Arap Koalisyonu Husilere karşı hava operasyonlarına devam ediyor

Arap Koalisyonu, Yemen’in Hacca ve el-Beyda kentlerindeki Husilere ait 11 aracı ve askeri hedefi imha etti

Fotoğraf (AFP_Arşiv)
Fotoğraf (AFP_Arşiv)
TT

Arap Koalisyonu Husilere karşı hava operasyonlarına devam ediyor

Fotoğraf (AFP_Arşiv)
Fotoğraf (AFP_Arşiv)

Yemen ordusunun Marib, Hacca, Saada ve Taiz cephelerinde Husi milislere karşı girdiği çatışmalarla eş zamanlı olarak, Yemen’deki meşru hükümeti destekleyen Arap Koalisyonu da hava destek operasyonlarını sürdürdü. Arap Koalisyonu dün (Salı) askeri araçların imha edildiğini ve milislerin etkisiz hale getirildiğini duyurdu.
Şarku’l Avsat’ın Suudi Arabistan resmi haber ajansı SPA’dan aktardığı habere göre, Arap Koalisyonu Twitter’da yaptığı paylaşımda, son 24 saatte Hacca’da milislere yönelik 23 hava operasyonu düzenlediğini, bu operasyonlarda Husilere ait 11 askeri aracın imha edildiğini ve milislerin etkisiz hale getirildiğini bildirdi.
Arap Koalisyonu daha önce yaptığı bir açıklamada, milislerin tehdidine yanıt olarak bir operasyon düzenlediklerini ve el-Beyda’daki onlara ait kamplarının imha edildiğini belirtirken, sivilleri milislerin saldırılarından korumak için geniş çaplı hava saldırıları düzenlemeye devam edeceklerini vurgulamıştı.
Koalisyon pazartesi günü Cizan’da bulunan Kral Abdullah Havaalanı’nı hedef alan bomba yüklü bir silahlı insansız hava aracının (SİHA) imha edildiğini ve SİHA’nın parçalarının havaalanının sahasına düştüğünü, bunun sonucunda da üçünün durumu kritik olma üzere farklı milletlerden 16 sivilin yaralandığını duyurmuştu.
Koalisyon, “Husiler tekrar Sanaa Uluslararası Havalimanı’ndan sınır ötesi saldırılar düzenlemeye başladılar” açıklamasında bulunurken, uluslararası insancıl hukuk çerçevesinde sivilleri korumak üzere sert adımlar atacağı sözünü verdi.
Koalisyon aynı gün Husi milisler tarafından fırlatılan bombalı SİHA’nın Cizan’daki el-Mabuc köyüne düştüğünü, herhangi bir can kaybı veya yaralı olmadığını bildirdi. Söz konusu SİHA’nın Sana Uluslararası Havalimanı’ndan sivilleri hedef almak üzere fırlatıldığı belirtildi.
Aynı zaman da milislerin oluşturduğu tehditlere yanıt olarak, Yemen ordusunun çeşitli cephelerdeki operasyonlarına destek olarak düzenlenen hava operasyonları eş zamanlı bir şekilde, milislerin niteliksel yeteneklerini etkisiz hale getirmek için askeri bir operasyon gerçekleştirme sözü verdi.
Yemen’deki meşru hükümeti destekleyen Arap Koalisyonu, son 24 saatte Hacca’daki milislere yönelik 45 hava operasyonu gerçekleştirdiğini belirterek, bu operasyonlarda Husilere ait 21 askeri aracın imha edildiğini ve milislerin can kayıpları verdiklerini bildirdi.
Yemen’de saha kaynakları dün (Salı) ordu güçlerinin, milislerin Abs ve Mustaba bölgelerinden başlayarak, terörist unsurları ile birlikte Hiran ve Harad bölgelerindeki ordu mevzilerine saldırdıklarını belirttiler. Aynı kaynaklara göre, Husi milisler, Arap Koalisyonu’nun Abs’in kuzeyinde veya Harad sınır bölgesinde düzenlediği operasyonlar ve hava operasyonları sonucunda onlarca unsurunu kaybetti.
Bunların yanı sıra, Yemen ordusu iletişim ofisi, Taiz şehrinin batısındaki çatışmaların devam ettiğini belirtti. Yemen silahlı kuvvetlerine bağlı medya merkezi, “İran Husi milislerinden etkisiz hale getirilenler ve yaralananlar, ordunun Taiz’in batısındaki el-Ahtub cephesinde açtığı ateş sonucunda meydana geldi” dedi.
Yemen ordusunun resmi internet sitesine September Net’e göre, Husi milislerinin pazartesi günü Marib’in güneyinde ordu ve halk direnişiyle girdiği çatışmalarda, ağır bir ekipman ve can kaybı verdi.
September Net’e göre, ordunun topçuları Marib’in güney cephelerinde ayrı noktalardaki, Husi milis gruplarını hedef aldı. Operasyonlar, onlarca milis üyesinin etkisiz hale getirilmesi, yaralanması ve askeri araçlarının imha edilmesiyle sonuçlandı. Taiz şehrindeki operasyonlarda ise, Arap Koalisyonu güçleri şehrin kuzeybatısındaki el-Sittin Caddesi’nin Gurab bölgesinde Husi milislerinin bir kampını hedef aldı ve milisler ağır kayıplar verdi.
Siyasi düzeyde, Yemen Dışişleri ve Gurbetçi İşleri Bakanı, Belçika’nın Brüksel kentinde düzenlenen 26. Avrupa Birliği-Körfez İşbirliği Konseyi Bakanlar Toplantısı’nda Yemen konusu ile ilgili özel olarak yayınlanan nihai açıklamada belirtilenleri memnuniyetle karşıladı.
Yemen Dışişleri Bakanlığı açıklamayı takdir ederken, “Körfez İşbirliği Konseyi’ndeki (KİK) kardeşlerimizin ve AB’de dostlarımız, Yemen’in güvenliği, istikrarı konusunda kararlılar ve bu saçma savaşın devam etmesi sonucunda Yemen’deki insani durumun kötüleşmesi konusundaki endişeliler” ifadelerini kullandı.  Aynı zamanda, Yemen'in geçmekte olduğu istisnai koşulların gölgesinde insani durumu iyileştirmek için çeşitli şekillerde yapılan katkılara övgüde bulundu.
Yemen Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, KİK’in ve AB’nin, Körfez girişiminde belirtilen görev tanımı ve uygulama mekanizmasını, ulusal diyalog konferansının sonuçlarını, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin 2216 No’lu kararını ve Yemen’de ateşkesi amaçlayan Suudi girişimini dikkate alarak, barışı sağlama, Yemen devletini İran destekli Husi milislerinden geri alma, ateşkes sağlama ve çatışmayı sona erdirmek üzere siyasi bir çözüme ulaşmaya yönelik çalışmaları desteklemelerini takdir etti.
Yemen Dışişleri Bakanlığı, İran destekli Husi milislerinin, bölgede güvenliği ve istikrarı tehdit ederek, balistik füzeler, bomba yüklü İHA’lar fırlatmak ve ticari gemileri kaçırarak terör operasyonları gerçekleştirmek için bir platform olarak Yemen'i kullanmasını kesin bir şekilde reddettiğini bir kez daha belirtti.
Bakanlık aynı zamanda, uluslararası toplumun, bu terörist eylemlere ve İran’ın Yemen işlerine müdahalesini son vermek için sağlam bir tavır alma konusundaki sorumluluklarını üstlenmesi gerektiğini vurguladı.
Husi milisler geçtiğimiz yıllarda, gerginliği düşürmek ve meşru hükümetle müzakere masasına dönmelerini sağlamaya yönelik tüm uluslararası çabaları reddetti. Husi milislerin lideri Abdulmelik el-Husi, daha fazla acemi unsurun kendi saflarına katılması ve savaşı finanse etmek üzere vergi toplamaya devam edilmesi çağrısında bulundu.
Husi lider çağrılarını, balistik füzelerin ve bombalı SİHA’ların Yemen içinde sivillerin olduğu bölgelere, Suudi Arabistan topraklarına ve son olarak Birleşik Arap Emirlikleri’ndeki sivillere ait bölgelere fırlatılması ile gerçekleştirilen terör eylemlerinin artması ile eş zamanlı olarak yaptı.



İsrail: Hizbullah'ın silahsızlandırılması konusunda Lübnan'ı desteklemeye hazırız

Fransız BM barış gücü güçleri, Lübnan'ın güneyindeki Kefr Kila köyündeki Lübnan-İsrail sınırında devriye geziyor (AP)
Fransız BM barış gücü güçleri, Lübnan'ın güneyindeki Kefr Kila köyündeki Lübnan-İsrail sınırında devriye geziyor (AP)
TT

İsrail: Hizbullah'ın silahsızlandırılması konusunda Lübnan'ı desteklemeye hazırız

Fransız BM barış gücü güçleri, Lübnan'ın güneyindeki Kefr Kila köyündeki Lübnan-İsrail sınırında devriye geziyor (AP)
Fransız BM barış gücü güçleri, Lübnan'ın güneyindeki Kefr Kila köyündeki Lübnan-İsrail sınırında devriye geziyor (AP)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ofisinden yapılan açıklamada, İsrail'in Hizbullah'ın silahsızlandırılması konusunda Lübnan'a destek vermeye hazır olduğu belirtildi.

Netanyahu'nun ofisi açıklamasında, "Hem İsrail hem de Lübnan için iş birliği ruhuyla ilerleme ve Hizbullah'ı silahsızlandırma ortak hedefine odaklanma zamanı geldi" ifadelerini kullandı.

Şarku'l Avsat'ın Reuters'ten aktardığına göre Lübnan kabinesi, bu ayın başlarında ABD'nin İran bağlantılı grubu silahsızlandırma planının hedeflerini onayladı.

Açıklamada, "Lübnan Silahlı Kuvvetleri Hizbullah'ı silahsızlandırmak için gerekli adımları atarsa, İsrail de ABD öncülüğündeki güvenlik mekanizmasıyla eşgüdüm halinde İsrail askeri varlığının kademeli olarak azaltılması da dahil olmak üzere karşılıklı önlemler alacak" ifadeleri yer aldı.

Hizbullah ve Emel Hareketi protesto çağrısında bulundu

Bu arada, Lübnan Emel Hareketi Merkezi Çalışma Ofisi ve Hizbullah Merkez Birliği ve İşçi Birimi bugün yaptıkları açıklamada, hükümetin silah edinmeyi devletle sınırlama kararını protesto etmek için çarşamba öğleden sonra Beyrut şehir merkezinde bir miting yapılması çağrısında bulundu.

İki grup da hükümetin kararlarını ulusal çıkarlara aykırı olarak nitelendirerek, "Ülkemizin karşı karşıya olduğu zorluklara uzun süredir sabrettik ve artık birleşik ulusal duruşumuzu ifade etmenin zamanı geldi" ifadelerini kullandı.

Emel Hareketi ve Hizbullah, yaptıkları açıklamada, protestonun "düşmanın gücünü kırma yeteneğini kanıtlamış silahlarımızı koruma hakkımızı ve topraklarımızı ihlal eden İsrail düşmanına direnme hakkımızı teyit ettiğini" belirtti.

Lübnan hükümeti, bu ayın başlarında orduya yıl sonuna kadar silahları devlet kontrolüne alma görevini verme kararı aldı.

Hizbullah'ın geçen yıl İsrail ile girdiği savaşta ağır bir darbe alması üzerine, Genel Sekreter Hasan Nasrallah da dahil olmak üzere örgütün önde gelen liderlerinden birkaçı öldürülmüş ve geçen kasım ayında ABD'nin arabuluculuğunda ateşkes sağlanmıştı.

Ateşkes anlaşması Lübnan'ı silahların sadece altı devlet güvenlik kurumunda bulundurulmasını zorunlu kıldı ve sivil grupların yeniden silahlanmasını yasakladı.

İsrail, ateşkese rağmen Lübnan'ın güney ve doğusunda “Hizbullah'a ait silah depoları ve savaşçılar” olduğunu iddia ettiği yerlere hava saldırılarını sürdürdü.


El-Burhan'ın yardımcısı: Savaş uzlaşmayla sona erecek

Sudan Egemenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Malik Agar (X)
Sudan Egemenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Malik Agar (X)
TT

El-Burhan'ın yardımcısı: Savaş uzlaşmayla sona erecek

Sudan Egemenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Malik Agar (X)
Sudan Egemenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Malik Agar (X)

Sudan Egemenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Malik Agar, ülkedeki savaşın sona erdiğini belirterek, "Keleş (silah) dilinde savaş bitmek üzere, ancak etkileri yıllarca sürebilir" dedi.

Malik Agar ve Sudan Ordusu Komutan Yardımcısı Korgeneral Şemseddin el-Kebaşi, dün Hartum'a geldi. Omdurman'daki Toplum Önderleri Girişimi'ne hitap eden Agar, “Savaşın sonu, Sudan'ı daha iyi bir şekilde inşa etmek için uzlaşma ile sonuçlanacak” dedi. Agar, savaşın büyük etkileri olduğunu, bunların arasında vatandaşların elinde bulunan silahların bulunduğunu belirtti. Bu silahlar, ordu, Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) ve ülkedeki tüm silahlı hareketler tarafından dağıtıldı. Ayrıca vatandaşlar da kendilerini korumak için silah satın aldı.

Agar, "Savaşa giren Sudanlıları dışlamanın" önemini vurguladı. "Düşüncelerimiz, davranışlarımız ve politikalarımız değişmeli. Fabrikalar ve üniversiteler başkent Hartum'da olmamalı, yoksa bir günde yok olurlar. Kırsal kesim ihmal edilmeyecek şekilde çeşitli eyaletlere dağıtılmalılar" dedi. Hartum'daki hizmet yoğunluğunun büyük bir hata olduğunu ve vatandaşları kırsal kesimden başkente göç etmeye zorladığını göz önünde bulundurarak, "Bu durum değişmeli" ifadelerini kullandı.

Agar, başkente dönüş hazırlıkları için Egemenlik Konseyi üyesi İbrahim Cabir başkanlığında üst düzey bir komite oluşturdu. Bu arada yetkililer, Hartum'un her gün binlerce vatandaşın dönüşüne tanıklık ettiğini belirtti.


Süveyda'da Ulusal Muhafızlar’a katılmaya isteksiz olan gruplar... Esed'in subayları da bu grupların saflarında

 Şeyh Yusuf Carbu, Ricalu’l Kerame (Onurlu Adamlar) Hareketi lideri Şeyh Yahya el-Haccar ve Dağ Tugayı liderlerinin katıldığı Süveyda'daki danışma toplantısından (Arşiv)
Şeyh Yusuf Carbu, Ricalu’l Kerame (Onurlu Adamlar) Hareketi lideri Şeyh Yahya el-Haccar ve Dağ Tugayı liderlerinin katıldığı Süveyda'daki danışma toplantısından (Arşiv)
TT

Süveyda'da Ulusal Muhafızlar’a katılmaya isteksiz olan gruplar... Esed'in subayları da bu grupların saflarında

 Şeyh Yusuf Carbu, Ricalu’l Kerame (Onurlu Adamlar) Hareketi lideri Şeyh Yahya el-Haccar ve Dağ Tugayı liderlerinin katıldığı Süveyda'daki danışma toplantısından (Arşiv)
Şeyh Yusuf Carbu, Ricalu’l Kerame (Onurlu Adamlar) Hareketi lideri Şeyh Yahya el-Haccar ve Dağ Tugayı liderlerinin katıldığı Süveyda'daki danışma toplantısından (Arşiv)

Suriye'nin güneyinde bulunan Süveyda vilayetindeki silahlı gruplar arasında, Suriye'deki Dürzi topluluğunun ruhani liderlerinden Hikmet el-Hicri'nin oğlu Süleyman el-Hicri'nin liderliğinde bir Ulusal Muhafızlar oluşumunun duyurulması üzerine bölünme yaşanıyor. Bazıları bunu ‘İran Devrim Muhafızları Ordusu’nun (DMO) bir kopyası’ ve ‘daha fazla yıkım ve tahribat getiren bir mesaj’ olarak eleştirirken, bazıları da katılmaya isteksiz davranıyor. Bazı gruplar ise katılımlarını açıklamadan bunu memnuniyetle karşıladı.

Suriye meselelerini takip eden gözlemciler, Ulusal Muhafızlar’a katılan 30 grubun küçük gruplar olduğunu ve büyük grupların halen katılmaya isteksiz olduğunu göz önünde bulundurarak, söz konusu grupların Ulusal Muhafızlar’a katılmasının önemini küçümsedi.

30 grubun yeni askeri yapıya katıldığını duyurmasından birkaç saat önce oluşturulan Ulusal Muhafızlar Medya Ofisi adlı Facebook sayfası, dün 164. Tugay’ın Ulusal Muhafızlar’a katıldığını duyurdu.

Ulusal Muhafızlar Medya Ofisi’nin Facebook sayfasında yayınlanan açıklamada, Esed rejiminin devrilmesinden sonra eski rejim ordusunun subayları ile bazı siviller tarafından kurulan gruplardan biri olan 164. Tugay’ın dün Ulusal Muhafızlar’a katılmak için Şeyh el-Hicri'yi ziyaret ettiği belirtildi. Açıklamada, 164. Tugay’ın el-Hicri'nin kanatları altındaki Ulusal Muhafızlar’a katıldığı ifade edildi.

Süveyda'daki Ulusal Muhafızlar’ın liderleri, Şeyh Hikmet el-Hicri ile birlikte (Facebook)Süveyda'daki Ulusal Muhafızlar’ın liderleri, Şeyh Hikmet el-Hicri ile birlikte (Facebook)

30 grup, cumartesi günü Ulusal Muhafızlar Medya Ofisi sayfasında yayınlanan bir açıklamada, Ulusal Muhafızlar'a tam olarak entegre olduklarını duyurdu. Ulusal Muhafızlar'ı ‘Dürzi topluluğunu temsil eden resmi askeri kurum’ olarak nitelendiren gruplar, ‘tüm müttefik güçlerle iş birliği içinde kendilerine verilen savunma görevlerine mutlak bağlılıklarını’ vurguladılar.

Sosyal medyada aktif olan aktivistler, Ulusal Muhafızlar’a katılan grupların liderlerinin el-Hicri ile birlikte çekilmiş fotoğrafını paylaştı. Bu fotoğrafta, eski rejimin tuğgenerali Cihad Necm el-Gutani de yer aldı. Süveyda doğumlu olan Necm el-Gutani, Şam ve İdlib kırsalında Suriyeli sivillere karşı askeri operasyonlara katılmış ve Esed rejiminin devrilmesinden sonra Süveyda'ya sığınmadan önce yıllarca kurtarılmış bölgelerin bombalanmasına öncülük etmişti.

Ricalu’l Kerame (Onurlu Adamlar) Hareketi Sözcüsü Basim Ebu Fahr (Facebook)Ricalu’l Kerame (Onurlu Adamlar) Hareketi Sözcüsü Basim Ebu Fahr (Facebook)

Süveyda vilayetindeki haberleri aktaran er-Rasid internet sitesinin bildirdiğine göre bu birleşme, eski rejimin devrilmesi ve silahların yaygınlaşmasıyla birlikte vilayette ortaya çıkan önemli güvenlik boşluğu ile karakterize edilen yeni güvenlik durumuna pratik bir yanıt niteliğinde. Bölgenin tam bir kaosa sürüklenebileceği veya çevredeki kırsal bölgelere dağılmış aşırıcı grupların hedefi haline gelebileceği yönündeki endişeler de giderek artıyor.

Şarku’l Avsat’ın er-Rasid internet sitesinden aktardığına göre Ulusal Muhafızlar’ın ana görevleri, şehirlerde ve köylerde iç güvenlik ve istikrarı sağlamak, güvenlik kaosunu önlemek, suç faaliyetlerine karşı koymak ve sınırları ve çöl ile çevredeki kırsal alanları korumak, böylece silahlı unsurların sızmasını ve silah ve uyuşturucu kaçakçılığını önlemek.

Süveyda'daki en büyük silahlı grup olan Ricalu’l Kerame (Onurlu Adamlar) Hareketi, yerel grupların organize bir askeri yapı altında birleşmesi çağrısında bulunan açıklamayı memnuniyetle karşıladı. Hareket tarafından yapılan açıklamada, “Mevcut durumun gerektirdiği şey budur. Bu hassas aşamada, sizlerin bizden beklediği gibi, birliğin öncüleri olacağız” ifadeleri yer aldı. Ancak Hareket, açıklamasında Ulusal Muhafızlar’a katıldığını duyurmadı.

 Şeyh Leys el-Belus (SANA)Şeyh Leys el-Belus (SANA)

Öte yandan, Suriye'nin güneyindeki Süveyda vilayetinin ruhani liderlerinden biri olan ve Mudafetu’l Kerame olarak bilinen silahlı grupları yöneten Şeyh Leys el-Belus, vilayette Ulusal Muhafızlar’ın kurulduğunun duyurulmasını eleştirdi. El-Belus Facebook hesabında yayınladığı açıklamada şunları söyledi: “Bölge halkı, bazılarının otorite olarak gördüğü Şeyh Hikmet el-Hicri'nin, çözümler sunan ve halkı güvenliğe götüren kapsamlı bir tutum sergilemesini bekliyordu. Ancak bugün, her zamanki gibi, daha önce kadınları kaçırma, hırsızlık, yağma ve gasp ile tanınan Seyfu’l Hak Güçleri ve el-Fahd Güçleri gibi grupların liderleriyle çevrili bir videoda göründü. Bu güçler, Ulusal Muhafızlar adını verdikleri bir oluşumun kurulduğunu duyurdu.”

Suriye'nin güneyinde bulunan Süveyda vilayetinin merkezindeki Onur Meydanı’nda toplanan Hikmet el-Hicri destekçileri (AP)Suriye'nin güneyinde bulunan Süveyda vilayetinin merkezindeki Onur Meydanı’nda toplanan Hikmet el-Hicri destekçileri (AP)

El-Belus, bu görüntünün verdiği mesajın ‘barış ve onurlu bir yaşam arzulayan insanlar için umut ışığı olmaktan uzak bir mesaj’ olduğunu düşünüyor. El-Belus, Ulusal Muhafızlar’ı oluşturan gruplar arasında yer almayan Onurlu Adamlar Hareketi’nin tutumunu överek, “Bu, iyimser olabileceğimiz iyi bir işaret” değerlendirmesinde bulundu.

Dağ Tugayı'nın Ulusal Muhafızlar'a katılma kararının ardından Dürzi Koruma Kuvvetleri de Ulusal Muhafızlar'la birleştiğini duyurdu.

Şarku’l Avsat cuma günü, Süveyda'daki silahlı grupları ortak bir orduya entegre etme projesinin başladığını belirten bir haber yayınladı ve yeni oluşuma katılma sürecinin büyük gruplar tarafından coşkuyla karşılanmadığını belirtti. Öte yandan, Onurlu Adamlar Hareketi Sözcüsü Basim Ebu Fahr, bu ordunun ne olduğu konusunda netlik olmadığı için oluşuma katılmanın ‘şu anda söz konusu olmadığını’ açıkladı. Bu adımı eleştirenler, yeni oluşumun Dürzi mezhebinin üyeleriyle sınırlı olacağı için muhtemelen bir geleceği olmayacağını ifade ettiler.

El-Hicri'ye karşı çıkan kaynaklar Şarku’l Avsat'a şunları söyledi: “Birleşik orduya katılan bazı gruplar Esed rejiminin askeri güvenlik aygıtıyla bağlantılıydı. Bu grupların savaşçıları Süveyda'da saldırı, hırsızlık suçlamalarıyla ve kaçırma olaylarına karışmakla suçlanıyor.”

Şeyh Hikmet el-Hicri'ye sadık Dürzi milisler Süveyda'da devriye gezerken (AFP)Şeyh Hikmet el-Hicri'ye sadık Dürzi milisler Süveyda'da devriye gezerken (AFP)

Süveyda vilayetinde birleşik orduya katılan gruplarla bağlantılı kaynaklar, bu yeni oluşumdaki savaşçı sayısının 4 bin ila 5 bin arasında olduğunu tahmin ederken, diğer kaynaklar Şarku’l Avsat'a bu rakamın abartılı olduğunu ifade etti.

2013 yılında kurulan ve şu anda Şeyh Yahya el-Haccar tarafından yönetilen Onurlu Adamlar Hareketi, 5 bin- 8 bin savaşçı ile Süveyda'daki en büyük grup. Onu, 5 bin ila 6 bin savaşçıya sahip olduğu bildirilen ve kaçak Albay Tarık eş-Şufi tarafından yönetilen Süveyda Askeri Konseyi izliyor. Eş-Şufi daha önce el-Hicri'nin politikalarını desteklemişti. Ancak son zamanlarda iki taraf arasında anlaşmazlıklar çıktı ve eş-Şufi silahlı kişiler tarafından kaçırıldı, ardından sürece diğer gruplar müdahil olarak onun serbest bırakılmasını sağladı. Üçüncü sırada ise Şekib Azzam'ın liderliğindeki ve 5 bin savaşçıya sahip olduğu bildirilen Dağ Tugayı yer alıyor.