Kuveyt hükümet sözcüsü, Dışişleri Bakanın istifasını yalanladı

Kuveyt hükümet sözcüsü, Dışişleri Bakanın istifasını yalanladı
TT

Kuveyt hükümet sözcüsü, Dışişleri Bakanın istifasını yalanladı

Kuveyt hükümet sözcüsü, Dışişleri Bakanın istifasını yalanladı

Kuveyt hükümeti sözcüsü Tarık el- Muzzaram, Dışişleri Bakanı ve Kabine İşlerinden Sorumlu Devlet Bakanı Şeyh Dr. Ahmed es-Sabah hakkında geçen hafta başlayan soruşturma sonuçlanmadan Ulusal Meclis’te güven oylaması yapılmayacağını açıkladı.
Hükümet sözcüsü Muzzaram, Dışişleri Bakanı ve Kabine İşlerinden Sorumlu Devlet Bakanı Şeyh Dr. Ahmed es-Sabah’ın veya herhangi bir hükümet üyesinin istifa ettiği yönündeki söylentileri yalanladı.
Muzzaram, dün Hükümet İletişim Merkezi’nin Twitter resmi hesabından yaptığı açıklamada, hükümetin, Dışişleri Bakanı’nın veya herhangi bir hükümet üyesinin istifası hakkındaki söylentilerin tamamının gerçek dışı olduğunu söyledi.
Kuveyt yönetiminin hükümetin istifa etmesi veya dışişleri bakanından istifasını sunmasını istemesi gibi konuların incelendiğine dair haberler medyada yer aldı. Ancak Muzzaram, bu spekülasyonların tamamını yalanladı.
Medyada Ulusal Meclis’in dağıtılacağı yönünde de haberlerde yer aldı.
Gözlemciler Dışişleri Bakanı’nın küçük bir farkla da olsa yarınki oturumda güvenoyu almasını bekliyor.
Bu, muhalefet kanadındaki milletvekilleri tarafından, yaklaşık 45 gün önce kurulan hükümetin maruz bırakıldığı ikinci güvenoyu soruşturması oldu. Başbakan yardımcısı ve Savunma Bakanı Şeyh Hamad Cabir Al-Ali es-Sabah, 26 Ocak’ta benzer bir soruşturma geçirmişti.
Meclis soruşturması, milletvekili Şuayb el- Muveyziri tarafından Dışişleri Bakanı’na yöneltildi. Soruşturma nedeni, “Dışişleri bakanlığındaki mali israf” olarak gösterildi. Dışişleri Bakanı soruşturmanın tartışıldığı esnada tepkisini gizlese de kürsüye çıktı. Bakan, “Sorgulamayla ilgili çekincelerim olmasına rağmen meclise saygımdan dolayı kürsüye çıkıyorum" ifadelerini kullandı.



Bir inanç yolculuğunun ardından... Danimarkalı mühtedi kadın, İslam’la tanışalı henüz bir yıl olmadan hacca gitti

Arafat'ın huzur dolu atmosferinde bir hacı adayı (Fotoğraf: Beşir Salih)
Arafat'ın huzur dolu atmosferinde bir hacı adayı (Fotoğraf: Beşir Salih)
TT

Bir inanç yolculuğunun ardından... Danimarkalı mühtedi kadın, İslam’la tanışalı henüz bir yıl olmadan hacca gitti

Arafat'ın huzur dolu atmosferinde bir hacı adayı (Fotoğraf: Beşir Salih)
Arafat'ın huzur dolu atmosferinde bir hacı adayı (Fotoğraf: Beşir Salih)

Mekke: Ömer el-Bedevi

Danimarka vatandaşı Liz Christensen, bir yıldan kısa bir süre önce, bir inanç sığınağı arayışı yolculuğunun ardından İslam'ı seçtiğini açıkladı.

Şarku’l Avsat ile yaptığı sohbette, dünyanın farklı yerlerinden dua ederek gelen hacıların görüntüsü de dahil olmak üzere İslam'a ait olmanın tüm tezahürlerini anlatırken sözleri gözyaşlarıyla karıştı.

Liz, bu yıl dünyanın 100 ülkesinden 2 bin 443 hacı adayını ağırlayan İki Kutsal Caminin Hizmetkârı Misafir Programı'nın bir parçası. Misafirlerin her birinin inançlarının özünü ve çevreleri üzerindeki etkisini yansıtan bir hikayesi var.

Bu misafirlerin arasında, Danimarka'dan Suudi Arabistan'a yaklaşık on saatlik bir yolculukla gelen ve Haccın büyük rüknünü yerine getirmek üzere Arafat'ta vakfeye duran, inanç atmosferiyle dolu, huşu ve sükûnet içinde, takdir-i ilahi ile kuşatılmış hacılara katılarak, kendilerine af, mağfiret, merhamet ve ateşten kurtuluş bahşetmesi için Allah'a dua etmesine vesile olan kendi hikâyesine sahip Liz de bulunuyor.

Danimarkalı mühtedi Liz Christensen, yıllarını inanç yolculuğu üzerine düşünerek geçirdi. (Şarku’l Avsat)Danimarkalı mühtedi Liz Christensen, yıllarını inanç yolculuğu üzerine düşünerek geçirdi. (Şarku’l Avsat)

Şarku’l Avsat'a konuşan Liz gözyaşlarına hâkim olmaya çalışarak şunları söyledi: “Mutluluktan ağlıyorum. Çünkü küçüklüğümden beri Tanrı'yı arıyordum. Pek fazla insanın Tanrı hakkında düşünmediği ya da konuşmadığı bir toplumda büyüdüm ama ben Tanrı'yı arıyordum.”

Liz, inanç yolculuğu boyunca yıllarını düşünerek ve tefekkür ederek geçirmiş, mantığa aykırı olduğuna inandığı şeyleri eleştirmeye cesaret etmiş ve doğayı tefekkür etmesi onu gerçeğin özünü aramaya yöneltmiş.

Liz şöyle diyor: “Dünyadaki güç her zaman galip geldi ve sonra bu güce sevgi demeye başladım. ‘Sevgi en büyük güçtür’ dedim ve bundan tatmin oldum. Sonra doğaya geçtim ve ağaçlardan çok etkilendim. Bu yüzden ağaçlara baktığımda ‘Bir şey var, bir yaratıcı var diyorum’. Zira doğaya baktığımda bunun kendi kendine olması imkânsız.”

Yaklaşık iki milyon Müslüman bu yıl Hac ibadetini yerine getirmek üzere kutsal topraklara gitti. (Fotoğraf: Beşir Salih)Yaklaşık iki milyon Müslüman bu yıl Hac ibadetini yerine getirmek üzere kutsal topraklara gitti. (Fotoğraf: Beşir Salih)

Liz kendi inanç yolculuğuna devam ederken, oğlu geçen yıl şubat ayında İslam'ı seçtiğini açıkladı ve bu onun hareketi hakkında konuşmak için bir fırsat oldu. Liz şöyle diyor: “Bana bunu anlattığında ağlıyordum ama şimdi bunun gerçek olduğunu biliyorum.”

Bu yıl yaklaşık iki milyon Müslüman'ın Hac ibadetini yerine getirdiği kutsal topraklara gelen Liz, mekânın dinginliği karşısında şaşkına döndüğünü ifade etti. “Burada olduğum ve bu kadar çok kız kardeşle konuşabildiğim için çok mutluyum” diyen Liz, Haccın inanç arayışındaki uzun yolculuğunun doruk noktası olduğunu söyledi.