Yemen ordusu Saada’da ilerliyor

Milisler Hacca’da saldırılarda bulunuyor ve Marib ile Şebve’de sivilleri bombalıyor

Hudeyde’de yerinden edilenlere insani yardım dağıtılıyor (EPA)
Hudeyde’de yerinden edilenlere insani yardım dağıtılıyor (EPA)
TT

Yemen ordusu Saada’da ilerliyor

Hudeyde’de yerinden edilenlere insani yardım dağıtılıyor (EPA)
Hudeyde’de yerinden edilenlere insani yardım dağıtılıyor (EPA)

Husi milislerin Yemen’in Hacca vilayetindeki saldırılarını sürdürdüğü ve Marib ile Şebve’de balistik füze saldırılarını yoğunlaştırdığı bir zamanda, Yemen ordusu dün (Pazar) Saada’da yeni bölgelerin kurtarıldığını ve Yemen’deki meşru hükümeti destekleyen Arap Koalisyonu’nun desteğiyle, Marib ve Hacca’da Husi milislere ait birçok askeri aracın imha edildiğini duyurdu.
Suudi Arabistan resmi haber ajansı SPA’nın bildirdiğine göre, Arap Koalisyonu tarafından Twitter’da yapılan paylaşımda, Marib ve Hacca’da 24 saat içinde Husi milislerine yönelik 14 hava operasyonu gerçekleştirildiği, operasyonlarda 9 askeri aracın imhasına edildiği ve milislerin kayıplar verdikleri açıklandı.
Diğer yandan Yemen ordusunun askeri medyası, Arap Koalisyonu tarafından desteklenen ordunun dün Saada’nın kuzeyindeki el-Safra Bölgesi’ndeki el-Rizamat Cephesi’nde, stratejik bölge ve tepeleri kurtardığını duyurdu.
Yemen resmi haber ajansı SABA'nın haberine göre, Yemen ordusunda 1. Savaş Tugayı Komutanı Tuğgeneral Muhammed el-Guneymi, konuyla alakalı yaptığı açıklamada, “Yemen Ulusal Ordusu güçleri, Husi milis gruplarının konuşlandığı noktalara operasyon düzenledi ve Ras Şaca’da stratejik öneme sahip olan Karn ve (el-Gadir) Taba Tepelerini özgürleştirmeyi başardı” ifadelerini kullandı.
Muhammed el-Guneymi, “Ordunun topçu operasyonları, milislerin kamplarını ve araçlarını hedef aldı. Operasyonlarda, birkaç Husi milis etkisiz hale getirildi, bazıları yaralandı, geri kalanı ise kaçtı” açıklamasında bulundu. 
Bu gelişmeler, Şarku’l Avsat’ın sahadaki kaynaklardan edindiği bilgilere göre, Husi milislerin silahlı gruplarını 5. Askeri Bölge’deki ordu kampına saldırmak üzere Hacca’daki Abs cephelerine göndermesi ve milislerin balistik füzelerle Marib ve Şebve’ye saldırılar düzenlemesi ile eş zamanlı olarak geldi.
Yemen Enformasyon Bakanı Muammer El-Eryani yaptığı açıklamalarda, sivillere yönelik saldırılar hakkında yorumda bulunarak şunları söyledi:
“İran destekli terörist Husi milislerinin son 24 saatte Marib şehrindeki yerleşim yerlerini İran yapımı 7 balistik füzeyle rastgele bombalaması, Husilerin askeri operasyonlarda aldıkları korkunç mağlubiyetler ve uğradıkları insani kayıplar sonucunda yaşadıkları histeri durumunu gözler önüne seriyor.” 
Enformasyon Bakanı Eryani milislerle ilgili olarak, “Uluslararası toplumun utanç verici ve yersiz sessizliğinin yanı sıra, milislerin suçlarını kınama ve sivillere koruma sağlamadaki başarısızlığının gölgesinde milisler, milyonlarca sakinin yanı sıra vahşetten kaçan yerinden edilmiş binlerce ailenin yaşadığı Marib’deki yerleşim bölgelerini ve yerinden edilmiş kişilerin kamplarını hedef almaya devam ediyor” ifadelerini kullandı.
Bakan Eryani, uluslararası topluma, Birleşmiş Milletlere (BM), BM ve ABD temsilcilerine ve insan hakları kuruluşlarına, Marib’deki yerleşim bölgelerinin ve sivillerin planlı olarak hedef alınmasını bir savaş suçu olarak görerek, kınama çağrısında bulundu. Bakan aynı zamanda, Husi milislerinin terör örgütü olarak sınıflandırılması ve liderlerinin uluslararası mahkemelerde savaş suçlusu olarak yargılanması çağrısında bulundu.
Husi milisler cumartesi günü Marib’in güneyindeki Harib’de bir okulu bombalamış, saldırı sonucunda 3 çocuk hayatını kaybetmişti. Bununla eş zamanlı olarak Husiler, Şebve’de bir camiyi bombalayarak sivillerin ölümüne ve yaralanmasına neden oldu.
Şubat ayında 6 bin 540 mayın temizlendi
Suudi Arabistan’ın yürüttüğü Yemen Topraklarını Mayından Temizleme Projesi (MESAM), Şubat ayının üçüncü haftasında, Husi milisleri tarafından çeşitli bölgelere döşenen 873 mayının temizlendiğini belirtti.
MESAM yaptığı açıklamada, 60 anti personel mayın, 657 tanksavar mayını, 93 patlamamış mühimmat ve 63 el yapımı bombanın imha edildiğini böylece Şubat ayında temizlenen mayın sayısının 6 bin 540’a ulaştığını belirtti. Açıklamada ayrıca, projenin başlangıcından bu yana temizlenen mayın sayısının 321 bin 431’e ulaştığı ve Husi milislerin çocuk, kadın ve yaşlılardan daha fazla ölüme neden olmak için bu mayınları Yemen'in çeşitli bölgelerine rastgele yerleştirdiği belirtildi.
SABA’ya göre, Marib Müsteşarı Abdurrabbu Miftah, Dünya Gıda Programı Marib Ofisi Direktörü Mesud Han ve Uluslararası Göç Örgütü’ne bağlı Yerinden Edilmiş Kişiler Projesi Sorumlusu Philip Tangermann ile gerçekleştirdiği iki ayrı toplantıda, söz konusu BM kuruluşları tarafından Marib’de yerinden edilmiş yeni kişilere sağlanan yiyecek, barınma ve acil durum yardımlarının teslimatlarını hızlandırma konusunu görüştü. 
Miftah Marib’deki yerinden edilmiş yeni kişilere yönelik Dünya Gıda Programı tarafından sağlanacak aylık gıda yardımının başlatılmasında gecikmeye ve güney bölgelerinden son zamanlarda göç eden kişilere yönelik acil müdahale sağlanmasında yavaşlamaya neden olan tüm zorlukların çözülmesi için yerel yönetimle koordineli çalışılması gerektiğini vurguladı. Aylık gıda yardımların dağıtılması sürecinde, bu çalışmanın düzenli olmasını sağlamak için yerel yönetim ve ilgili icra daireleri ile koordineli olarak ortak çalışma mekanizmalarının oluşturulması çağrısında bulundu.
Saba’nın haberine göre, Dünya Gıda Programı’nın (WFP) Marib Ofisi’nin Direktörü, Ofis’in gelecek hafta, Marib’in güney bölgelerinden gelen yeni yerinden edilmiş kişilere yönelik aylık gıda yardımı dağıtma çalışmasını başlatmak için son düzenlemeleri yaptığını açıkladı.
Uluslararası Göç Örgütü yetkilisi ise, Marib’deki yerel yönetimin sunduğu tüm gözlem ve önerileri anladığını, attığı adımlarda bunları dikkate aldığını belirtti. Saba’nın aktardığına göre yetkili, kuruluşun halkın güvenliğini sağlama ve ihtiyaçlarını hızla karşılama çalışmalarında, başta yerinden edilmiş kişilerin veri ve bilgilerinin gizliliği olmak üzere, insani çalışmaların tüm standartlarına bağlı olduğunu vurguladı.



İsrail: Hizbullah'ın silahsızlandırılması konusunda Lübnan'ı desteklemeye hazırız

Fransız BM barış gücü güçleri, Lübnan'ın güneyindeki Kefr Kila köyündeki Lübnan-İsrail sınırında devriye geziyor (AP)
Fransız BM barış gücü güçleri, Lübnan'ın güneyindeki Kefr Kila köyündeki Lübnan-İsrail sınırında devriye geziyor (AP)
TT

İsrail: Hizbullah'ın silahsızlandırılması konusunda Lübnan'ı desteklemeye hazırız

Fransız BM barış gücü güçleri, Lübnan'ın güneyindeki Kefr Kila köyündeki Lübnan-İsrail sınırında devriye geziyor (AP)
Fransız BM barış gücü güçleri, Lübnan'ın güneyindeki Kefr Kila köyündeki Lübnan-İsrail sınırında devriye geziyor (AP)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ofisinden yapılan açıklamada, İsrail'in Hizbullah'ın silahsızlandırılması konusunda Lübnan'a destek vermeye hazır olduğu belirtildi.

Netanyahu'nun ofisi açıklamasında, "Hem İsrail hem de Lübnan için iş birliği ruhuyla ilerleme ve Hizbullah'ı silahsızlandırma ortak hedefine odaklanma zamanı geldi" ifadelerini kullandı.

Şarku'l Avsat'ın Reuters'ten aktardığına göre Lübnan kabinesi, bu ayın başlarında ABD'nin İran bağlantılı grubu silahsızlandırma planının hedeflerini onayladı.

Açıklamada, "Lübnan Silahlı Kuvvetleri Hizbullah'ı silahsızlandırmak için gerekli adımları atarsa, İsrail de ABD öncülüğündeki güvenlik mekanizmasıyla eşgüdüm halinde İsrail askeri varlığının kademeli olarak azaltılması da dahil olmak üzere karşılıklı önlemler alacak" ifadeleri yer aldı.

Hizbullah ve Emel Hareketi protesto çağrısında bulundu

Bu arada, Lübnan Emel Hareketi Merkezi Çalışma Ofisi ve Hizbullah Merkez Birliği ve İşçi Birimi bugün yaptıkları açıklamada, hükümetin silah edinmeyi devletle sınırlama kararını protesto etmek için çarşamba öğleden sonra Beyrut şehir merkezinde bir miting yapılması çağrısında bulundu.

İki grup da hükümetin kararlarını ulusal çıkarlara aykırı olarak nitelendirerek, "Ülkemizin karşı karşıya olduğu zorluklara uzun süredir sabrettik ve artık birleşik ulusal duruşumuzu ifade etmenin zamanı geldi" ifadelerini kullandı.

Emel Hareketi ve Hizbullah, yaptıkları açıklamada, protestonun "düşmanın gücünü kırma yeteneğini kanıtlamış silahlarımızı koruma hakkımızı ve topraklarımızı ihlal eden İsrail düşmanına direnme hakkımızı teyit ettiğini" belirtti.

Lübnan hükümeti, bu ayın başlarında orduya yıl sonuna kadar silahları devlet kontrolüne alma görevini verme kararı aldı.

Hizbullah'ın geçen yıl İsrail ile girdiği savaşta ağır bir darbe alması üzerine, Genel Sekreter Hasan Nasrallah da dahil olmak üzere örgütün önde gelen liderlerinden birkaçı öldürülmüş ve geçen kasım ayında ABD'nin arabuluculuğunda ateşkes sağlanmıştı.

Ateşkes anlaşması Lübnan'ı silahların sadece altı devlet güvenlik kurumunda bulundurulmasını zorunlu kıldı ve sivil grupların yeniden silahlanmasını yasakladı.

İsrail, ateşkese rağmen Lübnan'ın güney ve doğusunda “Hizbullah'a ait silah depoları ve savaşçılar” olduğunu iddia ettiği yerlere hava saldırılarını sürdürdü.


El-Burhan'ın yardımcısı: Savaş uzlaşmayla sona erecek

Sudan Egemenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Malik Agar (X)
Sudan Egemenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Malik Agar (X)
TT

El-Burhan'ın yardımcısı: Savaş uzlaşmayla sona erecek

Sudan Egemenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Malik Agar (X)
Sudan Egemenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Malik Agar (X)

Sudan Egemenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Malik Agar, ülkedeki savaşın sona erdiğini belirterek, "Keleş (silah) dilinde savaş bitmek üzere, ancak etkileri yıllarca sürebilir" dedi.

Malik Agar ve Sudan Ordusu Komutan Yardımcısı Korgeneral Şemseddin el-Kebaşi, dün Hartum'a geldi. Omdurman'daki Toplum Önderleri Girişimi'ne hitap eden Agar, “Savaşın sonu, Sudan'ı daha iyi bir şekilde inşa etmek için uzlaşma ile sonuçlanacak” dedi. Agar, savaşın büyük etkileri olduğunu, bunların arasında vatandaşların elinde bulunan silahların bulunduğunu belirtti. Bu silahlar, ordu, Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) ve ülkedeki tüm silahlı hareketler tarafından dağıtıldı. Ayrıca vatandaşlar da kendilerini korumak için silah satın aldı.

Agar, "Savaşa giren Sudanlıları dışlamanın" önemini vurguladı. "Düşüncelerimiz, davranışlarımız ve politikalarımız değişmeli. Fabrikalar ve üniversiteler başkent Hartum'da olmamalı, yoksa bir günde yok olurlar. Kırsal kesim ihmal edilmeyecek şekilde çeşitli eyaletlere dağıtılmalılar" dedi. Hartum'daki hizmet yoğunluğunun büyük bir hata olduğunu ve vatandaşları kırsal kesimden başkente göç etmeye zorladığını göz önünde bulundurarak, "Bu durum değişmeli" ifadelerini kullandı.

Agar, başkente dönüş hazırlıkları için Egemenlik Konseyi üyesi İbrahim Cabir başkanlığında üst düzey bir komite oluşturdu. Bu arada yetkililer, Hartum'un her gün binlerce vatandaşın dönüşüne tanıklık ettiğini belirtti.


Süveyda'da Ulusal Muhafızlar’a katılmaya isteksiz olan gruplar... Esed'in subayları da bu grupların saflarında

 Şeyh Yusuf Carbu, Ricalu’l Kerame (Onurlu Adamlar) Hareketi lideri Şeyh Yahya el-Haccar ve Dağ Tugayı liderlerinin katıldığı Süveyda'daki danışma toplantısından (Arşiv)
Şeyh Yusuf Carbu, Ricalu’l Kerame (Onurlu Adamlar) Hareketi lideri Şeyh Yahya el-Haccar ve Dağ Tugayı liderlerinin katıldığı Süveyda'daki danışma toplantısından (Arşiv)
TT

Süveyda'da Ulusal Muhafızlar’a katılmaya isteksiz olan gruplar... Esed'in subayları da bu grupların saflarında

 Şeyh Yusuf Carbu, Ricalu’l Kerame (Onurlu Adamlar) Hareketi lideri Şeyh Yahya el-Haccar ve Dağ Tugayı liderlerinin katıldığı Süveyda'daki danışma toplantısından (Arşiv)
Şeyh Yusuf Carbu, Ricalu’l Kerame (Onurlu Adamlar) Hareketi lideri Şeyh Yahya el-Haccar ve Dağ Tugayı liderlerinin katıldığı Süveyda'daki danışma toplantısından (Arşiv)

Suriye'nin güneyinde bulunan Süveyda vilayetindeki silahlı gruplar arasında, Suriye'deki Dürzi topluluğunun ruhani liderlerinden Hikmet el-Hicri'nin oğlu Süleyman el-Hicri'nin liderliğinde bir Ulusal Muhafızlar oluşumunun duyurulması üzerine bölünme yaşanıyor. Bazıları bunu ‘İran Devrim Muhafızları Ordusu’nun (DMO) bir kopyası’ ve ‘daha fazla yıkım ve tahribat getiren bir mesaj’ olarak eleştirirken, bazıları da katılmaya isteksiz davranıyor. Bazı gruplar ise katılımlarını açıklamadan bunu memnuniyetle karşıladı.

Suriye meselelerini takip eden gözlemciler, Ulusal Muhafızlar’a katılan 30 grubun küçük gruplar olduğunu ve büyük grupların halen katılmaya isteksiz olduğunu göz önünde bulundurarak, söz konusu grupların Ulusal Muhafızlar’a katılmasının önemini küçümsedi.

30 grubun yeni askeri yapıya katıldığını duyurmasından birkaç saat önce oluşturulan Ulusal Muhafızlar Medya Ofisi adlı Facebook sayfası, dün 164. Tugay’ın Ulusal Muhafızlar’a katıldığını duyurdu.

Ulusal Muhafızlar Medya Ofisi’nin Facebook sayfasında yayınlanan açıklamada, Esed rejiminin devrilmesinden sonra eski rejim ordusunun subayları ile bazı siviller tarafından kurulan gruplardan biri olan 164. Tugay’ın dün Ulusal Muhafızlar’a katılmak için Şeyh el-Hicri'yi ziyaret ettiği belirtildi. Açıklamada, 164. Tugay’ın el-Hicri'nin kanatları altındaki Ulusal Muhafızlar’a katıldığı ifade edildi.

Süveyda'daki Ulusal Muhafızlar’ın liderleri, Şeyh Hikmet el-Hicri ile birlikte (Facebook)Süveyda'daki Ulusal Muhafızlar’ın liderleri, Şeyh Hikmet el-Hicri ile birlikte (Facebook)

30 grup, cumartesi günü Ulusal Muhafızlar Medya Ofisi sayfasında yayınlanan bir açıklamada, Ulusal Muhafızlar'a tam olarak entegre olduklarını duyurdu. Ulusal Muhafızlar'ı ‘Dürzi topluluğunu temsil eden resmi askeri kurum’ olarak nitelendiren gruplar, ‘tüm müttefik güçlerle iş birliği içinde kendilerine verilen savunma görevlerine mutlak bağlılıklarını’ vurguladılar.

Sosyal medyada aktif olan aktivistler, Ulusal Muhafızlar’a katılan grupların liderlerinin el-Hicri ile birlikte çekilmiş fotoğrafını paylaştı. Bu fotoğrafta, eski rejimin tuğgenerali Cihad Necm el-Gutani de yer aldı. Süveyda doğumlu olan Necm el-Gutani, Şam ve İdlib kırsalında Suriyeli sivillere karşı askeri operasyonlara katılmış ve Esed rejiminin devrilmesinden sonra Süveyda'ya sığınmadan önce yıllarca kurtarılmış bölgelerin bombalanmasına öncülük etmişti.

Ricalu’l Kerame (Onurlu Adamlar) Hareketi Sözcüsü Basim Ebu Fahr (Facebook)Ricalu’l Kerame (Onurlu Adamlar) Hareketi Sözcüsü Basim Ebu Fahr (Facebook)

Süveyda vilayetindeki haberleri aktaran er-Rasid internet sitesinin bildirdiğine göre bu birleşme, eski rejimin devrilmesi ve silahların yaygınlaşmasıyla birlikte vilayette ortaya çıkan önemli güvenlik boşluğu ile karakterize edilen yeni güvenlik durumuna pratik bir yanıt niteliğinde. Bölgenin tam bir kaosa sürüklenebileceği veya çevredeki kırsal bölgelere dağılmış aşırıcı grupların hedefi haline gelebileceği yönündeki endişeler de giderek artıyor.

Şarku’l Avsat’ın er-Rasid internet sitesinden aktardığına göre Ulusal Muhafızlar’ın ana görevleri, şehirlerde ve köylerde iç güvenlik ve istikrarı sağlamak, güvenlik kaosunu önlemek, suç faaliyetlerine karşı koymak ve sınırları ve çöl ile çevredeki kırsal alanları korumak, böylece silahlı unsurların sızmasını ve silah ve uyuşturucu kaçakçılığını önlemek.

Süveyda'daki en büyük silahlı grup olan Ricalu’l Kerame (Onurlu Adamlar) Hareketi, yerel grupların organize bir askeri yapı altında birleşmesi çağrısında bulunan açıklamayı memnuniyetle karşıladı. Hareket tarafından yapılan açıklamada, “Mevcut durumun gerektirdiği şey budur. Bu hassas aşamada, sizlerin bizden beklediği gibi, birliğin öncüleri olacağız” ifadeleri yer aldı. Ancak Hareket, açıklamasında Ulusal Muhafızlar’a katıldığını duyurmadı.

 Şeyh Leys el-Belus (SANA)Şeyh Leys el-Belus (SANA)

Öte yandan, Suriye'nin güneyindeki Süveyda vilayetinin ruhani liderlerinden biri olan ve Mudafetu’l Kerame olarak bilinen silahlı grupları yöneten Şeyh Leys el-Belus, vilayette Ulusal Muhafızlar’ın kurulduğunun duyurulmasını eleştirdi. El-Belus Facebook hesabında yayınladığı açıklamada şunları söyledi: “Bölge halkı, bazılarının otorite olarak gördüğü Şeyh Hikmet el-Hicri'nin, çözümler sunan ve halkı güvenliğe götüren kapsamlı bir tutum sergilemesini bekliyordu. Ancak bugün, her zamanki gibi, daha önce kadınları kaçırma, hırsızlık, yağma ve gasp ile tanınan Seyfu’l Hak Güçleri ve el-Fahd Güçleri gibi grupların liderleriyle çevrili bir videoda göründü. Bu güçler, Ulusal Muhafızlar adını verdikleri bir oluşumun kurulduğunu duyurdu.”

Suriye'nin güneyinde bulunan Süveyda vilayetinin merkezindeki Onur Meydanı’nda toplanan Hikmet el-Hicri destekçileri (AP)Suriye'nin güneyinde bulunan Süveyda vilayetinin merkezindeki Onur Meydanı’nda toplanan Hikmet el-Hicri destekçileri (AP)

El-Belus, bu görüntünün verdiği mesajın ‘barış ve onurlu bir yaşam arzulayan insanlar için umut ışığı olmaktan uzak bir mesaj’ olduğunu düşünüyor. El-Belus, Ulusal Muhafızlar’ı oluşturan gruplar arasında yer almayan Onurlu Adamlar Hareketi’nin tutumunu överek, “Bu, iyimser olabileceğimiz iyi bir işaret” değerlendirmesinde bulundu.

Dağ Tugayı'nın Ulusal Muhafızlar'a katılma kararının ardından Dürzi Koruma Kuvvetleri de Ulusal Muhafızlar'la birleştiğini duyurdu.

Şarku’l Avsat cuma günü, Süveyda'daki silahlı grupları ortak bir orduya entegre etme projesinin başladığını belirten bir haber yayınladı ve yeni oluşuma katılma sürecinin büyük gruplar tarafından coşkuyla karşılanmadığını belirtti. Öte yandan, Onurlu Adamlar Hareketi Sözcüsü Basim Ebu Fahr, bu ordunun ne olduğu konusunda netlik olmadığı için oluşuma katılmanın ‘şu anda söz konusu olmadığını’ açıkladı. Bu adımı eleştirenler, yeni oluşumun Dürzi mezhebinin üyeleriyle sınırlı olacağı için muhtemelen bir geleceği olmayacağını ifade ettiler.

El-Hicri'ye karşı çıkan kaynaklar Şarku’l Avsat'a şunları söyledi: “Birleşik orduya katılan bazı gruplar Esed rejiminin askeri güvenlik aygıtıyla bağlantılıydı. Bu grupların savaşçıları Süveyda'da saldırı, hırsızlık suçlamalarıyla ve kaçırma olaylarına karışmakla suçlanıyor.”

Şeyh Hikmet el-Hicri'ye sadık Dürzi milisler Süveyda'da devriye gezerken (AFP)Şeyh Hikmet el-Hicri'ye sadık Dürzi milisler Süveyda'da devriye gezerken (AFP)

Süveyda vilayetinde birleşik orduya katılan gruplarla bağlantılı kaynaklar, bu yeni oluşumdaki savaşçı sayısının 4 bin ila 5 bin arasında olduğunu tahmin ederken, diğer kaynaklar Şarku’l Avsat'a bu rakamın abartılı olduğunu ifade etti.

2013 yılında kurulan ve şu anda Şeyh Yahya el-Haccar tarafından yönetilen Onurlu Adamlar Hareketi, 5 bin- 8 bin savaşçı ile Süveyda'daki en büyük grup. Onu, 5 bin ila 6 bin savaşçıya sahip olduğu bildirilen ve kaçak Albay Tarık eş-Şufi tarafından yönetilen Süveyda Askeri Konseyi izliyor. Eş-Şufi daha önce el-Hicri'nin politikalarını desteklemişti. Ancak son zamanlarda iki taraf arasında anlaşmazlıklar çıktı ve eş-Şufi silahlı kişiler tarafından kaçırıldı, ardından sürece diğer gruplar müdahil olarak onun serbest bırakılmasını sağladı. Üçüncü sırada ise Şekib Azzam'ın liderliğindeki ve 5 bin savaşçıya sahip olduğu bildirilen Dağ Tugayı yer alıyor.