Yemen Genelkurmay Başkanı Bin Aziz: ‘Arap-Fars savaşı yürütüyoruz’

Yemen güçleri, Marib'deki savaş cepheleri yönünde Arap Koalisyon’a bağlı güçlere katılıyor (AFP)
Yemen güçleri, Marib'deki savaş cepheleri yönünde Arap Koalisyon’a bağlı güçlere katılıyor (AFP)
TT

Yemen Genelkurmay Başkanı Bin Aziz: ‘Arap-Fars savaşı yürütüyoruz’

Yemen güçleri, Marib'deki savaş cepheleri yönünde Arap Koalisyon’a bağlı güçlere katılıyor (AFP)
Yemen güçleri, Marib'deki savaş cepheleri yönünde Arap Koalisyon’a bağlı güçlere katılıyor (AFP)

Yemen Genelkurmay Başkanı Korgeneral Sağir bin Aziz, Yemen ordusunun Suudi Arabistan öncülüğündeki koalisyonun desteğiyle Arap-Fars savaşı yürüttüğünü söyledi.  
Marib kentinde düzenlediği basın toplantısında, İran’ı Husilerin arkasında durmakla suçlayan Bin Aziz: “Husiler insanlık düşmanı olduklarını, kara ve denizleri mayınlayarak ve sivilleri hedef alarak göstermiştir. Yemen ordusu olarak, Suudi Arabistan öncülüğündeki koalisyon güçlerinin desteğiyle Arap-Fars savaşı yürütüyoruz. Herkes Husilerin İran’ın milisleri olduğunu idrak etmeli, ordumuz yakın gelecekte savaşın sonunu belirleyecek ve başkent Sana’da zaferi kutlayacağız” diye konuştu.
Yemen Enformasyon Bakanı Muammer el-İryani ise Marib kentindeki direnişin İran’ın yayılmacı projesini engellediğini belirterek, “Maribliler İran’ın mezhepçi milislerini püskürttü, Husi teröristlerin burunlarını yere sürttü. Devletten çaldıkları silahları ve mühimmatları yeniden ele geçirdi” dedi.
Husilerin kontrol sağladıkları bölgelerdeki gençleri zorla silah altına aldığını söyleyen İryani şöyle devam etti; ‘’Halkımızı Husilere karşı uyanık olmaya çağırıyoruz. Husiler İran’ın acendasını uyguluyor, Marib ve diğer cephelerde tükenen insan kaynaklarını, gençleri aldatarak ve zorla silah altına alarak telafi etmeye çalışıyor. Kabile reislerine, anne ve babalara sesleniyorum; Husilerin baskılarına direnin. Çocuklarınızın, İran’ın başlattığı bu abes savaşın yakıtı olmasına izin vermeyin. İran bizim toplumsal bütünlüğümüzü ve Arap kimliğimizi hedef alıyor”.
Husi milislere seslenen Enformasyon Bakanı, silahlarını bırakıp teslim olmaları durumunda cezalandırılmayacaklarını vurguladı. İryani, Suudi Arabistan öncülüğündeki koalisyonun 2020 yılında ‘barış çabalarını desteklemek’ adına hava operasyonlarını sekiz aylığına durdurduğunu. Bu süreç içinde hükümet olarak, Husiler’in ihlallerine rağmen ‘barış ve istikrarın’ sağlanması için ellerinden geleni yaptıklarını ve bu sürenin sekiz ay daha uzatıldığını hatırlattı.
Husilerin tüm bu girişimleri krizi tırmandırarak yanıtladığını söyleyen İryani, ‘’Biz barış sağlansın diye operasyonları azaltmışken, Husiler Marib ve diğer cephelerde terör saldırılarını arttırdı. Okulları, evleri, benzin istasyonlarını, pazarları hatta mülteci kamplarını hedef aldılar. Suudi Arabistan’a ve Birleşik Arap Emirlikleri’ne saldırdılar. Ticari gemilere korsanlık yaptılar, Kızıldeniz’de ve Bab el-Mendeb’de ticareti engellediler” şeklinde konuştu.



İsrail saldırılarının ardından Hamas “gizlilik politikasını” devreye soktu

İsmail Haniye'nin Tahran'da öldürülmesinin ardından İran'da İsrail karşıtı protestolar düzenlenmişti (Reuters)
İsmail Haniye'nin Tahran'da öldürülmesinin ardından İran'da İsrail karşıtı protestolar düzenlenmişti (Reuters)
TT

İsrail saldırılarının ardından Hamas “gizlilik politikasını” devreye soktu

İsmail Haniye'nin Tahran'da öldürülmesinin ardından İran'da İsrail karşıtı protestolar düzenlenmişti (Reuters)
İsmail Haniye'nin Tahran'da öldürülmesinin ardından İran'da İsrail karşıtı protestolar düzenlenmişti (Reuters)

İsrail ordusunun örgüt liderlerini öldürmesinin ardından Hamas, üst kademedeki yetkililerin kimliklerini gizli tutuyor.

İsrail ordusunun geçen yılki saldırılarında Hamas lideri İsmail Haniye, onun yerine geçen Yahya Sinvar ve örgütün silahlı kanadı İzzeddin Kassam Tugayları’nın komutanı Muhammed Dayf öldürülmüştü.

Fransız haber ajansı AFP’nin analizinde, art arda gelen kayıpların ardından Hamas’ın “gizlilik politikasıyla” hareket ederek üst kademeye getirilen kişilerin kimliklerini açıklamadığını yazıyor.

İzzeddin Kassam Tugayları, 7 Ekim 2023’te Aksa Tufanı saldırısını düzenleyerek Gazze savaşının fitilini ateşlemişti. Kimliğinin açıklanmaması şartıyla ajansa konuşan bir Hamas yetkilisi, “İzzeddin Kassam Tugayları komutanının adı gizli tutulacak” diyor.

Diğer yandan Dayf’ın yerine Yahya Sinvar’ın küçük kardeşi Muhammed Sinvar’ın geçtiği düşünülüyor.

Fransız üniversitesi Doğu Dilleri ve Medeniyetleri Enstitüsü’nden (INALCO) Laetitia Bucaille, Hamas savaşçılarının Yahya Sinvar’ı “kahraman” olarak gördüğüne dikkat çekerek, Muhammed’in eski lidere kan bağının yanı sıra savaş deneyimi nedeniyle İzzeddin Kassam Tugayları’nın başına getirilmiş olabileceğini söylüyor.

Adının açıklanmaması kaydıyla konuşan bir Hamas yetkilisiyse, Siyasi Büro’nün örgütün “yürütme kolu” gibi çalıştığını, alınan kararları oyladığını ve harekete geçtiğini anlatıyor. Siyasi Büro üyeliğine, Şura Konseyi tarafından karar verildiğini de sözlerine ekliyor.

AFP’nin analizinde, Hizbullah’ın aksine Hamas’ın “karizmatik liderliğe” dayalı bir hareket olmadığı, örgütün “kolektif bir gücü elinde tutmak istediği” değerlendirmesi paylaşılıyor.

Gazze’nin savaş sonrası yönetimi de Hamas’ın akıbetini şekillendirecek sorunlardan biri. İsrail ve ABD, Gazze Şeridi’nin Hamas tarafından yönetilmesine karşı çıkıyor ve yetkinin, El Fetih’in kontrolündeki Filistin Ulusal Yönetimi’nden “yeniden yapılandırılmış” bir kadroya verilmesini istiyor.

ABD merkezli düşünce kuruluşu Soufan Merkezi’nin martta yayımladığı bir raporda, Gazze’nin geleceği konusunda Hamas’ın ihtilaf yaşadığı savunulmuş, örgütün sürgündeki siyasi liderlerinin askeri kanatla arasının açıldığı iddia edilmişti.

Öte yandan Gazze’de 25 Mart’ta Hamas karşıtı gösteriler düzenlenmişti. Yaklaşık bir hafta süren küçük çaplı protestolarda, “Hamas defol” ve “Savaşı durdurdun” sloganlarıyla yürüyüş yapılmıştı. Örgüt, protestolara müdahale etmezken, eylemlerin arkasında İsrail ve Filistin Ulusal Yönetimi’nin olabileceğini savunmuş, protestoları körükleyenlerin “cezalandırılacağını” bildirmişti.

2006'daki Filistin seçimlerini kazanan Hamas'ın El Fetih'le çıkan çatışmaların ardından Gazze Şeridi'nde yönetimi ele geçirdiği 2007'den bu yana, iki hareket arasında büyük bir siyasi bölünmüşlük yaşanıyor. 

O dönemden bu yana Gazze Şeridi, Hamas'ın, işgal altındaki Batı Şeria ise Filistin Yönetimi'nin kontrolünde.

Independent Türkçe, AFP, Times of Israel