Mayın uzmanı Clark: Husiler Yemen’de mayınlarla sivilleri hedef alıyor

Şarku’l Avsat’a konuşan mayın temizleme uzmanı: MASAM savaş devam ederken mayın temizliği yapan dünyadaki tek kuruluş

Yemen Topraklarından Kara Mayınlarının ve Patlayıcı Savaş Kalıntılarının Temizlenmesi Projesi Özel Operasyonlar Direktörü Chris Clark (Şarku’l Avsat)
Yemen Topraklarından Kara Mayınlarının ve Patlayıcı Savaş Kalıntılarının Temizlenmesi Projesi Özel Operasyonlar Direktörü Chris Clark (Şarku’l Avsat)
TT

Mayın uzmanı Clark: Husiler Yemen’de mayınlarla sivilleri hedef alıyor

Yemen Topraklarından Kara Mayınlarının ve Patlayıcı Savaş Kalıntılarının Temizlenmesi Projesi Özel Operasyonlar Direktörü Chris Clark (Şarku’l Avsat)
Yemen Topraklarından Kara Mayınlarının ve Patlayıcı Savaş Kalıntılarının Temizlenmesi Projesi Özel Operasyonlar Direktörü Chris Clark (Şarku’l Avsat)

İngiliz uluslararası mayın ve patlayıcı uzmanı Chris Clark, Suudi Arabistan'ın Yemen'deki mayınları temizlemek üzere proje oluşturma girişiminin dünyada türünün ilk örneği olduğunu belirtti. Chris Clark, savaşın devam ettiği Marib şehrindeki MASAM Proje Merkezi’nde Şarku’l Avsat’a verdiği özel röportajda şunları söyledi: “Mayınların tankları durdurmak için kullanılan askeri bir silah olduğu bilinen bir şey. Peki Yemen'de kim tank kullanıyor? Olanların askeri bir mantığı yok”.
Clark Husilerin okullara, evlere ve camilere yerleştirdiği mayın ve patlayıcıların doğrudan sivilleri hedef aldığını vurgulayarak, “Bütün bunlar neden? Olanların askeri bir mantığı yok. Tespit ettiğimiz mayınların, neden okullarda ve sivil mekanlarda olduğunu merak ediyoruz? Mayınları sadece yaralamak için değil öldürmek için kullanıyorlar” dedi.
Şu anda Yemen topraklarını mayınlardan temizlemeye yönelik MASAM Projesi'nde Özel Operasyonlar Direktörü olan Chris Clark, kaya şeklinde kamufle edilmiş el yapımı patlayıcılardan birini işaret ederek: “Bundan anladığımız şu ki, Husiler Yemenlilerin köylerine ve evlerine dönmesini istemiyorlar. Bunlar askeri yöntemler değil, bunlar suç” dedi.
Mayın uzmanı, Suudi Arabistan'ın Yemen'de mayın temizleme projesi oluşturma girişiminiyse şu sözlerle yorumladı: “Size şunu söyleyeyim, Yemen'de durum farklı. Genellikle savaşlarda sadece askeri mayınlar temizlenir. Suudi Arabistan savaşın bitmesini beklemeden savaş devam ederken Yemenlilerin mayınları temizlemesine yardım etme taahhüdünde bulundu. Bu, dünyanın başka hiçbir ülkesinde olmadı.”
MASAM Projesi'ne katılmadan önce Birleşmiş Milletler'de hızlı müdahale ekibinin başkanı olarak görev yapan Clark, Suudi Arabistan’ın girişiminin barışın tesisine güçlü bir şekilde katkıda bulunacağına inanıyor ve bu görüşünü şu sözlerle destekliyor: "Bu, Suudi Arabistan’a ait çok değerli bir girişim. Şu ana kadar 100 binden fazla mayın temizledik. Bu mayınların henüz temizlenmediğini, Yemen'de barışın tesis edildiğini ve Yemenlilerin evlerine döndüğünü ve tüm bu mayınları önlerinde bulduğunu bir düşünün.  Suudi Arabistan’ın girişimi ve Masam projesi sayesinde, yarın barış ilan edilirse, Yemenliler hızlı ve güvenli bir şekilde bölgelerine ve evlerine dönebilecek. Mayınlar temizlenmeden gerçek barış sağlanamaz. Suudi Arabistan’ın Masam projesi diğer ülkelerin örnek alması gereken bir model. Bu şartlar altında bu projeye verilen destek inanılmaz.
Yemen halkına hizmet eden bu gerçek projenin parçası olmaktan gurur duyuyoruz. Ailelerin ve çocukların yüzündeki mutluluğu görüyoruz. Bu bizi sevindiriyor ve devam etme isteğimizi artırıyor”.
Chris Clark, profesyonel mayın temizleme ve patlayıcı temizleme konusunda tecrübeli bir uzman. Güney Sudan, Irak, Afganistan, Güney Lübnan ve Gazze dahil olmak üzere birçok ülkede 13 yıldan fazla çalıştı.
Clark'a göre MASAM'ın sağladığı katkı sadece mayınları ve patlayıcıları temizlemekle sınırlı değil, aynı zamanda Yemenli ekipler mayın temizleme alanında eğitilip ve yetkilendiriliyor. Clark, “Artık Yemenli arkadaşlarımıza profesyonel olmayı öğretmeye çalışıyoruz" dedi.
Dünyanın en tehlikeli işlerinden biri olarak kabul edilen işin uzmanı Chris Clark, mayın patlaması nedeniyle meslektaşlarını kaybetmeyi çok zor olarak nitelendiriyor. Yoğun duygular içerisinde, "İçinde bulunduğumuz binanın yanında en yakın 3 arkadaşımı kaybettim. Onlarla uzun yıllar çalıştık ve profesyoneldiler. Ama eminim şimdi mutlular çünkü yaptıkları işlerini seviyorlardı” dedi.



Husiler, Kızıldeniz'i kasıp kavuruyor: Tamamen yalnızsınız

Husiler, Magic Seas'in batırılma görüntülerini de paylaşmıştı (Reuters)
Husiler, Magic Seas'in batırılma görüntülerini de paylaşmıştı (Reuters)
TT

Husiler, Kızıldeniz'i kasıp kavuruyor: Tamamen yalnızsınız

Husiler, Magic Seas'in batırılma görüntülerini de paylaşmıştı (Reuters)
Husiler, Magic Seas'in batırılma görüntülerini de paylaşmıştı (Reuters)

İran destekli Husilerin, Kızıldeniz'deki iki ticari gemiyi batırmasının yankıları sürüyor. 

Husilerin askeri sözcüsü Yahya Seri, 7 Temmuz'da yaptığı açıklamada Magic Seas isimli gemiyi, iki insansız deniz aracının yanı sıra üç drone ve 5 balistik füzeyle vurduklarını duyurmuştu. 

Sözcü, 9 Temmuz’daki açıklamasında da Eternity C adlı geminin vurulduğunu söylemişti. 

Wall Street Journal’ın (WSJ) haberinde, Liberya bandıralı iki geminin de Yunan şirketlerine ait olduğu belirtiliyor.

Haberde yardım çağrısı yapılmasına rağmen ABD ya da müttefiklerinin bölgedeki hiçbir gemisinin olaya müdahale etmediği aktarılıyor.

Pazar günü düzenlenen saldırıda Magic Seas mürettebatının gemiyi terk ettiği belirtiliyor. 

Ancak pazartesi gecesi düzenlenen ikinci saldırıda Eternity C mürettebatının Husilerle çatışmaya girdiği, bazı kişilerin Şii örgüt tarafından rehin alındığı aktarılıyor. En az üç kişinin gemide ölü bulunduğu, 15 kişinin kayıp olduğu, 10 kişininse kurtarıldığı yazılıyor. 

Britanyalı denizcilik teknolojisi firması VanguardTech’ten Ellie Shafik, "Bu, Husilerin 48 saat içinde yarattığı en ciddi hasar" diyor. 

Eski Birleşik Krallık Donanması Subayı Christopher Long da Husi militanlarının kontrolündeki bölgelerde askeri varlığın çok zayıf olduğunu, bunun da ticari gemileri savunmasız bıraktığını söylüyor. Long, "Oradaysanız, tamamen yalnızsınız" ifadelerini kullanıyor.

ABD Başkanı Donald Trump’ın talimatıyla Husilere ait hedeflere 15 Mart’ta saldırı başlatılmıştı. 6 Mayıs’ta örgütle ateşkes yapıldığı ve operasyonun sonlandırıldığı duyurulmuştu. 

WSJ’nin aktardığına göre ABD, Husiler Amerikan gemilerine saldırmadıkça ateşkesi geçerli sayıyor. Pentagon’un bölgedeki askeri duruşunu değiştirmediği aktarılıyor. 

Diğer yandan Husilerin saldırıları, Gazze’de yeni bir ateşkes anlaşması için görüşmelerin yoğunlaştığı bir dönemde meydana geldi. 

Katar’ın başkenti Doha’da süren müzakerelerde Tel Aviv yönetimi ve Hamas arasındaki anlaşmazlıkların büyük ölçüde çözüldüğü fakat İsrail'in Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah ve Han Yunus kentlerini ayıran Morag Koridoru'nda işgali sürdürme ısrarının henüz aşılamadığı kaydedilmişti.

Husiler, Kızıldeniz’deki saldırıları Hamas’ın 7 Ekim 2023’teki Aksa Tufanı operasyonuna destek olarak başlatmıştı.

Independent Türkçe, Wall Street Journal, AP