Nahda Hareketi’ni terörle suçlayan milletvekili beraat etti

Un eksikliği nedeniyle Tunus’ta yeni bir çalkantılı dönem yaşanabilir

Nahda Hareketi lideri Raşid Gannuşi (Reuters)
Nahda Hareketi lideri Raşid Gannuşi (Reuters)
TT

Nahda Hareketi’ni terörle suçlayan milletvekili beraat etti

Nahda Hareketi lideri Raşid Gannuşi (Reuters)
Nahda Hareketi lideri Raşid Gannuşi (Reuters)

Nida Tunus Partisi eski Milletvekili Fatıma el-Mesdi, Nahda Hareketi tarafından hakkında açılan tazminat davasının beraatla sonuçlandığını duyurdu. Mesdi, Nahda Hareketi lideri Raşid Gannuşi’yi terörü finanse etmekle ve Tunuslu gençleri Suriye ve Libya’daki çatışma bölgelerine göndermekle itham etmişti. Bunun üzerine Nahda Hareketi eski milletvekili hakkında maddi ve manevi tazminat davası açtı. Mesdi dün yaptığı basın açıklamasında, ‘’Mahkeme suçlamalardan beraat etmeme karar verdi. Bu karar, Nahda Hareketi’nin yargıdaki ilk mağlubiyetidir’’ dedi.
Mesdi, Tunus’lu gençlerin çatışma bölgelerine gönderilmesiyle ilgili soruşturma yürüten Parlamento Komisyonu’nun başkanlık görevini icra ederken, Raşid Gannuşi’yi ‘terörün arkasında durmakla’ suçlamıştı.  Mesdi ayrıca Gannuşi’nin, Suriye’yi ziyaret eden bazı milletvekillerinin konu hakkındaki görüşlerinin meclis oturumunda dinlenmesini engellediğini belirtmişti. Mesdi, Parlamento Komisyonu’nun 2019’da meclis döneminin bittiği bahane edilerek, nihai raporunu hazırlayamadan sonlandırıldığını ifade etti. Gençleri çatışma alanlarına sevk eden şebekeler hakkında askeri mahkemenin 11 Nisan’da duruşma gerçekleştireceğini ve elindeki belgeleri mahkemeyle paylaştığını kaydetti.
Öte yandan dün ülke genelindeki tüm belediye çalışanları ‘ücret düşüklüğünü protesto etmek amacıyla’ toplu grev yaptı.  Dün başlayıp bugün de devam eden greve, mezarlıklar müdürlüğü haricinde tüm belediye çalışanları iştirak etti. Tunus İşçi Sendikasına bağlı Belediyeler Birliği, vatandaşları grev sona erene kadar çöplerini dışarı çıkarmamaları ve çevreyi kirletmemeleri hususunda uyardı.
Bu arada Fırıncılar Meslek Birliği dün yaptığı açıklamada, un tedarikindeki krize çözüm bulunması için Ticaret Bakanlığı'nın önünde açık oturma eylemi başlatılacağını duyurdu. Fırıncılar Birliği’nden yapılan yazılı açıklamada, üç aydır devam eden hammadde eksikliğinden ötürü üretim sayısının düştüğü, bazı fırınların kapandığı ve vatandaşların mağdur olduğu belirtildi.
Başkent Tunus ve muhtelif kentlerde fırınların önünde uzun sıralar oluştu. Mahalle bakkaliyelerinin çoğuna ekmek dağıtılamadığı öğrenildi. Birçok ülkede olduğu gibi Tunus’ta da ekmek temel beslenme ürünüdür. Daha önce ekmek fiyatlarının yükseltilmesi nedeniyle geniş katılımlı protesto gösterileri düzenlenmişti. Gözlemciler un eksikliği nedeniyle Tunus’ta yeni bir çalkantılı dönem yaşanabileceği uyarısında bulundu.
Tunus Dışişleri, Göç ve Yurtdışındaki Tunuslular Bakanlığı, ‘İtalyan çöpü’ olarak davada gelişmeler olduğunu duyurdu. Açıklamada, İtalya’nın 213 konteynerlik atığı geri almayı kabul ettiği belirtildi. İtalyanların bu konunun hassasiyetinin farkında olduğu kaydedildi. Tunus’un ‘geri dönüştürülebilir atık’ olarak ithal ettiği atıkların geri dönüştürmeye uygun olmadığı anlaşılmış ve çevreye vereceği zarar nedeniyle eleştirilere hedef olmuştu.



Hizbullah'a yönelik çağrı cihazı saldırısıyla ilgili en büyük soru: Neden şimdi?

Hizbullah'a yönelik çağrı cihazı saldırısıyla ilgili en büyük soru: Neden şimdi?
TT

Hizbullah'a yönelik çağrı cihazı saldırısıyla ilgili en büyük soru: Neden şimdi?

Hizbullah'a yönelik çağrı cihazı saldırısıyla ilgili en büyük soru: Neden şimdi?

Colin P. Clarke

Lübnan ve Suriye’nin bazı bölgelerinde salı günü gerçekleştirilen eş zamanlı bir saldırıda, Lübnan’daki Hizbullah Hareketi tarafından kullanılan yüzlerce çağrı cihazı peş peşe patladı. Saldırıda en az 10 kişi öldü, binlerce kişi yaralandı.

Birçok kişi saldırının neden şimdi düzenlendiğini ve saldırının zamanlamasının daha geniş bir anlamı olup olmadığını merak ediyor.

İsrail, ABD'nin daha geniş çaplı bir operasyonun, bölgede topyekûn bir savaşa yol açabileceği yönündeki uyarılarına rağmen, Hizbullah’ın saldırılarını önlemenin savaştaki hedeflerinden biri olduğunu açıkladı. Çağrı cihazı saldırısı İsrail'in Lübnan'da Hizbullah'a karşı yürüteceği uzun vadeli bir askeri harekatın başlangıcı olabileceği gibi, İsrail ile İran'ın vekilleri arasında uzun süredir devam eden gölge savaşının son gizli operasyonu da olabilir. İsrail, saldırıyı fark edilmeden gerçekleştirilebileceği zaman aralığı sınırlı olduğu için de böyle bir saldırı düzenlemiş olabilir.

İsrail'in istihbarat servisi Mossad için bu saldırı, 7 Ekim 2023 tarihinde Hamas'ın İsrail'e yönelik saldırısında yaşanan başarısızlıklar nedeniyle ciddi şekilde zedelenen itibarını iyileştirme yolunda atılan sağlam bir adım olabilir. Saldırı aynı zamanda bir casus romanından fırlamış gibi görünüyor. Mossad'ın böylesine büyük ve dramatik bir operasyonu nasıl gerçekleştirebildiğine dair çok sayıda hipotez ortaya atıldı. Patlayıcıların çağrı cihazlarına üretim aşamasında mı yoksa tedarik süreci sırasında mı yerleştirilmiş olabileceğini henüz bilmiyoruz.

Hizbullah, İsrail'in siber saldırılarına karşı önlem amacıyla çağrı cihazları gibi eski iletişim araçlarını kullanıyordu. Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah’ın alternatif iletişim araçları kullanmaya çağırdığı Hizbullah üyeleri 7 Ekim saldırısının ardından cep telefonu kullanmaktan büyük ölçüde kaçındılar.

Bazı kişiler cihazlara sızan kötü amaçlı yazılımın pillerin aşırı ısınmasına ve sonunda patlamasına neden olduğunu düşünüyor. Oysa saldırı titiz bir planlama ve ayrıntılara gösterilen özenle dikkatlice organize edildi. Saldırının anlık etkisi ne olursa olsun, ortaya çıkan tablo Hizbullah'ın paranoyasını arttıracak ve Mossad'ın gelecekte yapabileceklerine karşı daha fazla temkinli olmasına yol açacak. Hizbullah'ın bu saldırının ardından iç güvenlik aygıtında bir revizyona gidebilir, operasyonel güvenliğindeki boşlukları gözden geçirebilir ve üyelerinin yeteneklerini arttırmaya çalışabilir. Tüm bunlar aynı zamanda Hizbullah içinde kan dökülmesine yol açabilir ve içeride bir casus avı başlayabilir. Bu da İsrail istihbaratı için bir başka kazanç olacaktır.

Saldırı, titiz bir planlama ve ayrıntılara gösterilen özenle dikkatlice organize edildi.

Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye’ye geçtiğimiz temmuz ayı sonlarında Tahran'da düzenlenen suikastta olduğu gibi çağrı cihazı saldırısının arkasındaki nedenlerden biri de Mossad'ın prestijini yeniden kazanma konusundaki kararlılığıydı. İsrail istihbaratı 7 Ekim 2023 saldırısından önce her şeye gücünün yetebileceği yönünde güçlü bir imaja sahipti. Mossad efsaneleri, Steven Spielberg yönettiği Münih ve Netflix yapımı Kaos gibi popüler casusluk filmleriyle ekranlara taşınmıştı.

İsrail'in hedef odaklı suikastlarında, geçtiğimiz ocak ayında Beyrut'ta Hamas'ın Siyasi Büro Başkan Yardımcı Salih el-Aruri, temmuz ayı sonlarında yine Beyrut'ta Hizbullah’ın üst düzey komutanlarından Fuad Şükür ve Şükür’den kısa bir süre sonra da İsmail Heniyye öldürüldü.

dfv fdev
Patlayan çağrı cihazlarından birinden geri kalanlar Beyrut'ta sergilendi, 18 Eylül (AFP)

İsrail'in gizli operasyonlarının Mossad'ın imajını iyileştirmenin yanı sıra daha pratik bir etkisi de var. Saldırı büyük olasılıkla Hizbullah'ın komuta ve kontrol merkezini yok etti. Bu da öngörülebilir gelecekte Hizbullah için büyük iletişim sorunlarına yol açacak. Dahası, salı günü gerçekleşen saldırıda yüzlerce Hizbullah üyesi yaralandı. Bazılarının parmaklarının ya da ellerinin koptuğu ya da geçici de olsa sahadan uzaklaşmalarına neden olan başka yaralanmalar gibi fiziksel bozukluklara sebep olduğu şüphesiz.

Yemen'deki Husiler, Irak ve Suriye'deki milisler ve İran'ın diğer vekilleri daha fazla önlem almaya başlayacaktır. Bu durum söz konusu grupların birbirleriyle iletişim kurma şekillerinde değişikliklere yol açarak koordinasyon düzeylerini doğrudan etkileyebilir ve saldırı düzenleme kabiliyetlerini engelleyebilir.