IMF: Gerekli reformlar gerçekleşmezse Lübnan’a mali yardımda bulunmayacağız

ABD Washington’daki Uluslararası Para Fonu merkezi (AFP)
ABD Washington’daki Uluslararası Para Fonu merkezi (AFP)
TT

IMF: Gerekli reformlar gerçekleşmezse Lübnan’a mali yardımda bulunmayacağız

ABD Washington’daki Uluslararası Para Fonu merkezi (AFP)
ABD Washington’daki Uluslararası Para Fonu merkezi (AFP)

Uluslararası Para Fonu (IMF), çeşitli krizler ile mücadele eden Lübnan’da reform paketlerinin gerçekleşmesi için yetkililer ile yakın temas kuracağını açıkladı.
Şarku’l Avsat’ın Reuters’ten aktardığına göre Lübnan’da, ülkenin para biriminin yüzde 90’dan fazla değerini kaybetmesiyle ve kamu borçları nedeniyle 2019 yılından bu yana kriz yaşanıyor.
IMF- Lübnan görüşmelerinde IMF heyetine başkanlık eden Ernesto Ramirez Rigo, Lübnanlı yetkililer ile 2 haftadan fazla süren görüşmelerin ardından yaptığı açıklamada Lübnan’ın benzeri görülmemiş ve karmaşık bir krizle mücadele etmesini desteklemek için kapsamlı bir ekonomik ve finansal reform programının yürürlüğe girmesi gerektiğini belirtti.
IMF, Lübnan hükümetinin gerekli reform hareketlerini gerçekleştirmediği sürece herhangi bir mali destek sağlanmayacağını açıkladı. Rigo, “Görev sırasında gerekli reformlar için bazı ilerlemeler kaydedildi ancak bu reformları politikalar haline getirmek için daha fazlasının yapılması gerekiyor. Lübnanlı yetkililerle işbirliğimiz önümüzdeki haftalarda devam edecek” dedi.
IMF, reformların gerçekleşmesi için Lübnan’daki kamu kurumlarının kaynaklarını tüketmemesini, daha iyi hizmet verebilmek için enerji sektörü alanında çalışması gerektiğini belirtti.
Yapılan açıklamalarda Lübnan’daki eşi benzeri görülmemiş mali kayıplar ile küçük mevduat sahiplerinin koruması, yetkililerin çalışmalarında şeffaf davranması gerektiği belirtildi. IMF, 2022 yılı için hazırlanan bütçenin, finans alanında yapılan kısıtlamaların dikkate alınarak hazırlandığını ve ülkenin durumunun düzeltilmesi için bir fırsat olduğunu kaydetti.
Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığına göre, Rigo, yetkililerin ülkede kök salmış yolsuzluk sorunu ile mücadele etmek için kararlı adımlar atması gerektiğini belirtti. Rigo, Lübnan’da Kamu İhale Kurumu’nu yürürlüğe girmesi, bankacılık alanında şeffaflığın arttırılması veya uluslararası çalışmalara katılarak kriz ile mücadele edilebileceğini açıkladı.



Hizbullah'a "çağrı cihazı" operasyonunun detayları ortaya çıktı

Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
TT

Hizbullah'a "çağrı cihazı" operasyonunun detayları ortaya çıktı

Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)

Lübnan'da Hizbullah'ın çağrı cihazlarının ardından telsiz, radyo ve güneş enerjisi panellerinin patlatılmasıyla bölge topyekun savaşa doğru sürükleniyor. 

17 Eylül'de Hizbullah'ın kullandığı çağrı cihazlarında eş zamanlı patlamalar yaşanmış, ikisi çocuk 12 kişi hayatını kaybetmiş, 2 bin 800 kişi de yaralanmıştı. 

Dün de ülkedeki telsiz, radyo ve güneş enerji sistemlerinde patlama gerçekleşti. En az 20 kişinin öldüğü, 450'den fazla kişinin de yaralandığı bildiriliyor. Lübnanlı yetkililer, olaydan İsrail'i sorumlu tutarken Tel Aviv'den henüz açıklama gelmedi.

Diğer yandan saldırıyla ilgili bilgiye sahip olan fakat adlarının gizli tutulmasını isteyen kaynaklar, Amerikan gazetesi New York Times'a (NYT) operasyonun ardında İsrail'in olduğunu doğruluyor. 

Mossad'ın BAC Consulting adlı bir paravan şirket kurduğu ve çağrı cihazlarını bubi tuzağına dönüştürerek Lübnan'a soktuğu iddia ediliyor. Macaristan merkezli bu paravan şirket, kağıt üstünde Tayvanlı Gold Apollo firması adına çağrı cihazı üretiyor. Kimliklerinin açıklanmasını istemeyen İsrailli istihbaratçılar, buna ek olarak operasyonda en az iki paravan şirket daha oluşturulduğunu belirtiyor. 

Kaynaklar, AR-924 model numaralı cihazların bataryalarına patlayıcı bir madde olan pentaeritritol tetranitrat (PENT) yerleştirildiğini ve bunların 2022 yazında Lübnan'a gönderildiğini ifade ediyor.

Hizbullah, İsrail istihbaratı tarafından takip edilmemek için cep telefonlarını bırakıp çağrı cihazı kullanmaya başlamıştı. Kaynaklar, bu kararın ardından milyonlarca dolarlık yatırımla üretimin artırıldığını ve Lübnan'a bubi tuzağı haline getirilmiş binlerce cihaz sokulduğunu söylüyor.

Öte yandan ikinci dalga saldırıda telsiz ve güneş enerji panellerinin nasıl patlatıldığı henüz bilinmiyor.

NYT'nin patlayan telsizlerin görüntülerinden yola çıkarak yaptığı analizde, bunların çağrı cihazlarından daha ağır ve büyük olduğuna, bu yüzden daha fazla hasar yarattığına işaret ediliyor. 

Ayrıca telsizlerin patlamasıyla daha büyük yangınlar çıktığına, bunun da çağrı cihazlarına kıyasla telsizlere daha fazla patlayıcı yerleştirilmiş olabileceğini gösterdiğine dikkat çekiliyor.

Lübnan'ın açıkladığı rakamlara göre telsizlerin patlatılmasıyla en az 71 ev ve dükkanla 18 sivil araç ve motosiklet yandı. 

Telsizlerden bazılarında Japon firması Icom'un amblemi görülüyor. Ancak şirket, IC-V82 model numaralı telsizlerin ve bunlarda kullanılan bataryaların üretiminin neredeyse 10 yıl önce durdurulduğunu belirtiyor. Patlayıcıların bu cihazlara nasıl yerleştirildiğiyse henüz netleştirilemedi. Icom, bu telsizlerin sahte olabileceğini öne sürüyor.

Lübnan medyasındaki haberlerde, saldırıda en az iki güneş enerjisi panelinin de alev aldığı bildiriliyor. Saldırılarda çıkan küçük çaplı yangınların söndürüldüğü bildirilirken, patlamada bir kız çocuğunun yaralandığı aktarılıyor. Ancak bu panellerin infilak ettirilen diğer cihazların etkisiyle mi alev aldığı yoksa uzaktan kumandayla mı patlatıldığı belli değil. 

Amerikan düşünce kuruluşu Soufan Center'dan Clara Broekaert, CNN'e açıklamasında saldırı dalgasının Lübnan halkının psikolojisini olumsuz etkilediğini ve Hizbullah üzerinde misilleme baskısı oluşturduğuna dikkat çekerek şunları söylüyor:

Saldırılarda günlük hayatın böylesine korkunç, beklenmedik ve geniş ölçekte kesintiye uğratılması, misilleme yapılmasına yönelik ekstra bir baskı yaratacaktır diye düşünüyorum. İnsanlar yaşananların hesabının sorulduğunu görmek istiyor.

Üst üste gelen saldırıların ardından dün Hizbullah, İsrail sınırındaki el-Merc bölgesine füze fırlattı. İkisi ağır 8 İsraillinin yaralandığı bildirilirken, bu kişilerin sivil veya asker olduğuna ilişkin bilgi paylaşılmadı.

Independent Türkçe, Times of Israel, New York Time, Japan Times, CNN, France 24