Avrupa’dan Ukrayna'yı silahlandırma ve hava sahasını Rusya'ya kapatma kararı

Batılı ülkelerin Rusya merkezli bankaların SWIFT sisteminden dışlanması adımına çeşitli ülkelerden destek gelirken, ‘Kremlin medyasına’ yasaklama getirilmesi için harekete geçildi.

Borrell ve von der Leyen dün Brüksel’de ortak bir basın toplantısı düzenlediler (AP)
Borrell ve von der Leyen dün Brüksel’de ortak bir basın toplantısı düzenlediler (AP)
TT

Avrupa’dan Ukrayna'yı silahlandırma ve hava sahasını Rusya'ya kapatma kararı

Borrell ve von der Leyen dün Brüksel’de ortak bir basın toplantısı düzenlediler (AP)
Borrell ve von der Leyen dün Brüksel’de ortak bir basın toplantısı düzenlediler (AP)

Batılı müttefikler, Ukrayna’nın işgalinden sonra Rusya’ya uygulanması planlanan yeni bir mali yaptırım paketini kabul ettiler. Rusya merkezli bazı bankaların, küresel piyasalarda hayati bir araç olarak kabul edilen dünya bankaları arası işlemler için kullanılan SWIFT ödeme sisteminden çıkarılırken, Avrupa Birliği (AB) ülkeleri hava sahalarını Rusya'ya kapattı.  AB ülkeleri ayrıca ‘yalan haberler yaymaları ve bölücülük yapmalarını’ engellemek amacıyla RT ve Sputnik gibi Rusya merkezli haber ajanslarına yayın yasağı getirme kararı aldılar.

SWIFT yaptırımı
Fransız Haber Ajansı’nın (AFP) aktardığı Beyaz Saray’dan yapılan açıklamada, Avrupa Komisyonu liderleri, Fransa, Almanya, İtalya, İngiltere, Kanada ve ABD’nin Rusya'yı mali sistemden ve ekonomilerinden daha da izole edecek tedbirler almakta kararlı oldukları vurgulandı. Rusya merkezli bazı bankaların SWIFT sisteminden çıkarıldığı belirtilen açıklamada, buna ilişkin tedbirlerin ‘önümüzdeki günlerde’ alınacağı açıklandı.
Japonya Başbakanı da dün ülkesinin Rusya merkezli bazı bankaları SWIFT sisteminden çıkarma konusunda Batılı ülkelere katılacağını duyurdu. Başbakan Fumio Kishida, dün yaptığı açıklamada, “Batılı ülkeler tarafından, bu sabah Rusya'nın uluslararası finans sisteminden ve küresel ekonomiden dışlanması için bazı Rus bankalarının SWIFT sisteminden dışlanması da dahil olmak üzere birtakım adımlar atıldığı bildirildi. Batılı ülkeler, Japonya'dan bu girişime katılmasını istediler. Japonya da buna katılacak” ifadelerini kullandı.
SWIFT ödeme sistemi, küresel para transfer işlemleri açısından bankalar arasında hızlı ve güvenli iletişim sağlıyor. Rusya'nın bu sistemden dışlanmasının, dünyanın birçok ülkesiyle olan ticari ilişkilerine büyük zarar vermesi bekleniyor.

Avrupa’dan silah kararı
AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen dün yaptığı açıklamada, AB’nin Rusya’nın işgali karşısında Ukrayna'ya silah alımı ve teslimatını finanse etme kararı aldığını ve kararın AB için bir emsal teşkil ettiğini söyledi. Von der Leyen çevrimiçi olarak yaptığı açıklamada, “AB tarihinde ilk kez, saldırı altındaki bir ülkeye silah ve diğer teçhizatın satın alınmasını ve teslimatını finanse edecek. Bu tarihi bir dönüm noktasıdır” dedi.
AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell ise, Brüksel'in AB üyesi ülkelere, ‘Ukrayna ordusuna ölümcül silahların yanı sıra yakıt, koruyucu ekipman ve tıbbi malzeme sağlamak için’ AB’nin acil durum finansman hattını kullanmalarını önereceğini açıkladı.
AB üyesi ülkelerin dışişleri bakanları dün, Kiev'e destek çabalarını koordine etmek üzere telekonferans aracılığıyla bir toplantı gerçekleştirdiler. Bakanlar, Cumartesi günü Rusya'ya yönelik açıklanan ek yaptırımların yanı sıra Josep Borrell'in dile getirdiği yaptırımların uygulanması için gerekli tüm yasal adımların hızla atılmasını sağlamanın yollarını görüştüler.  Avrupalı bir ​​yetkiliye göre bakanlar ayrıca, yaptırımların derhal uygulanmaya başlanması amacıyla onaylanması beklenen mali tedbirlerle ilgili olarak AB Komisyonu tarafından sunulan bir öneriyi de görüştüler.
AB üyesi 17 ülke, Kiev'deki yetkililerin çağrılarının ardından Rusya’nın saldırısını püskürtmek için Ukrayna'ya silah tedarik edileceğini açıkladılar. Bu çerçevede Almanya Cumartesi günü, bin adet tanksavar füze rampası, 500 adet Stinger karadan havaya füze ve dokuz obüs teslimatına izin verdi. Fransa, Ukrayna’ya daha fazla askeri teçhizat teslim etme kararı alırken Belçika, Ukrayna ordusuna 2 bin makineli tüfek ve 3 bin 800 ton yakıt tedarik ettiğini doğruladı.
Hollanda, Cumartesi günü, daha önce sözünü verdiği ekipmanların bir kısmını, özellikle yüksek hassasiyetli silahlar ve miğferler gönderdiğini ve iki yüz karadan havaya Stinger füzesi sağlayacağını bildirdi.  Çek Cumhuriyeti ise, Kiev'e dört bin top mermisi tedarik edilmesini onaylarken binlerce silah ve mühimmat gönderecek.

Uçuş yasağı
Avrupa ülkeleri ayrıca Ukrayna'ya yönelik mali ve askeri desteğin yanı sıra hava sahalarını Rusya’dan yapılan her türlü uçuşa kapatma kararı aldılar. AB, özel uçaklar da dahil olmak üzere hava sahalarını Rusya’dan yapılan tüm uçaklara kapatacak. Von der Leyen, açıklamasında bu konuyla ilgili olarak, “(AB üyesi ülkelere) Rusya'ya ait olan ve Rusya'da kayıtlı veya Rusya’nın çıkarları için kullanılan tüm uçakları yasaklamalarını öneriyoruz. Artık AB topraklarına iniş yapamayacaklar, kalkamayacaklar ve uçamayacaklar” şeklinde konuştu.
Avrupalı ​​yetkili aynı zamanda, ‘Kremlin'in AB ülkelerinde yayın yapan basın kuruluşlarına’ yayın yasağı getirildiğini duyurdu. Von der Leyen, “Rus devlet medyası RT, Sputnik ve onlara bağlı basın kuruluşları, artık Putin'in savaşını haklı çıkarmak ve birliğimizi bölmek için uydurdukları yalanları yayınlayamayacaklar. Bu doğrultuda söz konusu kuruluşların Avrupa'daki zehirli ve zararlı bilgi çarpıtma faaliyetlerini önlemek için bir takım araçlar geliştiriyoruz” dedi.



İran, reformistlerin Tel Aviv ile temas kurduğu iddialarını yalanladı

Tahran'a yönelik İsrail saldırısının gerçekleştiği yerden yükselen dumanların fotoğrafını çeken insanlar, 23 Haziran 2025 (AP)
Tahran'a yönelik İsrail saldırısının gerçekleştiği yerden yükselen dumanların fotoğrafını çeken insanlar, 23 Haziran 2025 (AP)
TT

İran, reformistlerin Tel Aviv ile temas kurduğu iddialarını yalanladı

Tahran'a yönelik İsrail saldırısının gerçekleştiği yerden yükselen dumanların fotoğrafını çeken insanlar, 23 Haziran 2025 (AP)
Tahran'a yönelik İsrail saldırısının gerçekleştiği yerden yükselen dumanların fotoğrafını çeken insanlar, 23 Haziran 2025 (AP)

İran medya kuruluşları, 12 günlük savaş sırasında bazı İranlı yetkililerin İsrail'e mesaj göndererek, İran Dini Lideri’nin hedef alınması halinde ülkedeki liderlik boşluğunu doldurmaya hazır olduklarını bildirdikleri iddialarını yalanladı.

İran Devrim Muhafızları Ordusu'na (DMO) bağlı Fars Haber Ajansı, ‘İsrail'in toplumda bölünme tohumları ekmek amacıyla reformistlerle ilgili uydurma iddiaları’ hakkında kısa bir açıklama yayınladı.

Açıklamada, “Son günlerde Siyonist varlık, tartışmalı iddialar yayarak 12 günlük savaş sırasında ülke içinde oluşan eşi benzeri görülmemiş birlik ve uyumu bozmak için büyük çaba sarf etti” denildi.

İranlı Öğrenciler Haber Ajansı (ISNA), bu anlatıyı destekleyen platformlar olarak hareket eden muhalif medya kuruluşlarının, iç anlaşmazlıkları körüklemeyi amaçlayan söylentilerin yayılmasına katkıda bulunduğunu belirtti.

Fars Haber Ajansı, yurtdışındaki Farsça yayın yapan medya kuruluşlarını ‘izleyicilerini motive etmek ve İran toplumu içinde bölünmeyi körükleme projesinde başarılı olmak için çeşitli söylentiler yaymakla’ suçladı.

Ajans, özellikle Manoto TV tarafından yayınlanan ve savaş döneminde reformist hareketin önde gelen isimlerinin Siyonist varlık yetkililerine gizli bir mektup göndererek, İran'da rejim değişikliği çabalarına destek istediklerini belirten bir habere atıfta bulundu.

Ajans, bu bağlamda yapılan araştırmaların ‘bu iddianın ilk olarak Siyonist varlığa bağlı hesaplar tarafından ortaya atıldığını ve daha sonra bu projenin medya kolu olarak Manoto TV tarafından büyütülüp desteklendiğini gösterdiğini’ bildirdi.

Fars Haber Ajansı’nda yer alan haberde, “Bu haberin ve son günlerde bu kanallar aracılığıyla yayılan diğer benzer haberlerin yalan olduğuna ve kamuoyunu, özellikle de devrimci kesimi kışkırtmak, yanlış kutuplaşmalar yaratmak ve toplumda fitne ve bölünme ortamı yaratmak amacıyla yayınlandığına şüphe yok” ifadeleri yer aldı.

hy
İran Dini Lideri Ali Hamaney 23 gün sonra ilk kez kamuoyu karşısına çıkarak, cumartesi günü Tahran'da düzenlenen Aşura törenine katıldı. (AP)

ISNA tarafından cumartesi günü sosyal medya üzerinden yapılan paylaşımda, “Bu haber ve son günlerde ortalıkta dolaşan diğer iddialar doğru değil; özellikle ülkenin devrimci çevrelerinde kamuoyunu karıştırmak, sahte bir kutuplaşma durumu yaratmak ve toplumu gerilim ve bölünmeye doğru itmek için tasarlanmış” ifadesi yer aldı.

Manoto TV cumartesi günü sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımda, İran ile İsrail arasındaki savaşın ilk haftasında, reformist hareketin önde gelen isimlerinden bir grubun İsrail tarafına bir mektup göndererek, İran'da rejim değişikliği sürecine destek istediklerini belirtti.

Kanal, ‘İsrail'de bilgi sahibi bir kaynak’ olarak tanımladığı kişinin mektubun bir dizi tanınmış reformist tarafından imzalandığını söylediğini aktardı. “Eğer İsrail rejim değişikliğini desteklerse, adaylarımız ülke yönetimini devralmaya tamamen hazırdır” ifadesinin yer aldığı mektupta, İsrail saldırısını kınayan eski Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, ilk Dini Lider’in torunu olan müttefiki Hasan Humeyni ve Evin Cezaevi’nde tutuklu bulunan reformist aktivist Mustafa Taczade başta olmak üzere önde gelen isimlere atıfta bulunuldu.

Bu gelişme, İsrailli ‘Terror Alarm’ hesabının 28 Haziran'da X platformunda yaptığı bir paylaşımda, ‘eski İran Cumhurbaşkanı'nın birkaç gün önce DMO tarafından düzenlenen bir suikast girişiminden kurtulduğunu’ iddia etmesinin ardından geldi.

Hasan Ruhani hükümetinde İstihbarat Bakanı ve Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan'ın özel yardımcısı olan Mahmud Alevi cumartesi günü katıldığı bir televizyon programında, “İsrail Tahran'a girmeye, rejimi değiştirmeye ve İslam Cumhuriyeti'nin sonunu kutlamaya hazırlanıyordu” dedi.

Alevi sözlerini şöyle sürdürdü: “Düşman, durumdan şikâyetçi olan bazı vatandaşların kritik bir anda rejimi terk edeceğini düşündü ama yanlış hesap yaptı. İsrail savaşta üstünlüğü ele geçirseydi yeni bir hamle yapabilirdi. Tabii ki spesifik bir şey öngörmüyorum.”

Geçtiğimiz ay Reuters, Hamaney'in halefinin seçilmesine yönelik yoğun tartışmalara aşina olan beş kaynağa dayanarak en önemli iki adayın 56 yaşındaki oğlu Mücteba ve kurucu liderin (Humeyni) torunu 53 yaşındaki Hasan Humeyni olduğunu aktarmıştı. Mücteba Hamaney ve Hasan Humeyni isimleri şaşırtıcı değil, zira bu iki isim en az 10 yıldır Hamaney'in halefi olma ihtimaliyle ilişkilendiriliyordu. Hasan Humeyni reformcu hareketin favorisi olarak görülürken, Mücteba Hamaney DMO liderliği tarafından destekleniyor.

DMO Siyasi ve İdeolojik İşlerden Sorumlu Komutan Yardımcısı Tuğgeneral Mesud Senayirad, “Siyonist varlığın ya da bu şer ittifakı içindeki müttefiklerinin herhangi bir aptalca eylemi, İran tarafından çöküşlerini hızlandıracak sert bir yanıtla karşılanacaktır” dedi.

İran'ın muhalifleri için olası senaryolardan birinin ‘gri bölgeye’ dönmek ve ‘içerdeki yıkıcı ve hain unsurları’ kullanmak olduğunu söyleyen Senayirad, güvenlik servislerinin ‘savaş sırasında biriken ve halen devam eden deneyim ve hazırlıklara sahip olduğunu’ ifade etti.

Senayirad, “Yakın zamanda keşfedilen ağlar, onlarca yıllık gizli güvenlik ve istihbarat çalışmalarının sonucudur. Son çatışma, savaş sırasında kullanılan bu uyuyan hücreleri izleme fırsatı sağladı. Son tutuklamalar, güvenlik güçlerine gelecekte etkili saldırılar gerçekleştirmelerine yardımcı olması beklenen önemli bilgiler sağladı” ifadelerini kullandı.

Bulunan her ipucunun bu yıkıcı ağların farklı boyutlarının ortaya çıkarılmasına yol açabileceğini ifade eden Senayirad, kurumların daha önce bunlar hakkında kısmi bilgiye sahip olduğunu, ancak son olayların bunları daha geniş bir şekilde açığa çıkardığını açıkladı.

Yerel basına göre DMO dün ülkenin batısında, İran-İsrail savaşı sırasında İsrail bombardımanının vurduğu bir bölgede patlayıcıları imha etmeye çalışan iki üyesinin öldüğünü duyurdu.

Şarku’l Avsat’ın DMO'ya bağlı Tesnim haber ajansından aktardığına göre, iki DMO üyesi dün ülkenin batısında bulunan Hürremabad'da Siyonist rejimin saldırısı sonucu geride kalan patlayıcıların bulunduğu bir alanı temizlerken, patlayıcıların infilak etmesi sonucu öldü.

İsrail saldırıları, İran'ın nükleer programındaki üst düzey askeri yetkililerin ve bilim adamlarının ölümüne neden oldu. İran yargısı, savaşın en az 936 kişinin ölümüyle sonuçlandığını bildirdi.