Lübnan İçişleri Bakanı Mevlevi’den Hizbullah’a tepki

Hizbullah’ın Bahreynli muhalifleri konuk etmesi eleştirilere neden oldu.

Lübnan İçişleri Bakanı Bessam Mevlevi.
Lübnan İçişleri Bakanı Bessam Mevlevi.
TT

Lübnan İçişleri Bakanı Mevlevi’den Hizbullah’a tepki

Lübnan İçişleri Bakanı Bessam Mevlevi.
Lübnan İçişleri Bakanı Bessam Mevlevi.

Lübnan İçişleri Bakanı Bessam Mevlevi, Hizbullah’a tepki göstererek Bahreynli muhalif grubun konferansına ev sahipliği yapmasını eleştirdi.  
Bahreyn yönetimi tarafından ‘terörist olarak’ nitelendirilen Bahreynli muhalif bir grup, Beyrut’taki Sahra Oteli’nde konferans düzenlemek istedi. İçişleri Bakanlığı konferansa izin vermeyince otel yönetimi etkinliği iptal etti. Bunun üzerine konferans, Güney Lübnan’da Hizbullah’a ait Risalat Salonu’nda düzenlendi.  
Lübnan İçişleri Bakanı Bessam Mevlevi Konya dair şu açıklamada bulundu:
“Bazıları, kardeş Arap ülkeleriyle kurmak istediğimiz ilişkileri zedelemek istiyor. Lübnan devletinin, Kuveyt tarafından başlatılan yapıcı girişime yanıt olarak gösterdiği çabalar adeta boşa gidiyor.  Lübnan’da kurallara aykırı bir biçimde, kışkırtıcı konferanslar düzenlenirse kardeş Arap ülkelerinin yardımını sağlayacak toplumsal bir uyumu nasıl yakalayabiliriz? Birileri bizi geçmişimize ve dostlarımıza yabancılaştırmak istiyor.” 
Lübnan Kuvvetleri Partisi’nden yapılan açıklamada da Hizbullah’ın, İçişleri Bakanlığı’nın yasaklamasına rağmen Bahreynli grubun konferansına ev sahipliği yapması eleştirildi.  
Partiden yapılan yazılı açıklamada şu ifadeler kullanıldı:
“Hizbullah, hükümet kararına rağmen konferansa ev sahipliği yaparak Lübnan’ı ve Lübnanlıları önemsemediğini gösterdi. Hizbullah her ne kadar kamuoyunu yanıltmak için söylemlerinde devletle uyumlu olduğunu belirtse de asıl devlet kendisi olmak istiyor. Kendi çıkarları ile devletin çıkarları çeliştiğinde, bağlı olduğu eksenin menfaatlerini ön plana çıkarmaktan çekinmiyor.”  
“Devlet iradesine rağmen bu tür bir konferansın düzenlenmesinde Lübnan halkının çıkarı nedir?” sorusu yöneltilen açıklamaya şöyle devam edildi:
“Alınan kararlara uymayan Hizbullah devletin egemenliğine meydan okuyor ve dış ilişkilerini, özellikle Körfez ülkeleriyle olan ilişkilerini baltalıyor. Eşi görülmemiş bir ekonomik çöküşün yaşandığı bu günlerde vatandaşların önceliği açlıkla, yoksullukla mücadele etmektir, Hizbullah’ın önceliği ise İran’ın bölgesel politikalarına destek vermektir. Bu konferansın düzenlenmesi Lübnan’ın çıkarına terstir.”
Diğer Yemenli bazı Husi üyelerinin geçtiğimiz günlerde, Hizbullah’ın Beka bölgesinde düzenlediği bir etkinliğe katıldığı bilgisi paylaşıldı. Hizbullah’a yakın bir televizyon kanalında yayınlanan etkinliklerde, Husilerin konuşma yaptığı görüldü. Husilerin hangi yollarla Lübnan’a giriş yaptığı ülkedeki siyasi çevrelerde tartışmalara neden oldu.  



Hizbullah'a "çağrı cihazı" operasyonunun detayları ortaya çıktı

Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
TT

Hizbullah'a "çağrı cihazı" operasyonunun detayları ortaya çıktı

Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)

Lübnan'da Hizbullah'ın çağrı cihazlarının ardından telsiz, radyo ve güneş enerjisi panellerinin patlatılmasıyla bölge topyekun savaşa doğru sürükleniyor. 

17 Eylül'de Hizbullah'ın kullandığı çağrı cihazlarında eş zamanlı patlamalar yaşanmış, ikisi çocuk 12 kişi hayatını kaybetmiş, 2 bin 800 kişi de yaralanmıştı. 

Dün de ülkedeki telsiz, radyo ve güneş enerji sistemlerinde patlama gerçekleşti. En az 20 kişinin öldüğü, 450'den fazla kişinin de yaralandığı bildiriliyor. Lübnanlı yetkililer, olaydan İsrail'i sorumlu tutarken Tel Aviv'den henüz açıklama gelmedi.

Diğer yandan saldırıyla ilgili bilgiye sahip olan fakat adlarının gizli tutulmasını isteyen kaynaklar, Amerikan gazetesi New York Times'a (NYT) operasyonun ardında İsrail'in olduğunu doğruluyor. 

Mossad'ın BAC Consulting adlı bir paravan şirket kurduğu ve çağrı cihazlarını bubi tuzağına dönüştürerek Lübnan'a soktuğu iddia ediliyor. Macaristan merkezli bu paravan şirket, kağıt üstünde Tayvanlı Gold Apollo firması adına çağrı cihazı üretiyor. Kimliklerinin açıklanmasını istemeyen İsrailli istihbaratçılar, buna ek olarak operasyonda en az iki paravan şirket daha oluşturulduğunu belirtiyor. 

Kaynaklar, AR-924 model numaralı cihazların bataryalarına patlayıcı bir madde olan pentaeritritol tetranitrat (PENT) yerleştirildiğini ve bunların 2022 yazında Lübnan'a gönderildiğini ifade ediyor.

Hizbullah, İsrail istihbaratı tarafından takip edilmemek için cep telefonlarını bırakıp çağrı cihazı kullanmaya başlamıştı. Kaynaklar, bu kararın ardından milyonlarca dolarlık yatırımla üretimin artırıldığını ve Lübnan'a bubi tuzağı haline getirilmiş binlerce cihaz sokulduğunu söylüyor.

Öte yandan ikinci dalga saldırıda telsiz ve güneş enerji panellerinin nasıl patlatıldığı henüz bilinmiyor.

NYT'nin patlayan telsizlerin görüntülerinden yola çıkarak yaptığı analizde, bunların çağrı cihazlarından daha ağır ve büyük olduğuna, bu yüzden daha fazla hasar yarattığına işaret ediliyor. 

Ayrıca telsizlerin patlamasıyla daha büyük yangınlar çıktığına, bunun da çağrı cihazlarına kıyasla telsizlere daha fazla patlayıcı yerleştirilmiş olabileceğini gösterdiğine dikkat çekiliyor.

Lübnan'ın açıkladığı rakamlara göre telsizlerin patlatılmasıyla en az 71 ev ve dükkanla 18 sivil araç ve motosiklet yandı. 

Telsizlerden bazılarında Japon firması Icom'un amblemi görülüyor. Ancak şirket, IC-V82 model numaralı telsizlerin ve bunlarda kullanılan bataryaların üretiminin neredeyse 10 yıl önce durdurulduğunu belirtiyor. Patlayıcıların bu cihazlara nasıl yerleştirildiğiyse henüz netleştirilemedi. Icom, bu telsizlerin sahte olabileceğini öne sürüyor.

Lübnan medyasındaki haberlerde, saldırıda en az iki güneş enerjisi panelinin de alev aldığı bildiriliyor. Saldırılarda çıkan küçük çaplı yangınların söndürüldüğü bildirilirken, patlamada bir kız çocuğunun yaralandığı aktarılıyor. Ancak bu panellerin infilak ettirilen diğer cihazların etkisiyle mi alev aldığı yoksa uzaktan kumandayla mı patlatıldığı belli değil. 

Amerikan düşünce kuruluşu Soufan Center'dan Clara Broekaert, CNN'e açıklamasında saldırı dalgasının Lübnan halkının psikolojisini olumsuz etkilediğini ve Hizbullah üzerinde misilleme baskısı oluşturduğuna dikkat çekerek şunları söylüyor:

Saldırılarda günlük hayatın böylesine korkunç, beklenmedik ve geniş ölçekte kesintiye uğratılması, misilleme yapılmasına yönelik ekstra bir baskı yaratacaktır diye düşünüyorum. İnsanlar yaşananların hesabının sorulduğunu görmek istiyor.

Üst üste gelen saldırıların ardından dün Hizbullah, İsrail sınırındaki el-Merc bölgesine füze fırlattı. İkisi ağır 8 İsraillinin yaralandığı bildirilirken, bu kişilerin sivil veya asker olduğuna ilişkin bilgi paylaşılmadı.

Independent Türkçe, Times of Israel, New York Time, Japan Times, CNN, France 24