ABD ve Ukrayna Genelkurmay Başkanları bölgedeki son gelişmeleri telefonda görüştü

AA
AA
TT

ABD ve Ukrayna Genelkurmay Başkanları bölgedeki son gelişmeleri telefonda görüştü

AA
AA

ABD Genelkurmay Başkanı Orgeneral Mark Milley, Rusya Devlet Başkanı Putin'in Ukrayna'nın doğusundaki ayrılıkçı sözde Donestk ve Luhansk Halk Cumhuriyetlerini tanıma kararı ve buralara asker sevk etme talimatı üzerine Ukrayna Genelkurmay Başkanı Korgeneral Valery Zaluzhny ile telefonda görüştü.
ABD Genelkurmay Başkanlığı Sözcüsü Albay Dave Butler, yaptığı yazılı açıklamada, görüşmede iki komutanın bölgedeki gelişmeleri ele aldıklarını kaydetti.
Butler, "Askeri liderler, Doğu Avrupa'daki güvenlik ortamına ilişkin görüşlerini ve değerlendirmelerini paylaştı. Genelkurmay Başkanı, Ukrayna'nın egemenliğine ve toprak bütünlüğüne sarsılmaz desteği bir kez daha teyit etti. Ukrayna, NATO'nun önemli bir ortağıdır ve Avrupa'da barış ve istikrarın korunmasında kritik bir rol oynamaktadır" ifadelerine yer verdi.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Rusya Parlamentosunun alt kanadı Devlet Duması'nın Donbas'taki ayrılıkçıların sözde yönetimlerinin tanınmasıyla ilgili çağrısına cevap vermek için güvenlik konseyi toplantısından bir süre sonra televizyondan halka hitap etmişti.
Putin yaptığı konuşmada, Kiev yönetiminin "Donbas'ta askeri karar dışında hiç bir kararı tanımadığını" belirterek, "Bu bağlamda, Donetsk Halk Cumhuriyeti ve Lugansk Halk Cumhuriyeti'nin bağımsızlığını bir an önce tanımak için çok geç kalınmış bir kararı almayı gerekli görüyorum" ifadelerini kullanmıştı.
Konuşmasının ardından Putin, Kremlin Sarayı'nda sırayla sözde Donetsk Halk Cumhuriyeti, ardından sözde Lugansk Halk Cumhuriyeti'nin bağımsızlığını tanıyan kararnameyi imzaladı. İmza töreninde söz konusu yönetimlerin temsilcileri de hazır bulunmuş, Rusya ile ayrılıkçıların sözde yönetimleri arasında "dostluk" ve "iş birliği" anlaşmaları da imzalanmıştı.
Kısa bir süre sonra ise Putin'in bu iki bölgede "barışı temin etmek üzere" askeri sevkiyat yapılması için Rus ordusuna talimat verdiği duyurulmuştu.



Gazze Rivierası planı tartışmalara yol açtı: Raporlar, Blair Enstitüsü'nün savaş sonrası projelerdeki rolünü ortaya koyuyor

Birleşik Krallık eski Başbakanı Tony Blair (Reuters)
Birleşik Krallık eski Başbakanı Tony Blair (Reuters)
TT

Gazze Rivierası planı tartışmalara yol açtı: Raporlar, Blair Enstitüsü'nün savaş sonrası projelerdeki rolünü ortaya koyuyor

Birleşik Krallık eski Başbakanı Tony Blair (Reuters)
Birleşik Krallık eski Başbakanı Tony Blair (Reuters)

Financial Times, Tony Blair Enstitüsü'nün (TBI) Gazze Şeridi'nde savaş sonrası yeniden yapılanma planlarının hazırlanmasında tartışmalı bir rol oynadığını ve bu planlar arasında ABD Başkanı Donald Trump'ın daha önce bir tanıtım videosunda bahsettiği gibi bölgeyi ‘Gazze Rivierası’ adı altında lüks bir turizm ve ticaret bölgesine dönüştürme vizyonunun da yer aldığını ortaya çıkardı.

Şarku’l Avsat’ın Financial Times’tan aktardığına göre, Birleşik Krallık eski Başbakanı Tony Blair'in enstitüsü, Amerikalı milyarder Elon Musk'ın adını taşıyan bir sanayi bölgesinin kurulmasının yanı sıra dijital projeler ve düşük vergili özel ekonomik bölgeler kurma planlarını içeren bir proje üzerinde bir grup İsrailli iş adamıyla birlikte çalıştı.

ABD Başkanı Donald Trump bu yılın başlarında, savaş sonrası Gazze'yi lüks gökdelenler ve kendisinin altın heykelleriyle tamamlanmış bir yatırım ve turizm destinasyonu olarak tasvir eden ve burayı ‘Ortadoğu'nun Rivierası’ olarak tanımlayan bir video yayınlayarak tartışmalara yol açtı.

Raporlar, TBI çalışanlarının, eski Boston Consulting Group (BCG) yetkilileriyle birlikte Büyük Güven projesi (The Great Trust) olarak bilinen projeye dahil olduklarını gösteriyor. Önerilen belgelerden biri, Trump'ın tartışmalı videosuyla açık paralellikler taşıyan, Gazze Şeridi kıyılarında yapay adalar inşa edilmesini öngörüyordu.

Bir TBI çalışanı tarafından hazırlanan belgede, Gazze Şeridi'ndeki savaş, Gazze Şeridi'nin sıfırdan yeniden inşası için yüzyılda bir kez ele geçecek bir fırsat olarak görülüyor ve Gazze Şeridi'nin modern, güvenli ve müreffeh bir topluma dönüştürülebileceği belirtiliyordu.

Enstitü personeli Gazze için kapsamlı bir ekonomik plan hazırlamak üzere 12 üyeli bir koordinasyon komitesine katıldı. Ancak enstitü yaptığı resmî açıklamada, Trump yönetimine sunulan ve yüz binlerce Filistinlinin Gazze Şeridi'nden çıkarılmasına yönelik dramatik bir öneri içeren son versiyonu hazırladığını ya da onayladığını reddetti.

Blair'in sözcüsü, eski Başbakan’ın planlara kişisel olarak dahil olmadığını ve planlar hakkında yorum yapmadığını vurguladı. Açıklamada, “TBI ekibi savaş sonrası vizyonerlerle irtibat halinde, ancak TBI bu özel planın hazırlanmasında yer almadı” denildi.

Açıklamada, TBI tarafından hazırlanan belgenin tamamen kurum içi bir çalışma olduğu, farklı taraflardan gelen fikirleri değerlendirmeyi amaçladığı ve BCG ile yapılan bir iş birliğinin parçası ya da öncüsü olmadığı ifade edildi.

Konuyla ilgili olarak BCG de bir açıklama yayınlayarak planla ya da tanıtım videosuyla herhangi bir bağlantısı olduğunu reddetti. BCG tarafından yapılan açıklamada, “Medyada dolaşan haberler bizim rolümüzü yansıtmamaktadır. İki eski ortağımız, firmamızdan herhangi bir yetki almadan kendi inisiyatifleriyle bu projeyi başlatmışlardır. Bunu kategorik olarak reddediyoruz. Bunun için herhangi bir ücret almadık” ifadeleri yer aldı.

Daha önceki raporlar BCG'nin Gazze İnsani Yardım Vakfı olarak bilinen ve İsrail ile ABD'nin desteğini aldığı söylenen projenin bir parçası olarak Filistinlilerin Gazze Şeridi'nden göç ettirilmesinin maliyetine ilişkin finansal modeller hazırladığını ortaya koymuş, ancak şirket daha sonra bu projeden uzaklaşmıştı.