Afganistan’ın uluslararası varlıklarının kullanımı için çabalar sürüyor

İİT Genel Sekreteri Hüseyin Taha: Afgan varlıklarının dondurulması kararını iptal için istişareler yürütülüyor

İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Genel Sekreteri Hüseyin İbrahim Taha
İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Genel Sekreteri Hüseyin İbrahim Taha
TT

Afganistan’ın uluslararası varlıklarının kullanımı için çabalar sürüyor

İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Genel Sekreteri Hüseyin İbrahim Taha
İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Genel Sekreteri Hüseyin İbrahim Taha

İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Genel Sekreteri Hüseyin İbrahim Taha, İİT ve İslam Kalkınma Bankası'nın ekonomik krizin çözülmesine yardımcı olacak şekilde Afgan varlıklarının dondurulması kararını iptal için uluslararası taraflarla istişarelerde bulunduğunu söyledi.
İİT’nin, İslam Kalkınma Bankası'na Afganistan'daki insani krizden etkilenenlere insani ve kalkınma yardımlarını desteklemeyi amaçlayan güven fonunun kurulmasını hızlandırma çağrısında bulunan Genel Sekreter Şarku'l Avsat'a konuştu: “İslam İşbirliği Teşkilatı Genel Sekreteri Özel Elçisinin, İslam İşbirliği Teşkilatı'nın kararını uygulama yolları konusunda Taliban ile görüşmek için yakın zamanda Kabil'i ziyaret etmesi bekleniyor. Bu durum Taliban tarafından memnuniyetle karşılanıyor”.
Yemen dosyasına ilişkin olarak Taha, örgütün Husi milislerin Kızıldeniz, Babu’l-Mendeb Boğazı ve Aden Körfezi'nde oluşturduğu tehditleri kınadığını söyledi. Taha, “Uluslararası deniz seyrüseferinin güvenliğini ve emniyetini tehdit eden bölgesel ve uluslararası sularda savaş gemilerine yönelik saldırıların yanı sıra İİT, balistik füzeler başta olmak üzere Husi milislerine silah tedarik edilmesini de kınıyor. Mezhepsel çatışmaları körükleyen politikalar durdurulmalı ve terörist grupları desteklemekten ve finanse etmekten kaçınılmalı” açıklamalarında bulundu.
Diğer yandan İslam Kalkınma Bankası'nın kuruluşundan 2021 yılının üçüncü çeyreğinin sonuna kadar toplam fonlama ödeneklerinin 157,1 milyar dolar olduğunu söyleyen Genel Sekreter, “İslam İşbirliği Teşkilatı üyesi ülkelerdeki işsizlik oranı 2020 yılındaki yüzde 6,5 olan küresel ortalamaya kıyasla yüzde 7,1'e ulaştı. İİT ülkelerindeki gençler arasında işsizlik oranı 2020 yılı için yüzde 14,4 ile küresel ortalamanın üzerinde seyretti”.

İİT ve Afganistan
Hüseyin Taha, İİT’nin İslam Zirvesi Başkanlığı’nı yürüten Suudi Arabistan'ın daveti üzerine ve Pakistan'ın ev sahipliğinde Afganistan'daki insani duruma ilişkin Dışişleri Bakanları Konseyi'nin olağanüstü toplantılar düzenlediğini kaydetti.
İİT Genel Sekreteri geçen Aralık ayında gerçekleştirilen bu toplantının, bu yılın ilk çeyreğinde Afganistan'daki insani krizden etkilenenlere insani ve kalkınma yardımlarını yönlendirmek amacıyla İslam Kalkınma Bankası çatısı altında bir güven fonu oluşturmayı kararlaştırdığını belirtti.
Ayrıca, İslam'da hoşgörü ve ılımlılık, eğitime eşit erişim, İslam'da kadın hakları ve diğer hayati konularda Afganistan ile ilişki kurmak için Uluslararası İslam Fıkıh Akademisi tarafından yönetilen seçkin din alimlerinden ve hukukçulardan oluşan bir heyet oluşturulmasına karar verildi.
Hüseyin Taha, “Fonun kuruluşunu hızlandırmak için İslam Kalkınma Bankası ile koordineli olarak, fonun mali kaynaklarını harekete geçirmek için bağışçı ülkelerle iletişime geçerek diplomatik çabalarımızı başlattık.  Geçtiğimiz yıllarda Afgan halkına çeşitli insani yardım hizmetleri sunmak için çalışan örgütün Afganistan'ın başkentinde ofisi bulunuyor. Ofisin insani yardım sağlamadaki görevlerini yerine getirmesini sağlamak için insan kadroları ve mali kaynaklar sağlamanın yollarını tartışmak üzere üye devletlerle de yoğun istişareler başlatıldı” dedi.
Taha, İİT’nin Kabil'deki ofisinin direktörüne derhal işyerine gitmesi ve ofisin insani faaliyetlerini, Birleşmiş Milletler ve çeşitli kurumları başta olmak üzere uluslararası kuruluşlarla işbirliğini ve koordinasyonunu doğrudan denetlemesi talimatını verdi. İİT Genel Sekreteri, “Ofisin özellikle İslam Kalkınma Bankası'nda vakıf fonunun kurulmasından ve insani yardım programımızın fiilen başlatılmasından sonra insani yardım operasyonlarına katkıda bulunmada somut bir rol oynamasını bekliyoruz. Ayrıca bazı üye devletlerin Afganistan'a insani yardımlarını ofis aracılığıyla sağlamasını bekliyoruz. İİT’nin Afgan gruplarıyla görüşme konusundaki tutumu net ve tutarlı. Afgan liderliğindeki barış sürecine tam destek veriyoruz ve tüm tarafların tüm anlaşmazlıkları çözmek için barışçıl diyalog taahhüdünde bulunmalarını umuyoruz. Uluslararası ve insancıl hukuka ve uluslararası insan hakları standartlarına saygı gösterilmeli”.
Hüseyin Taha konuşmasını şöyle sürdürdü: “İİT, Dışişleri Bakanları Konseyi tarafından kendisine verilen yetkiye uygun olarak hareket ediyor ve konseyin kararları arasında siyasi ve ekonomik angajman görevini üstlenmek üzere Genel Sekreter'in özel bir temsilcisinin atanması var. İslam İşbirliği Teşkilatı Genel Sekreteri Özel Temsilcisinin, İslam İşbirliği Teşkilatı'nın kararını uygulama yolları konusunda Taliban ile görüşmek için yakın zamanda Kabil'i ziyaret etmesi bekleniyor. Bu Taliban tarafından memnuniyetle karşılanıyor. Nakit tükenmesiyle ilgili olarak, Afgan varlıklarının dondurulması kararının iptali aslında ekonomik krizin çözülmesine yardımcı olacak”.
Afganistan yönetimi, İİT ve İslam Kalkınma Bankası'ndan bu önemli konuda uluslararası taraflarla istişarelerde bulunmalarını talep ediyor.
Afganistan konferansının bitiminden hemen sonra İİT’nin, Afganistan'ı desteklemek için üye devletler ve uluslararası ortaklarla sürekli istişareler yürüttüğünü vurgulayan Genel Sekreter, “Vakıf fonunun kurulması ve üye devletlerden bağışların alınması Afgan ekonomisinin desteklenmesine büyük katkı sağlayacak” diye konuştu.
Afganistan'daki kuraklık sorunu hakkında yöneltilen bir soruya cevaben Genel Sekreter, “Afganistan için Gıda Güvenliği Programını başlatmak, İİT'nin hedeflerinden biridir. Bu İİT için bir gıda güvenliği rezerv sisteminin kurulması yoluyla olur. Bu konuyu DSÖ, üye devletler ve uluslararası ortaklarla birlikte takip edeceğiz.”

Krediler ve en az gelişmiş ülkeler
İİT’deki toplam 57 üye ülkeden 21'i az gelişmiş ülkeler arasında kabul ediliyor. Geri kalan ülkeler orta gelirli gelişmekte olan ülkeler olarak sınıflandırılıyor. Bu az gelişmiş ülkelerden 18'i Afrika'dadır ve bu ülkelerin karşılaştığı kalkınma zorluklarının nedeni düşük üretim kapasitelerinde yatmaktadır. Bu da büyümede yavaşlamaya, yatırım eksikliğine ve kapalı piyasalara, ayrıca zayıf destekleyici politikalara ve eskiyen altyapıya yol açar.
Örgütün daha fazla çaba gösterdiğini ifade eden Hüseyin Taha, “Afrika'nın Kalkınması Programı, Kalkınma için İslami Dayanışma Fonu ve 2005 yılında 12 milyar dolarlık sermaye ile onaylanan diğer fonlar yoksulları destekleyen faaliyetleri teşvik etmeyi amaçlamaktadır. İİT 22 Afrika üye ülkesinde bu program kapsamında finansman için toplam 480 proje onaylandı ve çoğu proje tarım, ulaşım, enerji, su ve sanitasyon ve eğitim ve sağlık alanlarında gelişme kaydetmeyi hedefliyor.
Dayanışma Fonu, İslam İşbirliği Teşkilatı üye ülkelerindeki proje ve programları finanse etmek için 858,4 milyon dolarlık krediler ve hibeler sağladı. Bu miktarın yaklaşık yüzde 96'sı İslam İşbirliği Teşkilatı'nın en az gelişmiş ülkelerine gitti.
İİT İslam Kalkınma Bankası, ekonomik ve sosyal kalkınmayı teşvik etmek için krediler, teknik yardım, hibeler ve sermaye yatırımları sağlayarak İİT üye ülkelerine yardımcı olur.
Bu bağlamda Taha, İslam Kalkınma Bankası'nın kurulduğu 1975 yılından 2021 yılının üçüncü çeyreğinin sonuna kadar toplam finansman ödeneklerinin 157,1 milyar dolar olduğunu vurgulamak gerektiğini söylüyor. Buna ek olarak Taha, İİT üye devletlerini ve diğer potansiyel bağışçıları, İİT üye ülkeleri arasında ortaklık, karşılıklı yardımlaşma ve dayanışma idealleri doğrultusunda devamlı ekonomik büyümeyi yakalamak için İİT üye devletlerine yardım etmeyi sürdürmeyi talep ediyor.
İİT’nin başta en az gelişmiş ülkeler olmak üzere ihtiyaç sahibi İİT ülkelerine çeşitli sektörlerde mali ve teknik yardım sağlamak için bol kaynağa sahip üye ülkelerle iletişim kurduğunu vurgulayan Taha, Suudi Arabistan Krallığı'nın en az gelişmiş ülkelerin 6 milyar dolara varan borçlarını insani gerekçelerle iptal etme girişimine de ayrıca dikkat çekti.
İslam Kalkınma Bankası tarafından İslam İşbirliği Teşkilatı'nın Afrika üye ülkelerine sağlanan toplam finansman, 2021 yılının üçüncü çeyreği sonunda 25,1 milyar doları buldu. Bu miktar arasında İİT’nin Afrika'nın Kalkınması için özel program çerçevesinde gelen 480 projeyi finanse etmek üzere gereken 5 milyar doları da içermektedir.
Hüseyin Taha, İslam Ülkeleri İstatistik, Ekonomik ve Sosyal Araştırma ve Eğitim Merkezi (SESRIC), İslam Ticareti Geliştirme Merkezi, İslami Eğitim, Bilim ve Kültür Organizasyonu (ISESCO), İslam Ülkeleri Standartlar ve Metroloji Enstitüsü ve İslam Ticaret ve Sanayi Odası gibi ilgili İİT kurumlarının, Afrika üye devletlerinin yararına İslam Ülkeleri için kapasite geliştirme projeleri ve diğer maddi olmayan projeleri uyguladığını açıkladı.

Sürdürülebilir projeler
Sürdürülebilir projeler, yoksulluk ve işsizlik konusuna değinen Genel Sekreter, İİT’nin Afrika üye ülkelerindeki projeleri desteklediğini söyledi. Bunların arasında Batı Afrika'daki sınır aşan parklarda ve korunan alanlarda turizmin sürdürülebilir kalkınması için tasarlanan bölgesel projeler ve Dakar ve Port Sudan'ı birbirine bağlayan demiryolu projesi yer alıyor.
Hüseyin Taha, “Turizm altyapısının geliştirilmesi ve küçük ve orta ölçekli şirketlerin ilerlemesi yoluyla iç turizmi artırmaya çalıştığımız bu proje için Dünya Turizm Örgütü fizibilite çalışmasını finanse etti. Örgütün, mal ve hizmet taşımacılığını kolaylaştırmak için Batı ve Doğu Afrika'daki örgüte üye ülkelerin demiryolu ağlarını entegre etmek için Dakar ve Port Sudan'ı birbirine bağlayan toplam uzunluğu 10 bin kilometreye varan demiryolu projesini destekliyoruz” şeklinde konuştu.
Yoksulluk ve işsizlikle ilgili olarak, Hüseyin Taha, pandemi sonrası küresel tahminlerin iyimser görünmediğini belirterek şunları söyledi: “Önümüzdeki yıllarda küresel genç işsizlik oranının artması beklenirken işsizlik rakamları gençlerin işgücü piyasasında karşılaştığı zorlukların gerçek boyutunu yansıtmıyor. İİT üye ülkelerindeki ortalama işsizlik oranı, 2020'deki küresel ortalama olan yüzde 6,5'e kıyasla yüzde 7,1 oldu. Ayrıca, İİT ülkelerindeki genç işsizlik oranı, küresel ortalamanın önemli ölçüde üzerinde. İİT ülkelerindeki ortalama genç işsizlik oranı, 2020'de yüzde 14,4 ile aynı yıldaki yüzde 13,7'lik küresel ortalamanın üzerinde seyretti”.
Diğer yandan İİT bünyesinde, istihdam, sosyal koruma, mesleki eğitim ve öğretim, gençler için iş fırsatları yaratmak için beceri geliştirme, profesyonel okuryazarlık, mikrofinans desteği gibi çeşitli programlar başlatıldı.

Husi tehditleri ve terör
Genel Sekreter, İran destekli Husi grubunun oluşturduğu tehditlerle ilgili olarak, Taha, örgütün Husi milislerin Kızıldeniz, Bab el-Mendeb Boğazı ve Aden Körfezi'nde sürdürdüğü tehditleri kınadığını söyledi. Taha, “Uluslararası deniz seyrüseferinin güvenliğini ve emniyetini tehdit eden bölgesel ve uluslararası sularda savaş gemilerine yönelik saldırıların yanı sıra İİT, Husi milislerine silah tedarik edilmesini de kınıyor” açıklamalarında bulundu.
İİT Genel Sekreteri Hüseyin Taha, “İİT, Yemen'deki Meşruiyeti Destekleme Koalisyonu'nun Yemen'i, halkını ve meşru devlet otoritelerini savunmak için attığı askeri adımları destekliyor. İİT aynı şekilde şiddetli Husi saldırıları karşısında Suudi Arabistan ve BAE'ye ve güvenlik ve istikrarlarını korumak için attıkları tüm adımlara ve önlemlere desteğini ifade ediyor. Teşkilat Yemen'in birliği, egemenliği, bağımsızlığı ve toprak bütünlüğünün yanında durmaya, içişlerine karışmayı reddetmeye, Yemen halkıyla dayanışma içinde olmaya ve onların özgürlük, demokrasi, sosyal adalet ve kapsamlı kalkınma özlemlerine bağlı. İİT Körfez girişiminde ve yürütme mekanizmasında temsil edilen üç referansa, ulusal diyalogun sonuçlarına ve ilgili BM Güvenlik Konseyi kararları, özellikle 2216 (2015) sayılı karara dayalı olarak kapsamlı bir siyasi çözüme ulaşmak için siyasi sürecin yeniden başlatılmasını desteklemektedir” dedi.
Terörle mücadele bağlamında açıklamalarda bulunan Genel Sekreter, teşkilatın terörle mücadele için çalışan örgütlerin ön saflarında yer aldığını ifade etti. Hüseyin Taha, “İİT, 1994 yılında Uluslararası Terörle Mücadele Davranış Kuralları'nı ve 1999 yılında Uluslararası Terörizmle Mücadele İslam İşbirliği Teşkilatı Sözleşmesi'ni kabul ederek bu olgu hakkında açık ve ilkeli bir tutum formüle eden ilk uluslararası örgütler arasındadır” dedi.
Hüseyin Taha Sahel ve Sahra bölgesinde birçok terörist grubun aktif olduğunu ve bu gruplarla mücadele edebilmek için İİT’nin, üye devletlerini, başta Sahel Beşlisi olmak üzere ilgili ülkelerin savunma ve güvenlik güçlerine destek sağlamaya teşvik ettiğini sözlerine ekledi.
Hüseyin Taha üyeleri ve uluslararası toplumu, terör örgütü DEAŞ'ın yabancı terörist savaşçıları örgüte almasını önlemek için Güvenlik Konseyi kararlarını uygulamaya devam etmeye ve terörist sızmalarını önlemek için gerekli önlemleri almaya çağırdı.



Musk'ın DOGE'unun kovduğu kişileri, Trump yönetimi yeniden işe almaya çalışıyor

Bazı kurumlar faaliyetlerini sürdürmek için gerekli olan personel sayısını korumakta zorlanırken, departmanlar işten çıkarma tekliflerini geri çekiyor (AFP)
Bazı kurumlar faaliyetlerini sürdürmek için gerekli olan personel sayısını korumakta zorlanırken, departmanlar işten çıkarma tekliflerini geri çekiyor (AFP)
TT

Musk'ın DOGE'unun kovduğu kişileri, Trump yönetimi yeniden işe almaya çalışıyor

Bazı kurumlar faaliyetlerini sürdürmek için gerekli olan personel sayısını korumakta zorlanırken, departmanlar işten çıkarma tekliflerini geri çekiyor (AFP)
Bazı kurumlar faaliyetlerini sürdürmek için gerekli olan personel sayısını korumakta zorlanırken, departmanlar işten çıkarma tekliflerini geri çekiyor (AFP)

Ariana Baio ABD Muhabiri 

ABD federal hükümetindeki çeşitli departman ve kurumlar, Hükümet Verimliliği Bakanlığı'nın (DOGE) toplu işten çıkarmalar ve daha sonra yürürlüğe girecek gönüllü istifa teklifleri nedeniyle boş kalan kritik pozisyonları doldurmaya çabalıyor.

Hükümet harcamalarını kısmak için aylardır çabalayan DOGE, bu kapsamda departman ve kurumlardan önemli ölçüde küçülmelerini talep etti. Bazı çalışanlar erken emeklilik teklifleri veya mali destekle işten ayrılmaya teşvik edildi. Deneme süresinde olanlar gibi diğer çalışanlarsa işten çıkarıldı.

Ancak aynı departman ve kurumlar halihazırda personel eksikliği yaşıyor ve çalışanlarını geri kazanmak için uğraşıyor.

Erken emeklilik tekliflerini kabul eden deneyimli çalışanlar, özel sektörde iş bulanlar ve kaotik bir ortama geri dönmek istemeyenler karşısında, hükümet pozisyonları doldurmakta zorlanıyor.

Nisandan bu yana en az 3 bin 500 çalışanı işten çıkaran Gıda ve İlaç Dairesi (FDA), işten çıkarma bildirimini gönderdikten üç hafta sonra geri çekti.

Washington Post'a konuşan bir FDA çalışanı, henüz yeni bir iş bulamadığı için geri dönmeyi kabul ettiğini söyledi.

Çalışan "Geri dönmek cenaze törenine katılmış gibi hissettiriyor" dedi.

Moraller berbat. Herkes stresli ve iş arkadaşlarımızın yokluğunu hissediyoruz.

Çalışan, yeni bir iş bulmayı planladığını söyledi.

USAJobs'a göre FDA ayrıca en az 17 yeni kalıcı pozisyona eleman arıyor gibi görünüyor. İlanlarda araştırmacı, doktor ve mevzuat uzmanlarına yönelik çeşitli boş pozisyonlar var.

FDA bünyesindeki İlaç Değerlendirme ve Araştırma Merkezi, maaş, izin ve seyahat gibi gerekli idari görevlerle ilgilenmekten sorumlu, gönüllü "çalışma saatleri kontrol görevlileri" aradığını belirten çaresiz e-postalar gönderdi.

Kaotik işten çıkarmalar ve yeniden işe alımlar, hükümetin genelinde yaşanıyor.

The Washington Post'a göre İç Gelir İdaresi'nden (IRS) "performans"la ilgili nedenlerle kovulan deneme süresindeki çalışanlara mayısta ofise gelmeleri söylendi.
 

Görsel kaldırıldı.Elon Musk, federal hükümet içinde "israf, dolandırıcılık ve suistimal"i ortaya çıkarma amacıyla DOGE'u yönetirken  pek çok toplu işten çıkarma hamlesi yapıldı (AFP)


Şubatta Ulusal Nükleer Güvenlik İdaresi, ülkenin nükleer stoklarını denetleyen en az 50 çalışana gönderilen işten çıkarma e-postalarını geri çekmek zorunda kalmıştı.

ABD Başkanı Donald Trump ve Elon Musk'ın işgücü kesintilerinin ilk hedefleri arasında yer alan çok sayıda USAID çalışanına, kısa süre önce Dışişleri Bakanlığı'nda pozisyonlar teklif edilmişti.

İskan ve Kentsel Kalkınma Bakanlığı'na (HUD) bağlı Toplum Planlama ve Geliştirme Ajansı'ndan bir çalışan Washington Post'a, Trump'ın göreve gelmesinden bu yana en az 370 çalışanın, yani personelin yüzde 40'ının işten ayrıldığını söyledi.

Bazı saha ofisleri o kadar personel eksikliği çekiyor ki, HUD kalan çalışanlara başka görevler teklif etti.

ABD yönetimi, bazı parlamenterlerin uyarılarına rağmen Ulusal Hava Durumu Servisi'nde (NWS) kesintiler yaparak ölümcül kasırgaların da aralarında bulunduğu şiddetli hava koşulları sırasında Kentucky'deki bir saha ofisinin personel eksikliği çekmesine yol açmıştı. Ofis, program değişikliklerine ayak uydurmayı başardı fakat NWS'ye kısa süre önce federal işe alımları dondurma kararının bir istisnası tanındığı için artık daha fazla personel alabiliyor.


Independent Türkçe, independent.co.uk/news