Fas mahkemesi, bir öğretim görevlisine taciz suçundan bir yıl hapis cezası verdi

Fas polisi (AFP-Arşiv)
Fas polisi (AFP-Arşiv)
TT

Fas mahkemesi, bir öğretim görevlisine taciz suçundan bir yıl hapis cezası verdi

Fas polisi (AFP-Arşiv)
Fas polisi (AFP-Arşiv)

Bir sivil toplum aktivistinin dün (Cumartesi) yaptığı açıklamaya göre, Fas yargısı üniversitelerde yaşanan çok sayıda cinsel taciz skandalı kapsamında, kız öğrencilerinden birine cinsel tacizde bulunduğu gerekçesiyle, bir üniversite hocasına bir yıl hapis cezası verdi.
Avukat Ayşe Kella, Fransız haber ajansı AFP’ye yaptığı açıklamalarda, “Tanca Asliye Mahkemesi, sanığı cinsel tacizden mahkum etti ve bir yıl hapis cezasına çarptırdı” dedi.
Avukat, “Bu karardan memnun değiliz zira sanıkla ilgili anlatılan eylemler son derece tehlikeli ve mağdur üzerinde kalıcı bir etkisi olacak” ifadesini kullandı.
Tanca’daki Kral Fahd Yüksek Okulu’nda çalışan 46 yaşındaki İspanyolca öğretmeni, Ocak ayı başlarında, şantaj ve cinsel taciz suçlamasıyla tutuklandı.
Yaşanan bu skandallar, sosyal platformlarda büyük tepkilere yol açtı ve adli işlemlerin başlatılması istendi.
12 Ocak’ta da Kazablanka yakınlarındaki Settat Üniversitesi’nde başka bir öğretim görevlisine kız öğrencilere cinsel tacizde bulunma suçundan iki yıl hapis cezasına çarptırıldı.
Ocak ayında verilen bu karar, davaları henüz sonuçlanmayan 5 öğretim görevlisine yönelik ‘not karşılığı cinsel ilişki’ adı verilen bir skandal çerçevesinde verilen ilk karar oldu.
Son yıllarda medya, Fas üniversitelerinde öğretim görevlileri tarafından kız öğrencilere yapılan cinsel tacize yönelik birçok olayı gündeme getirdi, ancak bu olayların çoğunda adli bir şikayette bulunulmadı. Adli şikayette bulunulanların davaları ise çoğunlukla takipsizlik aldı.
Bir tacizci hakkında şikayette bulunulması muhafazakar toplumlarda çok nadir görülen bir adımı teşkil ediyor. Cinsel taciz mağdurları genellikle intikam alınmasından korkmaları veya başkalarının ve ailelerinin gözünde itibarlarına kaybetmekten korkmaları sebebiyle sessiz kalıyorlar.
İnsan hakları örgütleri ve medya, Faslı kadınlara yönelik şiddet eylemleri konusunda her zaman uyarılarda bulunuyor.
Yıllarca süren tartışmaların ardından, 2018 yılında, taciz, tecavüz, cinsel istismar veya kötü muamele eylemlerine karşı hapis cezası verilmesini sağlayan yasa yürürlüğe girdi.
Ancak bu konuda daha katı kararlar alınmasını isteyen kadın hakları dernekleri, yasayı ‘yetersiz’ olarak değerlendirdi.



İsrail, Batı Şeria'daki bir çiftlikte “tehdit oluşturan” 200’den fazla timsahı itlaf etti

İsrail sivil yönetimi, Batı Şeria'daki bir İsrail yerleşiminde bulunan bir çiftlikte 200'den fazla Nil timsahını itlaf ettiğini açıkladı (EPA)
İsrail sivil yönetimi, Batı Şeria'daki bir İsrail yerleşiminde bulunan bir çiftlikte 200'den fazla Nil timsahını itlaf ettiğini açıkladı (EPA)
TT

İsrail, Batı Şeria'daki bir çiftlikte “tehdit oluşturan” 200’den fazla timsahı itlaf etti

İsrail sivil yönetimi, Batı Şeria'daki bir İsrail yerleşiminde bulunan bir çiftlikte 200'den fazla Nil timsahını itlaf ettiğini açıkladı (EPA)
İsrail sivil yönetimi, Batı Şeria'daki bir İsrail yerleşiminde bulunan bir çiftlikte 200'den fazla Nil timsahını itlaf ettiğini açıkladı (EPA)

İsrail Savunma Bakanlığına bağlı Filistin Topraklarındaki Hükümet Aktiviteleri Koordinasyon Birimi (COGAT) işgal altındaki Batı Şeria'daki bir İsrail yerleşim birimindeki bir çiftlikte ‘tehdit oluşturan’ 200'den fazla Nil timsahını itlaf ettiğini açıkladı.

Öte yandan çiftlik sahibi buna karşı çıkarken olay hayvan hakları örgütleri tarafından eleştirildi.

Fransız Haber Ajansı AFP’ye göre COGAT, timsahların ‘terk edilmiş bir kafeste, hayvan istismarı kapsamına giren korkunç koşullarda tutulduklarını, yeterli yiyecek alamadıkları için birbirlerini yemeye başladıklarını’ söyledi.

COGAT, veteriner uzmanlarla yaptığı görüşmelerin ardından ‘bölge sakinlerinin hayatına yönelik gerçek bir tehdidin derhal ortadan kaldırılması gerektiği’ sonucuna vardığını açıkladı. Ancak hayvanların nasıl itlaf edildiği konusunda ayrıntılı bilgi vermedi.

Timsah çiftliği, 1990'lı yıllarda Ürdün Vadisi'ndeki Petza'el yerleşim biriminde açılmış, ancak İkinci Filistin İntifadası’nın patlak vermesiyle ziyaretçi sayısının azalması üzerine ticari bir çiftliğe dönüştürülmüştü.

Çiftlik 2013 yılında, vahşi hayvanların derileri için yetiştirilmesini yasaklayan bir yasa nedeniyle kapatıldı ve terk edildi.

İsrail gazetesi Yedioth Ahronoth’a konuşan çiftlik sahibi Gadi Petan, pazar günü gerçekleştirilen itlaf öncesinde kendisinin haberdar edilmediğini söyledi.

Bu çiftliği 30 yıldır yönettiğini belirten adam, “Bu açıkça bir infazdı” ifadelerini kullandı. Çiftlik sahibi, hayvanların itlafı sırasında bir çalışanının cep telefonuna el konulduğunu da belirtti.

Çiftlik sahibi sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bu hayvanlar sağlıklıydı, besleniyordu ve çiftlikte herhangi bir ciddi kaza bildirilmedi.”

İsrail'deki ‘Hayvanları Yaşatın’ adlı hayvan hakları örgütü de olayı kınadı. Örgüt, olayı ‘koruma altındaki hayvanlara yönelik korkunç ve haksız bir katliam’ olarak nitelendirdi.

İsrail'in nesli tükenmekte olan türlerin uluslararası ticaretine ilişkin anlaşmaya taraf olduğunu belirten örgüt, derhal soruşturma açılmasını talep etti.

Geçtiğimiz bahar ayında yayınlanan bazı videolarda İsrailli gençlerin çiftlikteki timsahlara taş attığını görüldü.

Çiftliğin resmi olarak kapatılmasından bu yana, bazı timsahların birkaç kez kaçtığına dair haberler basında yer aldı. Bu haberler, çevredeki doğa koruma alanlarındaki sakinleri ve ziyaretçileri tedirgin ediyordu.