Yemen: Husiler Taiz’in batısında kayba uğradı

Arap Koalisyonu Hacca’da Husilere ait 16 askeri aracı imha etti

Yemen Başbakanı Muin Abdulmelik (AP)
Yemen Başbakanı Muin Abdulmelik (AP)
TT

Yemen: Husiler Taiz’in batısında kayba uğradı

Yemen Başbakanı Muin Abdulmelik (AP)
Yemen Başbakanı Muin Abdulmelik (AP)

Taiz ve Hacca cephelerinde Yemen Ordusu ile Husi milisler arasında devam eden çatışmalar kapsamında Yemen’deki meşruiyeti destekleyen Arap Koalisyonu, bilhassa sınır bölgesinde Husi milislere karşı orduyu desteklemeye devam etti.
Diğer yandan Yemen Başbakanı Muin Abdulmelik’in ifade ettiğine göre Yemen hükümeti, Husi milislerinin kontrolleri altında bulundurdukları bölgelerdeki manipülasyonuna bir son vermenin gerekliliğine değindi.
Perşembe günü yaptığı açıklamada son 24 saat içerisinde Hacca’da Husi milislere karşı 27 farklı hedefleme operasyonunun düzenlendiğini açıklayan Arap Koalisyonu, SPA tarafından yayınlanan tweetinde, bu kapsamda 16 askeri aracın imha edildiğini, milis saflarında insani kayıpların kaydedildiğini bildirdi.
Yemen Ulusal Ordusu'na bağlı 5. Askeri Bölge Kuvvetleri, Hacca cephesinde Husi milislerle çatışma içerisinde. Son zamanlarda bu cephedeki hararetlenme, milisleri Abs ve Mastaba bölgelerinden başlayarak kurtarılan bölgelere saldırmaya itti.
Yemen Ordusu İletişim Ofisi, Perşembe günü Taiz’in batısında, bilhassa Cebel Habeşi bölgesi taraflarındaki el-Ahtub cephesinde en az 13 Husi unsurun ordunun tarafından etkisiz hale getirildiğini bildirdi.
Diğer yandan Husi milisleri ise Taiz’deki yerleşim bölgelerini top atışlarıyla hedef aldı. Şehir sakinleri, gelişigüzel saldırıların siviller arasında korku ve paniğe neden olduğunu bildirdi.
5. Askeri Bölge Medya Merkezi, kuvvetlerin Hacca’nın kuzeyindeki Harad ilçesinde iki SİHA düşürdüğünü, Arap Koalisyonu’nun ise milislerin araçlarını hedef aldığını bildirdi. 
Birleşmiş Milletler Dünya Gıda Programı (WFP) İcra Direktörü David Beasley ve heyeti ile Aden’de bir araya gelen Yemen Başbakanı Muin Abdulmelik, Husi milislerinin kontrolleri altında bulundurdukları bölgelerdeki manipülasyonuna bir son vermenin gerekliliğine değindi.
SABA haber ajansının bildirdiğine göre söz konusu toplantıda Mart ayında BM himayesinde yapılması planlanan konferansta insani müdahale planının finanse edilmesi yönünde uluslararası desteği harekete geçirmek için hükümet ve WFP arasındaki ortak koordinasyon üzerine duruldu. Aynı zamanda insani krizin ele alınması kapsamında Yemen ekonomisinin desteklenmesinin, bu yönde gelir kaynaklarının teşkil edilmesinin önemine değinildi.
Haberde aynı zamanda “Yardımların ihtiyaç sahiplerine ulaşmasını sağlama yönünde hükümet ile WFP arasında üzerinde anlaşmaya varılan mekanizmaları uygulama düzeyi konuşuldu. Aynı zamanda malzemelerin sağ salim teslimi, ticari nakliyenin kolaylaştırılması ve parmak izi sisteminin uygulanması dahil olmak üzere bu yardımların Husi milisler tarafından yağmalanmasını engellemek için atılacak adımlar üzerine duruldu” ifadelerine başvuruldu. 
WFP İcra Direktörü Beasley ve heyetinin Aden ziyaretini memnuniyetle karşılayan Yemen Başbakanı Abdulmelik, WFP’nin yürüttüğü çabalara ve Yemen’deki gıda güvenliğinin korunmasına yönelik müdahalesine övgüde bulundu. Aynı zamanda Yemen hükümeti, BM ve başta Suudi Arabistan olmak üzere Yemen'in kalkınma ortaklarının yürüttüğü ortak çabaların insani krizin hafifletilmesine ve kıtlık tehdidinin üstesinden gelinmesine yardımcı olduğunu vurguladı.
Resmi kaynakların bildirdiğine göre Abdulmelik, “Yardımların ihtiyaç sahiplerine ulaşmasını, Husi milislerin savaş yakıtına dönüştürülmemesini sağlama yönünde tüm disiplin koşullarının uygulanması gerekiyor. Yemen Yaptırımlar Komitesi uzman takımının raporunda, Husi milislerin aileleri çocuklarını cepheye göndermeye zorlamak ve ırkçı yaklaşımlarını dayatmak için insani yardımları kullandığı açıkça belirtilmişti” ifadelerine başvurdu.
Şarku’l Avsat’ın SABA’dan aktardığı habere göre Abdulmelik ve BM yetkilisi, hükümetin insani müdahale planını finanse etme ve fon açığını kapatma konulu konferansın başarısı yönündeki uluslararası çabaları destekleme hamlelerini gözden geçirdi. Aynı zamanda hükümetin ekonomik açıdan desteklenmesiyle yeni ve daha sürdürülebilir bir müdahale mekanizmasına gidilmesi üzerinde çalışıldı.
Abdulmelik, “Hükümet kritik durumun farkında. Finansman eksikliği nedeniyle WFP gibi yardım kuruluşları program azaltmaya gitmek zorunda kalabilir. Bu da insani desteğe muhtaçları mahrum bırakabilir. İnsanların çektiği sıkıntıların hafifletilmesi yönündeki sürdürülebilir mekanizmalardan biri de Yemen ortaklarının Yemen ekonomisini acilen desteklemeye odaklanmalarıdır. Kardeş ve dost ülkeler ile bağışçıların kapsamlı desteğiyle Yemen hükümetinin uyguladığı ekonomik reformlar; ekonomik istikrarın, enflasyon ve döviz kuru kontrolünün sağlanmasında, dolayısıyla insani durumun iyileştirilmesinde önemli bir etkiye sahip olacaktır” vurgusunda bulundu.



Gazze ateşkesi: Philadelphia Koridoru 2 ile ilgili anlaşmazlıklar arabulucuların çabalarını zorlaştırıyor

Dün Gazze şehrinde yıkımın ortasında yükselen duman (Reuters)
Dün Gazze şehrinde yıkımın ortasında yükselen duman (Reuters)
TT

Gazze ateşkesi: Philadelphia Koridoru 2 ile ilgili anlaşmazlıklar arabulucuların çabalarını zorlaştırıyor

Dün Gazze şehrinde yıkımın ortasında yükselen duman (Reuters)
Dün Gazze şehrinde yıkımın ortasında yükselen duman (Reuters)

ABD-İsrail görüşmelerinde Hamas ile İsrail arasında anlaşmazlık konusu ‘tek nokta’ olan, İsrail'in Mısır sınırı yakınlarındaki stratejik bir bölgenin kontrolünü ele geçirmesi ve Kahire'nin bunu reddetmesi konuşuluyor.

Mısırlı ve Filistinli kaynaklar, Katar’ın başkenti Doha'da devam eden ateşkes görüşmelerinde ‘taraflar arasında uçurumlar’ ve ‘İsrail'in inatçılığı’ olduğunu vurguladılar.

İsrail basını, müzakere masasında bir ‘kriz’ olduğu yönünde sızıntıları aktarırken özellikle Mısır'ın, arabulucuların anlaşmaya varmak için çabalarını desteklemek üzere uluslararası toplumun ve Avrupa ülkelerinin arabulucu rolü almasını talep etmesi ve Katar heyetinin ABD'de bulunması bu sızıntılara neden oluyor.

Şarku’l Avsat’a konuşan uzmanlar, İsrail'in Mısır sınırı yakınlarındaki bölgelerden, özellikle de ‘Philadelphia Koridoru 1 ve Philadelphia Koridoru 2’ bölgelerinden çekilmemeyi sürdürmesi halinde müzakerelerin çıkmaza girebileceğini düşünüyor.

gthy
Salı günü Gazze'nin güneyindeki Morag Ekseni’nde seyir halindeki İsrail askeri araçları (AP)

Mısır, geçtiğimiz yıl sınırlarına yakın olan Philadelphia (Salahaddin) Koridoru’nun İsrail tarafından yeniden işgal edilmesini reddetmiş ve iki taraf arasında bu konuda gerginlikler yaşanırken derhal geri çekilmesini talep etmişti. Öte yandan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu geçtiğimiz nisan ayında, ‘Philadelphia Koridoru 2’ olarak nitelendirdiği, Han Yunus’un hemen güneyinde uzanan bir askeri yol olan Morag Ekseni’nin kontrol altına alınması gerektiğini ve bu koridorun işgal edilmesinin Filistin'in Refah bölgesini Gazze Şeridi'nden ayırmaya imkan vereceğini açıklamıştı.

"Stratejik riskler"

Dün Şarku’l Avsat’a konuşan Mısırlı bir kaynak, Kahire'nin İsrail'in Philadelphia Koridoru veya Morag Ekseni gibi bölgelerden çekilmesinin önemine ilişkin tutumunun sarsılmaz olduğunu ve ‘Filistinlileri Refah'ta toplama gibi, bölgedeki istikrarı bozacak ve onların zorla yerlerinden edilmesine yol açacak başka planlar dayatılmasının kesinlikle kabul edilemez’ olduğunu belirtti.

Doha’daki mevcut müzakerelerin ‘gizli’ olduğunu ve ABD ve İsrail çevrelerinde yayılan söylentilerin aksine, müzakerelerin sona ermiş ve çıkmaza girmiş olabileceğini düşünen kaynak, buna karşın ABD’nin baskısıyla İsrail'in tutumunun değişmesi halinde bu durumun değişebileceğini belirtiyor.

fvbfrg
Dün Gazze Şeridi'nin orta kesimlerindeki Gazze şehrinde İsrail'in saldırısının ardından dumanların yükseldiği görüntü (AFP)

Filistinli bir kaynak, Morag Ekseni’nin müzakere belgesinde kalan veya temel sorun olmadığını, işgalci İsrail’in geri çekileceği bölgeler konusunda bir anlaşmaya varılması ve uluslararası toplum ile Birleşmiş Milletler (BM) kurumlarının insani yardımları ulaştırma rolünün yeniden aktif hale getirilmesi gerektiğini, bunun da Washington'ın işgalci İsrail’e karşı ciddi bir tutum sergilemesi ve anlaşmayı engellememesi veya başarısızlığa uğratmaması için baskı yapması halinde gerçekleşebileceğini’ belirtti.

Dün Şarku’l Avsat’a konuşan kaynak, Mısır’ın İsrail’in önerisini reddettiği ve bu konuda net bir tavır sergilediğini belirterek, Kahire’nin İsrail’in Refah bölgesindeki işgalinin Mısır'ın ulusal güvenliği için doğrudan bir tehdit oluşturduğunun ve Morag Ekseni gibi sınır şeridine yakın bölgelere düzensiz bir şekilde çekilmenin gelecekte ciddi gerginliklere yol açabilecek stratejik riskler barındırdığının farkında olduğunu da sözlerine ekledi.

Öte yandan İsrail gazetesi Yedioth Ahronoth, başlıca anlaşmazlık noktasının İsrail'in Morag Eksenini kontrol altında tutma planıyla ilgili olduğunu aktardı. Gazete  bu konuyla ilgili olarak İsrail’de, rehinelerin serbest bırakılmasını geciktirebileceğini düşünenler ile İsrail'in, yerinden edilmiş kişileri Hamas üyelerinden ayırmak için bir şehir inşa etme girişimleri çerçevesinde bunun hayati önem taşıdığını düşünenler arasında görüş ayrılığı olduğunu bildirdi.

bgy
Dün Gazze Şeridi'nin güneyindeki Nasır Hastanesi önünde cenaze töreni düzenleyen Filistinliler (AFP)

Öte yandan İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz pazartesi günü yaptığı açıklamada, bakanlığın Refah bölgesinde en az 600 bin Filistinliyi kabul etmek üzere yeni bir insani bölge kuracağını ve bu bölgenin Hamas’tan arındırılmış olacağını söyledi.

‘ABD baskısı’ kartı

Eski Mısır Dışişleri Bakanı ve Mısır Dışişleri Konseyi Başkanı Büyükelçi Muhammed Urabi, İsrail'in Mısır için kabul edilemez olan sınırlarda kalma gibi tutumunu değiştirmediği sürece ateşkes için bir fırsat olduğunu düşünmüyor. Masada birtakım zorluklar olduğunu ve anlaşma için son şansın giderek azaldığını belirten Büyükelçi Urabi, İsrail'in anlaşmayı kabul etmek için henüz ciddi bir adım atmadığını vurguladı.

Hamas konusunda uzman Filistinli siyasi analist İbrahim el-Medhun, İsrail'in çekilmeyi engellemeye ve uluslararası kuruluşların çalışmalarını aksatmaya çalıştığını belirterek, “İsrail'in Gazze'nin güneyinden ve doğusundan çekilmeme konusundaki ısrarı, zorla yerinden etme planının hâlâ geçerli olduğu yönündeki endişeleri güçlendiriyor ve bu da gerçek bir sükunet veya kapsamlı bir siyasi çözüm için gösterilen çabaları baltalıyor” dedi.

dfrgt
Dün Gazze şehrinin batısındaki Şati Mülteci Kampı’nda İsrail'in saldırısının yol açtığı yıkıma derin düşüncelerle bakan Filistinli bir genç (AFP)

Filistinli siyasi analist Nizar Nazzal ise İsrail'in Morag Ekseni’nde kalma ısrarının arabulucuların çabalarını zorlaştırdığını ve İsrail'in yerinden etme planını sürdürme niyetini ortaya koyduğunu belirtti. Mısır'ın ‘ulusal güvenliğine tehdit oluşturduğu için bunu kabul etmeyeceğini’ ifade eden Nazzal, “Ancak genel olarak, ABD’nin Netanyahu üzerindeki baskısı, onun bu eksende güçlerini azaltmasına ve geçici bir anlaşmaya varmaya yöneltebilir” şeklinde konuştu.

Avrupa Birliği'nin rolü

İsrail’in ateşkes ve esir takası anlaşmasını tehdit eden bu hamleleri devam ederken Mısır Dışişleri Bakanı Bedir Abdulati, Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Noël Barrot ve ve Hollanda Dışişleri Bakanı Kasper Veldkamp ile dün Gazze'de ateşkese ilişkin müzakerelere dair son gelişmeleri, uluslararası toplumun sorumluluklarını yerine getirmesi ihtiyacını ve ateşkes çabalarını destekleme konusunda Avrupa Birliği'nin (AB) rolünün önemini görüştü.

Yedioth Ahronoth gazetesi, Katar heyetinin bu hafta Washington'a giderek ABD yönetiminin üst düzey yetkilileriyle görüşmelerde bulunduğunu, Başkan Donald Trump'ın ise salı günü İsrail Başbakanı Netanyahu ile Beyaz Saray'da ikinci kez bir araya gelerek ‘Gazze konusunda azami baskı uygulamak’ için görüşmelerde bulunduğunu bildirdi.

İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Sa'ar dün düzenlediği basın toplantısında,İsrail'in ‘Gazze'de ateşkes sağlanması konusunda ciddi olduğunu ve bunun gerçekleştirilebilir bir hedef olduğunu’ vurguladı. Sa’ar, “Geçici bir ateşkes sağlanırsa, kalıcı bir ateşkes için müzakerelere başlayacağız” dedi.

İsrail ve ABD'nin anlaşmayı desteklemesinin ‘gerçekte hiçbir karşılığı olmadığını’ düşünen Urubi, “Washington İsrail’e baskı yapmadığı sürece, ateşkes anlaşması olmayacak ve bu da İsrail’in bölgede barışı engellemeden veya geciktirmeden gerçek bir yol izlemesini sağlayacak. Mısır’ın şu anki girişimleri akıllıca ve sorumluluk sahibidir ve arabulucuların çabalarına uluslararası ve Avrupa desteği sağlamak ve bölgede istikrarı sağlamak amacıyla yapılıyor” değerlendirmesinde bulundu.

Öte yandan Medhun’a göre İsrail'in bu yaklaşımını sürdürmesi, daha fazla tırmanışa ve 60 günlük sınırlı bir ateşkes fikrinin önünü açacak, ancak nihai bir çözüm getirmeyecek. Medhun, böyle bir durumun ise Filistinliler tarafından kabul edilmeyeceğinin altını çizdi.

Nazzal ise, anlaşmanın açıklanmasının ardından ABD'nin baskısıyla ‘İsrail'in, Hamas’ın çok sayıda rehineyi serbest bırakmasının ardından bölgeyi yeniden savaşa sürükleyecek mayınlar döşeyeceğini’ öngörüyor.