AB'de yeni otomobil satışları tarihin en düşük seviyesinde

Fotoğraf (AA)
Fotoğraf (AA)
TT

AB'de yeni otomobil satışları tarihin en düşük seviyesinde

Fotoğraf (AA)
Fotoğraf (AA)

Avrupa Birliği (AB) otomobil pazarında toplam satışlar, ocak ayında çip sıkıntısı nedeniyle kayıtların tutulduğu son 29 yıldan beri ölçülen en düşük seviyeye geriledi. 
Avrupa Otomobil Üreticileri Birliği (ACEA), AB ülkelerinin ocak ayına ilişkin yeni otomobil tescil verilerini açıkladı.
Buna göre, çip sıkıntısı Avrupa ülkelerinde yeni otomobil satışlarını olumsuz etkiledi. AB ülkelerinde ocak ayında yeni araç tescilleri tarihi rekor seviyede düşüş gösterdi.
Geçen yılın ocak ayında 726 bin 411 olan yeni otomobil satışları, bu yılın aynı döneminde 682 bin 596'ya geriledi. Söz konusu dönemde AB'de yeni otomobil satışları geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 6 azaldı. Böylece, AB ülkelerinde ocak ayında yeni otomobil satışları kayıtların tutulduğu 1993 yılından beri ölçülen en düşük seviyeye gerilemiş oldu. Ayrıca, otomobil satışları geçen yılın temmuz ayından beri her ay geriledi.
AB ülkeleri arasında otomobil satışları ocak ayında geçen yılın aynı dönemine göre İtalya'da yüzde 19,7, Fransa'da yüzde 18,6 azalırken, İspanya'da yüzde 1, Almanya'da yüzde 8,5 arttı.
AB üyesi 27 ülke arasında ocak ayında en fazla yeni otomobil Almanya'da trafiğe çıktı. Bu dönemde Almanya'da 184 bin 112, İtalya'da 107 bin 814, Fransa'da 102 bin 899 ve İspanya'da 42 bin 377 yeni otomobil tescil edildi.
Üreticilere göre, ocak ayında AB'de en fazla yeni otomobil satışını 173 bin 262 ile VW Grubu gerçekleştirdi.
AB'deki yeni araçlarda VW Grubu'nu, Stellantis Grubu izledi. Peugeot, Fiat, Citroen ve Opel gibi markaları içeren Stellantis Grubu, toplam 139 bin 949 otomobil sattı. Renault Grubu ise 71 bin 349 yeni otomobille 3'üncü sırada yer aldı.



Bitcoin dalgalanmalara rağmen 110 bin doları aştı

Oregon eyaletindeki bir mağazanın Bitcoin ile ödeme kabul ettiğini bildiren tabela (Arşiv – Reuters)
Oregon eyaletindeki bir mağazanın Bitcoin ile ödeme kabul ettiğini bildiren tabela (Arşiv – Reuters)
TT

Bitcoin dalgalanmalara rağmen 110 bin doları aştı

Oregon eyaletindeki bir mağazanın Bitcoin ile ödeme kabul ettiğini bildiren tabela (Arşiv – Reuters)
Oregon eyaletindeki bir mağazanın Bitcoin ile ödeme kabul ettiğini bildiren tabela (Arşiv – Reuters)

Kripto para piyasası haftaya kayda değer bir yükselişle başladı. Bitcoinin fiyatı yüzde 2,1 oranında artarak 110 bin dolar seviyesini yeniden gördü. Bu seviye, yatırımcılar açısından psikolojik ve teknik açıdan önemli bir eşik olarak görülüyor. Söz konusu yükseliş, tahvil piyasalarında yaşanan artan dalgalanmalar ve hem ABD hem de Japonya’da kamu borçlarının sürdürülebilirliğine dair artan endişeler eşliğinde gerçekleşti.

ABD’de bütçe açığının artması ve devlet tahvili ihraçlarının hız kazanması, tahvil piyasası üzerinde ciddi bir baskı oluşturdu. Diğer yandan uzun vadeli borçlanma araçlarının getirileri yükselmeye devam ediyor. Bu durum yatırımcıların enflasyon kaygılarını ve yabancı talepteki düşüşü yansıtıyor. Japonya’da ise tahvil getirileri, tarihsel olarak düşük seyreden bantlarını aşmaya başladı. Bu gelişme, onlarca yıldır sürdürülen genişleyici para politikasının sona erdirilebileceğine dair spekülasyonları beraberinde getirdi.

Kripto para analizi alanında önde gelen isimlerden Michael van de Poppe’nin sosyal medya üzerinden yaptığı bir paylaşıma göre, Bitcoinin 110 bin dolar seviyesine geri dönmesi, güçlü bir yükseliş ivmesine işaret ediyor. Aynı zamanda alternatif kripto paralar da bu olumlu eğilime katılıyor.

Söz konusu hareket, birçok piyasa izleme platformunun bildirdiğine göre, 95 bin ila 100 bin dolar arasında dalgalanan birkaç haftalık yatay seyrin ardından geldi. Binance platformunun verilerine göre, BTC/USD paritesi 110 bin 125 dolar seviyesinde kaydedilirken, günlük işlem hacmi yaklaşık 38 milyar dolara ulaştı.

Bu bağlamda Bitcoin, hem yüksek performanslı bir dijital varlık hem de alternatif bir değer saklama aracı olarak yeniden gündeme geliyor. Analistler, küresel piyasalarda yaşanan dönüşümlerin dijital para birimlerinin cazibesini artırdığını belirtiyor. Özellikle Bitcoine bağlı borsa yatırım fonlarına kurumsal sermaye akışının devam etmesi dikkat çekiyor. Bu fonların yönettiği varlıkların toplam değeri kısa süre önce 104 milyar doları aştı.

Dikkat çekici olan, bu yükselişin kısa vadeli bir spekülasyon dalgasının sonucu gibi görünmemesi. Aksine bu yükseliş, yatırımcılar tarafından ‘güvenli liman’ kavramının yeniden kapsamlı biçimde değerlendirilmesi çerçevesinde gerçekleşiyor. Zira artık geleneksel devlet borçlanma araçları -başta Amerikan hazine tahvilleri olmak üzere- aynı güven düzeyine sahip değil. Özellikle yüksek enflasyon ve kronik bütçe açıklarıyla karakterize edilen bir ortamda bu güven daha da zayıflamış durumda.

Hafta sonunda ise Bitcoinin fiyatı, 111 bin doların üzerindeki seviyelerden 108 bin 600 dolara kadar geriledi. Bu düşüş, ABD Başkanı Donald Trump’ın Avrupa mallarına ve Amerika dışında üretilen iPhone cihazlarına ağır gümrük vergileri uygulama tehdidine doğrudan bir tepki olarak gerçekleşti.

Bu ani riskten kaçınma eğilimine yönelik genel ruh halindeki dönüşüm, kripto para piyasasında 500 milyon dolardan fazla alım pozisyonunun silinmesine yol açtı. Bitcoin, Ether, Cardano, Solana ve Dogecoin’e bağlı vadeli işlem sözleşmeleri ciddi kayıplar yaşadı.

Ancak bu sabah atmosfer değişti. BTSE platformunun operasyonlardan sorumlu yöneticisi Jeff Mei, Telegram üzerinden yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Bir yandan, hafta sonu yaşanan düşüşler bize kripto para piyasasının jeopolitik ve ekonomik şoklara ne kadar hızlı tepki verdiğini gösterdi. Diğer yandan, gümrük muafiyet sürelerinin uzatılması yönünde atılan adımlar, en kötü dönemin geride kaldığına dair inancı güçlendiriyor. Bu da yatırımcıların temkinli bir şekilde yeniden birikim yapmaya başlamasına yol açtı.”