Libya’da ‘geçiş döneminin’ uzatılmasının sorumlularına karşı anlaşmazlık baş gösterdi

Temsilciler Meclisi ve Devlet Yüksek Konseyi’ne suçlamalar yöneltiliyor.

Trablus’taki Devlet Yüksek Konseyi ve Başkanı Halid el-Mişri’nin eski bir oturumundan bir görüntü (Konseyin medya ofisi)
Trablus’taki Devlet Yüksek Konseyi ve Başkanı Halid el-Mişri’nin eski bir oturumundan bir görüntü (Konseyin medya ofisi)
TT

Libya’da ‘geçiş döneminin’ uzatılmasının sorumlularına karşı anlaşmazlık baş gösterdi

Trablus’taki Devlet Yüksek Konseyi ve Başkanı Halid el-Mişri’nin eski bir oturumundan bir görüntü (Konseyin medya ofisi)
Trablus’taki Devlet Yüksek Konseyi ve Başkanı Halid el-Mişri’nin eski bir oturumundan bir görüntü (Konseyin medya ofisi)

Temsilciler Meclisi ve Yüksek Devlet Konseyi'nin geçiş dönemini uzatma sorumluluğu konusunda Libyalı politikacılar, farklı görüşlere sahipler.   Muhalif siyasi taraflar, iki konseyi, mevcut sahnede mümkün olduğunca uzun süre kaldıkları için ‘seçim sürecini engellemekle’ suçladı.
Temsilciler Meclisi Üyesi Muhammed Amir el-Abani, bu suçlamaların, üyelerinin iktidardan yararlanacağı yeni bir geçiş aşamasının varlığından faydalanma eğilimini derinleştirmek için yöneltildiğini belirtti.
Abani, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada 14 aylık sürede seçimin yapılmamasının servete yönelik çatışmanın boyutunu artırabileceği ve çatışmayı alevlendirilebileceği konusunda uyardı. Abani’ye göre bu gerçekleşirse, iki kuruluşa yöneltilecek sorumluluklar ve suçlamalar artacak.
Temsilciler Meclisi, geçen hafta sonu yaptığı oylamada, eski ‘Ulusal Mutabakat Hükümeti’nin (UMH) İçişleri Bakanı Fethi Baş Ağa’yı yeni bir hükümet kurmakla görevlendirdi. Oylama, Abdulhamid Dibeybe başkanlığındaki Ulusal Birlik Hükümeti’nin destekçileri tarafından reddedildi. Aynı şekilde iki kuruluş, anayasa referandumunun ve genel seçimlerin 14 ay içinde yapılmasını düzenleyen anayasa değişikliğini de onayladı.
Ulusal Cephe partisinin bir üyesi olan Feyruz en-Naas, iki konseyin halkın seçim talebini yerine getirme bahanesi altında kendi fikirlerini pazarlamaya yönelik devam eden girişimlerinin, ‘Libyalıların iradelerine saygısızlık olduğunu’ vurguladı.
Naas, Şarku’l Avsat’a yaptıkları açıklamada, “İki konsey, seçimlerin bir an önce yapılması için etkili bir araç olarak, Dibeybe hükümetinde temsil edilen yürütme yetkisini değiştirmekten söz ederek, sokakları sakinleştirmeye çalıştı. Yeni hükümet koltukları için kotaları tekrarlamaya çalışıyorlar” dedi.  Feyruz en-Naas, bu durumun Libyalıların geniş bir kesiminde iki konseye karşı bir nefret durumuna yol açtığını söyledi.
İki konseyin 14 aylık süre sona erdikten sonra seçimleri yönetme niyetinden şüphe duyduğunu belirten Naas, “Onaylanan anayasa değişikliği, seçimlerin belirli bir tarihte yapılmasına ilişkin bir hüküm içermemiş, konuyu birbirini takip eden süreç ve aşamalar çerçevesinde ele almıştır” dedi.
Naas, bazı milletvekillerinin hak kazanma prosedürünün en az iki yıla ihtiyaç duyabileceğini ifade ederken, aynı şekilde bazı tarafların Trablus’ta iki konseyin devrilmesini talep etmek için düzenledikleri gösterinin de Dibeybe ve yandaşları tarafından motive edildiğini söyledi. Feyruz en-Naas, “Eylemci sayısının azlığı ve düzensizliği, hiçbir tarafın bu gösteriyi benimsemediğini kanıtlıyor” dedi.
Milletvekili Aişe el-Tablaki de iki konseye yöneltilen suçlamaların ‘yanlış’ olarak nitelendirilmesini kabul etmezken, “Gereken çaba, ulusal sayı sisteminin düzeltilmesinden, anayasa referandumundan, kurumların birleştirilmesinden ve doğru hesaplama yapılarak sandıkların güvenliğinin sağlanmasından başlayarak bir yıldan az sürmeyecektir” ifadelerini kullandı. Tablaki, “Bazılarının önerdiği gibi bunu Haziran ayında başarmak oldukça zor” dedi.
Tablaki, “Hedefimiz, yasaları hususunda tutarsızlık çağrılarına yol açmayan veya sahtekarlıklarla gölgelenmeyen gerçek seçimlere ulaşmaktır. Bazıları bu suçlamaların tekrarlanmasından bıktığı için 24 Aralık senaryosunu tekrarlamamaya çalışıyoruz” şeklinde konuştu.
Siyasi Diyalog Forumu üyesi Ahmed eş-Şarkasi ise ‘bu durumun Dibeybe hükümetine destek olarak yorumlanacağı’ korkusuyla büyük bir çoğunluğun Temsilciler Meclisi ve Devlet Yüksek Konseyi’ne itiraz etmek için sokaklara çıkamadığına dikkati çekti.
Şarku’l Avsat’a konuşan Şarkasi, bazı tarafların ‘Libyalıların, yaşam koşullarıyla meşgul olmalarına ve saf olma korkularının devam ettiğine’ güvenmelerinin, yanlış bir değerlendirme olacağını söylerken, “Uluslararası toplumun ‘seçimlerin başarısızlığı nedeniyle bu organları cezalandırmadaki’ başarısızlığı, sonunda Libyalıları bunları barışçıl bir şekilde kendi başlarına hareket ettirmeye yol açabilir” şeklinde konuştu.
Ancak Devlet Yüksek Konseyi’nin bir üyesi olan Saad bin Şerade, bazı tarafların iki konseye yönelik kızgınlarının yeni olmadığını söyledi. Bin Şerade, bu durumu da muhalefetin bir parçası olarak nitelendirdi.
Yetkili, Temsilciler Meclisi’nin ister Libya sahnesinde etkin olan ülkelerden isterse de Birleşmiş Milletler (BM) misyonundan olsun, herhangi bir dış müdahaleden uzak yeni bir hükümet atamayı başardığını vurguladı.
Saad bin Şerade ayrıca, “Herkese sonsuz saygılarımızla birlikte, bazı tarafların bu olumlu ve önemli kararları almamız karşısındaki memnuniyetsizliğinin, bizim açımızdan bir onur olduğunu düşünüyoruz” dedi.



Gazze: İsrail bombardımanında 29 kişi öldü... Hastanelerde benzeri görülmemiş bir yakıt krizi

Filistinli iki kadın, bu sabah İsrail'in bombardımanında hayatını kaybeden kurbanlar için ağlıyor (Reuters)
Filistinli iki kadın, bu sabah İsrail'in bombardımanında hayatını kaybeden kurbanlar için ağlıyor (Reuters)
TT

Gazze: İsrail bombardımanında 29 kişi öldü... Hastanelerde benzeri görülmemiş bir yakıt krizi

Filistinli iki kadın, bu sabah İsrail'in bombardımanında hayatını kaybeden kurbanlar için ağlıyor (Reuters)
Filistinli iki kadın, bu sabah İsrail'in bombardımanında hayatını kaybeden kurbanlar için ağlıyor (Reuters)

Filistin Televizyonu, İsrail'in bugün şafak vaktinden bu yana Gazze Şeridi'nin çeşitli bölgelerine düzenlediği hava saldırılarında 29 Filistinlinin öldürüldüğünü bildirdi.

Filistin Haber Ajansı (Safa), "Bu sabah Gazze Şehri'nin güneydoğusundaki El-Zeytun Mahallesi'nin Askula bölgesindeki El-Şafii Okulu'na düzenlenen İsrail bombardımanı sonucu 5 vatandaşın şehit olduğunu, çok sayıda kişinin de yaralandığını" bildirdi. Ayrıca, "Güney Gazze Şeridi'ndeki Han Yunus kentinin kuzeybatısındaki el-Karara kasabasının Mevasi bölgesindeki bir çadırı hedef alan İsrail saldırısı sonucu 4 vatandaşın şehit olduğunu, birçok kişinin de yaralandığını" ifade etti.

Filistinliler, Gazze'nin merkezindeki El-Bureyc kampına düzenlenen İsrail hava saldırısının ardından hasarı inceliyor (AFP)Filistinliler, Gazze'nin merkezindeki El-Bureyc kampına düzenlenen İsrail hava saldırısının ardından hasarı inceliyor (AFP)

Buna karşılık, Nasır Hastanesi, "Han Yunus'un batısındaki el-Mevasi bölgesinde yerinden edilmiş kişilerin barındığı çadırlara düzenlenen İsrail saldırısında, 6 kişinin şehit olduğunu ve 10'dan fazla kişinin de yaralandığını" bildirdi.

Bu gelişme, ABD Başkanı Donald Trump'ın dün yarattığı olumlu atmosfere rağmen gerçekleşti. Trump, Hamas'ın Gazze Şeridi'ndeki ateşkes önerisine "olumlu" yanıt vermesinin "iyi" olduğunu ve bu hafta çatışmaların sona erdirilmesine yönelik bir anlaşmaya varılmasının muhtemel olduğunu ima etti.

Eşi görülmemiş yakıt krizi

Gazze'deki Filistin Sağlık Bakanlığı bugün, hastanelerde elektrik jeneratörlerinin çalışması için gerekli yakıtın eşi görülmemiş bir kriz noktasına ulaştığı konusunda uyarıda bulundu.

Bakanlığın bugünkü açıklamasında, krizin, sağlık sisteminin ve faaliyette kalan hastanelerin aşırı yıpranmasını daha da kötüleştirdiğini belirterek, “Ağır vakalardan kaynaklanan artan baskı, hayati bölümlerin çalışması için elektrik jeneratörlerinin devrede kalmasının önemini daha da artırıyor” denildi.

Bakanlık, “İsrail işgali, hastanelerin çalışması için ek süre tanımayan yakıt miktarını kısıtlama politikası izliyor” diyerek, “Geçici ve acil çözümlerin devam etmesi, hayat kurtaran bölümlerin çalışmasının durması anlamına geliyor” ifadelerini kullandı.