Fas'ın Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Sekreteri İbn Kiran, olağan kongre tarihini açıklamaktan kaçındı

İbn Kiran: Eğitimde Arapçanın ikinci plana itilmesi İsrail ile normalleşmeden daha tehlikeli

PJD Ulusal Konseyi'nin dün Rabat'ın güneyindeki Bouznika ilçesindeki toplantısından bir kare (Şarku’l Avsat)
PJD Ulusal Konseyi'nin dün Rabat'ın güneyindeki Bouznika ilçesindeki toplantısından bir kare (Şarku’l Avsat)
TT

Fas'ın Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Sekreteri İbn Kiran, olağan kongre tarihini açıklamaktan kaçındı

PJD Ulusal Konseyi'nin dün Rabat'ın güneyindeki Bouznika ilçesindeki toplantısından bir kare (Şarku’l Avsat)
PJD Ulusal Konseyi'nin dün Rabat'ın güneyindeki Bouznika ilçesindeki toplantısından bir kare (Şarku’l Avsat)

Fas'ın muhalefet kanadında yer alan İslami çizgideki Adalet ve Kalkınma Partisi (PJD) Genel Sekreteri Abdulilâh İbn Kiran, dün Rabat'ın güneyindeki Bouznika ilçesinde düzenlenen (olağan kongreden sonraki en yüksek karar alma mercii) Ulusal Konsey toplantısında partisinin olağan kongresi için bir tarih açıklayamayacağını söyledi. PJD, son olarak Ekim 2021'in sonlarında İbn Kiran’ın genel sekreter olarak seçildiği geçici kongrenin ardından yeni olağan kongrenin düzenlenmesini erteleme kararı almıştı.
Ülkede 8 Eylül’de yapılan seçimlerde ağır bir yenilgi alan PJD’nin Fas Parlamentosu Temsilciler Meclisi'ndeki sandalye sayısı 125'ten 13'e düştü. Bu da partinin genel sekreterliğinin istifasına yol açarken İbn Kiran, düzenlenen geçici bir kongre ile parti genel sekreteri seçildi.
İbn Kiran, istifa etmedikçe yahut seçimlerdeki gerilemeden sonra partiyi canlandırma görevinde başarısız olmadıkça Ulusal Kongre'nin olağan kongre için bir tarih belirlemeyeceğini, olağan kongreyi partinin durumu düzeldiğinde yapabileceklerini söyledi.
Milli Bağımsızlar Birliği (RNI) Genel Sekreteri Aziz Ahnuş’un başbakanı olduğu hükümet ile ilgili değerlendirmede bulunan İbn Kiran, PJD’nin alternatif olarak mevcut başbakanı destekleyen bazı medya kuruluşlarının ‘şimdi ona istifa çağrısında bulunmaları’ karşısında şaşkınlık yaşadığını ifade etti. Fas’ta siyaseti anlamının güç olduğunu ve bu nedenle neler olup bittiğini anlamaya çalıştığını söyleyen İbn Kiran, “Ahnuş’un sahibi olduğu akaryakıt şirketi de dahil olmak üzere halkın boykot ettiği şirketlerle ilgili 2018 yılında ortaya çıkan kampanyanın arkasında kimin olduğu halen bilinmiyor” ifadelerini kullandı.
Ahnuş’un ‘bu boykot kampanyası yüzünden ülkeyi terk etmeyi düşündüğünü’ öne süren İbn Kiran, ancak daha sonra 8 Eylül'de yapılan seçimlerde Ahnuş’un lideri olduğu RNI partisini zafere taşıyacak önemli bir destek bulduğunu sözlerine ekledi.
Ahnuş’un 2016 yılındaki seçimlerden sonra hükümetin kurulmasını engellediğini ve hükümeti kurma görevinin kendisine verilmesinin önünü kestiğini hatırlatan İbn Kiran, güçlükler yaşandığını ve ‘istikrarsızlığa’ yol açtığı için etkilerinin kolayca geçmeyeceğini belirtti. İbn Kiran, daha önce Ahnuş’u destekleyen medya kuruluşlarının şimdi istifa etmesini istemeleri karşısında şaşırdığını ifade etti.
PJD Genel Sekreteri olarak seçilmesinden bu yana düzenlenen ilk Ulusal Konsey oturumuna katılan İbn Kiran, partinin gelecekteki performansını etkileyecek olan partinin kötüleşen mali durumu sorununu gündeme getirerek parti üyelerini, partiye gönüllü olarak aylık periyotlarla maddi katkılarda bulunmaları çağrısında bulundu. Kendisinin aylık 5 bin dirhem (500 dolar) ödemeye başladığını ve parti üyelerinden eski İletişim Bakanı Mustafa el-Halfi'nin aylık 2 bin 500 dirhem (250 dolar) bağışta bulunma sözü verdiğini açıklayan İbn Kiran, ismini açıklamadığı bir kişinin ise ayda 10 bin dirhem (bin dolar) ödeme sözü verdiğini aktardı.
Partinin bazı önde gelen isimlerinin, üyelerden ‘zorunlu’ aidat alınması önerisinde bulunduklarını söyleyen İbn Kiran, fakat partiye yapılmasını istedikleri katkıların ‘gönüllü’ olması konusunda ısrar ederek bu öneriyi reddettiğinin altını çizdi.
Partinin önümüzdeki seçimlere hazırlanmak için kendisini finanse etmesi gerektiğini belirten İbn Kiran, partinin seçimlerdeki düşüşü nedeniyle, devletten gelecekte geçmiş yıllara kıyasla daha az destek alabileceğine işaret etti.
Partinin eski lideri Sadettin Osmani dönemini eleştiren ve özellikle ‘tekrarlandığını’ söylediği ‘Osmani’nin ve yönetiminin yaptığı hatalar’ üzerinde duran İbn Kiran, Sadettin Osmani liderliğindeki eski hükümetin bilimsel konuların öğretiminde başta Fransızca olmak üzere yabancı dillerin benimsenmesini ön gören reformuna işaret ederek ‘eğitimde Arapçanın ikinci plana itilmesinin, İsrail ile normalleşmeden ve esrarın yasallaştırılması için bir yasa çıkarılmasından daha tehlikeli’ olduğunu söyledi. Bunu Arapçaya karşı bir ‘komplo’ olarak niteleyen İbn Kiran, partisinin iktidardayken sergilediği tutumun ‘hayal kırıklığı yarattığını’ ifade etti.



Sistani, Bağdat'taki İran boşluğunu doldurmak için harekete geçti

Haşdi Şabi üyeleri Bağdat’ın kuzeyindeki bir bölgede keşif devriyesi sırasında çekilmiş arşiv fotoğrafı (Haşdi Şabi basın ofisi)
Haşdi Şabi üyeleri Bağdat’ın kuzeyindeki bir bölgede keşif devriyesi sırasında çekilmiş arşiv fotoğrafı (Haşdi Şabi basın ofisi)
TT

Sistani, Bağdat'taki İran boşluğunu doldurmak için harekete geçti

Haşdi Şabi üyeleri Bağdat’ın kuzeyindeki bir bölgede keşif devriyesi sırasında çekilmiş arşiv fotoğrafı (Haşdi Şabi basın ofisi)
Haşdi Şabi üyeleri Bağdat’ın kuzeyindeki bir bölgede keşif devriyesi sırasında çekilmiş arşiv fotoğrafı (Haşdi Şabi basın ofisi)

Şarku’l Avsat’a konuşan Irak’ın önde gelen isimleri, Şii din adamı Ali Sistani'nin Bağdat'ta İran’ın boşluğunu doldurmak için harekete geçtiği belirterek milis gruplara silahlarını teslim etmeleri ve Halk Seferberlik Güçleri’nin (Haşdi Şabi) devlet kurumlarına entegre edilmesi için baskı uygulandığını söylediler.

Kaynaklara göre Sistani, Bağdat'taki iktidar koalisyonuna silahlı grupların yarattığı çıkmazdan hızla çıkması için baskı yapıyor ve ‘Iraklı Şiilerin kaderini kontrolsüz silahlara bağlamaya karşı’ uyarıyor.

Sistani'nin yakın çevresinden önde gelen bir din adamı, siyasi güçlerin silah krizini yönetme kapasitesinin azalmasıyla birlikte, dini otoritenin çevresinde bir tehlike hissedilmeye başlandığını söyledi.

Kaynaklara göre bir hükümet yetkilisi son olarak Necef'ten silahların sayılması, Haşdi Şabi'nin devlet kurumlarına entegre edilmesi ve ‘önlenmesi kolay olmayacak risklerden kaçınmak için’ Irak'ın bölge ve dünya ile ilişkilerinin gözden geçirilmesi talebini yineleyen bir not aldı.

Koordinasyon Çerçevesi güçleri liderlerinden biri, bu gözlemlerin Bağdat'taki siyasi çalışma kurallarını değiştirdiğini ve Tahran’ın rolünün azaldığını söyledi.

Tüm bunlara rağmen Haşdi Şabi liderleri Iraklı gruplara ‘İran askeri gücünü yeniden kazanırken zaman kazanmaya çalışıyor’ mesajını iletti ve ‘silahsızlanmaya şiddetle karşı çıkın! çünkü her parça önümüzdeki dönemde daha büyük bir rol oynayacak’ talimatı verdi. Aynı mesaj Lübnan'daki Hizbullah'a da ulaştı.