Absurdle'dan Squirdle'a kelime oyunu Wordle'ın alternatifleri

Wordle günde sadece bir kez oynanabiliyor

Squirdle, Kosta Rikalı yazılımcı Sergio Morales Esquivel tarafından geliştirildi (TechUnwrapped)
Squirdle, Kosta Rikalı yazılımcı Sergio Morales Esquivel tarafından geliştirildi (TechUnwrapped)
TT

Absurdle'dan Squirdle'a kelime oyunu Wordle'ın alternatifleri

Squirdle, Kosta Rikalı yazılımcı Sergio Morales Esquivel tarafından geliştirildi (TechUnwrapped)
Squirdle, Kosta Rikalı yazılımcı Sergio Morales Esquivel tarafından geliştirildi (TechUnwrapped)

Son dönemin popüler oyunu Wordle, günde sadece bir kez oynanabiliyor. Ancak bununla yetinmeyen bazı kişiler, Wordle'ın alternatif versiyonlarını geliştirdi.
Wordle'da oyuncular 5 harfli bir kelimeyi 6 denemede tahmin etmeye çalışıyor. Bu denemeler sırasında kelimede yer alan harfler doğru noktada kullanıldığında ilgili kutucuk yeşile dönüyor.
Kelimenin içinde olup da doğru yerde kullanılmayan harfler sarıya, kelimede var olmayan harflerse griye boyanıyor. Peki bu meşhur oyunun alternatifleri neler?

Yerli versiyonlar
İngilizce tasarlanan oyunun pek çok yerli versiyonları üretildi. Türkçe'nin yanı sıra örneğin Almanca, Arapça, Fransızca, İtalyanca, Çince, Urduca, İspanyolca, Japonca ve Portekizce bilenler veya öğrenmek isteyenler bu oyunları tercih edebiliyor.

Absurdle
Wordle'ı çok kolay bulanlar içinse Absurdle geliştirildi. Bu oyunda hedef aynı: 5 harfli bir kelimeyi tahmin etmek. Ancak kullanıcının kazanmasını istemeyen sistem, her denemede kelimeyi değiştiriyor. Ayrıca orijinal oyundan farklı olarak sınırsız tahmin hakkı var.

Nerdle
Harf yerine sayıları tercih edenler Nerdle'ı ziyaret edebilir. Bu oyunda 6 denemede bir matematik işlemini tahmin etmeniz gerekiyor. Nerdle'da 0'dan 9'a kadar sayılar ve dört işlem var.

Mastermind
Wordle pek çok kişiye 4 renkten olkuşan bir sıranın tahmin edilmeye çalışıldığı Mastermind'ı hatırlattı. Bu oyunda her denemeden sonra kullanıcıya kaç rengin doğru olduğu ve cevapta kaç tane olduğu söyleniyor. Ancak renklerin yerleri gösterilmiyor.

Squirdle
Pokémon severler için de Worlde'ın bir versiyonu var. Squirdle denen bu oyunda, sistemin seçtiği özellikteki Pokémon'un bulunması gerekiyor. Bu oyunda kutucuklar farklı anlamlara geliyor. Kutular sırasıyla nesil, tür 1, tür 2, uzunluk ve ağırlığı temsil ediyor.
Pokémon'ların ismi girilerek sistemin seçimi bulunmaya çalışılıyor.
 
Independent Türkçe, El País, Forbes



Dişlerin neden hassas olduğu ortaya çıktı: 465 milyon yıl önce yaşayan balıkların zırhından evrimleşmiş

Kedi köpekbalığıgiller familyasındaki bir hayvanın derisindeki diş benzeri dentiküllerin sinir sistemine bağlı olması, duyusal amaç taşıdıklarını gösteriyor (Yara Haridy)
Kedi köpekbalığıgiller familyasındaki bir hayvanın derisindeki diş benzeri dentiküllerin sinir sistemine bağlı olması, duyusal amaç taşıdıklarını gösteriyor (Yara Haridy)
TT

Dişlerin neden hassas olduğu ortaya çıktı: 465 milyon yıl önce yaşayan balıkların zırhından evrimleşmiş

Kedi köpekbalığıgiller familyasındaki bir hayvanın derisindeki diş benzeri dentiküllerin sinir sistemine bağlı olması, duyusal amaç taşıdıklarını gösteriyor (Yara Haridy)
Kedi köpekbalığıgiller familyasındaki bir hayvanın derisindeki diş benzeri dentiküllerin sinir sistemine bağlı olması, duyusal amaç taşıdıklarını gösteriyor (Yara Haridy)

Dişlerin hassas olmasının nedeninin, yaklaşık 465 milyon yıl önce yaşayan balıkların vücudunu saran bir tür zırhtan evrimleşmesi olduğu bulundu. 

İnsanlar ve diğer hayvanların dişleri mineyle kaplı ancak soğuk bir içeceği veya ağrıyı algılayan kısma dentin adı veriliyor. Dişin iç tabakası olan dentin, sinirlere duyusal bilgi taşımaktan sorumlu. 

Bilim insanları uzun zamandır dişin evrimsel kökenini saptamaya çalışıyor. Ortaya atılan teorilerden birine göre diş, milyonlarca yıl önce yaşayan balıkların zırhlı dış iskeletlerindeki çıkıntılardan evrimleşmiş olabilir. Ancak odontod adı verilen bu yapıların gerçek işlevi bilinmiyordu.

Bulguları önde gelen hakemli dergi Nature'da dün (21 Mayıs) yayımlanan çalışmayı yürüten ekip, başka bir soruya cevap ararken bu gizemi aydınlattı. Odontodun dentin içerdiğine dair işaretler tespit eden araştırmacılar, balıkların bu sayede çevrelerini algıladığını düşünüyor.

Chicago Üniversitesi'nden Dr. Yara Haridy, fosil kayıtlarındaki en eski omurgalı canlıyı ararken 541 milyon ila 443 milyon yıla ait örnekleri bilgisayarlı tomografiyle inceledi. 

Bilim insanları, en eski balık olduğu düşünülen Anatolepis heintzi adlı türü analiz ederken, dış iskeletinde çok sayıda gözenek olduğunu fark etti. Bu gözenekler dentin gibi görünen bir maddeyle doluydu. 

Daha sonra örneği diğer türlerin fosilleri ve hâlâ yaşayan yengeç, salyangoz ve balıklarla karşılaştırdılar. Bu analizin sonucunda A. heintzi'nin gözeneklerinin, eklembacaklılarda görülen sensila adlı duyu organlarına daha çok benzediği ortaya çıktı. 

Araştırmacılar bu nedenle A. heintzi'nin omurgalı bir balık değil, omurgasız bir eklembacaklı olduğu sonucuna vardı. 

Yengeç, akrep ve örümcek gibi günümüz eklembacaklılarında sensila, sıcaklık, titreşim ve hatta koku algılamada kullanılıyor.

Dr. Haridy, bazı modern balıklarda odontodlar olduğunu, köpekbalıkları ve bazı yayıngillerinse derilerinin zımpara kağıdı gibi hissedilmesine neden olan dentikül adlı küçük yapılarla kaplı olduğunu söylüyor.

Bilim insanları modern türlerdeki bu yapılar, A. heintzi'deki sensila ve 465 milyon yıl önce yaşayan balıklardaki odontod arasında çarpıcı benzerlikler tespit etti. Dr. Haridy eski balık türlerindeki duyusal organın işlevini şöyle açıklıyor:

Bu hassas dokularla kaplı olduğu için belki bir şeye çarptığında basıncı hissedebiliyordu ya da suyun çok soğuduğunu ve başka bir yerde yüzmesi gerektiğini algılıyordu.

Ekip ayrıca avlanma riskinin yüksek olduğu bir ortamda yaşayan bu balıkların tehlikeden kaçınmak için bu duyusal yapılara ihtiyaç duyduğunu düşünüyor.

Bulgular dış iskeletteki bu duyusal yapıların omurgalı ve omurgasızlarda ayrı ayrı geliştiğine ve insanlarla hayvanlardaki dişlerin buradan evrimleştiğine işaret ediyor.

Dr. Haridy "Omurgalılar ve eklembacaklılardaki sert kısımların ayrı ayrı evrimleştirdiğini biliyorduk ve şaşırtıcı bir şekilde sert iskeletlerine entegre edilmiş benzer duyusal mekanizmaları da bağımsız olarak geliştirmişler" ifadelerini kullanıyor. 

Araştırmacılar zaman içinde balıklarda çene geliştiğini ve ağızlarının yakınında sivri yapılara sahip olmanın avantaj sağladığını söylüyor.

Dr. Haridy "Yavaş yavaş çeneli bazı balıkların ağzının kenarında sivri odontodlar oluştu ve nihayetinde bazıları doğrudan ağzın içinde gelişti" diyerek ekliyor:

Diş ağrısı aslında balık atalarımızın hayatta kalmasını sağlamış olabilecek eski bir duyusal özellik!

Independent Türkçe, Science Alert, CNN, Live Science, Nature