Ürdün sınırlarında 17 Ocak'tan bu yana 30 kaçakçı öldürüldü

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

Ürdün sınırlarında 17 Ocak'tan bu yana 30 kaçakçı öldürüldü

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Ürdün ordusu, 17 Ocak'ta yeni angajman kurallarının uygulanmaya başlanmasından bu yana ülke sınırlarında 30 kaçakçının öldürüldüğünü duyurdu.
Ürdün resmi ajansı PETRA'nın haberine göre, ordunun Askeri Enformasyon Müdürü Albay Mustafa el-Hiyari, yaptığı yazılı açıklamada, ülke sınırlarında 17 Ocak'tan bu yana yeni angajman kurallarının uygulanmaya başlandığını kaydetti.
Yeni kuralların uygulanmaya başlanmasından bu yana ülke sınırlarında 30 kaçakçının öldürüldüğünü belirten Hiyari, bu sürede avuç içi büyüklüğünde 17 bin 348 poşet esrar ve 16 milyondan fazla uyuşturucu hap ele geçirildiğini dile getirdi.
Orduda görevli albay Zeyd ed-Debbas da Ürdün topraklarına ve komşu ülkelere girdirmek amacıyla uyuşturucu kaçakçılığı ağları kuran birkaç grubun tespit edilmesinin yanı sıra Suriye içinde faaliyet gösteren 160 şebekenin gözlemlendiğine dikkati çekti.
Debbas, bu grupların, araçları yüksek riskli ekipmanlarla donatma ve insansız hava araçları kullanmanın yanı sıra organize hareketlere benzer yeni taktikler benimsediğine işaret etti.
Albay Debbas, uyuşturucuların Ürdün topraklarına zorla girdirilme sürecini yürütmek için kaçakçılara silahlı grupların eşlik etmesinin durumu daha tehlikeli hale getirdiğini ve kaçakçılarla çıkan çatışmada bir askerin öldüğünü, bazı askerlerin de yaralandığını aktardı.
Debbas, Suriye'deki Beşşar Esed rejimiyle başkent Amman'da ve sınır kapısında yaptıkları görüşmelerde her düzeyde güvenlik koordinasyonu yaptıklarına işaret etti.
Ürdün'ün Suriye ile olan sınır bölgesinde son zamanlarda güvenlik güçleri ve kaçakçılarla yaşanan çatışmalarda biri subay olmak üzere bazı askerler hayatını kaybetmişti. Ürdün ordusu yaşanan olayların ardından angajman kurallarını değiştirmeye yönelmişti.
Ürdün, geçtiğimiz yıllarda özellikle sınır komşuları Suriye ve Irak'ta kötüleşen güvenlik durumunun bir sonucu olarak yüzlerce sızma ve kaçakçılık girişimine tanık oldu.



Filistin Dışişleri Bakanlığı, yerleşimcilerin Ramallah yakınlarındaki Taybeh kasabasına yönelik saldırısını kınadı

Ramallah'ın kuzeydoğusundaki Hıristiyan kasabası Taybeh'de dün şafak vakti yerleşimciler tarafından ateşe verilen bir araç (AFP)
Ramallah'ın kuzeydoğusundaki Hıristiyan kasabası Taybeh'de dün şafak vakti yerleşimciler tarafından ateşe verilen bir araç (AFP)
TT

Filistin Dışişleri Bakanlığı, yerleşimcilerin Ramallah yakınlarındaki Taybeh kasabasına yönelik saldırısını kınadı

Ramallah'ın kuzeydoğusundaki Hıristiyan kasabası Taybeh'de dün şafak vakti yerleşimciler tarafından ateşe verilen bir araç (AFP)
Ramallah'ın kuzeydoğusundaki Hıristiyan kasabası Taybeh'de dün şafak vakti yerleşimciler tarafından ateşe verilen bir araç (AFP)

Filistin Dışişleri Bakanlığı ve Kilise İşleri Yüksek Komitesi dün, Batı Şeria'nın Ramallah kentinin kuzeydoğusunda yer alan ve daha önce de saldırılara maruz kalan, çoğunluğu Hıristiyan olan Taybeh kasabasına yerleşimciler tarafından düzenlenen yeni bir saldırıyı kınadı.

Görgü tanıklarının ifadelerine göre dün şafak vakti kasabaya saldıran yerleşimciler ekinleri ve iki aracı yaktı, bazı evlerin duvarlarına ırkçı sloganlar yazdı ve görünüşe göre evleri yerle bir etmeyi planladı.

Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, “Bu saldırıyı, kasabaya, mezarlıklarına ve kilisesine yönelik önceki saldırılarının ardından gelen uluslararası tepkileri hiçe saymak olarak değerlendiriyoruz” denildi.

Bakanlık, ‘yerleşimci milislerin işgal altındaki Batı Şeria'nın tamamına yönelik saygısızlıklarını ve Filistin topraklarının yağmalanmasını uluslararası toplum ve yargı organları nezdinde takip ettiğini’ bildirdi.

sdfrgt
Ramallah'ın kuzeydoğusundaki Hıristiyan kasabası Taybeh'in eteklerinde yerleşimcilere ait inekler otluyor, 28 Temmuz. (AFP)

Yerleşimci saldırılarına yönelik uluslararası tepkilerin yetersiz olduğunu ve ‘Filistin halkının maruz kaldığı saldırıların seviyesine ulaşamadığını’ belirten Bakanlık, ‘İsrail hükümetini bu saldırılara ve suçlara son vermeye, failleri tutuklamaya ve sorumlu tutmaya zorlayacak caydırıcı tedbirler almaya’ çağırdı.

Tekrarlanan saldırılar

Kilise İşleri Yüksek Komitesi de bir açıklama yayınlayarak, son saldırının ‘münferit bir olay olmadığını, Taybeh'i hedef alan tekrarlayan saldırılar dizisinin bir parçası olduğunu’ belirtti. Komite, bu saldırıyı Filistin'deki Hristiyan varlığını hedef alan ve kasabanın tarihi ve dini karakterini değiştirmeyi amaçlayan sistematik bir yer değiştirme politikasının parçası olarak görüyor.

Komite, dünyadaki kiliseleri ve devlet temsilcilerini, bu ihlalleri durdurmak ve uluslararası hukuk ve insan hakları sözleşmelerinde öngörüldüğü üzere kutsal mekânların ve sakinlerinin korunmasını sağlamak üzere acilen harekete geçmeleri için hükümetlerine baskı yapmaya çağırdı.

Taybeh kasabası son iki ay içinde bir dizi saldırıya sahne oldu. 4 Haziran'da yerleşimciler, yaklaşık bir yıl önce bir dizi şiddetli saldırının ardından yerlerinden edilen Filistinli bir ailenin evinin yıkıntıları üzerine yeni bir yerleşim karakolu kurdu.

Yerleşimciler 7 Temmuz'da, kasabadaki tarihi Aziz George (el-Hadr) Kilisesi ve mezarlığının bitişiğindeki bir alanı ateşe verdi.

İkinci saldırının ardından, ABD'nin İsrail Büyükelçisi Mike Huckabee, bölge halkıyla dayanışmasını ifade etmek ve Hristiyan, Müslüman veya Yahudi ibadethanelerine yönelik her türlü saldırıyı reddettiğini belirtmek için kasabayı ziyaret etti.

hug
ABD'nin İsrail Büyükelçisi Mike Huckabee, Ramallah yakınlarındaki Taybeh kasabasını ziyareti sırasında, 19 Temmuz 2025 (AFP)

Yerleşimcilere verdiği destek ve bir Filistin devletinin kurulması fikrini reddetmesiyle tanınan Huckabee'nin ziyareti İsrail'de sert tepkilere yol açtı. Yerleşimciler, Huckabee'nin tutumundan geri adım attığını düşünüyordu.

Ancak ABD Büyükelçisi, yerleşim yerlerini ziyaret ederek pozisyonunun arkasında durduğunu ve Taybeh kasabasına yaptığı ziyaretin bir geri adım anlamına gelmediğini gösterdi.

Hıristiyan mekanlarının hedef alınması

Öte yandan Filistinliler, Beytüllahim yakınlarındaki iki Hristiyan kasabasına daha önce düzenlenen saldırılara da dikkat çekti.

Bu ayın 17'sinde Kudüs'teki patrikler ve kiliselerin dini liderleri, Gazze Şeridi'ndeki Kutsal Aile Kilisesi'nin bombalanmasını kınadı. Söz konusu saldırıda, kilise binası ciddi hasar görmüş, kilisenin rahibi Peder Gabriel Romanelli ve askeri operasyonlardan kaçmak için kiliseye sığınan çok sayıda Müslüman ve Hıristiyan vatandaş da dahil olmak üzere on kişi yaralanmış, üç kişi de hayatını kaybetmişti.

şlk
Peder Gabriel Romanelli, İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki Kutsal Aile Kilisesi’ne düzenlediği saldırıda bacağından yaralanmasının ardından bir sağlık merkezinde tedavi görüyor. (Reuters)

Filistin Kurtuluş Örgütü'ne (FKÖ) bağlı Ayrım Duvarı (Utanç Duvarı) ve Yahudi Yerleşim Birimleriyle Mücadele Komitesi'nin verilerine göre, bu yılın ilk yarısında yerleşimciler 2 bin 153 saldırı gerçekleştirerek dört Filistinliyi öldürdü.

İsrail ordusu ve yerleşimciler, Gazze Şeridi'ndeki savaşla eş zamanlı olarak yani 7 Ekim 2023'ten bu yana Doğu Kudüs de dâhil olmak üzere Batı Şeria'daki saldırılarını arttırarak en az bin 8 Filistinliyi öldürdü ve yaklaşık 7 bin Filistinliyi yaraladı.