Suriye sağlık sektörü, doktorlarını kaybediyor

Fotoğraf (Reuters_Arşiv)
Fotoğraf (Reuters_Arşiv)
TT

Suriye sağlık sektörü, doktorlarını kaybediyor

Fotoğraf (Reuters_Arşiv)
Fotoğraf (Reuters_Arşiv)

Şam Kırsalı Bölge Doktorlar Sendikası Başkanı Halid Kasım Musa, Suriyeli doktorların Moritanya, Somali, Sudan ve Yemen’e göçlerinin devam ettiğini belirtti. Sendika Başkanı Suriyeli doktorların göçüyle ilgili konuşulanların doğru olduğunu, 1200-3000 dolar arasında değişen maaşlar ve iş imkanları ile Suriyeli doktorları kendilerine çeken ülkeler olduğunu söyledi.
Sendika Başkanı Musa dün (Cumartesi) yerel radyo ‘Melody’ye yaptığı açıklamada, “Yurt dışında genel cerrahi, ortopedi, jinekolojik ve plastik cerrahi uzmanlarına yönelik talep var. Aynı şekilde Arap Körfezi ülkelerinde de kadın doktorlara talep bulunuyor.” ifadelerini kullandı.
Suriye Sağlık sektörü sağlık kadrolarını kaybetmesi sebebiyle sıkıntı yaşıyor. Suriye’de, savaş yılları boyunca onlarca doktor öldürüldü, bazıları tutuklandı. Binlercesi ise askeri hizmetlerden kaçarak diğer ülkelere sığındı. Kovid-19 pandemisinin yayılması da sağlık personeline ağır darbe vurdu. 2020 yılında 200 doktor salgın sebebiyle hayatını kaybetti. Buna, ekonomi ve yaşam koşullarının bozulması nedeniyle göç eden doktor sayısındaki artış göstermesi de eşlik etti. Tüm bunlar, ülkede genel sağlık personel sıkıntısına ve anestezi uzmanı, göğüs ve damar cerrahisi gibi bazı alanlarda ciddi bir personel eksikliğe yol açtı.
Doktorlar Sendikası Başkanı Halid Kasım Musa sendikaya kayıtlı olan 2 bin 750 doktorun yüzde 50’sinin pratisyen hekimlerden, geri kalanının ise uzmanlardan oluştuğunu belirtti. Musa ayrıca sendikaya kayıtlı sadece 12-13 anestezi uzmanı olduğunu, damar ve göğüs hastalıkları uzmanların bulunmadığını söyledi.
Sendika Başkanı, Suriyeli doktorların ülkedeki sağlık kadrolarını boş bırakarak göç etme nedenlerine yanıt verdi. Suriyeli doktorun başta Avrupa olmak üzere bazı ülkelerden yasal ya da yasadışı göç için kolaylıklar aldığını söyledi. Göçün bir başka nedeninin de doktorların Avrupa’daki üniversitelerde ve akademilerinde eğitim almak istemeleri olduğunu söyledi. Sendika Başkanı zorunlu askerlikle ilgili olarak, bu konuda bir karar çıkarıldığını ve doktorların askeri hizmet sürelerinin bir buçuk yıl ile sınırlandırıldığını ve ihtiyati hizmet niteliğinde olmamak kaydıyla istediği alanda ve bölgede yaptıklarını vurguladı ve bu karardan birçok doktorun yararlandığını belirtti.
Suriye Doktorlar Sendikası Başkanı Gassan Fendi daha önce, Almanya’ya 5 bin Suriyeli doktor kabul etmesi ve Fransa, Birleşik Krallık ve tüm Arap ülkeleri Suriyeli doktorun seyahatini kolaylaştırmalarına karşı şüphelerini dile getirirken, Suriyeliler arasında beyin göçüne karşı savaşın olduğundan bahsetmişti. 
Suriye Doktorlar Sendikası’na kayıtlı doktor sayısının farklı uzmanlık alanlarından 30 bin kadar olduğu tahmin ediliyor. Geçen yıl sendikadan ayrılan doktor sayısına ilişkin bir veri bulunmuyor.
Hastanelerde ve özel kliniklerde tedavi maliyetlerinin gelir düzeyine göre yüksek olmasına rağmen, Suriye’deki doktorlar Sendika tarafından belirlenen maaşları adil bulmuyor. Doktorlar, Suriye hükümetinin, on yıldan fazla süredir mesleğini icra eden doktorlara devlet desteği listesinden çıkarma ve anestezistleri ülkede kaymaya teşvik etmek için aylık 200 bin Suriye lirası ödeme yapma kararının ardından bu maaşların değiştirilmesini talep ediyorlar.
Özel hastaneler ve klinikler sendikanın belirlediği maaşlara tabi olarak çalışmıyor. Sendikanın belirlediği maaşlar 5 bin – 10 bin Suriye lirası arasında değişiyor. Doktorun uzmanlığı, tecrübesine ve kliniğin kırsal ile şehir arasındaki konumuna bağlı olarak bu maaşlar aşılabiliyor ve özel hastanelerde ise en düşük maaş 100 bin Suriye lirasında sınırında bulunuyor.



Salih Müslim: Dünya Türkiye’nin operasyonlarına için yeşil ışık yakmayacak

Demokratik Birlik Partisi (PYD) Eş Başkanı Salih Müslim (Şarku’l Avsat)
Demokratik Birlik Partisi (PYD) Eş Başkanı Salih Müslim (Şarku’l Avsat)
TT

Salih Müslim: Dünya Türkiye’nin operasyonlarına için yeşil ışık yakmayacak

Demokratik Birlik Partisi (PYD) Eş Başkanı Salih Müslim (Şarku’l Avsat)
Demokratik Birlik Partisi (PYD) Eş Başkanı Salih Müslim (Şarku’l Avsat)

Demokratik Birlik Partisi (PYD) Eş Başkanı Salih Müslim, Türkiye'nin İsveç'in NATO'ya üyeliğini kabul etmesi karşılığında Kürtlere yönelik operasyonlarının desteklenmesinin de aralarında bulunduğu şartlarını, Kürtlerin bekasına yönelik bir savaş ilanı olarak değerlendirdi. Müslim, Şarku'l Avsat'a yaptığı açıklamada, Türkiye, tarafların tarafsızlık politikasını reddetmelerinden ötürü Kürt halkının çektiği sıkıntıları anlayan uluslararası güçlere her türlü baskıyı uyguluyor. Öyle ki Ankara, Kürtlerin bekasına karşı yürüttüğü savaşta, başta NATO olmak üzere tüm güçleri kendi tarafına çekmeye çalışıyor” ifadelerini kullandı.

PYD ile başta İsveç olmak üzere Avrupa ülkeleri arasında herhangi bir düşmanlık olmadığını vurgulayan Müslim, Ankara'nın, Suriye'nin kuzeydoğusunda Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi ve PYD liderliğindeki askeri güçlerin kontrolü altındaki bölgelere yönelik operasyonlarına yeşil ışık yakılması ihtimalini dışladı.

Müslim, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Türkiye'nin Kürtlere yönelik saldırılarının karşılığında müzakerelerden bir şey kazanabileceğini düşünmüyorum. Çünkü Erdoğan, tüm dünyanın onun bombardımanlarına razı olacağına inanıyor, ama beklediğini alamayacak.”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İsveç Başbakanı Ulf Kristersson ve NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg arasında 11 Temmuz’da Litvanya'nın Vilnius kentinde gerçekleşen üçlü görüşme sırasında, Türkiye’nin İsveç'in NATO'ya katılımını onayladığını duyurdu. Müslim, bu kararın Suriye'nin kuzeydoğusundaki Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi bölgelerine ilişkin beklenen sonuçları hakkında yaptığı değerlendirmede, Özerk Yönetim tecrübesi ve bu bölgelerin 10 yıl önce Suriye yönetiminin kontrolü dışında örgütlenmesi sayesinde Rojava'da (Suriye Kürdistanı) başarılı bir model oluşturduklarını belirterek, “Güçlerimizin disiplini sonucunda, ABD ve Uluslararası Koalisyon güçlerini bizimle askeri ortaklık yapmaya iten halkımızın kazanımlarını savunacağız” dedi.

Kürt halkını hedef alan saldırılara karşı Kürtlerin ulusal birliğinin sağlanmasını isteyen ve tüm Kürt tarafları, Kürt birliğinin önündeki en büyük engel olan partizanlık ve tek taraflı çıkarlardan uzak durmaya çağıran Müslim, “Ulusal birliği sağlamak isteyen Kürt partileri çıkarlarını bir kenara bırakmalı” şeklinde konuştu. Suriyeli siyasetçi, ulusal birliği sağlamaya ve muhalefetteki Kürt Ulusal Konseyi de dahil olmak üzere tüm Kürt taraflarla diyalog kurmaya hazır olduğunu da sözlerine ekledi.

Müslim, Özerk Yönetimin ve askeri güçlerinin kontrolü altındaki bölgeleri yönetmek için Suriye Kürt Ulusal Konseyi (ENKS) ile birlikte çalışmak istediklerini, ancak ENKS’nin Türkiye destekli Suriyeli muhalefet koalisyonundaki varlığının buna engel olduğunu söyledi. Müslim, diyalog kapısının bir şeyler yapmak ve bu cesareti göstermek isteyen tüm siyasi güçlere açık olduğunun da altını çizdi.

Türk siyasetine ve Kürtlerle savaş politikasına karşı uyarıda bulunan PYD Eş Başkanı, “Türkiye, Türkiye'deki Kürt şehirlerini ve Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) topraklarındaki Kürt şehirlerini yakıp yıkıyor. Bunun DEAŞ'ın Rojava bölgelerine yaptıklarından hiçbir farkı yok. Bu politikalar, bir iç ekonomik krizin yansımasıdır” şeklinde konuştu.

PYD’nin resmi internet sitesi üzerinden pazar günü konuyla ilgili yaptığı açıklamada, Suriye sorununun çözümüne yönelik arabuluculuk çalışmalarında önemli rol oynayan İsveç halkına ve kurumlarına saygı ve takdir ifade edildi. Açıklamada, “Partimiz (PYD), İsveç'in ve halkının çıkarlarına zarar verecek herhangi bir eylemde bulunmamıştır. Türkiye'nin, İsveç'in tüm dünyada demokrasiye destek veren insani duruşunu etkilemek için uyguladığı baskıyı kınıyoruz” denildi.

Türkiye’nin artan operasyonları

Türkiye, geçtiğimiz haziran ayı başlarından bu yana DEAŞ'e karşı savaşında ABD liderliğindeki Uluslararası Koalisyon güçleri tarafından desteklenen Özerk Yönetim ve Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) kontrolündeki bölgeleri hedef alan hava saldırılarını artırdı.

Geçtiğimiz haziran ayının sonlarında silahlı insansız hava aracı (SİHA) ile Özerk Yönetimin önde gelen isimlerinin bulunduğu bir araç hedef alındı. Araçta Kamışlı Kantonu Eş Başkanı Yusra Derviş ile yardımcısı Liman Şiveş ve aracı kullanan Fırat Tuma öldü, Kamışlı Kanton Eş Başkanı Gabi Şamun ise ağır yaralandı.