Tunus Cumhurbaşkanı Said: Bu yaşta diktatörlüğe başlayacak değilim

Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said (AA)
Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said (AA)
TT

Tunus Cumhurbaşkanı Said: Bu yaşta diktatörlüğe başlayacak değilim

Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said (AA)
Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said (AA)

Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said, diktatör olmak gibi bir çabasının olmadığını, kendisinin "diyalog ve müzakere adamı" olduğunu belirtti.
Tunus özel ulusal radyosu Mosaique FM'in haberine göre, Said, Belçika'nın başkenti Brüksel'de düzenlenen AB-Afrika Birliği Zirvesi sırasında gazetecilere yaptığı açıklamada, diktatör olduğu yönündeki suçlamalara cevap verdi.
Said, "(Eski Fransa Cumhurbaşkanı) General Charles de Gaulle’ün dediği gibi, bu yaşta diktatörlüğe başlayacak değilim" ifadelerini kullandı.
"Diyalog ve müzakere adamı" olduğunu savunan Said, anayasa hukuku profesörü olduğunu belirterek, hukuk devleti ve kurumlarına bağlılığını kaydetti.
Katıldığı zirveye de değinen Said, "Bu zirveye, bizi bu durumlara getiren sebepleri ve bu sorunları aşmanın yeni yollarını konuşmak için katılıyorum" diye konuştu.
Tunus Genel İşçi Sendikası'nın (TGİS) 25. Olağan Kongresi'nin açılışına video konferans yöntemiyle katılan Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu (ITUC) Genel Sekreteri Sharan Burrow, Tunus'un demokratik teamüllerin dışına çıkmasının dünyada büyük bir hayal kırıklığıyla karşılandığını söylemişti.

Said'in olağanüstü kararları ve Yüksek Yargı Konseyinin feshi
Tunus Cumhurbaşkanı Said, 25 Temmuz 2021'de ilan ettiği olağanüstü kararlarla ülkede bir tür "istisnai durum" oluşmasına yol açtı.
Meclisin çalışmalarını donduran ve milletvekili dokunulmazlıklarını kaldıran Said, 22 Eylül 2021'de yeni kararnamelerle yetkilerini genişleterek yürütme organını tamamen kendine bağladı.
Said, 7 Şubat'ta da Yüksek Yargı Konseyinin feshedildiğini duyurdu. Tunus Cumhurbaşkanlığından 12 Şubat'ta yapılan açıklamada, Yüksek Yargı Konseyini fesheden ve yerine geçici bir konsey oluşturulmasını öngören kararnamenin Said tarafından imzalandığı bildirildi.
Ülkedeki siyasi ve sivil toplumdan birçok kesim Said'in kararlarını "darbe" olarak nitelendiriyor ve Tunus'un demokrasiden uzaklaştığını savunuyor.



İsrail, Gazze’deki kafeyi 230 kiloluk bombalarla vurdu

İsrail ordusu, Filistinlilerin sıkça kullandığı deniz kenarındaki kafeyi harabeye çevirdi (AFP)
İsrail ordusu, Filistinlilerin sıkça kullandığı deniz kenarındaki kafeyi harabeye çevirdi (AFP)
TT

İsrail, Gazze’deki kafeyi 230 kiloluk bombalarla vurdu

İsrail ordusu, Filistinlilerin sıkça kullandığı deniz kenarındaki kafeyi harabeye çevirdi (AFP)
İsrail ordusu, Filistinlilerin sıkça kullandığı deniz kenarındaki kafeyi harabeye çevirdi (AFP)

İsrail, Gazze’de internete erişim sağlayan kafeye düzenlediği saldırıda 230 kilogramlık bombalar kullandı.

Guardian’ın haberinde, İsrail ordusunun pazartesi günü düzenlediği saldırıda Amerikan yapımı MK-82 bombalarından kullandığı yazılıyor. Bu bombalar büyük bir krater oluşturuyor ve şarapnelin geniş bir alana yayılmasına yol açıyor.

El Beka adlı kafeye yapılan saldırıda en az 41 Filistinli öldürülmüş, 75 kişi yaralanmıştı. Hayatını kaybedenler arasında 4, 12 ve 14 yaşlarındaki çocuklar da vardı.

Gazetenin bombanın parçalarına dair elde ettiği fotoğrafları inceleyen uzmanlar, sivillerin böyle bir mühimmatla kasten vurulmasının savaş suçu teşkil edebileceğine dikkat çekiyor.

Kopenhag Üniversitesi'nde uluslararası hukuk alanında çalışan Marc Schack şunları söylüyor:

Bu tür bir mühimmatın kullanımını gerekçelendirmek neredeyse imkansız. Eğer 20, 30, 40 ya da daha fazla sivil kayıptan bahsediyorsanız, bu genellikle çok büyük öneme sahip bir hedef olmalıdır. Afganistan ve Irak'taki koalisyon güçleri açısından çok üst düzey bir hedef için kabul edilen rakam 30'dan az sivilin öldürülmesiydi, o zaman da istisnai koşullar söz konusuydu.

Diğer yandan saldırının ardından İsrail Savunma Kuvvetleri’nden (IDF) yapılan açıklamada “asla sivillerin hedef alınmadığı” ileri sürüldü. Ayrıca saldırıdan önce sivil kaybın azaltılması için adımlar atıldığı savunuldu. Analistler, İsrail ordusunun drone’larla kafe etrafındaki sivilleri görmesine rağmen saldırı düzenlediğini söylüyor.

Filistinli bir aile tarafından 40 yıl önce kurulan kafe, hızlı internet bağlantısıyla öğrenciler, gazeteciler ve uzaktan çalışanların sık uğradığı bir mekandı.

İsrail ordusu Gazze’yi her gün bombalarken bölgede ateşkes sağlanması için yürütülen çalışmalar da hızlandı.

İsrail medyasındaki haberlerde, Başbakan Binyamin Netanyahu’nun 7 Temmuz’da yapacağı ABD ziyareti öncesinde ateşkes anlaşmasının imzalanmasının hedeflendiği yazılıyor.

Ayrıca ABD Başkanı Donald Trump’ın İsrail tarafından kabul edildiğini savunduğu 60 günlük ateşkes teklifine Hamas’ın da sıcak baktığı ileri sürülüyor. Anlaşmaya dair detaylar resmi kanallardan paylaşılmadı. Ancak haberlerde Hamas’tan kalan 50 rehinenin tamamını serbest bırakmasının isteneceği aktarılıyor.

Hamas’ın buna yanıtını cuma akşamına kadar arabuluculara sunması bekleniyor. Filistinli örgütün, Gazze’ye yardım girişine izin verilmesi ve İsrail ordusunun bölgedeki işgalini sonlandırması taleplerinden geri adım atmayacağı belirtiliyor. Anlaşma kapsamında IDF’nin Gazze’deki bazı bölgelerden çekilebileceği savunuluyor.

Independent Türkçe, Guardian, Times of Israel, Haaretz