Lübnan Emniyet Müdürlüğü: Pasaport alanların çoğu belgelerini kullanmıyor

Lübnan Emniyet Müdürlüğü: Pasaport alanların çoğu belgelerini kullanmıyor
TT

Lübnan Emniyet Müdürlüğü: Pasaport alanların çoğu belgelerini kullanmıyor

Lübnan Emniyet Müdürlüğü: Pasaport alanların çoğu belgelerini kullanmıyor

Lübnan Emniyet Genel Müdürlüğü, son zamanlarda pasaport başvurularıyla ilgili alınan önlemlerin, seyahat etmek isteyen vatandaşların pasaport almasını öncelemek amacıyla alındığını duyurdu.  
Çok sayıda Lübnanlı, pasaport yenilemek için aylardır randevu alamamaktan yakınmaktaydı.
Emniyet Genel Müdürlüğü’nden yapılan açıklamada şu ifadelere verildi: ‘’Son bir yıldır pasaport almak isteyenlerin sayısında astronomik bir artış gözlendi. Bu sayının geçmişteki yılların kat be kat üstünde olması hasebiyle, şubelerimizde aşırı yoğunluk oluştu. Dolayısıyla idari ve lojistik nedenlerden ötürü, pasaportlar zamanında yetiştirilemedi ve tüm talepleri değerlendirmemiz mümkün olmadı. Bu gerçekle karşı karşıya kalan müdürlüğümüz, bir dizi idari önlem aldı. Pasaport başvuru randevularının elektronik ortamda alınması için çalışmalar yaptık, ancak tüm bu önlemlere rağmen vatandaşlar, acil pasaport ihtiyaçları için randevu alamadıkları yönünde haklı şikayetlerde bulundular. Bunun üzerine yaptığımız bir araştırmada, pasaport alanların yüzde 69’unun bu belgeleri kullanmadığını tespit ettik. 20 bin vatandaş son bir yıl içinde pasaport yenilemek için başvurdu. Ancak çoğunun pasaportun süresinin bitimine henüz iki yıl var. Ayrıca işlem görmüş 15 bine yakın pasaport, sahipleri tarafından teslim alınmadı. Tüm bunlar dikkate alınarak, seyahat edecek vatandaşların hareket özgürlüğünü korumak adına, bu kişilere öncelik verilmesini amaçlayan idari önlemler aldık.’’  
Bir yılı aşkın süredir çok sayıda pasaport talebi olduğu vurgulanan açıklamada, ‘’İstatiksel çalışmalar ışığında pasaport defterlerinin satın alım ihalelerinin yapıldığı’’ ancak aşırı talep nedeniyle stoklarda sorunlar yaşandığı belirtildi. Genel Müdürlüğü’n yeterli pasaport defteri temini için gerekli çalışmaları başlattığı ve finansman sağlanması için resmi işlemleri ilgili mercilere havale ettiği kaydedildi.  



Hizbullah'a "çağrı cihazı" operasyonunun detayları ortaya çıktı

Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
TT

Hizbullah'a "çağrı cihazı" operasyonunun detayları ortaya çıktı

Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)

Lübnan'da Hizbullah'ın çağrı cihazlarının ardından telsiz, radyo ve güneş enerjisi panellerinin patlatılmasıyla bölge topyekun savaşa doğru sürükleniyor. 

17 Eylül'de Hizbullah'ın kullandığı çağrı cihazlarında eş zamanlı patlamalar yaşanmış, ikisi çocuk 12 kişi hayatını kaybetmiş, 2 bin 800 kişi de yaralanmıştı. 

Dün de ülkedeki telsiz, radyo ve güneş enerji sistemlerinde patlama gerçekleşti. En az 20 kişinin öldüğü, 450'den fazla kişinin de yaralandığı bildiriliyor. Lübnanlı yetkililer, olaydan İsrail'i sorumlu tutarken Tel Aviv'den henüz açıklama gelmedi.

Diğer yandan saldırıyla ilgili bilgiye sahip olan fakat adlarının gizli tutulmasını isteyen kaynaklar, Amerikan gazetesi New York Times'a (NYT) operasyonun ardında İsrail'in olduğunu doğruluyor. 

Mossad'ın BAC Consulting adlı bir paravan şirket kurduğu ve çağrı cihazlarını bubi tuzağına dönüştürerek Lübnan'a soktuğu iddia ediliyor. Macaristan merkezli bu paravan şirket, kağıt üstünde Tayvanlı Gold Apollo firması adına çağrı cihazı üretiyor. Kimliklerinin açıklanmasını istemeyen İsrailli istihbaratçılar, buna ek olarak operasyonda en az iki paravan şirket daha oluşturulduğunu belirtiyor. 

Kaynaklar, AR-924 model numaralı cihazların bataryalarına patlayıcı bir madde olan pentaeritritol tetranitrat (PENT) yerleştirildiğini ve bunların 2022 yazında Lübnan'a gönderildiğini ifade ediyor.

Hizbullah, İsrail istihbaratı tarafından takip edilmemek için cep telefonlarını bırakıp çağrı cihazı kullanmaya başlamıştı. Kaynaklar, bu kararın ardından milyonlarca dolarlık yatırımla üretimin artırıldığını ve Lübnan'a bubi tuzağı haline getirilmiş binlerce cihaz sokulduğunu söylüyor.

Öte yandan ikinci dalga saldırıda telsiz ve güneş enerji panellerinin nasıl patlatıldığı henüz bilinmiyor.

NYT'nin patlayan telsizlerin görüntülerinden yola çıkarak yaptığı analizde, bunların çağrı cihazlarından daha ağır ve büyük olduğuna, bu yüzden daha fazla hasar yarattığına işaret ediliyor. 

Ayrıca telsizlerin patlamasıyla daha büyük yangınlar çıktığına, bunun da çağrı cihazlarına kıyasla telsizlere daha fazla patlayıcı yerleştirilmiş olabileceğini gösterdiğine dikkat çekiliyor.

Lübnan'ın açıkladığı rakamlara göre telsizlerin patlatılmasıyla en az 71 ev ve dükkanla 18 sivil araç ve motosiklet yandı. 

Telsizlerden bazılarında Japon firması Icom'un amblemi görülüyor. Ancak şirket, IC-V82 model numaralı telsizlerin ve bunlarda kullanılan bataryaların üretiminin neredeyse 10 yıl önce durdurulduğunu belirtiyor. Patlayıcıların bu cihazlara nasıl yerleştirildiğiyse henüz netleştirilemedi. Icom, bu telsizlerin sahte olabileceğini öne sürüyor.

Lübnan medyasındaki haberlerde, saldırıda en az iki güneş enerjisi panelinin de alev aldığı bildiriliyor. Saldırılarda çıkan küçük çaplı yangınların söndürüldüğü bildirilirken, patlamada bir kız çocuğunun yaralandığı aktarılıyor. Ancak bu panellerin infilak ettirilen diğer cihazların etkisiyle mi alev aldığı yoksa uzaktan kumandayla mı patlatıldığı belli değil. 

Amerikan düşünce kuruluşu Soufan Center'dan Clara Broekaert, CNN'e açıklamasında saldırı dalgasının Lübnan halkının psikolojisini olumsuz etkilediğini ve Hizbullah üzerinde misilleme baskısı oluşturduğuna dikkat çekerek şunları söylüyor:

Saldırılarda günlük hayatın böylesine korkunç, beklenmedik ve geniş ölçekte kesintiye uğratılması, misilleme yapılmasına yönelik ekstra bir baskı yaratacaktır diye düşünüyorum. İnsanlar yaşananların hesabının sorulduğunu görmek istiyor.

Üst üste gelen saldırıların ardından dün Hizbullah, İsrail sınırındaki el-Merc bölgesine füze fırlattı. İkisi ağır 8 İsraillinin yaralandığı bildirilirken, bu kişilerin sivil veya asker olduğuna ilişkin bilgi paylaşılmadı.

Independent Türkçe, Times of Israel, New York Time, Japan Times, CNN, France 24