Havayolu şirketleri Ukrayna uçuşlarını askıya alıyor

SkyUp Havayolları’nın ardından KLM Havayolları ve Air France da Kiev uçuşlarını durdurdu

SkyUp Havayolları şirketinin bir uçağı (Reuters)
SkyUp Havayolları şirketinin bir uçağı (Reuters)
TT

Havayolu şirketleri Ukrayna uçuşlarını askıya alıyor

SkyUp Havayolları şirketinin bir uçağı (Reuters)
SkyUp Havayolları şirketinin bir uçağı (Reuters)

Ukrayna havayolu şirketi SkyUp, Portekiz’de bulunan Madeira Adası’ndan havalanan ve Kiev’e iniş yapması planlanan bir uçağın Kiev’e iniş yapması için yönetim tarafından izin alamadığını ve uçağın Moldova’nın başkenti Kişinev’e iniş yaptığını açıkladı. Uçağın, Ukrayna hava sahasına girmesi şirket yönetimi tarafından engellendi.
Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığına göre SkyUp şirketinin internet sitesinde yer alan açıklamaya göre söz konusu uçağın İrlanda’daki sahibi, 12 Şubat tarihinde UR-SQO kodlu uçağın Ukrayna hava sahasına giriş yapmasını iptal etti.
Yapılan açıklamada SkyUp şirketinin ve Ukraynalı yetkililerin uçağın sahibi olan şirket ile konu hakkında görüşmek istediği ancak tarafların bir anlaşmaya varamadığı belirtildi.
Hollanda merkezli KLM Havayolları da Ukrayna hava sahasına yapılacak tüm uçuşları bir sonraki açıklamaya kadar durdurdu. Karar dahilinde geçtiğimiz cumartesi günü bir KLM uçağının Ukrayna’ya iniş yapması iptal edildi. Şirket, Rusya ve Batılı ülkeler arasında yaşanan gerginlik nedeniyle uçak mürettebatının Kiev’e iniş yaptıktan sonra geceyi bölgede geçirmesine karşı olduklarını belirtti.
Hollanda Dışişleri Bakanı Wopke Hoekstra, “Bölgedeki güvenlik durumu endişe verici. Durum gittikçe kötüleşiyor” dedi.
KLM, 2014 yılında Rusya yanlısı ayrılıkçıların Malezya Hava Yolları’na ait MH17 uçağının düşmesine neden olmasının ardından Ukrayna’nın doğusuna sefer yapmama kararı almıştı. Yapılan açıklamalarda KLM’in Kiev’e tekrar ne zaman uçuş düzenleyeceği hakkında bir tarih verilmedi.
Malezya Hava Yolları’na ait Boeing 777, Ukrayna’nın doğusundaki Rusya yanlısı ayrılıkçılar ve Ukrayna arasında yaşanan bir çatışmada BUK füzesi ile vurulmuştu. Yaşanan felakette 298 kişi hayatını kaybetti.
Rusya yönetimi uçağın düşmesine neden olmadıklarını açıklamıştı.
KLM şirketine bağlı Air France şirketi de Ukrayna uçuşlarını durdurdu.
Washington, Rusya’nın Ukrayna’yı her an işgal edebileceğini belirterek ABD vatandaşlarının Ukrayna’dan ayrılması gerektiği konusunda çağrıda bulunmuştu.
Almanya, Estonya ve Litvanya dahil olmak üzere bazı Avrupa Birliği ülkeleri, vatandaşlarının Ukrayna’yı terk etmesine ilişkin açıklamalarda bulunmuştu.



İsrail’de tarihi göç dalgası: Umudumuzu kestik

Hükümet karşıtları, pazar günü Tel Aviv'de büyük bir protesto düzenlemişti (Reuters)
Hükümet karşıtları, pazar günü Tel Aviv'de büyük bir protesto düzenlemişti (Reuters)
TT

İsrail’de tarihi göç dalgası: Umudumuzu kestik

Hükümet karşıtları, pazar günü Tel Aviv'de büyük bir protesto düzenlemişti (Reuters)
Hükümet karşıtları, pazar günü Tel Aviv'de büyük bir protesto düzenlemişti (Reuters)

İsrail'den göç edenlerin sayısı 7 Ekim 2023’te başlayan Gazze savaşının ardından iki katına çıktı. 

Hükümet verilerine göre, 2024’te toplam 82 bin 700 İsrailli ülkeyi terk etti. Bu rakam, aynı yıl ülkeye gelen yaklaşık 55 bin 280 kişiyi aştı ve İsrail'de nadir görülen bir negatif net göç oranı ortaya çıktı.

Kudüs’te yaşayan tarihçi Frédérique Schillo, bunu “benzeri görülmemiş büyüklükte bir olay” diye niteliyor: 

Uzun süre İsraillilerin ülkeden ayrılması konusu araştırılmadı, yetkililer bunu konuşmaktan çekiniyordu. Tüm dünyadan Yahudiler için bir sığınak olması beklenen İsrail'in, çocuklarının ülkeyi terk etmesine izin vermesi kesinlikle tabu bir meseleydi.

Schillo, eski İsrail Başbakanı İzak Rabin'in 1970'lerdeki ilk görev döneminde ülkeyi terk eden İsraillileri “korkaklar” diye nitelediğini de hatırlatıyor. Tarihçi, son göç dalgasının İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun agresif iç ve dış politikalarıyla ilişkili olduğuna dikkat çekiyor. 

İsrailli aktivist Mordekay, Netanyahu’nun savaş politikası nedeniyle ülkeyi terk edip ailesiyle Yunanistan’a gittiğini söylüyor. Gazze savaşının başlamasıyla ülkedeki “sol kanadın zayıfladığını” belirten 42 yaşındaki aktivist şöyle devam ediyor: 

İsrail'den umudumuzu kestik. Hükümeti Ortadoğu'da barışı sağlayabilecek bir yapıya dönüştürme umudumuzu kaybettik.

Mordekay, Netanyahu’nun “radikal sağcı politikaları kuvvetlendirdiğini” vurgulayarak, “Artık İsrail’de güvende hissetmiyorum” diyor. 

Filistin topraklarındaki insan hakları ihlallerini belgeleyen İsrailli hak örgütü B'Tselem’den aktivist Noga da geçen yıl eylülde İsrail’den ayrılıp İtalya’ya gittiğini anlatıyor: 

İnancımı kaybettim. İnsanların hem kendilerine karşı şiddet uygulandığında hem de ülkeleri başkalarına karşı şiddet uyguladığında ve adaletsizlik yaptığında nasıl tepki verdiklerini gördüm. Kimse bizim yaptığımız adaletsizliği bilmek istemiyor, sadece kendilerini kurban gibi hissediyorlar.

Noga, İsrail’de kalıp mücadeleyi sürdüren aktivistler olduğunu fakat ülkedeki muhalif kesimin köklü bir değişim yaratmak için zayıf kaldığını söylüyor. 

Diğer yandan Hamas, ateşkes anlaşmasını kabul ettiğini açıklamasına rağmen Tel Aviv yönetimi işgal planından geri adım atmıyor. 

Savunma Bakanı Israel Katz, bugünkü açıklamasında Gazze Şeridi’nin işgali için 60 bin yedek askerin göreve çağrılacağını duyurdu. Bunlardan 40 bin ila 50 bininin 2 Eylül’de göreve hazır olması bekleniyor. Diğer yedek askerler kasım-aralık ve şubat-mart dönemlerinde göreve çağrılacak. 

İsrail Savunma Kuvvetleri’nin (IDF) açıklamasına göre işgal harekatında 5 tümen yer alacak. 

İşgal planı, IDF’den üst düzey yetkililerle Netanyahu arasında krize yol açmıştı. Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir, planı “tuzak” diye nitelemiş, hem rehine takası sürecini hem de İsrailli askerleri tehlikeye atacağını savunmuştu. Netanyahu ise işgal operasyonundan geri adım atılmayacağını açıklamıştı.

Independent Türkçe, France 24, Times of Israel