Sevsen El-Sajan, Suudi Arabistan şehirlerini sanatıyla yorumluyor

Abha'nın mirasının derinliği hakkında bir tablo
Abha'nın mirasının derinliği hakkında bir tablo
TT

Sevsen El-Sajan, Suudi Arabistan şehirlerini sanatıyla yorumluyor

Abha'nın mirasının derinliği hakkında bir tablo
Abha'nın mirasının derinliği hakkında bir tablo

İlk kişisel sergisinde sunduğu 30 resimle Suudi şehirlerini canlı kadın karakterlerle resmeden Suudi sanatçı Sevsen El-Sajan ‘Her şehrin bir kadın’ olduğuna inanıyor. Riyad'daki Naila Galeri'nin ev sahipliğinde düzenlenen sergi, Suudi şehirlerini yeni bir sanatsal vizyonla değerlendirmek için ziyaretçileri eşsiz bir deneyim sunuyor. Serginin önceki gün sona erdiği ifade edildi. 
Sajan, Şarku'l Avsat'a yaptığı açıklamada, "Eski mahalleleri olan şehirler ve duvarlarındaki yazıtlı binalar, güzel kokular ve anılarla dolu geçmiş günlerin tatlı hikayeleriyle beni büyülüyor. Binalar ve şehirler,  doğanın ve zamanın karşısında dimdik duran canlı figürler” ifadelerini kullandı. Sajan, şehirleri, gizemli güzelliğinin hazinelerini ve büyüsünü keşfetmeye düşünenleri zorlayan parlak renkler ve çok sayıda şekil sergileyen bir kadın olarak tasvir ettiğini belirtti.

Serginin içinde gezerken, her bir resim diğerinden tamamen farklı bir hikaye anlatıyormuş gibi, her eser ile diğeri arasındaki karşıtlık net bir şekilde ortaya çıkıyor. El-Ula şehrini tasvir eden bir tabloyu işaret ederek, Suudi Arabistan’ın şehirlerini karakterize eden zengin çeşitliliğin göstergesi olduğunu belirten Sajan, “İki dağ arasında uzanan El-Ula'nın güzelliğine ve çekiciliğine davetmiş gibi kırmızı dudaklı, saçlarının El-Ula'nın yeşil vahalarından ilham aldığı, örgüleri hurma dalları gibi olan bir kadın görüyoruz” diyor.

Asir bölgesindeki Abha şehrini anlatan başka bir eser için ise “Kültürü yansıtan binaların önünde dağ gibi dimdik duran, etrafı yeşilliklerle çevrili kadını, o bölgedeki aile ilişkisinin bir ifadesi olarak hayal ettim” dedi.
Diriye şehri, Sajan’ın bu tarihi mekanın zengin mirasına duyduğu hayranlığı dile getiren 7 resimle aslan payını aldı. Resimler, ‘Diriye Kapısı’, ‘Modern Diriye’, ‘Koronavirüs zamanında Diriye’, ‘Yağmurdan Sonra Diriye’, ‘Diriye Mevsimi’ ve ‘Gece Diriye’ isimleriyle sergide yer aldılar.
Sajan, El-Ahsa şehrini, El-Ahsa'daki ünlü tarihi El-Kayseriyye çarşısının sembolü olarak, pembe dağlarla çevrili ve sarayda başına taç takan bir kadın olarak resmetti. Geleceğin şehri Neom’a gelince, Sajan, ‘Neom, Kızıldeniz'in Gelini’ isimli tabloyu parlak renklerle boyadı.
Bu eserlerde Mekke, Cidde, Yanbu, Farasan Adaları ve Sahra şehri gibi diğer Suudi şehirleri de yer alıyor. Sajan, mekanların kadınların dünyalarıyla bağlantı kurduğu çalışmasının felsefesi hakkında soru sorulduğunda, “Şehir, köy, hurma ağacı gibi hayattaki her şey aslında kadınsı. Hayat, Hz. Havva'nın yaratılmasıyla başladı. Dolayısıyla üreten, gelişen ve yüceliği temsil eden her şeyin kadınsı olduğunu görüyorum” cevabını verdi.

Sajan, serginin misafirlerini bu şehirleri ziyaret etmeye, keşfetmeye davet etmek gibi misyonun olduğuna ve sanatın şehirlerin güzelliğini sergilemede çok önemli rolü olduğuna inanıyor.
Sajan’ın tarzı, kültüre hayat veren güçlü, parlak renkler ve soyut resimlerle karakterize edilmiş. Ayrıca, resimlerini her yerde ve her zaman neşe getiren sanat eserleri haline getirme arzusunda. Eserleri, uzun yıllar sanat icra etmenin, çeşitli yerel ve uluslararası sergilere katılmanın birikimi.
Paris'te yüksek lisans yapan Sajan, Londra'da siyaset ve uluslararası ilişkiler alanında önemli çalışmalar yaptı.

Çocukluğundan beri renkleri çok seven ve sanata olan sevgisiyle, farklı medeniyetler, sanatlar ve kültürlerle tanıştığı dünyanın dört bir yanına seyahatler gerçekleştiren Sajan, bu alanda önemli bir donanıma sahip.
Seyahatlerinin ilk günlerinde pitoresk doğa ve çiçekleri tasvir etmesi, Suudi Arabistan'daki antik ve arkeolojik yapılara, özellikle de Diriye şehrine kadar uzanan eserlerine bu yolculuklar yansıdı. Sajan, eserlerini Suudi Arabistan‘ın gurur sembolü ve Suudi devletinin gücü ve dayanıklılığının mevcut bir tanığı olarak görüyor.



Eski Doctor Who yıldızından dizinin yeni versiyonuna eleştiri

Fotoğraf: BBC Studios
Fotoğraf: BBC Studios
TT

Eski Doctor Who yıldızından dizinin yeni versiyonuna eleştiri

Fotoğraf: BBC Studios
Fotoğraf: BBC Studios

1982-1984'te Zaman Lordu'nu canlandıran Doctor Who yıldızı Peter Davison, uzun soluklu dizinin son sezonlarını "hikayedeki devasa boşluklar" nedeniyle eleştirdi.

Tom Baker'ın ardından karakterin 5. enkarnasyonunu canlandıran 74 yaşındaki Davison, BBC'nin 2005'te yeniden başlattığı bilimkurgu dizisinin kalitesini sorguluyor.

The Lewis Nicholls Show'a konuşan aktör, "Nedense bilimkurguda saatte 160 kilometre hızla gitmeleri gerektiğini düşünüyorlar" dedi.

Hikayede doğrudan bir sonraki bölüme geçiliyor ve beynin boşlukları doldurması bekleniyor... Belki genç ve sağlıklı biri bunu yapabilir. Bilemiyorum.

Davison, Doctor Who'nun son bölümlerini "ileride izlenmesi istenen" bir yapımın "fragmanına" benzetti.

Kanal patronlarının "insanların dikkat süreleri"yle ilgili endişelerinin, televizyon programlarının kötüleşmesine katkıda bulunabileceğini söyledi.

Davison "Eğer iki dakikada bir bir şeyler olmazsa insanların televizyonu kapatacağını düşünüyorlar, ki bunun doğru olduğuna inanmıyorum" diye devam etti.

Öte yandan Davison, geri dönen dizi sorumlusu Russell T. Davies'in, eski Doctor Who'nun sık sık eleştirilen bir yönünü, yani ana karakterin yol arkadaşını az kullanma alışkanlığını "düzelttiğine" değindi. Ancak dizinin artık hikayeden çok görsel efektlere öncelik verdiğini belirtti.

Oyuncu "Özel efektler daha da iyileştikçe, dizinin sadece onlardan ibaret hale gelmesi gibi bir tehlike var" dedi.

VDFGTH
Peter Davison 1982-1984 döneminde Doctor Who'da oynadı (BBC)

Doctor Who'nun yıllarca demirbaşı olan Davison, 2022'de Jodie Whittaker'ın son bölümünde kısa bir kameoyla rolünü yeniden canlandırmıştı. Whittaker'ın kendisi de geçen ay Ncuti Gatwa'nın veda bölümünde kısa süreliğine görünmüştü.

Davison ayrıca 2005-2010'da dizinin başrolünü üstlenen bir diğer eski Doctor Who yıldızı David Tennant'la birlikte özel bir sesli program yapmıştı. İki yıldızın dizi dışında da bir bağı var: Davison'ın kızı Georgia, 2011'den beri Tennant'la evli.

Tennant, Georgia'ya BBC'de 2008'de yayımlanan "The Doctor's Daughter" adlı bölümde birlikte rol alırken tanışmış ve 2020'de, bir başka Doctor Who yıldızının çocuğuyla evlenmenin "biraz aptalca geldiğini" itiraf etmişti.

Yayıncı Gaby Roslin'in podcast'ine katılan İskoç aktör, ilişkileri hakkında "Doctor Who hayatımın içine işlediği için sonunda doktorlardan birinin kızıyla evlenmek biraz aptalca geliyor; buna aykırı duran pek çok şey vardı" demişti.

Ancak Georgia ilişkilerinin "itici gücünün" kendisi olduğunu belirterek "Bu kadar çok uğraşmasaydım bu gerçekleşmeyebilirdi" ifadelerini kullanmıştı.

Independent Türkçe