ABD Ukrayna’yı neden terk etti?

Moskova’yı kışkırtmaktan kaçınma ve teknolojinin Putin’in eline geçmesinden korkma, en belirgin nedenler arasında. Bunlar ise Obama, Trump ve Biden’ın hataları

ABD Başkanı Joe Biden ve Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenski (AFP)
ABD Başkanı Joe Biden ve Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenski (AFP)
TT

ABD Ukrayna’yı neden terk etti?

ABD Başkanı Joe Biden ve Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenski (AFP)
ABD Başkanı Joe Biden ve Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenski (AFP)

Tarık eş-Şami
Rus kuvvetlerinin henüz etkili bir direnişle karşılaşmaksızın Ukrayna’yı işgale başlamasıyla birlikte, Batı’nın Ukrayna’ya ‘Sovyet döneminden kalma hava savunmasını modernize etmesine yardımcı olma’ konusunda yıllarca süren isteksizliğine dair sorular gündeme geldi. Öyle ki bu isteksizlik, ülkeyi Rus bombardımanına ve bir Rus tankı veya saldıran bir ordu görmeden Ukrayna güçlerini yok edebilecek büyük bir füze saldırısına maruz bıraktı. Peki üç başkan, Obama, Trump ve Biden’ı kovalayan bu isteksizliğin sebebi ne?
Birçok faktör
ABD ve Avrupalı müttefiklerinin Ukrayna’ya gelişmiş bir hava savunma sistemi sağlamama konusundaki isteksizliğine neden olan birçok faktör var gibi görünüyor. Bu savunma sistemi, Rusya’nın 2014’te Kırım’a saldırmasından sonra bile Rusya’yı şu anda gerçekleşen saldırıdan caydırabilirdi.
En belirgin nedenler arasında Rusya’yı kışkırtma isteksizliği, ileri ABD teknolojisinin Başkan Putin’in eline geçeceği korkusu ve Ukrayna’nın bu sistemleri işletme kabiliyetine ilişkin şüpheler yer alıyor.
Bu hesaplamalar, o zaman makul görünebilirdi. Ancak tamamı, Ukrayna’daki operasyonlar sırasında (askeri uzmanların, ezici olarak nitelendirdiği) Rus hava gücü karşısında Ukrayna’nın büyük ölçüde korunmasız olmasına yol açtı.
ABD’li yetkililer, Kırım’ın Rusya’ya ilhakından son birkaç haftaya kadar Ukrayna kuvvetlerinin kendilerini korumalarına yardım etmenin yollarını bulmak için mücadele ederken, yalnızca birkaç iyi seçenek mevcuttu. Emekli ABD Hava Kuvvetleri generali ve 2014 Rus saldırısı sırasında NATO kuvvetlerinin eski baş komutanı Philip M. Breedlove, ABD’lilerin ve NATO’nun değerli bir fırsatı kaçırdığını ve farklı bir karar alınması gerektiğini belirtti.
Washington merkezli Silverado Policy Araştırma Merkezi’nin kurucu ortağı Dmitri Alperovitch, bombardıman uçakları, balistik füzeler ve topçu silahları kullanılan geniş çaplı bir Rus işgalinin Ukrayna tarafından büyük ölçüde karşı konulmaz olacağını belirtti. Alperovitch, ana kara işgali başlamadan önce Rusların bu silahlarla yerleşik Ukrayna kuvvetlerine karşı başlatabilecekleri şok ve korku kampanyasının yıkıcı olacağını da kaydederken, Ukrayna ordusunun bu silahlara cevap verecek kapasiteye sahip olmadığını ifade etti.

Başkanların hatası
Her iki taraftan da ABD başkanlarının kararlarının mevcut duruma zemin hazırladığı açık. Başkan Barack Obama, 2014 yılında Kırım’ın düşmesinden sonra üst düzey ulusal güvenlik görevlilerinin tavsiyelerini reddederek, Ukrayna’ya herhangi bir güçlü yardım sağlamayı kabul etmedi. Başkan Donald Trump ise Ukrayna’ya ‘Javelin’ tanksavar füzelerinin tedarikine ancak yardım paketinin birkaç ay ertelenmesinin ardından imza attı. Bu eylem, Kongre içerisinde sorgulanırken, Ukrayna’ya herhangi bir hava savunması ise sağlanmadı.
Görevdeki Başkan Joe Biden yönetimi ise yavaş davranmakla suçlanıyor. Öyle ki emekli ABD’li Amiral ve ulusal güvenlik uzmanı James G. Stavridis, ABD istihbarat teşkilatlarının altı ay önce Rusya’nın olası bir işgal planladığı sonucuna vardığında, Ukraynalıları ‘Patriot füzeleri gibi gelişmiş hava savunma sistemlerini çalıştırma konusunda’ eğitmek için yeterli zamanın olmadığını söyledi. Aynı şekilde ABD merkezli NBC kanalına göre savunma yetkilileri, bir ABD askeri ekibinin hava savunmasını değerlendirmek üzere geçen Aralık ayında Ukrayna’yı ziyaret ettiğini, ancak bununla birlikte ‘donatılabilecek çok fazla yeni ekipman yok’ sonucuna vardığını açıkladı.

Daha iyi caydırıcılık
Çoğu askeri uzman, silah sistemlerinin hiçbir kombinasyonunun ‘Ukrayna’nın dünyanın en güçlü askeri güçlerinden birinin büyük ölçekli saldırısını püskürtmesini sağlayamayacağı’ konusunda hemfikir. Ancak uzmanlara göre bu duruma rağmen onlara daha iyi hava savunması sağlamak, şu anda var olmayan bir caydırıcılık sağlayabilirdi. Analistler ayrıca, bazı Rus bombardıman uçaklarını uçuş halinde düşürme olasılığının, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’i stratejisini yeniden düzenlemeye zorlamış olabileceğini söylüyor.
Ukrayna, şu anda sadece bir hava saldırısına direnme yeteneğine sahip. Zira yalnızca bu ay son dakikada Avrupalı ​​ortaklar aracılığıyla az miktarda karadan havaya füze satın alındı. Litvanya ve Letonya, ‘ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatı’ndan bu füzeler teslim alındıktan sonra 1980’lerde Afgan mücahitleri tarafından Rusları Afganistan’dan kovmak için kullanılan’ bazı taşınabilir ‘Stinger’ füzeleri sağladı. Batılı askeri uzmanlara göre bu gelişmenin, ‘hala elektronik müdahaleye karşı oldukça savunmasız olan eski Rus yapımı sistemlere dayandığı için’ büyük ölçüde modası geçmiş olan Ukrayna’daki mevcut hava savunmasını güçlendirebilmesi mümkün.
Washington’daki ‘RAND’ şirketinde araştırmacı olan Dara Massicot, Rusların büyük bir operasyonun parçası olarak Ukrayna hava sahasına taktik uçuşlar yapması halinde, bazı Rus uçaklarında kayıplar olabileceğini belirtti. Massicot’a göre ancak nihayetinde Rusya’nın ‘özellikle uzun menzilli hassas darbeleriyle’ kendine çekebileceği muharebe hava gücü miktarı, büyük olasılıkla Ukrayna’nın hava savunmasını aşacak ve Rusya, hava üstünlüğüne sahip olduğunda, Rus kara kuvvetlerini tehlikeye atmadan Ukrayna ordusunu uzaktan imha etmekte özgür olacak.

Yanlış ellerde...
Öyle görünüyor ki ABD liderlerinin ve başkanlarının isteksizliği, 2014 yılına dayanıyor. Rusya Kırım’ı işgal ettikten sonra Obama’nın savunma sekreteri ve diğer üst düzey askeri liderler, Ukrayna için ölümcül yardımlar talep etti. Ancak Obama, bunu kabul etmedi ve Obama döneminde CIA Başkanı John Brennan’ın ‘NATO teknolojilerinin sonunun Rusya’nın ellerinde olacağı’ korkusu nedeniyle bunun yerine gece görüş gözlüğü ve vücut zırhı gibi aletler gönderdi. Obama ve bazı yardımcıları, ABD’nin Ukrayna’yı silahlandırması halinde bunun sonunda Rusya'nın zaferine yol açacak tehlikeli bir savaş sarmalına yol açabileceğinden ve Ukraynalıların gelişmiş silahlarının yanlış ellere geçeceğinden korkuyordu.
Aynı şekilde Angela Merkel’in Alman hükümeti de Ukrayna’ya silah gönderilmesine karşı çıktı ve bunun yerine ekonomik yaptırımları destekledi. Almanya, Avrupalı ​​müttefikleri bir yaptırım paketini desteklemeye teşvik etmede çok önemli bir rol oynadı. Obama yönetimi, bu eylemlerin Moskova’nın hesaplarını değiştirme şansının, savaşın nihai sonucunu geciktirebilecek tanksavar silahları göndermekten daha yüksek olduğu görüşündeydi.

Trump ve Biden
Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığı analiz habere göre CNA Araştırma Merkezi’nde Rus araştırmaları direktörü Michael Kaufman, o dönemler Ukraynalılara silah vermemenin bir ölçüde kabul gören bir karar olduğunu belirtti. Kaufman, ancak Batı’nın, Ukrayna’yı ‘ordusunu ciddi bir şekilde reforma ve yeniden düzenlemeye’ zorlamak için yıllar içinde daha fazlasını yapması gerektiğini söyledi. Brennan’a göre bu, daha sonra nispeten gerçekleşti. Öyle ki John Brennan, Trump’ın Putin’i alenen kucaklamasına rağmen Trump yönetiminin, Ukrayna’nın silah taleplerine daha açık olduğunu açıkladı. Ağustos 2018’de Ukrayna’nın Washington Büyükelçisi, hükümetinin ABD hükümetinden Sovyet dönemi hava savunma sistemlerini modernize etmesine yardım etmeyi talep ettiğini duyurdu.
Ukrayna’nın o dönemdeki Washington Büyükelçisi Valeriy Chaly’e göre Ukrayna, resmi olarak Washington’dan 750 milyon dolar değerinde olası bir hava savunma sistemi satışı talep etti. Ancak ABD’li yetkililerin NBC News’e belirttiğine göre görüşmeler net bir sebebi olmaksızın ilerlemedi. Trump, Rusya’nın Ukrayna’ya karşı oluşturduğu tehdide odaklanmak yerine Ukrayna hükümetine, o zamanki siyasi rakibi Joe Biden’ın hatalarını aramak için baskı yapmaya odaklandı. ‘Javelin’ tanksavar füzeleri de dahil olmak üzere askeri yardım talebi, Eylül 2019’da Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenski’ye baskı olarak kullanıldı. Ayrıca Trump’ın ilk kez sorgulanmasına yol açan kötü ünlü telefon görüşmesi gerçekleşti.
Yine de Trump yönetimi, nihayetinde yaklaşık bir buçuk mil menzile sahip ve uçakları değil tankları yenmek için tasarlanmış ‘Javelin’ füzelerini teslim etti.

Çapraz ateş
Başkan Biden göreve geldiği andan itibaren Temsilciler Meclisi ve Senato Silahlı Hizmetler Komitesi üyeleri, Ukrayna’nın hava savunmasını desteklemek için yönetime baskı yaptı. Savunma Bakanlığı’nın sonbahardan itibaren Ukrayna’ya çok sayıda Stinger füzesi göndermesini istediler, ancak yönetim bunları doğrudan sağlamak istemedi. Bir yetkili, Biden yönetiminin Ukrayna’nın büyük miktarda Stinger füzesini barındıramayacağı konusunda endişe duyduğunu açıkladı. Bu durum, Biden yönetiminin ‘krizi alevlendirme ve belki de Moskova’nın daha agresif uygulamalarına neden olma’ olasılığına ilişkin endişelerini artırdı. Ancak Ulusal Güvenlik Konseyi sözcüsü, ‘Biden yönetiminin, Ukrayna’ya hava savunma silahları tedarik etmekte direndiği’ söylentilerini yalanladı. Sözcü, yönetimin yalnızca geçen yıl Ukrayna’ya 650 milyon dolardan fazla güvenlik yardımı sağlamayı taahhüt ettiğini de hatırlattı.
Ancak nihayetinde birçok askeri uzman, ‘ABD ve Avrupalı ​​müttefiklerinin, yıllar içinde Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik davranışlarına yeterince güçlü bir şekilde yanıt vermede başarısız olduklarına’ inanıyor. Uzmanlara göre Rusya Devlet Başkanı Putin’in Batı’nın beklemediği bir adım atması, yani Ukrayna’yı kapsamlı şekilde işgal etmesi sonrasında ABD ve Avrupalı ​​müttefikleri, şu an çapraz ateş altında.



Şarku'l Avsat'a konuşan kaynaklar: Filistinli gruplar İsrailli esirlerle ilgili planı değerlendiriyor

Pazar günü Gazze Şehrinde çadırlarda yerinden edilmiş insanlar (Reuters)
Pazar günü Gazze Şehrinde çadırlarda yerinden edilmiş insanlar (Reuters)
TT

Şarku'l Avsat'a konuşan kaynaklar: Filistinli gruplar İsrailli esirlerle ilgili planı değerlendiriyor

Pazar günü Gazze Şehrinde çadırlarda yerinden edilmiş insanlar (Reuters)
Pazar günü Gazze Şehrinde çadırlarda yerinden edilmiş insanlar (Reuters)

Şarku'l Avsat'a konuşan kaynaklara göre, Gazze'ye yönelik bombardıman ve kuşatma artarken İsrail'in şehri ve mahalleleri kontrol altına alma çabalarını hızlandırdığı bir dönemde, Filistinli silahlı gruplar, şehrin işgalini önlemek için İsrail'e baskı yapmalarını sağlayacak ellerindeki esirlerle ilgili bir plan üzerinde çalışıyor.

Çeşitli silahlı gruplardan kaynakların Şarku'l Avsat'a yaptığı açıklamaya göre plan, Gazze'de geniş çaplı bir askeri operasyon başlatılmasına rağmen İsrailli esirlerin Gazze'den çıkaralıması ya da Gazze'de tutulması meselesi etrafında şekilleniyor.

Kaynaklar, bu adımın henüz çalışma aşamasında olduğunu ve henüz kararlaştırılmadığını, amacın İsrail üzerinde baskı oluşturmak ve yaşayan bazı rehinelerin hayatlarının kaderini Gazze Şeridi'ni işgal etmeyi amaçlayan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu hükümetinin kararlarına bağlamak olduğunu belirtti.

Kaynaklar Bu önerinin günlerdir Gazze Şeridi içinde ve dışındaki üst düzey gruplar tarafından incelendiğine dikkat çekti.

Mevcut savaşın başlangıcından bu yana alınan kararın, esirlerin hayatlarının mümkün olduğunca korunması, Filistinli esirlerle takas edilmesi ve savaşın durdurulması için bir anlaşmaya varılması gerektiğine işaret eden kaynaklar, bunun herkes için bağlayıcı olduğunu, ancak mevcut değişiklikler ışığında, Filistinlilerin hayatlarının ve mallarının bu rehinelerin hayatlarına bağlı olduğuna dair açık bir mesaj göndermek için yeni bir karar alınabileceğini vurguladı.

yuı
Filistinliler İsrail'in Pazar günü Gazze'ye düzenlediği saldırıda ölenlerin cesetlerini taşıyor (DPA)

Kaynaklardan biri Şarku'l Avsat'a şu değerlendirmelerde bulundu: “İsrail'in küstahlığı ve sivilere karşı işlenen suçların durdurulması ve evlerinin sistematik olarak yıkılması karşısında, Filistinlilerin kanının yerde kalmayacağını teyit etmek için olağanüstü kararlar almaktan başka seçenek kalmadı ve bunun bedeli sadece şehre girecek askerlerin canından değil, halkımızın kanından daha önemli olmadığına inandığımız İsrailli fidyecilerin canından da yüksek olmalı. İsrail'in halkımıza karşı işlediği bu suçların devam etmesi ve Gazze Şehri ve kuzeyini kontrol etmek ve geleceklerine yeni bir gerçeklik dayatmak için onları yeniden yaşadıkları yerlerden sürmeye zorlama girişimi karşısında boş duramayız.”

“En zor koşullarda bile”

İsmini vermek istemeyen silahlı gruplara yakın bir  kaynak da şunları söyledi: “Netanyahu ve bakanlarının kendilerini kaçıranların hayatlarını önemsemediklerine inanıyoruz ancak vatandaşlarımızın hayatlarının feda edilmesini ya da bedelinin sadece onlara ödetilmesini de kabul edemeyiz.”

Kaynaklar, mahkumların bir kısmının nakledilmesi ya da Gazze'de tutulması yönünde bir karar alınması halinde bunun, güvenliklerini denetleyenlere, kendilerini tehdit altında hissetmeleri halinde, onları bir yerden başka bir yere nakletme seçenekleri olmadığı sürece, herhangi bir İsrail gücünün onları canlı olarak geri almasına izin vermeyecek hareket özgürlüğü de dahil olmak üzere çeşitli yansımaları olacağına dikkat çekti.

scdfgt
Pazar günü Gazze Şeridi'ne yardım taşıyan Ürdün askeri uçağından Gazze Şehri'nin görünümü (Reuters)

Kaynaklar, en zor koşullarda bile, esirlerin hayatlarını korumak ve İsrail'in bazı baskınlarında veya operasyonlarında yaralandıktan sonra onlara gerekli tedaviyi sağlamak için büyük özen gösterildiğini doğruladı.

Kaynaklar ayrıca esirlerin hayatlarını korumak için esir alanların sık sık kendilerini yiyecekten mahrum bıraktıklarını vurguladı.

Netanyahu ve hükümetinin rehineler ve yaşamları konusundaki kayıtsızlığı nedeniyle, İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki yeni operasyonuyla dayatmaya çalıştığı yeni gerçeklik ışığında, grupların bazılarını transfer etmek ya da Gazze Şehri'nde tutmak konusunda hiçbir sorun yaşamayacağını da sözlerine ekledi.

Rehinelerin de Filistin vatandaşları gibi özellikle İsrail'in uydurma gerekçelerle sivillere karşı uyguladığı aç bırakma politikası ışığında çok zor koşullara maruz kaldıklarını belirtti.

Kaynaklar, Gazze vatandaşları için geçerli olanın, “bu tür askeri operasyonlarda hayatlarını feda eden hükümetlerinin politikalarının bir sonucu olarak” açlıktan trajik bir şekilde acı çeken rehineler için de geçerli olduğunu söyledi.

Neden şimdi?

Kaynaklar bu önerinin Han Yunus gibi İsrail'in girdiği diğer şehir ve bölgelerde masada olmadığına, çünkü Gazze Şehri'ne ilişkin mevcut planın en tehlikelisi olduğuna ve nüfusu yerinden etmeyi ve içinde hiçbir Filistinli kalmadan işgali yıllarca sürdürmeyi amaçladığına dikkat çekerek, grupların ne pahasına olursa olsun bu planı engellemeye çalışacağını vurguladı.

Hamas'ın silahlı kanadı Kassam Tugayları sözcüsü Ebu Ubeyde, iki hafta önce yaptığı açıklamada tugayların İsrailli rehineleri kasıtlı olarak aç bırakmadığını, üyelerinin ve tüm Filistinlilerin yediklerini yediğini ve kendi deyimiyle açlık ve kuşatma suçu kapsamında herhangi bir özel ayrıcalığa sahip olmayacaklarını belirtti.

Gazze Şeridi'nin tüm bölgelerindeki Filistinlilere gıda ve ilaç ulaştırılması için insani yardım koridorlarının doğal ve kalıcı bir şekilde açılması koşuluyla Kızılhaç'ın İsrailli esirlere gıda ve ilaç ulaştırılması yönündeki her türlü talebine olumlu yanıt vermeye hazır olduklarını vurguladı.

defr
Gazze'de yetersiz beslenme nedeniyle beyin felci geçiren 16 yaşında bir çocuk - 16 Ağustos 2025 (DPA)

Netanyahu'nun yanı sıra İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog da İsrail ve İşgal Altındaki Topraklar'daki Kızıl Haç Başkanı Julian Lerison'dan Gazze Şeridi'ndeki rehinelere gıda ve tıbbi bakım sağlanmasına katılmasını istedi. Kızıl Haç, rehinelere ve Gazze Şeridi sakinlerine ilaç ve gıda ulaştırmak için tüm taraflarla temas halinde olduğunu doğruladı.

Hamas ve İslami Cihad'ın kısa bir süre önce Gazze Şeridi'ni kasıp kavuran kıtlık koşulları nedeniyle sağlık durumlarının kötü olduğu görülen iki İsrailli rehinenin görüntülerini yayınlamasının ardından bu adım geldi.