Halil Falyalı cinayetinde yeni detaylar ortaya çıktı: Saldırganlar 4 araçla 2 ayrı noktada pusu kurdu

Fotoğraf: Twitter
Fotoğraf: Twitter
TT

Halil Falyalı cinayetinde yeni detaylar ortaya çıktı: Saldırganlar 4 araçla 2 ayrı noktada pusu kurdu

Fotoğraf: Twitter
Fotoğraf: Twitter

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde (KKTC) iş insanı Halil Falyalı ve şoförü Murat Demirtaş'ın yaşamını yitirdiği silahlı saldırıya ilişkin önemli bulgulara ulaşıldı.
Alınan bilgiye göre, Girne bölgesi Çatalköy mevkisinde 8 Şubat'ta düzenlenen silahlı saldırının ardından emniyet birimlerinin yaptıkları çalışmalar, saldırının nasıl gerçekleştirildiğini ortaya koydu.
Saldırganların Halil Falyalı'ya 4 araçla 2 ayrı noktada pusu kurduğu ve Falyalı'nın saldırı öncesi adresten çıkışının bir kişi tarafından pusuyu atanlara haber verildiği tespit edildi.
Falyalı'nın kullandığı yolda güvenlik kameralarının olmadığı bir noktada bekleyen 3 kişi tarafından araca önce tabancayla 4 el ateş edildiği, sonrasında ise aracın kalaşnikof tüfeklerle tarandığı belirlendi.
Olay sonrasında harekete geçen ve çevredeki güvenlik kamera kayıtlarını inceleyen polis ekipleri, saldırganlardan Ö.T'nin bir otelin önüne araçla geldiğini ve araçtan indikten sonra eldivenlerini çıkararak çöpe attığını tespit etti. Eldivenlere el koyan polis, yaptığı incelemede barut izine ulaştı.

Saldırıda kullanılan araçların sahte kimlikle kiralandığı fotoğraftan belirlendi
Öte yandan, KKTC polisinin saldırıda kullanılan otomobillerin kiralandığı şirketten aldığı, kiralayan kişiye ait kimlik görselini Türkiye ile paylaştığı, Türk polisinin ise kimlik bilgileri ile fotoğrafın uyuşmadığını ve fotoğrafın V.S'ye ait olduğunu KKTC'ye bildirdiği öğrenildi.
KKTC polisi, elde edilen bilgiler doğrultusunda düzenlediği operasyonlarda, gözcü M.Ç. ile saldırganlardan V.S. ve Ö.T'yi gözaltına almıştı.
Ayrıca, Mustafa Söylemez'in saldırı sonrası kullandığı iddia edilen ve İstanbul'a döndüğü sırada Ercan Havalimanı otoparkında bıraktığı otomobilde yapılan incelemelerde ise el freni üstünde bir eldiven daha bulundu. Bu eldivende yapılan incelemede de benzer şekilde barut izi çıktı. Söz konusu eldiven DNA eşleştirmesi için Türkiye'ye gönderildi.
Şüphelilerin saldırı öncesi KKTC'ye tanımlı iki telefon hattı aldıkları, bu hatlar üzerinden görüştükleri ve hatları olay sonrası attıkları ancak hatlardan birine ait kartın Ö.T'nin üzerinde bulunduğu öğrenildi.

İstanbul'da gözaltına alınan 6 kişinin emniyetteki işlemleri sürüyor
Bu arada, Falyalı ve şoförü Demirtaş'ın silahlı saldırıda öldürülmesine ilişkin İstanbul'da gözaltına alınan 6 kişinin emniyetteki işlemleri sürüyor.
İstanbul Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince, 9, 12 ve 13 Şubat'ta düzenlenen operasyonlarda gözaltına alınan Mustafa ve Mehmet Faysal Söylemez'in de aralarında bulunduğu 6 kişinin henüz ifadelerinin alınmasına başlanmadığı ancak hafta sonuna kadar işlemlerinin tamamlanıp, pazartesi günü adliyeye sevk edilecekleri öğrenildi.

Olay
KKTC'de Girne bölgesi Çatalköy mevkisinde 8 Şubat'ta arabasındayken silahlı saldırıya uğrayan Halil Falyalı ağır yaralı olarak Lefkoşa Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesine kaldırılmıştı. Daha sonra Yakın Doğu Üniversitesi (YDÜ) Hastanesine nakledilen Falyalı, müdahalelere karşın kurtarılamamıştı.
Falyalı'nın şoförü Murat Demirtaş da olay yerinde yaşamını yitirmişti.
Cinayetle ilgili 14 Şubat'ta yapılan aramalarda olay yerinin yaklaşık bir kilometre batısında dere yatağı içerisinde atılı vaziyette, 2 kalaşnikof marka otomatik silah, bu silahlara ait 4 şarjör ve 39 mermi ile 9 mm çapında tabanca, tabancaya ait şarjör ve 13 mermi bulunmuştu. Yapılan balistik incelemelerde, söz konusu silahların olayda kullanılan silahlar olduğu saptanmıştı.



15 Temmuz darbe girişimiyle bağlantılı 63 askeri personele yönelik yakalama kararı çıkarıldı

15 Temmuz darbe girişimi sırasında tankın tepesinde silahını doğrultan bir asker, Ankara, 16 Temmuz 2016 (Reuters)
15 Temmuz darbe girişimi sırasında tankın tepesinde silahını doğrultan bir asker, Ankara, 16 Temmuz 2016 (Reuters)
TT

15 Temmuz darbe girişimiyle bağlantılı 63 askeri personele yönelik yakalama kararı çıkarıldı

15 Temmuz darbe girişimi sırasında tankın tepesinde silahını doğrultan bir asker, Ankara, 16 Temmuz 2016 (Reuters)
15 Temmuz darbe girişimi sırasında tankın tepesinde silahını doğrultan bir asker, Ankara, 16 Temmuz 2016 (Reuters)

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı bugün, 15 Temmuz darbe girişimiyle suçlanan Fetullahçı Terör Örgütü'yle (FETÖ) bağlantılı oldukları gerekçesiyle 63 muvazzaf askeri personel hakkında yakalama kararı çıkardı.

Başsavcılık şüpheliler arasında ordu, deniz kuvvetleri, hava kuvvetleri ve jandarmadan dört albayın bulunduğunu açıkladı. Şarku’l Avsat’ın AP’den aktardığına göre ülke genelinde sabah erken saatlerde yapılan baskınlarda 56 şüpheli gözaltına alındı.

Gözaltına alınanların, Türkiye'nin FETÖ olarak adlandırdığı yasadışı grupla bağlantılı oldukları iddia ediliyor. Örgütün lideri Fethullah Gülen, 1999 yılından bu yana sürgünde yaşadığı ABD'de geçen yıl ekim ayında öldü.

15 Temmuz 2016'da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hükümetini devirmek amacıyla Ankara ve İstanbul'da sokaklara dökülen darbeci askerler yaklaşık 290 kişiyi öldürdü. Savaş uçakları, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) binasını ve Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ni bombalarken, o sırada tatilde olan Erdoğan suikasttan ya da tutuklanmaktan kıl payı kurtuldu.

Darbe girişiminin ardından ordu, polis, yargı ve diğer devlet kurumlarında yapılan tasfiye on binlerce kişinin tutuklanmasına yol açtı. FETÖ ile bağlantılı okullar, işletmeler ve medya kuruluşları kapatıldı.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan yapılan açıklamada, Türk Silahlı Kuvvetleri’ne (TSK) sızmış örgüt mensuplarının tespit edildiği ve FETÖ’nün ‘anayasal düzene ve devletin bekasına yönelik en büyük tehdidi’ oluşturmaya devam ettiği belirtildi. Açıklamada, başarısız darbe girişiminden bu yana 25 bin 801 askeri şüphelinin gözaltına alındığı belirtildi.

Açıklamada, şüphelilere yöneltilen suçlamaların tam olarak ne olduğu belirtilmedi.

Eski bir din adamı olan Gülen, on yıllar boyunca küresel bir hayran kitlesini harekete geçirdi ve Erdoğan'ın 2003 yılında iktidara gelmesine yardımcı oldu. İttifak, hükümetin Gülen'e ait bazı eğitim kurumlarını kapatması ve Gülen'in polis ve yargıdaki takipçilerinin Erdoğan hükümetini yolsuzluk suçlamalarıyla takip etmesinin ardından çöktü.

Gülen, başarısız darbe girişimiyle herhangi bir ilgisi olduğunu her zaman reddetti. 2024 yılının ekim ayında ölen Gülen, ABD'den defalarca iadesini talep eden Türkiye tarafından aranıyordu.