Irak’ta ‘Şii Evi’ yanıyor: Yeni anlaşmazlıklar

Irak’ta ‘Şii Evi’ yanıyor: Yeni anlaşmazlıklar
TT

Irak’ta ‘Şii Evi’ yanıyor: Yeni anlaşmazlıklar

Irak’ta ‘Şii Evi’ yanıyor: Yeni anlaşmazlıklar

Sadr Hareketi lideri Mukteda es-Sadr, Irak Şii Koordinasyon Çerçevesi’ndeki rakiplerinin karşısında temkinli hareket ediyor. Kürdistan Demokrat Partisinin (KDP) cumhurbaşkanı adayı Hoşyar Zebari’nin yarıştan çıkması ve Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’nin (IKBY) gaz ve petrol yasasının merkezi yönetim anayasasına aykırı olduğuna dair kararından bu yana Sadr, rakiplerini kartlarını atmaya ikna etmeye çalışıyor gibi. Ancak çıkmaz 2003’ten beri yürürlükte olan siyasi sürecin özünü etkiliyor.
Irak Şii Koordinasyon Çerçevesi’nin stratejisi, Sadr'ı iki şeyden birini yapma riskine karşı uyarıyor: Nuri El Maliki ve diğerlerden bağımsız bir hükümet kurmak veya muhalefette kalmak.  Bu uyarı ile Koordinasyon Çerçevesi, son mahkeme kararlarının yarattığı cezalandırıcı iklime yatırım yapmaya çalışıyor.
Hükümetin kurulması için rekabet devam ederken, büyük ihtimalle Sadr, Kürt ve Sünni müttefikleriyle yeni bir yol çizmek için gerçekçi araçlarla, hatta aynı tarihsel işlevi yerine getirebilmek adına girişimlerde bulunuyor. Böylelikle siyasi süreç iç içe geçmiş gizli bir anlaşma sistemine dayanan önceki işlevlerini kaybedebilir.
Ancak Üçlü Çoğunluk İttifakı ile ilgili olarak yaratılan siyasi şoktan etkilenen tartışma, yeni bir fırsat yakalamak için siyasi roller etrafında sürüyor.  Mukteda es-Sadr’ın, müttefiki Mesud Barzani’yi bırakabileceğine inanılırken, el Hanana’dan gelen göstergeler üçlü ittifakın, petrol, gaz ve bütçeyle ilgili konular dahil olmak üzere anlaşmazlıkları çözmek için net bir yol oluşturmaya yönelik ortaklığa bağlı olduğunu gösteriyor. Barzani, Zebari’nin cumhurbaşkanlığı adaylığını kaybetmesinin karmaşık siyasi denklem ile karşı karşıya kalırken, IKYB’nin petrol operasyonları yargı tarafından ezici darbeye maruz kalıyor.
Üçlü koalisyonda olmasına rağmen Erbil’in ödemesi gereken vergiler var. Merkezi sistem içinde biriken boşlukları yeniden yapılandıran siyasi yol, farklı bir bağlamı dayatıyor. Hatta, IKYB’nin farklı bölgeleri de bahsi geçen yolu kaçınılmaz olarak dayattığı için  KDP, Sadr Hareketi’nin devreye girmesini bekliyor.
Siyasi denklemin bir diğer parçası da Sünniler. Bağdat ile Erbil arasındaki kriz, müttefik Sünni güçlerini de bu konu hakkında düşündürmeye başladı. En basit tabirle seçime katılım açısından henüz toparlanmaya başlayan siyasi gruplar,  koalisyon oluşturabilmenin yanı sıra Sadr’la ilgili “ceza” senaryosuna hazır görünmüyor.
Son iki hafta içerisinde, Sünni parti ofisleri, yanan Şii Evi’nin yanında durmaktan kaçınıyor ve en büyük Şii müttefikinin, müttefiklerini tahliye etmesini bekliyor gibi. Daha geniş katılımlı bir hükümet oluşturulmasına ilişkin tartışmalarda ise Sünni siyasi katılım düzeyi azalmış görünürken, günlük manevralar İran'ın geçtiğimiz Ekim ayında seçimleri kazanan üç kişinin kaprisiyle Saddam sonrası ulusal uzlaşıyı engelleyeceği kamuoyunda konuşuluyor.



Şam, İsrail ile “ateşkes anlaşmasına” geri dönmeye hazır olduğunu açıkladı

ABD ve Suriye dışişleri bakanları, kimyasal silahlar dosyasıyla ilgili olarak her iki ülkenin katılımıyla özel bir komite kurulması için koordinasyon sağlandığını duyurdu (Arşiv)
ABD ve Suriye dışişleri bakanları, kimyasal silahlar dosyasıyla ilgili olarak her iki ülkenin katılımıyla özel bir komite kurulması için koordinasyon sağlandığını duyurdu (Arşiv)
TT

Şam, İsrail ile “ateşkes anlaşmasına” geri dönmeye hazır olduğunu açıkladı

ABD ve Suriye dışişleri bakanları, kimyasal silahlar dosyasıyla ilgili olarak her iki ülkenin katılımıyla özel bir komite kurulması için koordinasyon sağlandığını duyurdu (Arşiv)
ABD ve Suriye dışişleri bakanları, kimyasal silahlar dosyasıyla ilgili olarak her iki ülkenin katılımıyla özel bir komite kurulması için koordinasyon sağlandığını duyurdu (Arşiv)

Suriye, İsrail ile 1974 tarihli çatışmayı önleme anlaşmasına geri dönmek için Amerika ile iş birliği yapmaya hazır olduğunu teyit etti.

Bu tutum, Suriye Dışişleri Bakanı Esad eş-Şeybani'nin ABD'li mevkidaşı Marco Rubio ile yaptığı telefon görüşmesinde dile getirildi. Görüşmede taraflar, başta ABD'nin yaptırımları, kimyasal silahlar, İran'ın müdahalesi, DEAŞ ile mücadele ve ikili diplomatik ilişkiler olmak üzere bir dizi ortak ilgi alanını ele aldı.

ABD Bakanı, görüşmede Washington'un Başkan Donald Trump'ın Suriye'ye uygulanan yaptırımların kaldırılması yönündeki talimatlarını uygulamaya devam ettiğini, önümüzdeki aylarda Kongre ile iş birliği içinde “Sezar Yasası”nın kaldırılması için çalışılacağını belirtti.

Bakan, bölgenin yaşayabileceği en kötü senaryonun Suriye'nin bölünmesi veya iç savaşa geri dönmesi olduğunu ifade etti.