Güney Afrika'daki üniversiteler yurt dışı eğitiminde kaliteli alternatifler sunuyor

Fotoğraf (AA)
Fotoğraf (AA)
TT

Güney Afrika'daki üniversiteler yurt dışı eğitiminde kaliteli alternatifler sunuyor

Fotoğraf (AA)
Fotoğraf (AA)

Güney Afrika Cumhuriyeti, köklü yüksek öğretim kurumları ve dünya standartlarında yetkin akademisyenleriyle, yurt dışında eğitim almak isteyen Türk öğrenciler için kaliteli alternatifler oluşturuyor. 
Dünya sıralamasında ilk 500'ün içinde yer alan Cape Town, Witwatersrand, Pretorya ve Stellenbosch gibi üniversitelerin bazı bölümleri, dünya listelerinde en iyiler arasında yer alıyor.
Öte yandan yüksek eğitim kalitesi ve uygun eğitim ücretleriyle Güney Afrika üniversiteleri son yıllarda Türk öğrenciler için Batılı üniversiteler karşısında ciddi bir alternatif olarak önce çıkıyor.
Witwatersrand Üniversitesi (WITS) Uluslararası İlişkiler Bölümü yüksek lisans öğrencisi Kumral Demirtaş ile Cape Town Üniversitesi (UCT) Afrika Araştırmaları Bölümü doktora öğrencisi Esma Karadağ, Güney Afrika üniversitelerinin öne çıkan özelliklerini ve Türk öğrenciler açısından avantajlarını AA muhabirine değerlendirdi.
Güney Afrika üniversiteleri fiyat kalite konusunda son derece avantajlı
Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Güney Afrika şubesi genel sekreterliği görevini de yürüten Demirtaş, Güney Afrika'nın birçok alanda olduğu gibi akademik anlamda da Afrika'nın lokomotif ülkelerinden biri olduğuna işaret ederek "Güney Afrika, kıtanın en iyi 5 üniversitesinden 4'üne ev sahipliği yapıyor. Bu üniversiteler dünyada da ilk 500'deler." dedi.
Demirtaş, bu yıl 100'üncü yılını kutlayan Witwatersrand Üniversitesinin özellikle mühendislik alanlarında ilk 100'de yer alan bölümlere sahip olduğunu aktararak üniversitenin ayrıca gerek kıtasal gerek küresel ölçekte önemli iş birliklerine sahip olduğunu belirtti.
Güney Afrika'daki üniversitelerinin kaliteli eğitimi ve geniş sosyal imkanlarıyla öne çıktığını belirten Demirtaş, buralarda okuyacak Türk öğrencilerin önemli bir Afrika tecrübesinin yanı sıra ciddi bir akademik birikim kazanacağını söyledi.
Demirtaş, öte yandan burslu eğitim imkanlarının Türk öğrenciler için kısıtlı olduğuna dikkati çekerek "Yine de Türkiye'deki özel üniversitelere göre daha hesaplı olduğu söylenebilir. Özellikle fiyat kalite konusunda batı ülkelerindeki üniversitelerine kıyasla son derece avantajlı." diye konuştu.
"Burada Avrupa ve ABD'deki birçok üniversiteden daha iyi bir eğitim imkanı var"
Karadağ da daha önce tarih alanında yüksek lisans eğitimini tamamladığı Cape Town Üniversitesinde Afrika çalışmaları bölümünde doktora eğitimini sürdürdüğünü belirterek "Üniversitemiz kıtanın en iyisi. Kentin en güzel yerlerinden birine konumlanmış, 192 yıllık bir üniversite. Dünya sıralamasında ise ilk 250'de." dedi
Toplumun belleğindeki olumsuz Afrika imajının, kıtada üst düzey üniversitelere olamayacağı algısı yarattığına değinen Karadağ, Güney Afrika için durumun tam tersi olduğunu söyledi.
Güney Afrika üniversitelerinde eğitimin dünya standartlarında olduğuna dikkati çeken Karadağ, "Üniversitemizin sunduğu imkanlar ve hocalarımızın akademik kariyerleri itibarıyla burada, Avrupa ve ABD'deki birçok üniversiteden daha iyi bir eğitim imkanı var." diye konuştu.
Karadağ, ülkedeki yaşam giderlerinin, özellikle kira fiyatlarının Türkiye'ye kıyasla çok yüksek olduğunu ancak ABD ve Avrupa'ya nazaran daha az bir giderle hayatı idame ettirmenin mümkün olduğunu aktardı.
Cape Town'ın şehir ve doğa anlamında dünyanın en güzel köşelerinden biri olduğunu vurgulayan Karadağ, "Bugüne kadar buraya gelip beğenmeyen insana rastlamadım. İnsanlar çok hoşgörülüler ve ayrıca Türkiye'ye özel bir ilgileri var." ifadelerini kullandı.
 



Çin'deki kurban çukurlarında 3 bin yıllık ipek kalıntısı keşfedildi

Asya'daki ipekböceği yetiştiriciliği binlerce yıl önceye dayanıyor (Pexels)
Asya'daki ipekböceği yetiştiriciliği binlerce yıl önceye dayanıyor (Pexels)
TT

Çin'deki kurban çukurlarında 3 bin yıllık ipek kalıntısı keşfedildi

Asya'daki ipekböceği yetiştiriciliği binlerce yıl önceye dayanıyor (Pexels)
Asya'daki ipekböceği yetiştiriciliği binlerce yıl önceye dayanıyor (Pexels)

Çin'deki 3 bin yıllık kurban çukurlarında ipek kalıntıları tespit edildi. Araştırmacılar değerli lifin, dini ritüellerde kullanıldığını düşünüyor. 

Asya ülkesinin Siçuan eyaletinde yer alan arkeolojik kazı alanı Sanxingdui'de binlerce yıllık kuban çukurları ortaya çıkarılyor.

Bugüne kadar çukurlarda altın ve tunç gibi maddelerden yapılan eserlerin yanı sıra çeşitli hayvanların kalıntıları da bulunuyor.

Shang Hanedanı (MÖ 1600 - MÖ 1100) dönemine ait 6 çukurda, tunç ve yeşim taşı gibi maddelerden yapılan yanmış eserler ve kül katmanları saptanmıştı. Bazı eserlerde kumaş izleri gören bilim insanları bunun ipek olup olmadığını araştırdı.

İpek Yolu'na adını veren lif, kapsamlı ticaret yollarının kurulmasında önemli bir yere sahipti. Ayrıca eski kayıtlarda Çinlilerin ipekböceği yetiştirdiği geçse de ipeğin kolay bozunması nedeniyle geçmişi net bir şekilde belirlenemiyordu.

Bulgularını hakemli dergi Scientific Reports'ta 25 Kasım Pazartesi günü yayımlayan ekip, gelişmiş tekniklere başvurarak maddenin ipek olduğunu doğruladı.

Bilim insanları yaklaşık 3 bin yıl önceye tarihlenen çukurlarda bulunan eserlerin yanma belirtileri taşımasını dini ritüellere bağlıyor. Ekip, bunların tapınaklarda kullanıldıktan sonra "bilinmeyen nedenlerden dolayı" yer altına gömüldüğünü söylüyor.

Tunç ve yeşim taşından yapılan, "ızgara benzeri bir eşya" üzerinde tespit edilen ipek de muhtemelen ritüellerde kullanılıyordu. 

Araştırmacılar, ipeğin dini törenlerde "Cennet ve Dünya arasında iletişim kurmak için bir malzeme taşıyıcı" görevi görmüş olabileceğini öne sürüyor. 

Bu teori, ipeğin genellikle ölülerin öteki dünyayla bağlantı kurmasını sağlama amacıyla cenaze giysilerinde kullanıldığıni ifade eden tarihi metinlerle de örtüşüyor.

Bulgular, Tunç Çağı'nın ilk dönemlerinde ipeğin önemli bir yer edindiği düşüncesini destekliyor. Araştırmacılar makalede şöyle yazıyor:

Sanxingdui arkeolojik kazı alanında ipek izlerinin ve kalıntılarının ilk kez keşfedilmesi, ipeğin ritüel bağlamında kullanımına dair arkeolojik kanıtlar sunuyor ve 3 bin yıl önceki antik Shu halkının dinlerini nasıl ifade ettiğine dair daha fazla bilgi sağlıyor.

Independent Türkçe, IFL Science, Phys.org, Scientific Reports