Gaz İhraç Eden Ülkeler Forumu yarın Doha’da başlıyor

Katar Emiri ve Cezayir Cumhurbaşkanı, bölgenin ve Arap ulusunun karşı karşıya kaldığı zorlukları görüştü

Şeyh Tamim ve Tebbun dün bir anlaşma ve iki mutabakat zaptı imzalarken (QNA)
Şeyh Tamim ve Tebbun dün bir anlaşma ve iki mutabakat zaptı imzalarken (QNA)
TT

Gaz İhraç Eden Ülkeler Forumu yarın Doha’da başlıyor

Şeyh Tamim ve Tebbun dün bir anlaşma ve iki mutabakat zaptı imzalarken (QNA)
Şeyh Tamim ve Tebbun dün bir anlaşma ve iki mutabakat zaptı imzalarken (QNA)

Katar Emiri Şeyh Tamim bin Hamad Al Sani ile Cezayir Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun dün (Pazar) Doha’daki Emirlik Divanı’nda gerçekleştirdikleri görüşmede bölgenin ve Arap ulusunun karşı karşıya kaldığı zorlukları ele aldı. Diğer yandan, Avrupa’ya yönelik gaz arzı için bir tehdit teşkil eden Rus-Ukrayna krizi yükselirken, Katar yarın (Salı) etkinliklerine başlatacağı Gaz İhraç Eden Ülkeler Forumu’nun 6. zirvesi için hazırlanıyor.
Katar Emiri, Cezayir Cumhurbaşkanı Tebbun ile görüştükten sonra Twitter hesabından yaptığı paylaşımda “Katar olarak, Cezayir’deki kardeşlerimizle aramızdaki ilişkiden gurur duyuyoruz. İki kardeş halkın arzularını yerine getirmek üzere işbirliği düzeyini artırmak için Başkan Tebbun ile birlikte çalışıyorum” ifadelerine yer verdi.
Katar Emiri paylaşımında “Bugün, Arap ortak eylemini ve bunu bölgenin ve Arap ulusunun karşı karşıya olduğu zorluklarla mücadeleyi geliştirmenin ve etkin hale getirmenin yollarını tartıştık” ifadelerini de sözlerine ekledi.
Katar Emiri ve Cezayir Cumhurbaşkanı görüşmede, iki ülke arasında bir anlaşma, iki mutabakat zaptı ve bir yürütme programı imzalandı. Katar resmi haber ajansı QNA’nın aktardığına göre, Şeyh Tamim bin Hamad, Cezayir Cumhurbaşkanı ile iki tarafın hükümetleri arasında cezai konularda hukuki ve adli işbirliğine ilişkin bir anlaşma, dışişleri bakanlıkları arasında siyasi istişarelerin ve koordinasyonun sağlanmasına ilişkin bir mutabakat zaptı, hükümetler arasında aile ve sosyal kalkınma alanlarında bir mutabakat zaptı imzaladı.
İki taraf, Katar ve Cezayir hükümetleri arasında 2022-2025 akademik yılları için yükseköğretim, bilimsel ve teknolojik araştırma alanlarında, eğitim ve bilimsel işbirliği için ikinci uygulama programını imzaladı.
Cezayir Cumhurbaşkanı, Doha’da devlet ve hükümet başkanlarının katılacağı Gaz İhraç Eden Ülkeler Forumu'nun 6. zirvesine de katılmak için cumartesi günü Katar’a geldi.
Doha’da dün, Gaz İhraç Eden Ülkeler Forumu’nun olağanüstü bakanlar toplantısının düzenlenmesini içeren ve zirve hazırlıklarında kaydedilen ilerlemenin ele alınmasının yanı sıra devlet ve hükümet liderleri tarafından değerlendirilmek üzere ana sonuçların özetlenmesini hedefleyen hazırlık toplantıları başladı.
Gaz İhraç Eden Ülkeler Forumu, gaz konusunda dünyanın en önemli formu olarak görülüyor. Zira forum üyeleri dünya gaz rezervlerinin yüzde 70’inden fazlasını elinde bulunduruyorlar. Söz konusu ülkeler, dünya pazarındaki gaz arzının yaklaşık yüzde 44’ünü ve sıvılaştırılmış doğalgaz ihracatlarının yüzde 51’ini sağlıyor.
Rusya, yüzde 16,5 olarak tahmin edilen bir oran ile gaz ihraç eden ülkeler arasında ilk sırada yer alıyor ve yıllık üretim miktarı 638 milyar metreküpe ulaşıyor. Rusya’nın ardından, İran yüzde 6,48 olarak tahmin edilen üretim oranı ve yıllık 249,6 milyar metreküplük üretimle ikinci sırada geliyor. Üçüncü sırada ise, dünya genelinde gaz ihracatının yüzde 5,34’üne sahip olan ve yıllık 205,7 milyar metreküp gaz ihraç eden Katar yer alıyor.
Gaz İhraç Eden Ülkeler Forumu Genel Sekreteri Muhammed Hamel hazırlık toplantısı katılımcılarına yaptığı konuşmada, Gaz İhraç Eden Ülkeler Forumu’nun ilk zirvesinin 2011 yılında Doha’da düzenlendiğini hatırlatarak, 6. zirvenin, forumun ilerlemesinde tarihi bir anı temsil ettiğini belirtti. Doha’da toplanacak olan devlet ve hükümet liderlerinin, bu zirve sırasında Forum’un izleyeceği yolu belirleyeceğini de vurguladı.
Forum’un çalışmalarının ve gözlemlerinin dünyanın enerji geleceğini şekillendirmeye katkıda bulunmasını sağlayacağını açıklayan Hamel, doğalgaz güvenli ve temiz bir enerji kaynağı olarak öne çıkarken, Gaz İhraç Eden Ülkeler Forumu’nun 6. zirvesinin yeni ufuklar açacağını belirtti.
Gaz İhraç Eden Ülkeler Forumu Genel Sekreteri yaptığı konuşmada, dünyanın Kovid-19 pandemisinin olumsuz etkileri kapsamında genel olarak emtia piyasalarında özelde ise doğal gaz piyasalarında yaşadığı ciddi dalgalanmalardan kurtulmaya başlaması göz önüne alındığında zirvenin uygun bir zamanda yapıldığını söyledi. Genel Sekreter 26. Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı’nın (COP26) sonuçlarının iklim değişikliğinin etkilerini azaltmak ve buna uyum sağlamak için küresel çabalarda bir dönüm noktası oluşturduğunu vurgularken, Birleşmiş Milletler sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşma yolundaki çalışmalarda gözlemlenen yavaşlamaya da dikkat çekti.
Muhammed Hamel konuşmasında, Forum’un son on yılda tanık olduğu gelişmeleri ve 21. yüzyılda doğal gazın güvenilir bir enerji kaynağı ve önemli bir yakıt olarak tanıtılmasındaki rolünü de ele aldı.
Hamel, Forum’un doğalgaz sektörüne yönelik gelişmiş vizyonlar ve 2050 yılına yönelik küresel beklentileri sunduğunu ayrıca gaz piyasasına ilişkin kısa vadeli yıllık bir rapor ile yıllık bir istatistik bülten hazırladığını belirtti.



Çin yeni bir ticaret savaşı mı başlatıyor?

Çinli BYD ve CATL firmaları, elektrikli otomobil aküsü üretiminde lider konumda (Reuters)
Çinli BYD ve CATL firmaları, elektrikli otomobil aküsü üretiminde lider konumda (Reuters)
TT

Çin yeni bir ticaret savaşı mı başlatıyor?

Çinli BYD ve CATL firmaları, elektrikli otomobil aküsü üretiminde lider konumda (Reuters)
Çinli BYD ve CATL firmaları, elektrikli otomobil aküsü üretiminde lider konumda (Reuters)

Amerikan gazetesi Wall Street Journal (WSJ), üretim ve ihracatı artıran Çin'in yeni bir "ticaret savaşı" başlattığını yazıyor. 

Analizde, Çin'in zayıflayan ekonomisini canlandırmak için "fabrikalara steroid bastığı" ve yabancı ülkelerdeki işletmeleri sıkıştırarak yeni bir küresel ticaret savaşı başlattığı savunuluyor. 

Avrupa Birliği, Çin'de üretilen elektrikli otomobillere sağlanan sübvansiyonlar nedeniyle başlatılan soruşturma kapsamında, ülkeden ithal edilen elektrikli araçlara yüzde 38,1'e varan ilave vergi uygulama kararını temmuzda yürürlüğe koymuştu. 

ABD de Çin'den ithal edilen elektrikli otomobillerin yanı sıra alüminyum ve güneş panellerine ek vergi uygulama kararı almıştı. 

WSJ, Pekin'in stratejisinin yalnızca Batı ülkelerini değil, Türkiye ve Pakistan'ı da tedbir almaya ittiğini hatırlatıyor. Türkiye, Çin'den ithal edilen elektrikli otomobillere uygulanan ek vergileri yüzde 40'a yükseltmişti. 

Analizde, Çin'in "üretime yatırımı artırarak ekonomiyi canlandırıp, uluslararası alanda fazla tepki çekmeden endüstriyel direncini artırmayı hedeflediği" yorumu yapılıyor.

Haberde, Pekin yönetimine danışmanlık yapan bazı kişilerin, ülkenin üretim ve inşaat sektörüne yatırımından ziyade iç tüketimi öncelendirmesi gerektiğini söylediği aktarılıyor. 

Bunun yerinde Çin Devlet Başkanı Şi Cinping'in "Eskiyi yıkmadan önce yeniyi kurun" anlayışıyla hareket ederek sübvansiyonlu üretime yatırımların artırılması talimatını verdiği bildiriliyor.

Şi'nin bu politikayı izlemesinin iki nedeni olduğuna dikkat çekiliyor. Analize göre bunlardan ilki, Çin'in ABD ve diğer Batılı ülkelerin ağır yaptırımları karşısında ülke ekonomisini ayakta tutabilecek endüstriyel tedarik zinciri oluşturulmasıyla ilgili. İkinci sebepse Pekin'in "savurganlık" diye nitelediği ABD tarzı tüketime kökten itiraz etmesi.

Diğer yandan analizde, Şi'nin bu stratejisinin Pekin'in kapasite fazlasını azaltmaya çalıştığı eski politikalarına kıyasla bir değişime işaret ettiğine dikkat çekiliyor. 

2015'te Şi'nin, Çin Komünist Partisi'nin eski Merkezi Mali ve Ekonomik İşler Komisyonu Direktörü Liu He'ye, özel sektördeki birçok küçük çelik fabrikasını ve diğer işletmeleri kapatma talimatı verdiği hatırlatılıyor. 

Ancak Çin'in "ABD ve AB'ye ek vergi hamlelerini gerekçelendirme fırsatı vermek istemediği" için üretim fazlasını düşürmeye yönelik bu tür politikaları etkili şekilde uygulamadığı savunuluyor.

Pekin Üniversitesi'nden finans uzmanı Michael Pettis, Çin'in halihazırda küresel üretimin üçte birine sahip olduğuna dikkat çekerek, böyle bir durumda üretimi tekrar iki katına çıkararak yabancı ülkelerin üretimdeki payını azaltmayı istediğini savunuyor ve ekliyor: 

Dünyanın geri kalanı bunun tam tersini istiyor. Kimse buna uyum sağlayamaz.

Independent Türkçe, Wall Street Journal, BBC