Hindistan’da 66 yaşındaki ‘en büyük evlilik dolandırıcısı’ yakayı ele verdi

TT

Hindistan’da 66 yaşındaki ‘en büyük evlilik dolandırıcısı’ yakayı ele verdi

Hindistan’da 27 genç kadını evlenmek için kandırarak, paralarını alıp kaçan, ‘en büyük evlilik dolandırıcısı’ lakaplı Bibhu Prakash Swain yakalandı.
Şarku'l Avsat'ın Daily Mail’den aktardığı habere göre, Swain 66 yaşında olmasına rağmen, 10 eyalette 27 kadını evlilik ile kandırarak, paralarını alıp kaçmayı başardı.
Dulları, boşanmış kadınları ve 40’lı yaşlarındaki bekar kadınları hedef alan ve kendisini doktor olarak tanıtan Swain’in kurbanları arasında yüksek rütbeli bir sınır polisi, bir muhasebeci, öğretmenler, bir doktor ve iki avukat vardı.
Kurbanlarından birinin, hakkında şikayette bulunmasının ardından polis onu yakalamayı başardı.
Swain, kariyer sahibi kadınlarını kandırmak için sahte kimlik kartları ve 128 sahte kredi kartı kullandı.
Bu sahte kredi kartları ile 13 bankayı da dolandırdı ve onlardan 10 milyon rupi (135 bin dolar) aldı.
Yerel haberlere göre, dolandırıcı telefonunda kadınların adlarını ve nereli olduklarını sakladı. 
Telefon kayıtlarına göre, potansiyel olarak daha fazla kurban olabilecek 70 ila 75 kadınla daha temas halindeydi.
Dolandırıcı gözaltına alındığında, polis onun birden fazla kimliğini, banka hesaplarını ve Şubat ve Mart aylarında iki düğün düzenlemeyi planladığını tespit etti.
Polise göre Swain, yeni eşlerinin parasını veya mücevherlerini ödünç almak için bahaneler uydurdu.
Hindistan gibi muhafazakar bir toplumda bekar, dul veya boşanmış bir kadının kendisini ihbar etmek için polise gitmekten korkacağını umarak, bir sonraki hedefine yöneldi.
Polis, Swain’in en az 7 kadınla evli olduğunu tesadüfen öğrenen 48 yaşındaki bir eşinin şikayeti üzerine Mayıs 2021’de Swain hakkında soruşturma başlattı.
Müfettişler, 18’den fazla kez evlenen Swain’in eşlerinin bağlantılarını kaydettiği cep telefonu kayıtlarını inceliyor.
Ülkenin doğusundaki Odisha eyaletinde bulunan küçük bir köyde doğan Swain, ilk olarak 1978’de evlendi ve ilk eşinden üç çocuğu var.
Laboratuar teknisyeni olarak eğitim gören Swain’in ailesiyle arası bozuldu ve eyalet başkenti Bhubaneshwar’a taşındı. Burada kendini doktor olarak tanıtmaya başladı ve sonunda 2002’de ikinci eşi olan bir doktorla evlendi.
Polis yetkilisi Sanjiv Satpathy, “O zamandan beri birden fazla isim kullandı, internette eş ararken kendini her zaman doktor veya profesör olarak tanıttı” dedi.



HRW: İsrail’in İran’daki Evin Hapishanesi’ne saldırısı savaş suçudur

İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)
İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)
TT

HRW: İsrail’in İran’daki Evin Hapishanesi’ne saldırısı savaş suçudur

İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)
İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)

ABD merkezli İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW), İsrail'in İran'daki Evin Hapishanesi'ne düzenlediği saldırıyı savaş suçu saydı.

HRW'nin uydu görüntüleri, video kayıtları ve tanık ifadelerine dayanarak yaptığı araştırmaya göre İsrail ordusunun 23 Haziran'da düzenlediği saldırıda cezaevindeki ziyaret salonları, koğuşlar, mutfaklar, sağlık kliniği ve idari ofisler hasar aldı.

İncelemede, yaklaşık 80 mahkumun hayatını kaybettiği hapishanede "askeri hedef tespit edilemediği" belirtildi.

Raporda, saldırının cezaevine ziyaret saatinde gerçekleştirildiğine dikkat çekildi. HRW'nin Ortadoğu direktör yardımcısı Michael Page şu değerlendirmeleri yaptı:

İsrail'in 23 Haziran'da Evin Hapishanesi'ne düzenlediği saldırılarda, savaş hukuk ihlal edildi ve açık bir savaş suçu işlendi. Belirgin bir askeri hedef olmaksızın yapılan saldırılarda çok sayıda sivili öldü ve yaralandı. İsrail'in saldırısı, çoğu haksız yere tutuklanan muhalif ve aktivistlerden oluşan Evin Hapishanesi'ndeki mahkumların zaten risk altındaki yaşamlarını daha da tehlikeye attı.

Evin'e düzenlenen saldırı, İsrail ve İran arasında 12 gün süren çatışmalar sırasında gerçekleşmişti. ABD merkezli İran'daki İnsan Hakları Aktivistleri'ne (HRAI) göre İsrail'in İran'a saldırılarında 1190 kişi ölürken, 4 bin 475 kişi de yaralandı.

HRAI ayrıca İran güvenlik güçlerinin 12 günlük savaş boyunca 1596 kişiyi tutukladığı bilgisini de paylaştı.

HRW, saldırının ardından kadın mahkumların Karçak Hapishanesi'ne, erkeklerinse Büyük Tahran Merkezi Cezaevi'ne transfer edildiğini aktardı. Hak örgütü, sözkonusu hapishanelerde mahkumların çok kötü koşullarda tutulduğunu, transfer sürecinde şiddet gördüklerini savundu. Bazı mahkumların daha sonra Evin'e tekrar geri gönderildiği fakat bazılarından haber alınamadığı ifade edildi.

İsrail'in 13 Haziran'daki saldırısıyla başlayan çatışmalarda İran vakit kaybetmeden misilleme yapmıştı. ABD de devreye girerek İran'daki İsfahan, Fordo ve Natanz tesislerine 22 Haziran'da hava saldırısı düzenlemiş, operasyonda 14 "sığınak delici" GBU-57 bombası kullanılmıştı.

İran, ABD'nin saldırısına cevap olarak 23 Haziran'da Amerikan ordusunun Katar'daki El-Udeyd Hava Üssü'ne saldırmıştı. Operasyonda Tahran'ın önceden Washington'a haber verdiği ve hiçbir can kaybı yaşanmadığı aktarılmıştı.

Washington operasyonun ardından 24 Haziran'da taraflar arasında ateşkes sağlandığını duyurmuştu.

"Gazze'de yardım silah olarak kullanılmamalı"

Diğer yandan İsrail ordusu, Gazze'ye yönelik saldırı ve ablukayı sürdürüyor. Aralarında Oxfam ve Sınır Tanımayan Doktorlar'ın (MSF) da bulunduğu 100'den fazla yardım örgütü, Tel Aviv yönetimine gönderdikleri ortak mektupta bölgede yaşanan kıtlığın sonlandırılmasını istedi.

Yardım grupları, Gazze'de faaliyet göstermelerinin İsrail hükümeti tarafından engellendiğini belirtiyor. Amerika Yakındoğu Mülteci Yardımı'nın (Anera) CEO'su Sean Carroll, "Gazze'ye gönderilmeye hazır 7 milyon dolar değerinde hayat kurtarıcı yardım malzemesi var. Sadece birkaç kilometre ötedeki Aşdod'da bloke edilmiş durumda" dedi.

Tel Aviv yönetimi, yardım kuruluşlarının faaliyetlerini kısıtlayan düzenlemeleri martta yürürlüğe koymuştu.

Independent Türkçe, BBC, Guardian