KKTC Dışişleri'nden Rum kesiminde papazların askeri tatbikata katılmasına tepki

KKTC Dışişleri Bakanlığı: "Bugüne kadar Ada'daki Türk varlığına karşı düşmanlık duygularını canlı tutmak için elinden geleni yapan Rum Ortodoks Kilisesinin böylesi kışkırtıcı bir faaliyet içinde yer alması şaşırtıcı değildir."

AA
AA
TT

KKTC Dışişleri'nden Rum kesiminde papazların askeri tatbikata katılmasına tepki

AA
AA

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Dışişleri Bakanlığı, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nde (GKRY) papazların atış talimi yapmasına ilişkin, "Bugüne kadar Ada'daki Türk varlığına karşı düşmanlık duygularını canlı tutmak için elinden geleni yapan Rum Ortodoks Kilisesinin böylesi kışkırtıcı bir faaliyet içinde yer alması şaşırtıcı değildir. En iyi atış yapan papazlara ödül verilmesine kadar varan bu atış talimini en güçlü şekilde kınıyoruz." ifadelerini kullandı.
KKTC Dışişleri Bakanlığı, Rum tarafında, papazların katılımıyla düzenlenen askeri tatbikat hakkında yazılı açıklama yaptı.
Rum kesiminin son dönemde silahlanma faaliyetlerine hız verdiği ve bazı ülkelerle tatbikatlarını sıklaştırdığının önceden duyurulduğu hatırlatılan açıklamada, bu kez Rum Milli Muhafız Ordusu (RMMO) ile Rum Ortodoks Kilisesi iş birliği ile papazlara silah eğitimi verildiğinin basına yansıdığı belirtildi.
Açıklamada, "Bugüne kadar Ada'daki Türk varlığına karşı düşmanlık duygularını canlı tutmak için elinden geleni yapan Rum Ortodoks Kilisesinin böylesi kışkırtıcı bir faaliyet içinde yer alması şaşırtıcı değildir. En iyi atış yapan papazlara ödül verilmesine kadar varan bu atış talimini en güçlü şekilde kınıyoruz." denildi.
Rum Ortodoks Kilisesinin geçmişte de RMMO ile benzer tatbikatlara müdahil olduğuna değinilen açıklamada, kilisenin, RMMO'ya mali kaynak aktardığının da basına yansıdığı vurgulandı.

"Kıbrıs Rum liderliği ve Rum Ortodoks Kilisesinin esas amacını ortaya koymuştur"
Açıklamada şunlar kaydedildi:
"Tüm dünyanın şahit olduğu bu düşmanca faaliyet, Kıbrıs Rum liderliği ve Rum Ortodoks Kilisesinin esas amacını ortaya koymuştur. Bu görüntüler karşısında, adada bir anlaşmaya varılmasını desteklediklerini iddia eden uluslararası aktörlerin hala sessizliğini koruyor olması ise manidardır. Tüm uyarılarımıza rağmen GKRY'nin silahlanma ve askeri faaliyetlerine devam etmesi, Kıbrıs Türk halkının kendi egemen devletini ve ana vatan Türkiye'nin garantörlüğünü kırmızı çizgi olarak belirlemesinde ne kadar haklı olduğunu göstermektedir."



Türkiye: İsrail bölgenin güvenliğine yönelik en büyük tehdit ve Suriye'yi istikrarsızlaştırıyor

TT

Türkiye: İsrail bölgenin güvenliğine yönelik en büyük tehdit ve Suriye'yi istikrarsızlaştırıyor

Türkiye: İsrail bölgenin güvenliğine yönelik en büyük tehdit ve Suriye'yi istikrarsızlaştırıyor

İsrail'in Suriye'ye yönelik hava saldırılarını arttırması ve Türkiye'yi Suriye'yi vesayeti altına almaya çalışmakla suçlamasının ardından Türkiye dün yaptığı açıklamada, İsrail'in Suriye'den çekilmesi ve istikrar çabalarını engellemekten vazgeçmesi gerektiğini belirtti.

Dışişleri bakanlığı açıklamasında, “İsrail, bölgedeki güvenliğe yönelik en büyük tehdit haline geldi” diyerek, “stratejik bir istikrarsızlaştırıcı, kaosa neden olan ve terörizmi körükleyen” bir ülke haline geldiğini ifade etti.

Şarku’l Avsat’ın Reuters'ten aktardığına göre açıklama şöyle devam etti: “Dolayısıyla, bölgede güvenliğin tesis edilebilmesi için İsrail'in öncelikle yayılmacı politikalarından vazgeçmesi, işgal ettiği topraklardan çekilmesi ve Suriye'deki istikrar çabalarını baltalamaktan vazgeçmesi gerekmektedir.”

Suriye'ye yönelik hava saldırılarını dün gece yoğunlaştıran İsrail, saldırıları Şam'daki “yeni yöneticilere” bir uyarı olarak ilan etti ve Ankara'yı Suriye'ye vesayetini dayatmaya çalışmakla suçladı.

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, çarşamba gecesi düzenlenen hava saldırılarının “İsrail Devleti'nin güvenliğinin tehlikeye atılmasına izin vermeyeceğimize dair açık bir mesaj ve gelecek için bir uyarı” olduğunu söyledi.

Katz yaptığı açıklamada, İsrail silahlı kuvvetlerinin Suriye içindeki tampon bölgelerde kalacağını ve güvenliğine yönelik tehditlere karşı harekete geçeceğini belirterek, Suriye hükümetini, İsrail'e düşman güçlerin girmesine izin vermesi halinde ağır bir bedel ödeyeceği konusunda uyardı.

İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Saar, İsrail'in Türkiye'nin Suriye'deki etkisine ilişkin endişelerini yansıtarak, Ankara'yı Suriye'de, Lübnan'da ve başka yerlerde “olumsuz bir rol” oynamakla suçladı.

Saar, Paris'te düzenlediği basın toplantısında “Suriye'ye Türk vesayetini empoze etmek için ellerinden geleni yapıyorlar. Niyetlerinin bu olduğu çok açık” ifadelerini kullandı.