Netflix'in "Tinder Avcısı" konuştu: Servetimi Bitcoin piyasasından kazandım

(Netflix)
(Netflix)
TT

Netflix'in "Tinder Avcısı" konuştu: Servetimi Bitcoin piyasasından kazandım

(Netflix)
(Netflix)

Tinder Avcısı olarak bilinen Simon Leviev servetini Bitcoin aracılığıyla kazandığını açıkladı.
Gerçek adı Şimon Hayut olan Leviev, Tinder Avcısı'nın (The Tinder Swindler) 2 Şubat'ta Netflix'te gösterime girmesinden bu yana ilk kez röportaj verdi.
Belgeselde Leviev'in en az üç kadınla romantik ilişkiye girdiği, sonrasında da onların yüz binlerce dolarını aldığı iddia ediliyor.
Şimdiyse Leviev, "yasal bir iş insanı" olduğunu ve servetini Bitcoin'e erkenden yatırım yaparak kazandığını iddia etti.
Inside Edition'ın lüks otel konaklamalarını ve özel jet uçuşlarını içeren müsrif yaşam tarzının masraflarını nasıl karşıladığını sorması üzerine Leviev, "Ben yasal bir iş insanıyım" dedi.
Leviev devam etti:
"2011'de Bitcoin satın aldım, [o zaman] hiçbir değeri yoktu ve şimdi ne kadar değerli olduğunu söylememe gerek bile yok."
Röportaj sırasında Leviev, Tinder Avcısı olduğu yönündeki suçlamaları reddederek, "başkalarının yarattığı bu 'canavarın' kendisi olmadığını" söyledi.
Belgeseldeki kadınların (Cecilie Fjellhøy, Pernilla Sjoholm ve Ayleen Charlotte) "para kaptırmadığını" ve "tehdit edilmediğini" de ifade etti.
Üç kadın için üzülüp üzülmediği sorulduğunda, "Yapmadığım bir şey için üzülmek mi? Hayır. Benim başıma gelenler için üzülüyorum. Adımı temize çıkarmak ve dünyaya bunların doğru olmadığını söylemek istiyorum" cevabını verdi.
Inside Edition, ona "King of Diamonds" lakaplı Lev Leviev'in oğlu olup olmadığını da sordu. Belgeseldeki mağdurlar, Leviev'in elmas kralının oğlu gibi davrandığını iddia ediyordu.
Leviev, "Hayır değilim ve asla kendimi [öyleymiş gibi] tanıtmadım" dedi.
Leviev, yeni röportajın tanıtımı için hazırlanan kısa klipte şunları söylüyor:
"Ben sadece bekar bir adamdım, Tinder'da birkaç kızla tanışmak istemiştim... Ben bir Tinder Avcısı değilim."
Röportajda Leviev, belgeseldeki kadınların onla ilgili "sahte bir hikaye yarattığını" öne süren model kız arkadaşı Kate Konlin'le birlikte görülüyor.
Belgeselin yayımlanmasının ardından online trollemelere maruz kalan kadınlarsa, Leviev'le etkileşimlerinden sonra hâlâ borçlarını bitiremediklerini ve bu borçların bir kısmını geri ödemelerine katkıda bulunması için bir GoFundMe sayfası kurduklarını söylüyor.
Independent Türkçe



Nadir toprak elementi madenleri, Çin destekli milislerin korumasında

Myanmar'ın Tayland sınırındaki maadencilik faaliyetleri, uydu görüntüleriyle belgelendi (Reuters)
Myanmar'ın Tayland sınırındaki maadencilik faaliyetleri, uydu görüntüleriyle belgelendi (Reuters)
TT

Nadir toprak elementi madenleri, Çin destekli milislerin korumasında

Myanmar'ın Tayland sınırındaki maadencilik faaliyetleri, uydu görüntüleriyle belgelendi (Reuters)
Myanmar'ın Tayland sınırındaki maadencilik faaliyetleri, uydu görüntüleriyle belgelendi (Reuters)

Myanmar'daki yeni nadir toprak elementi madenleri, Çin destekli milisler tarafından korunuyor.

Kimliklerinin paylaşılmaması şartıyla Reuters’a konuşan yetkililer, madenlerin Çin destekli Birleşik Wa Eyaleti Ordusu’nun (UWSA) koruması altında çalıştığını söylüyor.

Tayland sınırındaki Şan eyaletinde yer alan en büyük silahlı örgüt UWSA, aynı zamanda dünyanın en büyük kalay madenlerinden birini de kontrol ediyor.

Washington merkezli kâr amacı gütmeyen ABD Barış Enstitüsü’nün verilerine göre örgütün Pekin yönetimiyle köklü ticari ve askeri ilişkileri var. Örgüt, Burma Komünist Partisi’nin silahlı kolu dağıldıktan sonra 1989’da kurulmuştu.

Haberde, Şan eyaletindeki maden çalışmalarının Nisan 2023’te başladığı belirtiliyor. Reuters’ın incelediği uydu görüntülerine göre nadir toprak elementlerinin çıkarılmasıysa bu yıl şubatta başladı.

 Madenlerde özellikle terbiyum ve disprozyum bulunduğu belirtiliyor.

Çinli madencilik firmalarının nadir toprak elementlerini çıkararak ülkeye taşıdığı, bölgenin korumasınınsa UWSA tarafından sağlandığı aktarılıyor.

Örgütün, Myanmar’daki cuntayla uzun süredir devam eden bir ateşkes anlaşması var. Ancak USWA’nın 30 bin ila 35 bin kişiden oluşan ve çoğunlukla Çin’den temin edilen modern silahlarla donatılmış bir güce sahip olduğu düşünülüyor.

Güneydoğu Asya Barış Enstitüsü’nden (SEAPI) Ye Myo Hein şu değerlendirmeleri paylaşıyor:

UWSA, Çin'in Myanmar-Çin sınırı boyunca stratejik üstünlüğünü sürdürmesi ve diğer etnik silahlı gruplar üzerinde etki kurması için kilit rol oynuyor.

UWSA birliklerinin özel kimlikler dağıttığı ve bunları taşımayan kişilerin maden alanlarına girişine izin verilmediği aktarılıyor. Kaynaklar, madenlerde en az 100 kişinin gece gündüz vardiyalı olarak çalışıp nadir toprak elementlerini çıkardığını söylüyor.

Çin Dışişleri Bakanlığı’nın Reuters'a gönderdiği açıklamada, yurtdışında faaliyet gösteren Çinli firmaların "yerel yasa ve yönetmeliklere uyduğu” belirtildi. USWA ve cuntaysa ajansın yorum taleplerine yanıt vermedi.

Dünyadaki nadir toprak elementlerinin yüzde 90'ı Çin'in elinde. Bu madenlerden elektrikli otomobilden havacılık ve uzay sektörüne kadar birçok önemli alanda faydalanılıyor.

Pekin yönetimi, bu kritik mineral üzerindeki kontrolünü Washington'ın gümrük tarifelerine karşı koz olarak kullanıyor. Çin'in madenlerin ihracatına getirdiği kısıtlamalar, Avrupa'daki otomotiv sektörünü altüst etmişti.

Independent Türkçe, Reuters, CNBC