Rusya: Batı ile ilişkilerde ‘dönüşü olmayan bir noktaya’ yakınız

Kremlin, Batı’ya karşı sert bir ton kullanmaya başlarken yaptırımlara karşı ‘iyi hazırlandığını’ açıkladı

Dün Malta'nın başkenti Valletta'da Rusya'nın Ukrayna'ya karşı başlattığı saldırıya karşı düzenlenen protesto gösterisi sırasında elinde barış çağrısı yapan bir pankart tutan Ukraynalı küçük bir kız (Reuters)
Dün Malta'nın başkenti Valletta'da Rusya'nın Ukrayna'ya karşı başlattığı saldırıya karşı düzenlenen protesto gösterisi sırasında elinde barış çağrısı yapan bir pankart tutan Ukraynalı küçük bir kız (Reuters)
TT

Rusya: Batı ile ilişkilerde ‘dönüşü olmayan bir noktaya’ yakınız

Dün Malta'nın başkenti Valletta'da Rusya'nın Ukrayna'ya karşı başlattığı saldırıya karşı düzenlenen protesto gösterisi sırasında elinde barış çağrısı yapan bir pankart tutan Ukraynalı küçük bir kız (Reuters)
Dün Malta'nın başkenti Valletta'da Rusya'nın Ukrayna'ya karşı başlattığı saldırıya karşı düzenlenen protesto gösterisi sırasında elinde barış çağrısı yapan bir pankart tutan Ukraynalı küçük bir kız (Reuters)

Kremlin, dün, Batı ülkelerinin Rusya'yı uluslararası toplumdan izole etme ve ağır yaptırımlar uygulama yolunda devam eden çalışmaları nedeniyle eleştirilerini daha da sertleştirdi. Kremlin, ayrıca Ukrayna’ya yönelik askeri operasyonunun kapsamının genişletildiğini duyurdu. Öte yandan Rus güçleri Ukrayna’nın başkenti Kiev’e ve büyük şehirlerine saldırılar düzenledi. Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova, Moskova’nın Batı ile ilişkilerde ‘dönüşü olmayan bir noktaya’ yaklaştığını söylerken, Rusya Güvenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Dmitry Medvedev, “Büyükelçilikleri kapatmanın zamanı geldi” uyarısında bulundu.
Kremlin, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in ‘Kiev’in barış görüşmelerini reddetmesinin’ ardından askeri operasyonların kapsamının genişletilmesi talimatı verdiğini duyurdu. Kremlin Sözcüsü Dmitri Peskov, yaptığı açıklamada, “Putin, Ukrayna tarafıyla müzakereleri başlatma girişimlerinde ilerleme kaydedilmesine fırsat vermek amacıyla Ukrayna'daki Rus birliklerinin ilerlemeyi durdurması talimatı verdi. Ancak karşı tarafın diyalogu reddetmesi nedeniyle, bugün (dün) öğleden sonra Rus güçleri, operasyon planına göre ilerlemeye devam etti. Peskov, Rus birliklerin ilerleyişinin durdurulması sırasında karşı tarafın birkaç yerde düşmanca saldırılarına devam ettiğini de sözlerine ekledi.
Öte yandan Ukrayna Cumhurbaşkanlığı Ofisi Başkan Danışmanı Oleksiy Arestovich, yaptığı açıklamada, “Kiev, bir diyalog başlatmak için kabul edilemez koşullar dayattığından Moskova ile müzakere masasına oturmayı reddetti” ifadelerini kullandı. Rusya’nın arabulucular aracılığıyla öne sürdüğü şartların kendileri için yetersiz olduğunu ifade eden Arestovich, “Bu bizi teslim olmaya zorlama girişimiydi. Onlara, bu saldırılara katılan Minsk'te değil, Varşova'da yahut herhangi bir tarafsız başkentte farklı koşullarda diyaloga hazır olduğumuzu söyledik” dedi.
Rus milletvekilleri tarafından yapılan açıklamalara göre Moskova, Kiev'den Kırım'ı Rus toprağı olarak tanımasını ve son gelişmeleri dikkate alarak Ukrayna'da barış için mevcut koşulları kabul etmesini istedi.
Bu arada Peskov, ülkesinin Batı’nın daha önce ve son dönemde uyguladığı yaptırımlara karşı ‘çok iyi hazırlandığını’ söyledi.
Kremlin Sözcüsü sözlerini şöyle sürdürdü: “Ciddi yaptırımlar uygulanıyordu. Bunlara son birkaç gün içinde birkaç yaptırım paketi daha eklendi. Bunun için çok ciddi ve uzun süredir hazırlanıyoruz. Esasen bunlar öngörülebilir şeyler. Bundan sonra ilgili kurumlar arasında ek analiz ve çalışma koordinasyonuna ihtiyaç duyulacaktır. Elbette tüm ekonomik alanların ve sistemlerin sorunsuz çalışması amacıyla yaptırımların neden olduğu zararı en aza indirmek için derhal harekete geçtik. Bunun için gerekli tüm imkanlara ve yeteneklere sahibiz.”
Bu arada Moskova dün, Türkiye'nin Rus savaş gemilerinin İstanbul ve Çanakkale boğazlarından geçişini askıya alma olasılığını engellemeye çalıştı. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, yaptığı bir açıklamada, Ukrayna'nın talebi üzerine Türkiye’nin Montrö Antlaşması’nın maddeleri uyarınca boğazlardan savaş gemilerinin geçişini durdurabileceğini söylemişti. Bunun üzerine Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Türk mevkidaşı ile yaptığı görüşmede, kendisine Rusya'nın Ukrayna’ya karşı askeri operasyon başlatma kararının nedenleri ve bu konudaki gelişmeler hakkında bilgi verdi. Rusya Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, Türkiye’nin boğazları kapatma olasılığına değinilmezken Lavrov'un Türk mevkidaşından Ankara’nın bu yönde bir karar almamasını isteyip istemediği de bilinmiyor.
Diğer taraftan Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova, Batı'ya karşı eleştirilerini sertleştirdi. Zaharova, Batı medyasında yer alan haberler ve Ukrayna'daki durumla ilgili değerlendirmelerin ‘çılgın bir evden yükselen çığlıklar’ gibi olduğunu söyledi. Zaharova, “Batılı mevkidaşlarımızdan özellikle Anglosaksonlar ve onlarla bağlantılı olanlardan gelen değerlendirmeler, bana çılgın bir evden yükselen çığlıkları çağrıştırıyor. Açıklamalarımızı iyileştirmemiz gerektiğini düşünmüyorum. Bunu inkar edemem” şeklinde konuştu.
 ‘Batı’da iktidarı ve mikrofonu eline geçirenlerin birçoğunun, gerçekten çılgın insanlar olduğu’ izlenimini edindiğini söyleyen Zaharova, “Hiçbir bilgisi olmayanlar, sadece dünyanın değil, kendi ülkelerinin de gerçeklerini bilmiyorlar. Sırf bilgisizliklerinden dolayı bir ülkenin sınırlarını diğerinden ayırmazlar” dedi.
Zaharova, düzenlediği basın toplantısında, “Rusya ile Batılı ülkeler arasındaki ilişkiler, geri dönüşü olmayan bir noktanın başladığı çizgiye çok yaklaştı. Hatta o noktaya çoktan ulaştık” ifadelerini kullandı.
Rusya’nın yaptırımlardan önce olduğu gibi ABD ile çalışmayı uzun süre önce bıraktığını belirten Rus yetkili, normal siyasi, ticari ve ekonomik ilişkilerin yeniden inşası gibi bir durumun söz konusu olmadığını açıkladı.
Bakanlık Sözcüsü, sözlerini şöyle sürdürdü: “Toplu güvenlik bağlamında bir diyalogumuz oldu ve çok şey önerdik. Bu olmayınca bir sonraki aşamaya geçtik. Toplu güvenliği tartışmak istemiyorsanız da neleri garantilediğimizin anlaşılmasını istiyoruz. Diyalog seçeneğini de terk ettiklerinde, hayati çıkarlarımızdan yola çıktık. Onlar (Batılı ülkeler) ikili ilişkiler, ekonomik kalkınma, mali ve insani alan lehinde sonuç verecek herhangi bir diyalog veya müzakere önerisinde bulunmadılar. Kötü gidişatı önleyecek özel temaslar dahi kurmadılar. İkili ilişkiler ya da karşılıklı çıkarlar, kapsamlı konular olmasa da işbirliğine işaret eder. Bunların hiçbiri sağlanmadı.”
Zakharova, Batılı ülkelerin bunun yapmak yerine “Merhaba, ya buraya gel ya da defol... Artık sana ihtiyacımız yok” tutumunda çok kaba bir davranış şekli sergilemeyi seçtiklerini kaydetti.
Avrupa Konseyi'nin Rusya'nın üyeliğini askıya alma kararını ‘siyasi’ olarak nitelendiren Zakharova, “Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi'nin bu açıkça siyasi olarak alınmış kararı, Avrupa Konseyi'nin bağımsızlığını kaybettiğinin, Batı bloğunun ve onun uzantılarının çifte standartları içinde bir itaatkar aracına dönüştüğünün bir başka kanıtı oldu” diye konuştu.
Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi, Rusya'nın teşkilattaki tüm temsil haklarının askıya alınması yönünde oy kullanmıştı.
Öte yandan Rusya Güvenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Dmitry Medvedev, Rus yetkililer arasında Batı'ya karşı kullanılan aynı sert tonla, Rusya'ya yaptırım uygulayan ülkelerle ilişkilerinin gözden geçirilebileceği konusunda uyardı. Medvedev, “ABD Dışişleri Bakanlığı'ndaki cahiller bile, yaptırımların hiçbir şeyi değiştirmeyeceğini ve Rusya'nın Donbass'ı korumak amacıyla başlatılan ve tüm hedeflere ulaşıncaya kadar devam edecek olan askeri operasyonunu etkilemeyeceğini bilir” diye yazdı.
İyi haberlerin de olduğunu söyleyen Medvedev, “Yaptırımlar, stratejik istikrar konusundaki diyalogun kesilmesi de dahil olmak üzere, yaptırım uygulayan ülkelerle tüm ilişkilerin gözden geçirilmesi için mükemmel bir fırsat olabilir” dedi.
Prensipte diplomatik ilişkilerin gerekli olmadığını ifade eden Medvedev, “Büyükelçilikleri kapatmanın zamanı geldi. Birbirimize yalnızca silah dürbünlerinin ardından bakarak iletişime devam edebiliriz” ifadelerini kullandı.
Batı’nın yurtdışındaki Rus vatandaşlarının ve Rus şirketlerinin fonlarına el koymaya yönelik tehditlerine ilişkin olarak ise Medvedev, “Rusya da buna Rusya'daki yabancıların ve yabancı şirketlerin fonlarına el koyarak ya da belki de düşman bölgelerinde kayıtlı kişilerin mallarını kamulaştırarak benzer şekilde karşılık vermelidir” yazdı. Yaptırımların, Rusya'da iktidar ve halk arasındaki birliği ve bağı güçlendireceğine inandığını belirten Medvedev, alaycı bir üslupla “Hiçbir şey iktidarı, yetkilileri ve hemen hemen tüm vatandaşlarımızı, ABD’lilerin ve Avrupalıların sevgisinden daha fazla yaklaştıramaz. Bekle ve gör!” dedi.
 



Elon Musk, Biden'ın kanseri hakkındaki komplo teorisini destekliyor

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

Elon Musk, Biden'ın kanseri hakkındaki komplo teorisini destekliyor

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

ABD Başkanı Donald Trump'ın müttefiki Elon Musk, X'te yaptığı paylaşımda eski Başkan Joe Biden'ın kanser teşhisiyle ilgili komplo teorisini destekledi.

Sağcı podcast sunucusu Clint Russell pazar gecesi X'te Demokratları, Biden'ın seçilmesini sağlamak için "şeytani" bir plan yapmakla suçladı. Bu plan, Kamala Harris'in dizginleri ele almasının önünü açmak için teşhisi nedeniyle Biden'ın stratejik olarak görevi bırakmasını içeriyor.

Biden adına konuşan sözcüye göre eski Başkan'a cuma günü "agresif" prostat kanseri teşhisi kondu.

Liberty Lockdown podcast'inin sunucusu, X'te olayı şöyle küçümsedi:

Yani plan Biden'ı aday yapmak, kanseri ve bunaması hakkında yalan söylemek, onu Beyaz Saray'a geri getirmek ve ardından Kamala'nın korku krallığının kurulabilmesi için hemen kenara çekilmesini sağlamaktı. Tüm bunlar DJT'yi hapse atmaya ya da öldürmeye çalışırken olacaktı. Sadece hepimizin aynı düşündüğünden emin olmak istiyorum. Bu insanlar şeytan.

Hükümet Verimlilik Bakanlığı'ndaki siyasi görevlerinden uzaklaştıktan sonra yakın geçmişin bir figürü haline gelen Musk, bir dart tahtasını "tam ortadan vuran" emojiyle yanıt vererek görünüşe göre bu son derece tuhaf iddiayı desteklediğini ifade etti.

cdfgthy
Temsilcileri, Joe Biden'a geçen hafta prostat kanseri teşhisi konduğunu söyledi (AP)

Başkan'ın en büyük oğlu Donald Trump Jr. da dahil Trump klanının diğer üyeleri, yanlış iddialarda bulunmak için X'i kullandı.

Donald Trump'ın en büyük oğlu, "Bilmek istediğim şey Dr. Jill Biden'ın 5. evre metastatik kanseri nasıl gözden kaçırdığı yoksa bu da başka bir örtbas mı??" diye tweet attı.

İş insanı, eski first lady Jill Biden'ın Delaware Üniversitesi'nden aldığı eğitim bilimleri doktora derecesini resmi tıbbi yeterlilikle karıştırıyor gibi görünüyordu.

Grummz adlı bir başka kullanıcıysa komplo tartışmalarına katılmanın ötesine geçerek şunları yazdı:

ABD'de tamamen yok olmaya çok yaklaştık. X yok olacaktı, kitlesel sansür norm haline gelecekti ve oyun ve filmlerde tamamen duyarcılık hakim olacaktı. Ve büyük olasılıkla III. Dünya Savaşı başlayacaktı. Şükredin.

Musk'ın kısa ve öz yanıtı her iki kişinin de asılsız iddialarına yanıt olarak geldi.

Independent Türkçe