Tunus Cumhurbaşkanı Said, "yeni yargı konseyi" oluşturulması için kararnameyi imzaladı

Tunus'ta bir adam kapalı Tunus Ulusal Yargı Otoritesinin önünden geçiyor (AP)
Tunus'ta bir adam kapalı Tunus Ulusal Yargı Otoritesinin önünden geçiyor (AP)
TT

Tunus Cumhurbaşkanı Said, "yeni yargı konseyi" oluşturulması için kararnameyi imzaladı

Tunus'ta bir adam kapalı Tunus Ulusal Yargı Otoritesinin önünden geçiyor (AP)
Tunus'ta bir adam kapalı Tunus Ulusal Yargı Otoritesinin önünden geçiyor (AP)

Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said, "Yüksek Yargı Konseyini fesheden ve onun yerine yeni bir konseyin oluşturulmasını öngören kararnameyi" imzaladı.
Tunus Cumhurbaşkanlığından yapılan açıklamaya göre, Adalet Bakanı Leyla Ceffal ve Necla Buden ile görüşen Said, Yüksek Yargı Konseyini fesheden ve yerine yeni bir konseyin oluşturulmasını öngören kararnameyi onayladı.
Yargının bağımsızlığına saygı duyduğunu belirten Said, "Egemenlik halkındır" dedi.
Yasalar önünde herkesin eşit olduğu bir adalet sisteminin önemine işaret eden Said, şöyle devam etti:
"Adaletsizliğin hüküm sürdüğünü görenler, hak ve adalet konusunda sessiz kalanlar, bu adaletsizliğe dahil olurlar. Bu nedenle Yüksek Yargı Konseyi cezasızlığa son vermek için feshedilmiş ve yerine geçici bir konsey getirilmiştir. Adil bir yargıya, adil şekilde hesap verebilirlik kutsal bir görevdir ve Tunus halkının meşru taleplerinden biridir."
Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said, 10 Şubatta "Yüksek Yargı Konseyini fesheden ve onun yerine yeni bir konseyin oluşturulacağı kararnamenin hazırlandığını" duyurmuştu.
Feshedilen Yüksek Yargı Konseyi, ülkedeki tek yasal yargı otoritesi olduğunu, bunun dışında oluşturulacak yargı organlarının yasal bir dayanağının bulunmayacağını açıklamıştı.

Yüksek Yargı Konseyinin feshi
Cumhurbaşkanı Said, 7 Şubat Pazartesi, Başbakan Necla Buden ile görüşmesinde, Yüksek Yargı Konseyinin feshedildiğini duyurmuştu.
Said, "Yüksek Yargı Konseyi feshedildi ama ben yargıya asla dokunmayacağım. Çözüm için bu kararı almak zorunluluk haline gelmişti" ifadelerini kullanmıştı.
Cumhurbaşkanı'nın Konseye ilişkin açıklamasının ardından birçok siyasi parti, yargı mensubu ve sivil toplum kuruluşu, yasal olmadığı gerekçesiyle karara tepki göstermişti.

Yüksek Yargı Konseyinin görevleri
Yüksek Yargı Konseyi, yetkileri çerçevesinde yargının sağlıklı işleyişi ve yargının bağımsızlığını Tunus Anayasası ve uluslararası sözleşme hükümleri doğrultusunda güvence altına alan anayasal bir kurum olarak biliniyor.
Görevleri arasında, "bütçe taslağının görüşülmesi ve onaylanması, yıllık raporun görüşülmesi ve onaylanması, yargının sağlıklı ve bağımsız işleyişinin sağlanması için gerekli reformların önerilmesi, adaletin tesisi ve idaresine ilişkin kanun tasarıları ile teklifleri hakkında görüş bildirmek" yer alıyor.



Hizbullah'a "çağrı cihazı" operasyonunun detayları ortaya çıktı

Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
TT

Hizbullah'a "çağrı cihazı" operasyonunun detayları ortaya çıktı

Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)

Lübnan'da Hizbullah'ın çağrı cihazlarının ardından telsiz, radyo ve güneş enerjisi panellerinin patlatılmasıyla bölge topyekun savaşa doğru sürükleniyor. 

17 Eylül'de Hizbullah'ın kullandığı çağrı cihazlarında eş zamanlı patlamalar yaşanmış, ikisi çocuk 12 kişi hayatını kaybetmiş, 2 bin 800 kişi de yaralanmıştı. 

Dün de ülkedeki telsiz, radyo ve güneş enerji sistemlerinde patlama gerçekleşti. En az 20 kişinin öldüğü, 450'den fazla kişinin de yaralandığı bildiriliyor. Lübnanlı yetkililer, olaydan İsrail'i sorumlu tutarken Tel Aviv'den henüz açıklama gelmedi.

Diğer yandan saldırıyla ilgili bilgiye sahip olan fakat adlarının gizli tutulmasını isteyen kaynaklar, Amerikan gazetesi New York Times'a (NYT) operasyonun ardında İsrail'in olduğunu doğruluyor. 

Mossad'ın BAC Consulting adlı bir paravan şirket kurduğu ve çağrı cihazlarını bubi tuzağına dönüştürerek Lübnan'a soktuğu iddia ediliyor. Macaristan merkezli bu paravan şirket, kağıt üstünde Tayvanlı Gold Apollo firması adına çağrı cihazı üretiyor. Kimliklerinin açıklanmasını istemeyen İsrailli istihbaratçılar, buna ek olarak operasyonda en az iki paravan şirket daha oluşturulduğunu belirtiyor. 

Kaynaklar, AR-924 model numaralı cihazların bataryalarına patlayıcı bir madde olan pentaeritritol tetranitrat (PENT) yerleştirildiğini ve bunların 2022 yazında Lübnan'a gönderildiğini ifade ediyor.

Hizbullah, İsrail istihbaratı tarafından takip edilmemek için cep telefonlarını bırakıp çağrı cihazı kullanmaya başlamıştı. Kaynaklar, bu kararın ardından milyonlarca dolarlık yatırımla üretimin artırıldığını ve Lübnan'a bubi tuzağı haline getirilmiş binlerce cihaz sokulduğunu söylüyor.

Öte yandan ikinci dalga saldırıda telsiz ve güneş enerji panellerinin nasıl patlatıldığı henüz bilinmiyor.

NYT'nin patlayan telsizlerin görüntülerinden yola çıkarak yaptığı analizde, bunların çağrı cihazlarından daha ağır ve büyük olduğuna, bu yüzden daha fazla hasar yarattığına işaret ediliyor. 

Ayrıca telsizlerin patlamasıyla daha büyük yangınlar çıktığına, bunun da çağrı cihazlarına kıyasla telsizlere daha fazla patlayıcı yerleştirilmiş olabileceğini gösterdiğine dikkat çekiliyor.

Lübnan'ın açıkladığı rakamlara göre telsizlerin patlatılmasıyla en az 71 ev ve dükkanla 18 sivil araç ve motosiklet yandı. 

Telsizlerden bazılarında Japon firması Icom'un amblemi görülüyor. Ancak şirket, IC-V82 model numaralı telsizlerin ve bunlarda kullanılan bataryaların üretiminin neredeyse 10 yıl önce durdurulduğunu belirtiyor. Patlayıcıların bu cihazlara nasıl yerleştirildiğiyse henüz netleştirilemedi. Icom, bu telsizlerin sahte olabileceğini öne sürüyor.

Lübnan medyasındaki haberlerde, saldırıda en az iki güneş enerjisi panelinin de alev aldığı bildiriliyor. Saldırılarda çıkan küçük çaplı yangınların söndürüldüğü bildirilirken, patlamada bir kız çocuğunun yaralandığı aktarılıyor. Ancak bu panellerin infilak ettirilen diğer cihazların etkisiyle mi alev aldığı yoksa uzaktan kumandayla mı patlatıldığı belli değil. 

Amerikan düşünce kuruluşu Soufan Center'dan Clara Broekaert, CNN'e açıklamasında saldırı dalgasının Lübnan halkının psikolojisini olumsuz etkilediğini ve Hizbullah üzerinde misilleme baskısı oluşturduğuna dikkat çekerek şunları söylüyor:

Saldırılarda günlük hayatın böylesine korkunç, beklenmedik ve geniş ölçekte kesintiye uğratılması, misilleme yapılmasına yönelik ekstra bir baskı yaratacaktır diye düşünüyorum. İnsanlar yaşananların hesabının sorulduğunu görmek istiyor.

Üst üste gelen saldırıların ardından dün Hizbullah, İsrail sınırındaki el-Merc bölgesine füze fırlattı. İkisi ağır 8 İsraillinin yaralandığı bildirilirken, bu kişilerin sivil veya asker olduğuna ilişkin bilgi paylaşılmadı.

Independent Türkçe, Times of Israel, New York Time, Japan Times, CNN, France 24