu: Şam, tehditler ve güvence vermek arasında gidip geliyor

Suriye’nin güneyindeki Süveyda’da düzenlenen gösteriler (Süveyda24)
Suriye’nin güneyindeki Süveyda’da düzenlenen gösteriler (Süveyda24)

Suriye’nin güneyindeki Süveyda ilinde şehir merkezinde ve kırsaldaki bazı bölgelerde düzenlenen gösteriler beşinci güne girdi. Sayıları giderek azalan göstericiler herhangi bir ana ve tali yolu ulaşıma kapatmadı. Bugün geniş çaplı protestoların düzenlenmesi için çağrılar yapıldı. Dürzilerin ruhani lideri Hikmet el-Hicri, barışçıl gösteriler düzenlemenin, haklarını isteyen vatandaşların meşru hakkı olduğunu söyledi. Süveyda24 adlı yerel haber ağı Yazı İşleri Sorumlusu Reyyan Maruf, Şarku’l Avsat’a verdiği demeçte, Şam’dan gelen Hava İstihbarat Servisi’ne ait güvenlik ve askeri takviyeler ile rejimi koruma güçlerinin Perşembe sabah saatlerinde Süveyda’ya ulaştıklarını söyledi. Söz konusu unsurlar Süveyda’daki güvenlik ve askeri birimlerin merkezlerinde konuşlandı ve kentin çeşitli bölgelerinde yer alan arama ve kontrol noktalarını tahkim ettiler. Yüzün üzerinde unsur ve makineli tüfek taşıyan askeri araçlar da Çarşamba günü Süveyda’ya ulaştı. Kentteki bir rejim yetkilisi kentin önde gelenlerine gönderdiği mesajda, bu takviyelerin gösterilere müdahale etmek için değil, adli kontrolü sağlamak, herhangi bir isyan gerçekleşmesini ve hükümet merkezlerinin tahrip edilmesini engellemek ve sadece terör ile adli suçlara karışanları takip etmek amacıyla gerçekleştiğini bildirdi. Ancak birçok gösterici bu açıklamaya şüpheyle yaklaşıyor. Nitekim takviyelerin kapsamında hava ve askeri istihbarat servisleri gibi güvenlik teşkilatlarına bağlı güçler bulunurken, Suriye yasalarına göre adli kontrolü sağlama görevini yargı ve Başsavcılık polisin yardımıyla sağlar. Nitekim kente gelen son takviyelerde yer alan rejimi koruma güçleri de polisin bir parçası sayılıyor.
DEAŞ terör örgütünün Süveyda’da saldırılar gerçekleştirmek amacıyla geri döndüğü yönünde söylentilerin yayılmasının ardından Süveyda’nın doğu kırsalında Şam Çölü’nün bitişiğinde yer alan köylerde rejime bağlı olmayan yerel silahlı gruplar yüksek askeri alarm durumuna geçti ve çöl bölgelerinde arama tarama çalışmaları yürüttü. Bu grupların bir kısmı ise beldelerin ve köylerin çevrelerine konuşlandı. Halkın dikkatini kendilerini tehdit eden tehlikeye yöneltmek amacıyla Süveyda’da bu söylentiler zaman zaman dolaşır.

Hicri, meşru hakların talep edildiği barışçıl gösterileri destekliyor
Dürzilerin ruhani lideri Hikmet el-Hicri, Çarşamba günü kendisini ziyarete gelen Dürzi cemaati ile görüşmesinde, barışçıl gösterilerin haklarını isteyen vatandaşların meşru hakkı olduğunu belirterek, meşru hakların talep edildiği barışçıl gösterileri desteklediğini ifade etti. İnsanların taleplerinin konusunun artık ekonomik yardımları artırmak ve bir parça ekmek olmadığını aksine Suriyelilerin onurunu zedeleyen durumlarla ilgili olduğunu vurgulayan Hicri, haklarını talep etmek, yolsuzlukla mücadele ve hayat şartlarıyla ilgili isteklerini dile getirmek için sokağa çıkanların hak sahibi vatandaşlar olduğunu ve yetkililerin bu taleplere kulak vermesi ve talepleri yerine getirmesi gerektiğini kaydetti. Hicri, Herkesin kanun çatısı altında olduğunu ve kanunun da kamu kurumlarına zarar verilmediği ve kimsenin silah taşımadığı sürece barışçıl gösterilere izin verdiğini söyledi. Ayrıca, görüş beyan etmenin insanların hakkı olduğunu da belirtti. Hicri, Dürzilerin ruhani liderinden kentin evlatlarına verilen direktiflerin bunlar olduğunu ve bunlarında dışında başka bir talimat verilmediğinin altını çizdi.
Suriye Halk Meclisi üyesi Halid el-Abud, Facebook sayfasında yaptığı paylaşımda, “Bu aziz ülkenin birçok evladını öğüten kaos değirmenidir. Alarm çalmaya ve dikkatli olunması gerektiğini vurguluyoruz. Sevgili Süveyde iyi değil. Kent sakinlerinden silah ve savaş teçhizatı taşıyan, devlet ve kurumları aleyhinde açıklamalarda bulunan gruplar var” diye yazdı.
Cumhurbaşkanlığı Danışmanı Buseyna Şaban, bundan dört gün önce “Bir Dakika Lütfen” başlığıyla bir makale yayınladı. Şaban makalesinde, ABD, İngiltere ve Fransa büyükelçileriyle birlikte yaptıkları seyahatlerden ve bu seyahatler sırasında büyükelçilerle Suriyelilerin talepleri, onları sokağa çıkmaya iten sebepler ve bu durumun iyileştirilmesi gibi meseleler hakkında konuştuklarını aktardı. Suriye’de gösterilerin başladığı 2011 döneminden bahseden Şaban, yazısında, gösteri sayılarının arttığı, genişlediği, şikayet ve taleplerin değiştiği o dönemlerde taleplerinin yerine getirilmesi için bir dizi kararlar alındığını ancak tüm bu kararlara rağmen şiddete başvurulduğunu ve devlet dairelerinin tahrip edildiğine işaret ederek, kısa bir süre sonra dile getirilen taleplerin ülkeyle ve insanlarıyla bir ilgisinin olmadığını aksine ülkenin istikrarını, halkının ve medeniyetinin kazanımlarını hedef aldığını anladıklarını kaydetti. Şaban, yazının devamında, “Bugün de aziz Lübnan’da çalışan casusluk şebekeleri ifşa edildi ve bu şebekeler Beyrut ve Şam’da çalıştıklarını itiraf ettiler. Bu ajanların bazıları ‘Hepiniz aynısınız, Hizbullah da onlardan biri’ de dahil olmak üzere atılan sloganları telkin ettiklerini itiraf etti. Şüphesiz Arap ülkelerinin çoğunda ifşa edilmeyen ajanlar, ifşa edilen bu ajanlardan sayıca çok daha fazla. İpuçları bir araya getirildiğinde asıl amacın bu olduğunu ve birbirinden farklı ve uzak tüm detayların sonuç itibariyle bu amaca hizmet ettiği görülür” ifadelerini kullandı.



Sudan'da iki hükümet... Çözüm mü, bölünme mi?

Geçtiğimiz temmuz ayında Omdurman'daki bir çarşı (AFP)
Geçtiğimiz temmuz ayında Omdurman'daki bir çarşı (AFP)
TT

Sudan'da iki hükümet... Çözüm mü, bölünme mi?

Geçtiğimiz temmuz ayında Omdurman'daki bir çarşı (AFP)
Geçtiğimiz temmuz ayında Omdurman'daki bir çarşı (AFP)

Sudan'da iki hükümetin varlığı, iç ve dış çevrelerde akıllardan uzak bir ihtimal değildi. Bu senaryo, Sudan ordusu ile Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) arasında savaşın patlak vermesinden yaklaşık bir yıl sonra, barışçıl bir çözüm için herhangi bir vizyon veya işaretin ufukta görünmemesi nedeniyle, olası birkaç senaryodan biri olarak ortaya atıldı.

ABD Barış Enstitüsü (USIP) Nisan 2024'te, Kenya'nın başkenti Nairobi'de, savaşa karşı olan geniş bir yelpazedeki siyasi ve sivil güçlerin katılımıyla bir çalıştay düzenledi. Çalıştayda savaşın gidişatı ve nereye varacağı değerlendirildi ve olası senaryolar incelendi.

Çalıştayda 3 senaryo ortaya kondu; İlki, savaşın, çatışmanın iki tarafından biri olan Sudan ordusu veya HDK’nin askeri zaferiyle sona ermesi idi. Ancak bu seçenek, savaşın niteliği ve dış müdahalelerin açıkça ortaya çıkması nedeniyle dışlandı.

frgty6u7
Sudan ordusu ile Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) arasında Hartum'da yaşanan çatışmalarda ağır hasar gören bina (AFP)

İkinci senaryo, müzakere ve savaştı. Bu senaryoda, sahadaki güç dengesinde radikal bir değişiklik ya da ‘zayıf denge’ meydana gelir ve müzakere masasında savaşın durdurulması yönünde bir adım atılır. Her iki taraf da çatışmalardan yorgun düşmüş olsa da, ordu ve İslamcı müttefiklerinin, düşmanlıkları durdurmayı ve sivilleri koruyarak insani yardım ulaştırmayı amaçlayan Cidde Platformu’na defalarca ret cevabı vermeleri nedeniyle, bu seçenek o dönemde mümkün olmadı.

Çalıştayda yapılan uzun tartışmaların ardından odaklanılan üçüncü senaryo, Sudan'da iki hükümetin varlığıdır. Bu senaryo en olası olanıdır ve ülkedeki çatışmaların şiddetini azaltabilir ve taraflar arasında müzakere masasına oturmak için yollar açabilir.

Geçtiğimiz hafta, Sudan Kurucu İttifakı, HDK Komutanı Korgeneral Muhammed Hamdan Daklu (Hamideti) başkanlığında, ülkenin batısındaki Güney Darfur eyaletinin başkenti Nyala'yı merkez alan paralel bir hükümet kurduğunu duyurdu. Ancak, ülkeyi bölünmeye maruz bırakma korkusuyla, resmi devlet kurumları dışında herhangi bir otorite kurulmasına bölgede önceden karşı çıkılmıştı.

Siyasi analist Mahir Ebu’l Cuh, Port Sudan ve Nyala'da meşruiyet için çekişen iki hükümetin varlığının artık bir gerçek olduğunu ve her ikisinin de meşru olmadığını, bu nedenle herhangi bir yasal tanıma olmaksızın ele alınacağını söyledi.

dfrgty6
Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı ve Ordu Komutanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan, askerleriyle birlikte daha önceki bir Hartum ziyareti sırasında (Arşiv – Sudan ordusu sayfası)

Ebu’l Cuh, “Arap ve Afrika ülkeleri Sudan'ın bölünmesini istemiyor ve bölünmeye izin vermeyecek. Böylece bölgede parçalanmanın önü açılmayacak” ifadelerini kullandı.

Ebu’l Cuh, “Port Sudan'da ordunun liderliğindeki fiili hükümetin para birimi ve kimlik belgelerinin değiştirilmesi ve kontrol ettiği bölgelerde lise sınavlarının yapılmasıyla ilgili olarak attığı adımlar, HDK’yi bir ittifak kurmak ve paralel bir otorite oluşturmak için gerekçeler ve mazeretler bulmaya itti” dedi.

Siyasi analist Ebu’l Cuh, uluslararası toplumun ‘Sudan'da iki hükümetin varlığının çatışmanın sonucu olduğunu; nedeni olmadığını, çözümün her iki tarafın da varlığında yattığını ve bunun bölgesel ve uluslararası tarafların çıkarlarına uygun olduğunu anladığını, bu nedenle her iki hükümetle de muhatap olunmasının muhtemel olduğunu’ belirtti.

Ebu’l Cuh, ABD, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Mısır'dan oluşan dörtlünün ertelenen toplantısının amacının ‘bölge ülkelerinin endişelerini ve çıkarlarını uzlaşma formülüyle ele almak, bunları krizin çözümüne katkıları çerçevesinde değerlendirmek ve ateşkesle başlayıp Sudan'da demokratik federal sivil yönetimin yeniden tesis edilmesiyle devam etmek’ olduğunu bildirdi.

Ebu’l Cuh, HDK’nin ‘taktiksel’ bir çerçeve içinde ‘iki hükümetin varlığı’ senaryosunu hedeflediğini ve bunun amacının ‘müzakerelerin (eğer gerçekleşirse) fiili durum olarak iki otorite arasında veya her iki tarafın askeri liderleri arasında yapılması’ olduğunu söyledi.

Siyasi ve askeri analist Hüsameddin Bedevi ise Sudan'da iki hükümetin varlığının, uluslararası toplumun barışçıl çözüm şansını artıracağını düşündüğü bir senaryo olduğunu, ancak aynı zamanda düşmanlığın ileri aşamalarına ve çatışmanın uzamasına yol açabilecek olumsuz sonuçlar doğurabileceğini ifade etti.

Bedevi, “Silahlı çatışmanın devam etmesi ve uluslararası aktörlerin çekişmeleri, tarafları kontrol haritasını genişletmeye ve kendi sosyal çevrelerini temsil eden bölgelerde askeri varlık göstermeye itti” dedi.

Bedevi, “Her iki taraf da uluslararası meşruiyet arıyor ve kontrolündeki bölgelerde sivilleri koruduğu mesajını dünyaya iletmeye çalışıyor” diye konuştu.

Diğer yandan Darfur Bölgesi Valisi ve Sudan Kurtuluş Hareketi lideri Mini Arko Minawi, HDK tarafından ilan edilen paralel hükümetin bir veya iki yıl devam etmesi halinde fiili bir hükümet haline geleceğini ve uluslararası alanda tanınacağını, insani yardımların ulaştırılmasını kolaylaştırmak için ateşkesin dayatılacağını söylemişti.