AB Komisyonu aşı karşıtı protestoları görüşecek

İtalya, risk altındaki gruplara Kovid-19 karşıtı dördüncü dozunun uygulanmasını onayladı

Pazartesi günü Brüksel’de koronavirüs tedbirlerine karşı düzenlenen Özgürlük Konvoyu protestosundan bir kare (AFP)
Pazartesi günü Brüksel’de koronavirüs tedbirlerine karşı düzenlenen Özgürlük Konvoyu protestosundan bir kare (AFP)
TT

AB Komisyonu aşı karşıtı protestoları görüşecek

Pazartesi günü Brüksel’de koronavirüs tedbirlerine karşı düzenlenen Özgürlük Konvoyu protestosundan bir kare (AFP)
Pazartesi günü Brüksel’de koronavirüs tedbirlerine karşı düzenlenen Özgürlük Konvoyu protestosundan bir kare (AFP)

Avrupa Birliği (AB) Komisyonu, bazı AB ülkelerinde Özgürlük Konvoyu’nun hazırlık yaptığı “yaklaşan gerilimin” tehlikelerine yönelik uyarıda bulundu. AB Komisyonu aynı zamanda, Kovid-19’a karşı zorunlu aşı ve kısıtlamaların reddedilmesine yönelik başkentlerde ve büyük şehirlerde gerçekleştirilen, Kanada’nın başkentinde ve ABD ile sınır geçişlerinde trafiği felç eden ve kamyon şoförleri tarafından gerçekleştirilen eylemler ile zirveye ulaşan protestolara, halk hareketlerinin, öğrenci hareketlerinin ve aşırı sağ ve solcu örgütlerin dahil olma ihtimaline karşı da uyarıda bulundu.
AB Komisyonu Sözcüsü, gelecek hafta Brüksel’de düzenlenecek olan İçişleri Bakanları Konseyi olağanüstü toplantısı için üye ülkelere davetiye gönderileceğini söyledi. Sözcü bazı ülkelerdeki güvenlik servislerinden alınan bilgilere göre, söz konusu hareketler ve örgütler arasında, akaryakıt ve enerji fiyatlarındaki artış ve yüksek yaşam maliyetleri ve salgınla mücadele kısıtlamalarına karşı olan sloganlar altında protestolara devam etmek için bir koordinasyon sağlandığını açıkladı.
AB Komisyonu yetkilileri, bu protesto dalgasına temkinli yaklaşma eğilimi gösteriyor. Zira yetkililer, Kanada hükümetinin, kamyon şoförlerinin isyanında üçüncü haftaya girilmesi ve sınır kapıları ile yolların kapatılmasının milyarlarca dolarlık ticari zarara yol açması sebebiyle, ülke tarihinde ilk kez olağanüstü hal (OHAL) yasasını uygulamaya koymasının ardından ülkede görülen gerilimin diğer ülkelerde de tekrarlanmasından endişe ediyor.
Kanada’daki bazı protestocular Nazi sloganları atarken, Avrupa güvenlik servisleri son dönemde bazı Avrupa şehirlerinde yapılan şiddetli protestoların arkasında aşırı sağcı güçler ve örgütlerin olduğu düşünüyor. Bununla birlikte, Avrupalı ​​yetkililer, salgını kontrol altına almak için alınan tedbirlere ve pandeminin neden olduğu sosyal koşullara karşı düzenlenen protestoların, siyasi amaçlara ulaşmak için bir bahane olarak kullanılmasından endişe ediyorlar. Diğer yandan, güvenlik servisleri, Ukrayna krizinin Rusya’yı aktif siber servisleri ve Avrupa'da kendisine sempati duyan aşırı sağcı güçler aracılığıyla, bu protestoları etkilemeye ve körüklemeye yönlendireceği konusunda uyarmıştı.
Diğer yandan Kovid-19’a karşı Pfizer/BioNTech aşısını geliştiren ve Almanya merkezli BioNTech’in Başkanı olan Uğur Şahin, şirketinin salgına karşı doz miktarlarında ciddi bir sıkıntı yaşayan gelişmekte olan ülkelere göndermek üzere, gemilerde mal taşımak için kullanılan konteynırlarda aşı üretimi için kullanılacak küçük mobil fabrikaların tamamlamak üzere olduğunu açıkladı.
Şahin şirketinin geçen yaz mevsiminin başından bu yana, aşı üretimini bu sisteme uyarlamak için çalıştığını söyledi. Şahin bunun dünya genelinde ilaç üretimi şeklini değiştirmeyi amaçladığını belirtti. Ayrıca, ilk üretim konteynırının bu yıl sona ermeden önce Afrika ülkelerinden birine ulaşacağını da sözlerine ekledi. Ancak hangi ülke olduğunu söylemedi.
Aşı endüstrisi, tarihinde görülmemiş bir başarı kaydederek, şu ana kadar dünyada 5 milyardan fazla insana aşının ilk uygulanmasını sağladı. Ancak hala, çoğu yoksul ve gelişmekte olan ülkelerde olmak üzere aşının ilk dozunu olmayan üç milyar insan bulunuyor. Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) son verileri, Afrika kıtasının, dünya bölgeleri arasında en kötü durumla karşı karşıya olduğunu gösteriyor zira dünya çapında dağıtılan tüm aşıların yalnızca yüzde 3,6’sı Afrika kıtasında dağıtıldı.
Pekin’de Çin Sağlık Bakanlığı, Ulusal İlaç Ajansı’nın Pfizer şirketi tarafından Kovid-19’da şiddetli semptomlar yaşamaları muhtemel olan enfeksiyonları tedavi etmek için enfeksiyonun beşinci günden önce alınması gereken tabletler şeklinde piyasaya sürdüğü ilacın acil kullanımını onayladığını duyurdu.
Çinli yetkililerin bu kararı, Çin’in ürettiği aşıların, bu yılın başından bu yana ülkede kaydedilen tüm enfeksiyonlara neden olan Omikron varyantına karşı daha az etkili olduğunun tespit edilmesinden sonra geldi. Bu noktada, Çin’in henüz Batı ülkelerinde geliştirilen aşıların hiçbirinin kullanımını onaylamadığını da hatırlatmak gerekiyor.
Roma’da ise, İtalya İlaç Ajansı, yaşa bakılmaksızın, bağışık sistemi zayıflamış olan kişilere Kovid-19 aşılarının 4 dördüncü dozunun uygulanmasını onayladığını duyurdu. Bu karar, Avrupa İlaç Ajansı’nın (EMA) ikinci ek dozun uygulanmasına yönelik tavsiyelerinin gelecek hafta sonundan önce hazır olacağını duyurmasının ardından geldi.



Uluslararası Ceza Mahkemesi, Moğolistan'ın Putin'i tutuklamadaki başarısızlığını kınayan karara yaptığı itirazı reddetti

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Moğolistan ziyareti (Reuters)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Moğolistan ziyareti (Reuters)
TT

Uluslararası Ceza Mahkemesi, Moğolistan'ın Putin'i tutuklamadaki başarısızlığını kınayan karara yaptığı itirazı reddetti

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Moğolistan ziyareti (Reuters)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Moğolistan ziyareti (Reuters)

Uluslararası Ceza Mahkemesi dün, Moğolistan'ın Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'i ülkeye ziyareti sırasında tutuklamayarak yükümlülüklerini ihlal ettiğini vurgulayan karara karşı yaptığı itirazı reddetti.

Rusya Devlet Başkanı, 2022'de Ukrayna'nın işgalinden sonra Ukraynalı çocukların yasa dışı sınır dışı edildiği şüphesiyle Lahey merkezli mahkeme tarafından hakkında tutuklama kararı çıkarılmasına rağmen, eylül ayı başında Moğolistan'ı ziyaret etmişti.

Şarku’l Avsat’ın AFP'den aktardığı habere göre mahkeme kararında, "Moğolistan'ın temyiz izni talebini reddetti" deildi.

Ekim ayı sonlarında Uluslararası Ceza Mahkemesi, üye devletlerden biri olan Moğolistan'ı Putin'i tutuklamamakla suçladı ve konuyu daha ileri adımlar atılması için Taraf Devletler Meclisi'ne havale etti.

Tüm üye devletler tarafından imzalanan mahkemenin kurucu antlaşması olan Roma Statüsü, devletlerin aranan kişileri tutuklama yükümlülüğünü öngörmekte.

“Savaş suçu'ndan sorumlu

Kararın yayınlanmasından günler sonra Moğolistan, karara itiraz etme izninin yanı sıra iki hâkimin ihraç edilmesi için başvuruda bulundu, ancak mahkeme dün Moğolistan'ın taleplerini reddetti.

Yargıçlar, mahkemenin kararının ve konunun Taraf Devletler Kuruluna havale edilmesinin temyiz edilemeyeceğini, çünkü bunların "davanın esasına veya usule ilişkin bir meseleye ilişkin mahkemenin resmi bir kararını teşkil etmediğini" belirtti.

Yargıçlar kararın “Mahkeme ile iş birliği yapma yükümlülüğüne ilişkin bir uyum değerlendirmesi” olduğunu da ifade etti.

UCM Mart 2023'te Putin için bir tutuklama emri çıkardı. O dönemde Putin'in Ukraynalı çocukların Rusya'ya “yasadışı sınır dışı edilmesi savaş suçundan sorumlu olduğuna” inanmak için “makul gerekçeler” olduğunu belirtti.

Geçtiğimiz yıl Rusya Devlet Başkanı, Pretoria'ya tutuklaması yönünde yapılan iç ve dış baskılar üzerine, UCM üyesi Güney Afrika'daki BRICS zirvesine yapacağı ziyareti iptal etti.

Moskova tutuklama emrini geçersiz olduğu gerekçesiyle reddetti ancak Putin'in Moğolistan ziyareti, tutuklama emrinin çıkarılmasından bu yana geçen 18 ay içinde UCM üyesi bir ülkeye yaptığı ilk ziyaret oldu.