Libya’daki siyasi ittifaklar yeni meşruiyet savaşıyla yeniden şekillendiriyor

Başağa, Hafter ve Salih yakınlaşması sürerken Müslüman Kardeşler ve askeri yetkililer ittifakına yönelik eleştiriler artıyor.

Yeni hükümeti kurmak üzere parlamento tarafından atanan Fethi Başağa. (EPA)
Yeni hükümeti kurmak üzere parlamento tarafından atanan Fethi Başağa. (EPA)
TT

Libya’daki siyasi ittifaklar yeni meşruiyet savaşıyla yeniden şekillendiriyor

Yeni hükümeti kurmak üzere parlamento tarafından atanan Fethi Başağa. (EPA)
Yeni hükümeti kurmak üzere parlamento tarafından atanan Fethi Başağa. (EPA)

Gözlemciler ve politikacılar, yeni Libya hükümetine ‘meşruiyet’ verme mücadelesinin, özellikle de mevcut Başbakan Abdulhamid Dibeybe’nin makamına bağlılığı ve parlamento tarafından görevlendirilen başbakan Fethi Başağa’nın çabaları doğrultusunda ülkedeki ittifakların haritasını yeniden çizdiği görüşündeler. Başağa yeni bir hükümet kurmaya, destek için daha fazla taraftar çekmeye ve siyasi oyunda yeni cepheler oluşturmaya çalışıyor.
Gözlemcilere göre yeni harita, doğunun siyasi ve askeri liderleriyle birlikte Başağa’yı içeren ana ittifak tarafından ortaya koyuldu. Bu algı, Şubat 2021’de ortak bir liste halinde gerçekleştirilen geçici iktidar seçimlerine aday olduğu sırada, Temsilciler Meclisi ile Başağa arasında daha önce yapılan bir anlaşmayla güçlendi.
Söz konusu dönemde listenin, Dibeybe’nin listesi karşısında başarısız olmasına rağmen Başağa doğunun liderleriyle temaslarını sürdürdü. Başağa, geçen aralık ayı sonlarında yapılması planlanan ancak gerçekleştirilemeyen cumhurbaşkanlığı seçimlerine aday olanların katıldığı Bingazi’deki bir toplantı sırasında çabalarını ‘kendisi ve eski rakibi Ulusal Ordu Lideri (LUO) Halife Hafter’i bir araya getiren bir el sıkışmayla’ sonuçlandırmıştı.
İttifaklar haritasında birçokları açısından büyük sürprizler yaşandı. Bunların başında Başağa’nın yeni bir hükümet kurmakla görevlendirilmesine yol açan ‘yol haritasında’, Libya’daki Müslüman Kardeşler’in (İhvan) desteklenmesi de yer alıyor. Bu durum, Dibeybe’nin bu yakınlaşmayı açıkça eleştirmesine neden oldu. Dibeybe, geçen hafta ‘seçilmiş bir otorite dışında’ görevlerini teslim etmeyi kabul etmediğini söylerken İhvan’ı da ‘iktidar ve para uğruna paralel bir otorite seçmek ve meşruiyeti ele geçirmek için’ LUO liderliğiyle ittifak yapmakla suçladı.
Temsilciler Meclisi Yasama Komitesi Başkanı Ramazan Şambaş, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“Dibeybe’nin İhvan’a saldırısı, bu adamın hem Temsilciler Meclisi’nde hem de Devlet Yüksek Konseyi’nde destekçilerini kaybettiğini fark ettiğini gösteriyor. Kendisi, Devlet Yüksek Konseyi Başkanı Halid el-Mişri ve konseyin bazı üyelerinin İhvan ile bağlantılı olduğunu savunuyor.”
‘Siyasi ittifakların değiştiği’ görüşüne de katılan Şambaş sözlerini şöyle sürdürdü:
“Devlet Yüksek Konseyi, özellikle anayasa referandumu konusunda uzlaşmaya varıldıktan sonra Temsilciler Meclisi ile daha yakın bir uyum içinde oldu. Bu nedenle Dibeybe, kendisini ittifak çemberi dışında gören herkese saldırmaya başladı ve durumu ordu ve İhvan ittifakı olarak nitelendirdi.”
Yetkili ayrıca iki konseyin yakınlaşmasının, ‘ülkeyi daha istikrarlı bir aşamaya götürebileceğini’ de ifade etti.
Diğer yandan Temsilciler Meclisi üyesi Esma el-Havca, Şarku’l Avsat’a şu açıklamada bulundu:
“Ülkenin doğusu ve batısı arasındaki çatışmayı birbirinden ayıran bölgecilik özelliği, her iki taraftan önde gelen siyasi güçlerin mücadelelerinin sürmesinin, Libya’nın iç işlerine karışan ülkeler dışında bir galip ya da kazanana yol açmayacağını anlaması nedeniyle tepe taklak oldu. Siyasi güçler, bu nedenle Libya-Libya çözümü aramaya yöneldi. İç işlere karışan bu ülkeler ise bölünmeleri derinleştiriyor.”
Havca, LUO’nun genel komutanlığının Libya’nın batısındaki Misrata şehrinin sahip olduğu ağırlığı da göz ardı etmediğini belirterek ister cumhurbaşkanlığı isterse de başbakanlık olsun LUO’nun birçok aday içerdiğine dikkat çekti. Esma el-Havca  “Bu nedenle en önde gelenlerinden biri olan Başaa ile aynı fikirde olmayı kabul etti. Başağa’nın yeni hükümetin başına geçme görevini destekledi.” 
Mısır Düşünce ve Araştırmalar Merkezi’nde Silahlanma Çalışmaları Birimi Başkanı Ahmed Uleyba de şu değerlendirmelerde bulundu:
“Siyasi elitlerin konumlarını kendi çıkarlarına göre değiştirme eğilimi sürerken çatışan tarafların her birinin sahneyi kendi lehlerine kullanma yetenekleri doğrultusunda, önümüzdeki birkaç gün sahneyi doğru yorumlamanın temel taşını oluşturabilir.”
Uleyba, Dibeybe ve Başağa yandaşları arasında başkentteki askeri seferberliğin sonuçlarını tahmin etmenin zor olduğu uyarısı yaptığı açıklamasına şöyle devam etti:
“Çünkü bu durum herhangi bir tarafı takip eden askeri oluşumların sayısını ve gücünü hesaplamaya bağlı değil. Aksine siyasi düzeyde paranın rolünün ortaya çıkma olasılığının ve makamların cazibesi yoluyla bazılarının kutuplaşmasının yanı sıra Libya’nın batısındaki Genelkurmay Başkanı’na bağlı silahlı grupların ve güvenlik birimlerinin tavırlarına da bağlı. İhvan, geçen yıl bölünmeye maruz kalması nedeniyle artık tek bir siyasi yönelime sahip değil. Siyasi arenadaki en belirgin eğilim, Yüksek Devlet Konseyi Başkanı Mişri ve grubu tarafından dile getiriliyor.”
Bu duruma rağmen söz konusu ittifakları yeniden kurarak bir tarafın kazanabileceğine inandığını vurgulayan Uleyba konuya dair şu değerlendirmede bulundu:
“İhvan, mevcut ittifaklardan nispeten uzak olarak, Libya’nın eski hükümdarı Muammer Kaddafi rejiminin ajanları ve sembolleri tarafından temsil edilen bir akımdır. 2011’den bu yana iktidarda olan Libyalıların siyasi elitlere olan güveninin azalması nedeniyle nihayetinde bir kazanç sağlayabilir. Ancak mesele, İhvan’ın halk tabanından iyi bir şekilde yararlanma becerisine, seçimleri ve siyasi eylemi düzenleyen yeni yasalara ve Seyfülislam Kaddafi’nin sahnedeki varlığını sınırlayıp sınırlamayacaklarına bağlı olacaktır.”



Libya'daki ‘Rus nüfuzu’ ABD Özel Temsilcisi’nin güney ziyaretini gölgede bıraktı

ABD Libya Büyükelçiliği heyetinin Sebha'yı ziyaretinden (ABD Libya Büyükelçiliği’nin X hesabı)
ABD Libya Büyükelçiliği heyetinin Sebha'yı ziyaretinden (ABD Libya Büyükelçiliği’nin X hesabı)
TT

Libya'daki ‘Rus nüfuzu’ ABD Özel Temsilcisi’nin güney ziyaretini gölgede bıraktı

ABD Libya Büyükelçiliği heyetinin Sebha'yı ziyaretinden (ABD Libya Büyükelçiliği’nin X hesabı)
ABD Libya Büyükelçiliği heyetinin Sebha'yı ziyaretinden (ABD Libya Büyükelçiliği’nin X hesabı)

Libya'daki ‘Rus nüfuzu’, Libyalı analistlerin ABD Özel Temsilcisi Richard Norland'ın Libya'nın güneyine yaptığı benzeri görülmemiş ziyaretin sonuçlarına ilişkin değerlendirmelerini gölgede bıraktı.

Norland'ın bu hafta başında güneydeki Sebha kentinde Mareşal Halife Hafter'in oğlu Saddam Hafter ile yaptığı görüşmelerin ayrıntıları yeterince açıklanmadı. Ancak gözlemciler Norland'ın Sebha'ya yaptığı ziyaretin ‘sembolik’ olduğunu bildirdi. Derne Üniversitesi'nde siyaset bilimi profesörü olan Yusuf el-Farisi, söz konusu ziyaretin ‘önceki güvensizlik dalgalarının ardından istikrarlı güvenlik koşulları ışığında bir ABD yetkilisinin güney kentine yaptığı ilk ziyaret’ olduğunu belirtti.

cdvfg
ABD'nin Libya Özel Temsilcisi Richard Norland, Sebha ziyareti sırasında gerçekleşen görüşmede konuşurken (ABD Libya Büyükelçiliği’nin X hesabı)

Johns Hopkins Üniversitesi Dış Politika Enstitüsü üyesi Hafız el-Guveyl'e göre, Libya'ya yönelik on yıllık stratejik planın ve Rus nüfuzunu sınırlama girişimlerinin gölgeleri, ABD Özel Temsilcisi’nin Güney Libya ziyaretinde de kendisini gösterdi. El-Guveyl'e göre Rusya'nın Libya'nın güneyindeki nüfuzunu arttırması, ABD'nin kırılgan bölgelere yönelik stratejisinden ve Norland'ın ziyaretinden daha uzak değil. Bu noktada, geçtiğimiz mart ayından bu yana Rus askeri kargo uçaklarının ülkenin güneyinde yer alan Brak eş-Şati Üssü’ne yönelik birden fazla hava ikmalinden söz eden sızıntıların ortaya çıktığını da belirtmek gerekir.

Xujık8
Libya Ulusal Birlik Hükümeti (UBH) Başbakanı Abdulhamid ed-Dibeybe ile CIA Direktörü William Burns arasında Trablus'ta daha önce yapılan bir görüşmeden (UBH)

İki yıldan kısa bir süre önce Biden yönetimi, ‘Çatışmayı Önlemek ve İstikrarı Teşvik Etmek için ABD Stratejisi - Libya için On Yıllık Stratejik Plan’ olarak bilinen planı başlattı. Bu plan, diğer hususların yanı sıra, Libya'nın tarihsel olarak marjinalleştirilmiş güneyini ulusal yapılara entegre etmeyi, daha geniş bir birleşmeye yol açmayı ve güney sınırını güvence altına almayı amaçlıyor.

Norland, Hafter'le görüştükten sonra Libya'nın güneyinin istikrara kavuşturulması, Libya'nın egemenliğinin korunması ve bölünmelerin aşılmasında oynadığı hayati rol hakkında genel bir konuşma yapmakla yetindi. Trablus Üniversitesi’nde siyaset bilimi profesörü olan Dr. Ahmed el-Atraş'a göre söz konusu ziyaret Moskova'nın nüfuz mücadelesi ve Rusya'nın bölgedeki genişlemesini keşfetme bağlamının ötesine geçemeyebilir.

Diğer yandan Norland’ın Libya'nın güvenlik kurumlarını birleştirme çabalarını ülkenin dört bir yanından Libyalı askeri liderlerle ilişki kurarak desteklemekten bahsetmesi de dikkat çekiyor. El-Atraş Şarku’l Avsat'a yaptığı açıklamada, bu ziyaretin gerçekleri gizlemek için yapıldığını belirtti. El-Atraş’a göre bu ziyaret öncelikle Moskova'yı hedef alıyor ve ülkenin batısından sorumlu İçişleri Bakanı İmad et-Trablusi ile Saddam arasında daha önce yapılan ve tek taraflı bir eylem olan görüşmeye dayanan vizyonları önemsizleştiriyor.

 sc
Rusya Savunma Bakanı Yardımcısı ve Rus hükümetinden üst düzey bir heyetin daha önce Bingazi'ye yaptığı ziyaretten (Şarku’l Avsat)

Öte yandan bir grup analist, Çin'in Libya'daki faaliyetlerinin genişlemesine ilişkin ABD'nin güçlü endişelerinden bahsetti. Siyasi analist İzzeddin Akil'e göre güney Libya, Çin İpek Yolu'nun kesilmesinde önemli bir istasyon olabilir ve aynı zamanda Afrika'da Çinlileri rahatsız etmek ve onlara karşı koymak için bir üs olarak kullanılabilir.

Akil, Washington yönetiminin Trablus Büyükelçisi olarak atanması planlanan Amerikalı diplomat Jennifer Gavito'nun brifinginde Çin hakkında söylenenleri esas aldı.

Gavito geçtiğimiz haziran ayında Senato Dış İlişkiler Komitesi önünde yaptığı açıklamada, Çin'le bağlantılı şirketlerin Libya'da bilgi ve iletişim teknolojileri sektöründe gösterdikleri derin başarılar konusunda uyarıda bulundu.

Infra Global Partners Vakfı danışmanı Jonathan Bass, Pekin'in Mareşal Halife Hafter'e verdiği desteğe işaret ederek, Çin'in daha önce eski Libya Başbakanı Fethi Başağa döneminde çok cazip koşullarla ülkenin güneyinde Libya altını çıkarma hakkını elde ettiğini söyledi.

Sahel bölgesinin son iki yılda Fransa'ya sadık bazı yerleşik rejimlerin devrilmesine tanık olması ve Rusya'nın yeni rejimlerin müttefiki olarak bölgeye müdahil olması da dikkat çekiyor.

Norland'ın Sebha'yı ziyaretinden bir gün sonra Rusya'nın Libya Büyükelçisi Aydar Aganin'in Rus askeri kamyonu Ural'ın direksiyonuna geçmesi ve Ural’ın Libya pazarına girişini kutlaması da önemli bir noktaydı.