Üç emekli general, Rus ve Ukrayna ordularının savaş performansını değerlendirdi: Rus tankları balçığa girdi, bataklık yakında

Emekli askerler; Rus ordusu batağa mı saplandı, nerede hata yaptı ve bundan sonra ne olur sorularına yanıt verdi

Çatışmalar sahasında isabet alma veya bozulma nedeniyle terk edilen çok sayıda tank ve zırhlı araç bulunuyor (Fotoğraf: AFP)
Çatışmalar sahasında isabet alma veya bozulma nedeniyle terk edilen çok sayıda tank ve zırhlı araç bulunuyor (Fotoğraf: AFP)
TT

Üç emekli general, Rus ve Ukrayna ordularının savaş performansını değerlendirdi: Rus tankları balçığa girdi, bataklık yakında

Çatışmalar sahasında isabet alma veya bozulma nedeniyle terk edilen çok sayıda tank ve zırhlı araç bulunuyor (Fotoğraf: AFP)
Çatışmalar sahasında isabet alma veya bozulma nedeniyle terk edilen çok sayıda tank ve zırhlı araç bulunuyor (Fotoğraf: AFP)

Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik saldırısı beşinci gününe girdi.
Şu ana kadar Ukrayna'nın sert bir direniş gösterdiği Rus ordusunun girdiği alanlarda kontrolü eline geçiremedi.
Olan bitenle ilgili sosyal medyada pek çok insan kendince yorum yapıp, strateji üretmeye çalışıyor.
Gerçekten askeri deneyimi olmuş, uzun yıllarını silahlı kuvvetler içerisinde geçirmiş isimler, savaşı nasıl gözlemliyor?
İddia edildiği gibi Rus ordusu yeniliyor mu? Şu ana kadar taraflar savaşı nasıl yürütüyor?
Çatışmalar sürerse bundan sonra nasıl bir seyir alabilir?
Independent Türkçe muhabiri Ali Kemal Erdem, emekli tümgeneraller Ahmet Yavuz, Armağan Kuloğlu ve Tuğgeneral Ali Er'e Rusya-Ukrayna savaşının gidişatını sordu.

Emekli Tümgeneraller Ahmet Yavuz (solda), Armağan Kuloğlu (ortada), Emekli Tuğgeneral Ali Er (sağda) sorularımızı yanıtladı / Görsel: Independent Türkçe

"Rusya’ya pahalıya mal oldu"
Emekli Tümgeneral Ahmet Yavuz, savaşın daha birçok gelişmeye gebe olduğu görüşünde.
Yavuz, Rusya'nın kendisine meşruiyet ve avantaj sağlayacak şekilde Luhansk, Donetsk bölgelerini almakla yetinmeyip geniş bir alana askeri harekata girişerek hata yaptığını ve bunun kendisine pahalıya mal olabileceğini söyledi.
Rus ordusunun istediği gibi ilerleyemediğini ifade eden Yavuz, Ukrayna'nın beklenildiğinden dirençli çıkmasının Rusya'nın hesabını bozduğunu savundu.

"Ukrayna ordusunun direnişi artacak"
Armağan Kuloğlu ise Ukrayna ordusunun direncinin halktan da karşılık görmesi nedeniyle daha da artacağını belirtti.
Rusya'nın başlangıçta hava kuvvetleriyle Ukrayna ordusunu yıpratıp sonra kara gücünü sokması gerektiğini söyleyen Kuloğlu, "Muhtemelen böyle bir stratejiyi gereksiz gördü. Ukrayna'yı çok zayıf olarak nitelendirdi. Hemen bırakıp kaçacaklarını düşünerek işi baştan sıkı tutmadı. Hatası da bu oldu" ifadelerini kullandı. 

"İstihbarat kaynakları ve harekete hazırlık seviyesi yeterli değil"
Ali Er ise Rus ordusu açısından şu ana kadar ki gidişatta dair dört tespitte bulundu:
"Direnişi kıramadılar. Demek ki istihbarat kaynakları yeterli değildi. Bunlar girecekleri yerlerdeki mali, lojistik sistemden istifade edeceklerini herhalde planladılar. Bu da olmadı. Harekatın 5. gününde ilk hedeflerinizi ele geçirip sistemi kuramadıysanız bu sizin hareketa hazırlık seviyenizin yeterli olmadığını gösterir. Ukrayna halkını hafife aldılar. Ukraynalılar, II. Dünya Savaşı'ndaki sokak savaşlarından aldıkları ders ile sivil seferberliği kapsamında insanları bulundukları şehirlerin sokaklarına indirdi."

Rus Ordusu, Ukrayna karşısında zorlanıyor / Fotoğraf: AFP

İki komutana göre Rus ordusu batağa girmedi ama zora girdi
Peki Rus ordusunun batağa girdiği iddialarına her üç komutan ne diyor?
Ahmet Yavuz ve Armağan Kuloğlu, batağa girmediğini ancak zora girdiği düşüncesinde.
Yavuz, "Savaş geniş bir alana yayıldı. Şehirlere girdiğinizde meskun mahalde hepsi patlamaya hazır bomba. İş zora girdi yani Rusya açısından" dedi.

"Balçığa girdi, bataklık yakın"
Ali Er ise Rusya'nın hala muharebe sahasına sokacağı sistemlerin olduğunu kaydederek, "Kesin sonuç alması beş günden sonra mümkün değil diyebilirim.  Gelen dış yardımlarla da Ukrayna halkının direnci artacaktır. Böyle bir ortamda Rus askerinin tankları balçığa girdi, bataklık yakın diyebiliriz" diye konuştu.

"Ukrayna ordusu, tank savunmasına iyi hazırlanmış"
Ukrayna ordusunun Batı'dan aldığı Javelin tanksavar füzesi gibi kritik sistemlerin de yardımıyla tank savunmasını iyi hazırladığının görüldüğünü belirten Er, Rusya’nın savaştaki temel hatasının hedef prensibinin yanlış tayini olduğunu belirterek, şunları kaydetti: 
"Rusya 'biz taarruz ederiz. O arada hükümet devrilir, bizim adamlar iktidarı ele geçirir' diye düşünmüş. Varsayımla yapılmış bir harekat planı var gibi. Elini sağlam hazırlamazsan işte böyle ortada kalırsın. Birçok noktaya harekat yapacağınıza Ukrayna'nın Karadeniz ile bağlantısı olan kıyıyı kontrole alsanız zaten bir yılda orada ne hükümet kalır, ne NATO gelir. Sovyetler Birliği, Kızılordu gittikten sonra Rus Silahlı Kuvvetleri'nin nasıl bir kurmay aklıyla hareket ettiğini anlamış değilim."

Çatışmalarda çok sayıda tank ve zırhlı araç da tahrip oldu / Fotoğraf: AFP

"Çatışmalar çok daha kanlı olacak"
Peki bir ateşkes sağlanmaz ve çatışmalar devam ederse bundan sonrasında sahada neler olabilir?
Armağan Kuloğlu'na göre şimdi batıdan gelen silahlarla direnç arttıkça Rusya da bu sefer hedeflerinin bir kısmını gerçekleştirmek için kendi güçlerini arttıracak. Ve dolayısıyla çatışmalar çok daha kanlı olacak.

"Rusya’yı daha büyük zorluklar bekliyor"
Ahmet Yavuz ise çatışmaların sürmesi halinde Rusya için önümüzdeki günlerde daha büyük zorlukların beklediğini öne sürerek, "Şu ana kadar tek kazanan Amerika. Sonuçta NATO’yu tahkim etmiş oldu" dedi.
Rus ordusu kendisini de şaşırttığını ve başarısız olduğunu belirten Er, "5 günde hiçbir yeri net bir şekilde kontrol sağlayamadı. Benim korkum şimdi tabii bunun üzerinde işte başarısız olduk, geri çekildi dedirtmemek için savaşı çok daha kanlı ve belki sivil ölümlerin arttığı bir şekilde tırmandırabilir. Yani iş çok kötüye gidiyor" iddiasında bulundu.



Kanada gerçekten AB üyesi olabilir mi?

"Kanada'yı 51. Amerikan eyaleti yapma" sözünü defalarca tekrarlayan ve radikal gümrük vergisi oranları açıklayan Donald Trump'ın tehditleri hem kuzey komşusunu hem de Avrupa'yı kızdırdı (Justin Tang/The Canadian Press/AP)
"Kanada'yı 51. Amerikan eyaleti yapma" sözünü defalarca tekrarlayan ve radikal gümrük vergisi oranları açıklayan Donald Trump'ın tehditleri hem kuzey komşusunu hem de Avrupa'yı kızdırdı (Justin Tang/The Canadian Press/AP)
TT

Kanada gerçekten AB üyesi olabilir mi?

"Kanada'yı 51. Amerikan eyaleti yapma" sözünü defalarca tekrarlayan ve radikal gümrük vergisi oranları açıklayan Donald Trump'ın tehditleri hem kuzey komşusunu hem de Avrupa'yı kızdırdı (Justin Tang/The Canadian Press/AP)
"Kanada'yı 51. Amerikan eyaleti yapma" sözünü defalarca tekrarlayan ve radikal gümrük vergisi oranları açıklayan Donald Trump'ın tehditleri hem kuzey komşusunu hem de Avrupa'yı kızdırdı (Justin Tang/The Canadian Press/AP)

Avrupa Parlamentosu'nun geçen yıl Almanya'dan seçilen üyelerinden Joachim Streit, "Avrupa Birliği'ni güçlendirmeliyiz. Kanada Başbakanı'nın da dediği gibi, Avrupa dışındaki en Avrupalı ülke onlar" diyerek tartışmayı yeniden alevlendirdi. 

Birleşik Krallık'ın Guardian gazetesi, "Kanada, 51. ABD eyaleti olmayacak ama AB'ye katılabilir mi?" başlıklı bir haber yayımladı. 

Özgür Seçmenler Partisi'ne (FW) bağlı siyasetçi, hayatında Kanada'ya ayak basmadığını söylüyor. Ancak yine de ABD'nin kuzey komşusunun birliğe katılması için yürütülen kampanyada başı çekiyor. 

Joachim Streit, ABD'nin yeni başkanının izlediği politikalara işaretle "Donald Trump'ın eylemleri sonucunda Kanadalıların da ABD'ye duydukları güven bizim gibi sarsıldı. Dostlarımızla aramızdaki bağları güçlendirmeliyiz" diyor. 

Geçen ay başlattığı kampanyayla Kanada'nın AB'ye tam üye olması gerektiğini savunan Streit, şu ifadeleri de kullanıyor:

Güçlü bir üye olurlar. Gayri safi milli hasıla açısından 4. sıraya yerleşirler. NATO'ya üyeler. Çalışma çağındaki Kanadalıların yüzde 58'i üniversite mezunu.

60 yaşındaki siyasetçi, Kanada'nın enerji kaynaklarıyla Avrupa'yı Rusya'ya karşı da rahatlatacağını savunuyor. 

Ocak sonunda eski Almanya Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel de Kanada'nın AB'ye davet edilmesi gerektiğini öne sürmüştü.  

Okyanusun iki yakasında yapılan anketler tarafların bu konuya sıcak baktığını gösteriyor.

Şubatta 1500 Kanadalıyla yapılan anket, yüzde 44'ünün AB'ye katılmaktan yana olduğunu ortaya koymuştu. 

Ancak AB Komisyonu Başsözcüsü Paula Pinho bu anketler kendilerini onurlandırsa da yalnızca Avrupa ülkelerinin birliğe katılmasını öngören AB Antlaşması maddesini martta hatırlatmıştı. 

Streit, bu engellerin aşılabileceği görüşünde. Fransa'nın denizaşırı topraklarının AB'nin parçası sayıldığını anımsatıyor.

Kanada'nın, Danimarka yönetimindeki Grönland üzerinden AB'ye komşu olduğunu da sözlerine ekliyor. 

Kampanyasını başlattığından beri Kanadalılarla sürekli temas halinde olduğunu belirten Streit, kendisine pek çok destek mesajı geldiğini belirtiyor. 

Streit, aldığı e-postalardan birinde "İngiliz Milletler Topluluğu üyesi olan Kanada, Birleşik Krallık bağı üzerinden Avrupa toprağı sayılmalı" argümanının geldiğini açıklıyor. Kanada'nın sembolik devlet başkanı III. Charles'ın Avrupalı olduğunu hatırlatarak ülkenin istenirse AB'ye dahil edilebileceğini savunuyor.

Independent Türkçe, Guardian, Euronews