Avrupa ülkeleri aşı karşıtlığının siyasal harekete dönüşmesinden endişeli

Fotoğraf: (Kadri Mohamed/AA)
Fotoğraf: (Kadri Mohamed/AA)
TT

Avrupa ülkeleri aşı karşıtlığının siyasal harekete dönüşmesinden endişeli

Fotoğraf: (Kadri Mohamed/AA)
Fotoğraf: (Kadri Mohamed/AA)

Avrupa yetkilileri, Fransa, Belçika, İtalya, Hollanda ve Avusturya gibi bazı Avrupa Birliği (AB) ülkelerinde, Kovid-19 pandemisi ile mücadele kapsamında uygulanan kısıtlamalara karşı protesto faaliyetlerini yeniden başlatmaya yönelik hazırlıkları endişeyle izliyorlar. Söz konusu protestolar, aşı olmayı reddedenlerin ve zorunlu önlemlere karşı olmayı geride bırakarak, ortak  bir protesto yürüyüşünde yer almayan bir dizi öğrenci ve halk hareketinin, aşırılık yanlısı siyasi örgütleri de içeren geniş bir platforma dönüştü.
Avrupa’daki güvenlik daireleri, Kanada’daki protestolara ilişkin gelişmeleri endişeyle takip ediyorlar. Kanada’nın başkenti Ottawa’daki polis güçleri geçen hafta sonu, üç hafta önce başkente trafiği felce uğratan, kamyon şoförlerinin protestolarını dağıtmaya başladı. Polisin müdahalesi, ABD Kanada arasında ticari taşımacılığın durmasına neden olan protestolar sebebiyle ABD sınırının açılmasının ardından gelmişti.
Kanada’daki protestolar, kara sınırlarını geçen kamyon şoförlere aşı zorunluluğuna uyma zorunluluğu getirilmesine karşı başlatılmıştı. Ancak zaman geçtikçe protestolar genişleyerek, Justin Trudeau liderliğindeki hükümetin devrilmesinin istenmesine yönelik ortak bir payda ile birbirine bağlanan bir dizi sosyal ve politik talebi de içeren bir duruma ulaştı.
AB Komisyonu yetkilileri, Kanada protestoları ve gelişimi ile Avrupa Birliği'ndeki bazı başkentlerde ve şehirlerde gerçekleşen son protestolar arasındaki birçok benzerliğe dikkat çektiler. Avrupa’daki protestolara, öğrenci örgütlerinin ve aşırılık yanlısı sağ partilerin yanı sıra pandemi ortaya çıkmadan önce birçok Fransız şehrinde hasara yol açan Sarı Yelekliler gibi şiddet içeren toplumsal hareketlerinde dahil olduğunu belirttiler.
Diğer yandan Kanada, çoğu Avrupa Birliği ülkesi gibi, nüfusun yüzde 80’ini aşan bir aşılama oranı kaydediyor. Bu durum, protestolarda dile getirilen aşı karşıtı sloganlarla ve kamyon sürücülerinin yüzde 90’ının tam doz ve ek doz aşı olduğu gerçeğiyle çelişiyor.
Bu nedenle, AB Komisyonu’ndaki güvenlik daireleri, bu protestoların aslında salgınla mücadele kapsamında uygulanan katı kısıtlamalar ve önlemlerden sonra nüfusun çoğunluğunu etkileyen bitkinliği ve derin kırgınlığı yansıttığını düşünüyorlar ve özellikle de virüsle birlikte yaşama aşamasının da uzun olması sebebiyle bu protestolara karşı alınacak herhangi bir adımda temkinli yaklaşılmasını öneriyorlar.  Avrupa’da yaşanan sıkıntılara, akaryakıt ve enerji fiyatlarındaki dikey artış ve bunun sonucunda ortaya çıkan yüksek yaşam maliyeti, sosyal patlamalara yol açması ve Avrupa kıtasının doğu sınırları savaş bulutlarının gölgesinde kalması da ekleniyor.
Fransa, Belçika, İtalya ve Hollanda, geçen hafta Kanada’daki protestolarının tekrarlama girişimlerine tanık oldu ancak kapsamlı güvenlik önlemleri, protestocuların hedeflerine ulaşmasını engelledi ve ana şehirlerin girişlerinde kalmalarını sağladı. Avrupa güvenlik servislerinin sağladığı bilgilere göre, aşırılık yanlısı sağcı örgütler, bu protesto hareketlerini finanse etmeye ve yeni bir protesto dalgasına hazırlık olarak lojistik destek sağlamaya başladı. Söz konusu güvenlik servisleri, Ukrayna krizinin kötüleşmesi ve Avrupa tarafından, aşırılık yanlısı birçok sağcı partinin bulunduğu Rusya’ya yaptırımlar uygulanması durumunda, protestoların artmasından endişe duyuyor.
Buna paralel olarak, Avrupa Bulaşıcı Hastalık Önleme ve Kontrol Merkezi (ECDC), Avrupa ülkelerinde yeni vaka sayılarındaki önemli düşüşe rağmen, Kovid-19’a bağlı can kaybı sayılarının hala yüksek olduğunu açıkladı. İtalya son 24 saatte 252, Fransa 148 ve Birleşik Krallık 128 can kaybı kaydetti. Rusya’da ise, Sağlık Bakanlığı dün günlük vaka sayısında 8 gün art arda rekor kırdığını ve Kovid-19’a bağlı olarak yaklaşık 800 ölüm kaydedildiğini duyurdu.
ABD’deki haberlere göre, ABD Gıda ve İlaç Dairesi (FDA), gelecek sonbahar mevsimi itibariyle ikinci ek doz uygulamasını onaylama olasılığını araştırdığını ve FDA uzmanlarının şu anda Pfizer ve Moderna tarafından sunulan verileri incelediğini bildirdi. Avrupa İlaç Ajansı (EMA) ise aşının dördüncü veya ikinci ek dozuna yönelik tavsiyelerini hazırlama sürecinde olduğunu ve bunları hafta sonundan önce yayınlayacağını açıklamıştı.



Çin'den ABD'ye uyarı: "Kazanan olmayacak"

(Reuters)
(Reuters)
TT

Çin'den ABD'ye uyarı: "Kazanan olmayacak"

(Reuters)
(Reuters)

Alisha Rahaman Sarkar Muhabir 

Çin Devlet Başkanı Yardımcısı Han Cıng, Pekin ve Washington aralarındaki anlaşmazlıkları çözme çabalarını artırsa da Donald Trump'ı hedef almış gibi görünerek, gümrük vergisi ve ticaret savaşlarının kazananı olmayacağı uyarısında bulundu.

Pekin'de düzenlenen Dünya Barış Forumu'nda konuşan Han, çok taraflı ticaret sisteminin küresel tedarik zincirlerindeki aksamaları önlemenin anahtarı olduğunu söyledi.

Han, Trump'ın gümrük vergileri listesindeki ülkelerin ABD'yle ticaret anlaşmalarını müzakere etmesi için verilen son tarih olan 9 Temmuz'dan sadece birkaç gün önce bu ifadeleri kullandı.

Çin Ticaret Bakanlığı bu hafta yaptığı açıklamada ABD'nin kendileriyle orta yolu bulmaya devam etmesini ve önceki aylarda Trump'ın ülkeye uyguladığı cezalandırıcı ithalat vergileriyle dibe vuran ikili ticari ve ekonomik ilişkilerin istikrarını korumasını umduğunu belirtti.

Bakanlık, "ABD tarafının, Çin-ABD ekonomik ve ticari ilişkilerinin karşılıklı yarar sağlayan kazan-kazan niteliğini derinlemesine anlayacağını umuyoruz" ifadelerini kullandı.

Bakanlık Washington'a anlaşmazlıkları çözmeye yönelik görüşmelerdeki olumlu ivmeyi koruma çağrısında bulunurken diğer ülkeleri ABD'yle, "Çin'in çıkarları pahasına bir anlaşma yapmamaları" yönünde uyardı.

Çin, Trump'ın vergilerine karşı misilleme olarak çok sayıda kritik mineral ve mıknatısın ihracatını askıya almıştı. Mayısta Cenevre'de yapılan ticaret görüşmeleri sırasında Pekin, 2 Nisan'dan itibaren uygulanan kısıtlamaları kaldırmayı taahhüt etmiş ancak ABD kritik malzemelerin kararlaştırıldığı kadar hızlı hareket etmediğini söylemişti.

Sonraki ay Londra'da yapılan görüşmelerde iki tarafın Cenevre anlaşmasının uygulanmasına yönelik bir çerçeve üzerinde mutabık kalmasıyla bir dönüm noktası yaşanmıştı.

Çin Ticaret Bakanlığı nadir toprak ihracatı kısıtlamalarına atfen "Çin şu anda kontrollü ürünler için uygun ihracat lisansı başvurularını inceliyor ve onaylıyor" dedi.

Buna karşılık ABD'nin "Çin'e yönelik bir dizi kısıtlayıcı tedbiri kaldırmak üzere" harekete geçtiğini ve "Pekin'i ilgili durum hakkında bilgilendirdiğini" belirten bakanlık, Washington'ın Asya devine çip tasarım yazılımı, etan ve jet motoru ihracatını yeniden başlattığı yönündeki haberleri doğruladı.

"Her iki taraftaki ekipler Londra çerçevesinin ilgili sonuçlarını uygulamak için daha fazla çaba harcıyor" diyen bakanlık, çerçeve üzerinde mutabakatın "zor sağlandığını" ifade etti.

Geçen ay Bloomberg'e konuşan ABD Ticaret Bakanı Howard Lutnick, Çin'in "nadir toprak elementlerini kendilerine teslim edeceğini" ve bunu yaptıktan sonra ABD'nin "karşı tedbirleri kaldıracağını" söylemişti.

Bu ticari ateşkes sayesinde Çin, Trump'ın gümrük vergilerinin uygulanmasına verilen 90 günlük ara gelecek hafta sona erdiğinde daha yüksek vergilerle karşılaşma riski altında değil.

Ancak China Economics başkanı Julian Evans-Pritchard'a göre Trump'ın Birleşik Krallık ve Vietnam'la yaptığı ticaret anlaşmaları, Çin'in dolaylı bir hedef olarak kalabileceğini gösteriyor.

Reuters'a konuşan Evans-Pritchard, "Görünen o ki Trump, Çin ihracatının üçüncü ülkeler üzerinden yeniden yönlendirilmesini engellemek istiyor ve bu da ABD gümrük vergilerinin etkisini azaltıyor" diyor.

 Independent Türkçe, independent.co.uk/asia