Biden, Ukrayna'ya 600 milyon dolar 'yardım' tahsis edilmesi kararı verdi

ABD Başkanı Joe Biden (DPA)
ABD Başkanı Joe Biden (DPA)
TT

Biden, Ukrayna'ya 600 milyon dolar 'yardım' tahsis edilmesi kararı verdi

ABD Başkanı Joe Biden (DPA)
ABD Başkanı Joe Biden (DPA)

ABD Başkanı Joe Biden Ukrayna'ya 600 milyon dolarlık acil askeri yardım sağlanması kararı verdi. 
DPA'nın haberine göre, bu adım, Rus kuvvetlerinin bugün erken saatlerde Kiev'de ilerlemesini sürdürdüğü bir zamanda geldi. 
Ukrayna'ya 600 milyon dolar 'yardım' tahsis edilmesi kararı kapsamında bu miktarın 350 milyon dolarının savunma ihtiyaçları için ayrıldığı ifade edildi.
Biden, Rusya Ukrayna'ya yönelik saldırılarını sürdürürken Washington'un Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy'e destek sözü verdi.
Biden yaptığı açıklamada, Ukraynalı mevkidaşı ile görüştüğünü ve kendisine ülkesine ABD'nin mevcut ekonomik, insani ve güvenlik yardımları hakkında bilgi verdiğini söyledi.
Biden, "Vatanlarını savunmak için savaşan Ukrayna halkının cesur eylemlerini alkışlıyorum" dedi.



Kolombiya Küresel Kararlılık Filosu'nun engellenmesi nedeniyle İsrail heyetini sınır dışı etti

Kolombiya Devlet Başkanı Gustavo Petro, New York'taki Birleşmiş Milletler Genel Merkezi önünde düzenlenen Filistin yanlısı gösteride protestoculara hitap ediyor (Arşiv- Reuters)
Kolombiya Devlet Başkanı Gustavo Petro, New York'taki Birleşmiş Milletler Genel Merkezi önünde düzenlenen Filistin yanlısı gösteride protestoculara hitap ediyor (Arşiv- Reuters)
TT

Kolombiya Küresel Kararlılık Filosu'nun engellenmesi nedeniyle İsrail heyetini sınır dışı etti

Kolombiya Devlet Başkanı Gustavo Petro, New York'taki Birleşmiş Milletler Genel Merkezi önünde düzenlenen Filistin yanlısı gösteride protestoculara hitap ediyor (Arşiv- Reuters)
Kolombiya Devlet Başkanı Gustavo Petro, New York'taki Birleşmiş Milletler Genel Merkezi önünde düzenlenen Filistin yanlısı gösteride protestoculara hitap ediyor (Arşiv- Reuters)

Kolombiya Devlet Başkanı Gustavo Petro,dün yaptığı açıklamada, Gazze'ye giden bir yardım filosunun İsrail güçleri tarafından durdurulmasının ardından, ülkede kalan tüm İsrailli diplomatik personelin sınır dışı edilmesini emrettiğini duyurdu.

Kolombiyalı bir kaynağa göre, sol görüşlü cumhurbaşkanının geçen yıl İsrail ile bağlarını koparmasının ardından dört İsrailli diplomat Kolombiya'da kaldı. Petro, İsrail'in iki Kolombiyalı kadını "uluslararası sularda" gözaltına aldığını ve "derhal serbest bırakılmaları" çağrısında bulunduğunu söyledi.


Washington felç oldu: Hükümetin kapanması federal çalışanların toplu işten çıkarılmalarına yol açabilir

ABD'nin başkenti Washington'da bulunan Amerikan Kongre Binası ‘Capitol’ (DPA)
ABD'nin başkenti Washington'da bulunan Amerikan Kongre Binası ‘Capitol’ (DPA)
TT

Washington felç oldu: Hükümetin kapanması federal çalışanların toplu işten çıkarılmalarına yol açabilir

ABD'nin başkenti Washington'da bulunan Amerikan Kongre Binası ‘Capitol’ (DPA)
ABD'nin başkenti Washington'da bulunan Amerikan Kongre Binası ‘Capitol’ (DPA)

Washington, temsilcilerin bir çıkmaza girip hükümeti finanse edecek tasarıyı geçirememesi ve son tarihin dolmasıyla, uzun süreli bir federal kapanmaya hazırlanıyor. Kapanma bugün yürürlüğe girdi ve federal kurumlar acil durum planlarını devreye sokmaya başladı.

Tıkanan müzakereler ve artan tehditler

Cumhuriyetçiler ve Demokratlar arasındaki gerginlik arttı. Cumhuriyetçiler, 21 Kasım'a kadar hükümetin mevcut düzeyde kısa vadeli finansmanını destekledi. Ancak Demokratlar, sağlık hizmetleri ile ilgili endişelerinin giderilmesini, özellikle Medicaid kesintilerinin geri alınmasını ve sağlık sigortası primlerini uygun hale getiren vergi kredilerinin uzatılmasını talep ederek bunu engelledi.

cdfg
Kısmi hükümet kapanışından birkaç saat önce bir işçi Amerikan Kongre Binası’nın koridorunda yürüyor. (Reuters)

Cumhuriyetçiler, Demokratların önerisini ‘uygulanamaz’ olarak nitelendirdi ve vergi mükelleflerine 1 trilyon dolardan fazla maliyet çıkaracağını belirtti. Her iki taraf da geri adım atma niyetinde olmadığı için, kapatma süreci uzayabilir.

Eşi görülmemiş bir tehdit

ABD Başkanı Donald Trump bu hafta, kapatmanın yol açtığı zararı daha da artıracağı tehdidinde bulunarak, Demokratlara zarar verecek ‘geri dönüşü olmayan adımlar’ atabileceğini, örneğin ‘çok sayıda kişiyi işten çıkarabileceğini’ söyledi.

Beyaz Saray Yönetim ve Bütçe Ofisi, programları ‘Başkanın öncelikleri’ ile uyumlu olmayan çalışanlara toplu işten çıkarma bildirimleri (reduction-in-force / işgücü azaltma) gönderilebileceğini belirtti. Bu, önceki kapanmalardan çok daha agresif bir adım.

Neler durur, neler devam eder?

Finansman olmadığı durumlarda yasa, kurumların ‘muaf olmayan’ çalışanlarını zorunlu izne çıkarmalarını gerektirir. Hayat ve mülkiyeti korumak için çalışan ‘muaf’ çalışanlar işlerine devam ederler, ancak kapatma sona erene kadar maaş almazlar.

İnsan ve malzeme maliyetleri

Şarku’l Avsat, hükümetin kapanmasından kaynaklanacak en önemli maliyetleri okurları için sıraladı:

- Kongre Bütçe Ofisi, yaklaşık 750 bin federal çalışanın, kapanmanın her günü için izin almak zorunda kalabileceğini tahmin ediyor.

- Bu çalışanların günlük ücretleri yaklaşık 400 milyon dolar.

- Maaşlarını alamayan çalışanlar ve askerler, 2019 yılında kabul edilen bir yasa uyarınca, faaliyetler yeniden başladığında maaşlarını geriye dönük olarak alacaklar.

Diğer yandan FBI müfettişleri, CIA görevlileri, hava trafik kontrolörleri, havaalanı kontrol noktası çalışanları ve silahlı kuvvetler mensupları çalışmaya devam edecek.


Tony Blair, Ortadoğu'ya dönüyor: Filistinliler arasında itibarı yerlerde

1997-2007'de Birleşik Krallık Başbakanı olan Tony Blair, 2003'te ABD'nin öncülüğünde başlatılan Irak işgaline verdiği destekle savaşın kilit isimlerinden biri olmuştu (AP)
1997-2007'de Birleşik Krallık Başbakanı olan Tony Blair, 2003'te ABD'nin öncülüğünde başlatılan Irak işgaline verdiği destekle savaşın kilit isimlerinden biri olmuştu (AP)
TT

Tony Blair, Ortadoğu'ya dönüyor: Filistinliler arasında itibarı yerlerde

1997-2007'de Birleşik Krallık Başbakanı olan Tony Blair, 2003'te ABD'nin öncülüğünde başlatılan Irak işgaline verdiği destekle savaşın kilit isimlerinden biri olmuştu (AP)
1997-2007'de Birleşik Krallık Başbakanı olan Tony Blair, 2003'te ABD'nin öncülüğünde başlatılan Irak işgaline verdiği destekle savaşın kilit isimlerinden biri olmuştu (AP)

ABD'nin Gazze savaşını sonlandırma planı kapsamında eski Birleşik Krallık (BK) Başbakanı Tony Blair, Ortadoğu siyasetinde yeniden aktif rol oynayabilir.

ABD Başkanı Donald Trump'ın bu hafta açıkladığı 20 maddelik planda, Gazze Şeridi'nin teknokrat bir Filistinli komite tarafından geçici olarak yönetilmesi öngörülüyor.

Trump'ın başkanlık edeceği "Barış Kurulu", bu komitenin faaliyetlerini denetleyecek. İsrail lideri Binyamin Netanyahu'nun da onayladığı plan kapsamında, kurulda Blair de yer alacak. Blair ve Trump'ın damadı Jared Kushner, planın şekillendirilmesinde önemli rol oynamıştı.

27 Haziran 2007-27 Mayıs 2015'te Blair, Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği, ABD ve Rusya'dan oluşan Ortadoğu Dörtlüsü'nün özel temsilciliğini yürütmüştü. İsrail-Filistin meselesinin çözümü için İspanya'nın başkenti Madrid'de düzenlenen toplantıyla 2002'de kurulan Ortadoğu Dörtlüsü'nün merkez ofisi Doğu Kudüs'te yer alıyor.

Ancak 72 yaşındaki siyasetçi, müzakere yoluyla iki devletli çözümü hedeflediğini belirtmesine rağmen somut bir ilerleme kaydedememişti. Ayrıca Blair'in müzakere sürecinde İsrail yanlısı bir tutum sergilemesi, Filistin Ulusal Yönetimi'yle gerginliğe de yol açmıştı.

Reuters'ın analizinde Filistinlilerin, bu geçmişi nedeniyle siyasetçiye şüpheyle yaklaştığı belirtiliyor.

Blair'in geçmişindeki en tartışmalı olay ülkesini 2003'te Irak savaşına sokması olmuştu. Ramallah'ta yaşayan siyasi analist Hani el-Masri, Irak işgalini bir savaş suçu olarak gören birçok Filistinlinin, Britanyalı siyasetçiyi bölgede istemediğini söylüyor:  

Bu süreçteki saçma şeylerden biri de Tony Blair. Filistinliler arasında itibarı yerlerde.

Hamas da Blair'in savaş sonrası Gazze senaryosunda yer almasına karşı çıkıyor. Hamas yetkilisi Tahir el-Nono, Filistinlilerin kendi kendilerini yönetebileceğini belirterek, Blair'in "dayatacağı yabancı vesayeti" kabul etmeyeceklerini söylüyor.

BBC'nin analizinde de BK Başbakanı Keir Starmer'ın, 28 Eylül-1 Ekim'de düzenlenen İşçi Partisi Yıllık Konferansı'nda Trump'ın planından övgüyle söz ettiğine ancak İşçi Partili Blair'in adını anmadığına dikkat çekiliyor.

Diğer yandan Blair'in, 1998'de Belfast Anlaşması'nın imzalanmasında oynadığı rolle kendini hâlâ "barışı sağlayan bir arabulucu" olarak gördüğü yazılıyor. Anlaşma, ayrılıkçı İrlanda Cumhuriyet Ordusu'nun (IRA) saldırılarını durdurmak amacıyla yapılmıştı. Kuzey İrlanda'da Belfast merkezli ve BK'ye bağlı bir hükümet kurulmuş, İrlanda Cumhuriyeti'yle sınır kontrolleri tamamen kaldırılmıştı.

Blair'in plan kapsamında Gazze'de oynayacağı rol henüz netleşmedi. Analizde, siyasetçinin Körfez liderleriyle Beyaz Saray arasında koordinasyonu sağlayabileceği fakat Gazze'nin yeniden yapılandırılması, güvenliği ve ekonomik kalkınmasının denetlenmesinden sorumlu olması halinde pürüzler çıkabileceği yazılıyor.

Independent Türkçe, BBC, Reuters