Biden, Yüksek Mahkeme Yargıcı olarak ilk kez Afro-Amerikan bir kadını seçti

Yargıç Ketanji Brown Jackson, ABD tarihine geçiyor… Kongre onayı bekleniyor

ABD’li Yargıç Ketanji Brown Jackson (AFP)
ABD’li Yargıç Ketanji Brown Jackson (AFP)
TT

Biden, Yüksek Mahkeme Yargıcı olarak ilk kez Afro-Amerikan bir kadını seçti

ABD’li Yargıç Ketanji Brown Jackson (AFP)
ABD’li Yargıç Ketanji Brown Jackson (AFP)

ABD Başkanı Joe Biden, emekli olan Yüksek Mahkeme Yargıcı Stephen Breyer’in yerine Ketanji Brown Jackson’ı aday gösterdi.
Biden, Jackson’ın adaylığının Senato’da onaylanmasının önünü açarak, Breyer’in yerine 51 yaşındaki Jackson’ı aday gösterdi. ABD Başkanı, “Yargıç Ketanji Brown Jackson’ın Yüksek Mahkeme yargıçlığına yönelik adaylığını duyurmaktan gurur duyuyorum. Ülkemizdeki en parlak yargı beyinlerinden biri ve (Yüksek Mahkeme için) harika bir yargıç olacak” dedi.
Demokratlardan ve bazı Cumhuriyetçilerden iyi bir destek gören Jackson, Eski Başkan Donald Trump’ın görevden alınmasına yönelik soruşturmada kongre celplerine uyulmamasına yönelik talebini veto etme kararı alması ile tanınıyor. Temyiz Mahkemesine başkanlık eden Jackson, alınan kararı duyururken, “ABD tarihinin son 250 yılının özeti, başkanların kral olmadığıdır” ifadesini kullanmıştı.
Jackson’ın Yüksek Mahkeme yargıçlığının resmi onayı beklenirken, Yargı Komitesi üyeleri tarafından Senato’da dinleme oturumları yapılacak.
Onay için Senato’da salt çoğunluğun sağlanması gerekiyor. Bu durum, Demokratların Jackson’ı, Cumhuriyetçilerin desteği olmadan göreve getirebilecekleri anlamına geliyor ancak bunun için Senato’daki tüm Demokratların bu yönde oy vermesi gerekiyor.
Bu atama ile Biden, daha önce verdiği söz üzere, ABD tarihinde Yüksek Mahkeme’ye ilk kez siyah bir kadın seçmiş oldu. Yüksek Mahkeme yargıçlarının seçimi, genellikle ABD başkanlarının beklediği bir fırsattır çünkü bu, son derece önemli davaları karara bağlayan mahkemede, yargıç koltuğuna bir aday seçebilecekleri ve ancak yargıcın emekli olması veya ölümü ile silinebilecek bir iz bırakacakları anlamına geliyor.
Eski Demokrat Başkan Bill Clinton tarafından aday gösterilen Breyer, mahkemenin üç liberal yargıcından biriydi. Buna karşılık Cumhuriyetçi başkanlar tarafından atanan 6 Muhafazakâr yargıç bulunuyor. Donald Trump Başkanlık süresi boyunca 3 yargıç atadı. Bunlar, Neil Gorsuch, Brett Kavanaugh ve Amy Coney Barrett’tı.
Breyer 83 yaşında emekliye ayrılarak, yerine geçecek liberal bir aday seçmeleri için Demokratların yolunu açtı. Biden da bu görev için Jackson’ı seçti.
Demokratlar bu adaylıkla hararetli  seçim döneminde, onlar için varlık savaşı olan bir yarışa girmeye hazırlanıyor. ABD Senatosu Demokrat Çoğunluk Lideri Chuck Schumer, Başkan Biden’ın adayının, Senato’ya bağlı Yargı Komitesinde hızlı bir şekilde dinleneceği ve Temsilciler Meclisi’nde çok hızlı bir şekilde onaylanacağına yönelik söz vermişti.
Cumhuriyetçi Senatör Lindsey Graham, Demokratların bu önemli dosyada Biden’ın arkasında olacaklarını düşündüğünü belirtti ve “Eğer Demokratlar, beklediğim gibi, birlik olurlarsa, 2022’de tek bir Cumhuriyetçi oyu olmadan Yargıç Breyer’in yerini alabilirler. Seçimlerin sonuçları vardır ve bu, özellikle Yüksek Mahkeme’deki boş sandalyeler açısından net bir durumdur” dedi.
Graham Yüksek Mahkeme atamalarının, daha önce Senato’da onaylanması için 60 oya ihtiyaç olduğunu ancak Cumhuriyetçi azınlık lideri Mitch McConnell’in 2017 yılında çoğunluk lideri olduğu zaman, adli atamalarla ilgili onay yasalarını, yalnızca salt çoğunluğun sağlanması durumunda onaylanması yönünde değiştirdiğine dikkat çekti. Böylece, bugün adaylara karşı olan tarafların atmaları engelleme imkânı kısıtlandı ve atamanın engellenmesi için tek umutları Demokratlar arasında bir bölünme oldu.
Breyer’in yerine gelecek kişiye ilişkin aday belirleme, Biden için siyasi bir başarı olmasının yanı sıra kişisel bir başarıyı da temsil ediyor. Zira Biden, 1994 yılında Senatodaki Yargı Komitesi’nde Breyer’in adaylığını onaylanmaya ilişkin oturuma Komite Başkanı olarak katılan kişiydi. Biden bugün, Breyer’in yerine geçecek kişiyi aday olarak belirleyen kişi oldu. Bu, ABD tarihinde bir ilk kez yaşandı.



Çin ve ABD, Pasifik’teki ada ülkesi için nüfuz savaşı veriyor

Palau Cumhuriyeti, ABD yönetimiyle yakın ilişkilere sahip (Reuters)
Palau Cumhuriyeti, ABD yönetimiyle yakın ilişkilere sahip (Reuters)
TT

Çin ve ABD, Pasifik’teki ada ülkesi için nüfuz savaşı veriyor

Palau Cumhuriyeti, ABD yönetimiyle yakın ilişkilere sahip (Reuters)
Palau Cumhuriyeti, ABD yönetimiyle yakın ilişkilere sahip (Reuters)

ABD ve Çin, Pasifik'teki Palau için nüfuz savaşına girişti.

Reuters’ın haberinde, Amerikan ordusunun Palau’da Asya-Pasifik’teki askeri varlığını güçlendirmek için “kritik” öneme sahip uçak pistleri ve radar tesisleri inşa ettiği belirtiliyor.

Diğer yandan Çin hükümetiyle bağlı kişilerin, ABD’nin ülkedeki etkisini zayıflatmak için Washington karşıtı propaganda yürüttüğü ifade ediliyor.

ABD’nin istihbarat bilgilerine göre ada ülkesindeki bazı Çinliler, Palaulu üst düzey siyasetçilerle ilişkiler geliştiriyor ve kampanyalarına bağış yapıyor. Bu kişilerin ayrıca Pekin yönetiminden yetkililerle Palaulu siyasetçiler arasındaki görüşmeleri koordine ettiği öne sürülüyor.

Çin Komünist Partisi’nin (ÇKP) yabancı ülkelerdeki etki faaliyetlerini yürüten Birleşik Cephe Çalışma Birimi’yle bağlantılı bir yetkilinin, Palau’nun ABD yanlısı Devlet Başkanı Surangel Whipps Jr.’ın yardımcısı Raynould Oilouch’la gizli görüşme yaptığı savunuluyor. Reuters, Oilouch’un görüşme iddialarına ilişkin yorum talebine yanıt vermediğini yazıyor.

Bunlara ek olarak Çin’in, ABD askeri tesislerinin genişletilmesini engellemeye çalıştığı belirtiliyor. Bazı Çinli iş insanları ve Pekin’le bağlantılı işletmelerin, Amerikan askeri tesislerinin bitişiğindeki arazileri kiraladığı aktarılıyor.

Haberde, ada ülkesinde uyuşturucu ve silah kaçakçılığından yasadışı bahis ve kara para aklamaya kadar birçok suçun işlendiği ifade ediliyor. Palau'daki suç örgütlerinin bir kısmının Çin'le bağlantılı olduğu savunuluyor. ABD'nin Palau Büyükelçisi Joel Ehrendreich, Pekin’in Palau’ya sızmak ve siyasi liderlerin desteğini kazanmak için bu organize suç örgütlerini kullandığını ileri sürüyor.

Öte yandan Çin Dışişleri Bakanlığı’ndan bir sözcü, iddiaları yalanlayarak şu ifadeleri kullanıyor:

Palau'da askeri üsleri kim inşa ediyor? Palau'yu stratejik bir askeri karakola dönüştürmek isteyen kim? ABD’yi Çin'e iftira atmayı bırakmaya ve bölgede sorun çıkarmaya son vermeye çağırıyoruz.

Pasifik ada ülkeleri arasında Çin’e coğrafi açıdan en yakın konumdaki Palau, Tayvan’ı tanıyan sayılı ülkelerden biri.

Yaklaşık 18 bin kişinin yaşadığı ve 340 adadan oluşan ülke, II. Dünya Savaşı’nda ABD ve Japonya arasında kanlı çatışmalara da sahne olmuştu.

Independent Türkçe, Reuters, Focus Taiwan