Fas Batı Sahra ihtilafının ‘siyasi çözümüne’ bağlı olduğunu yineledi

Fas Adalet bakanı ‘kamplardaki çocukların silah altına alınmasını’ kınadı

Fas Adalet Bakanı Abdullatif Vehbi. (Şarku’l Avsat)
Fas Adalet Bakanı Abdullatif Vehbi. (Şarku’l Avsat)
TT

Fas Batı Sahra ihtilafının ‘siyasi çözümüne’ bağlı olduğunu yineledi

Fas Adalet Bakanı Abdullatif Vehbi. (Şarku’l Avsat)
Fas Adalet Bakanı Abdullatif Vehbi. (Şarku’l Avsat)

Fas Adalet Bakanı Abdullatif Vehbi, Cenevre'deki BM İnsan Hakları Konseyinin 49'uncu oturumunda dün yaptığı konuşmada, ülkesinin, ‘Fas Sahrasındaki’ ihtilaf hususunda, Birleşmiş Milletlerin himayesinde gerçekleşen ‘siyasi sürece’ bağlı olduğunu belirtti. BM Güvenlik Konseyi kararları uyarınca ‘gerçekçi ve kalıcı bir siyasi çözüm’ üzerinde uzlaşılmasının önemini vurguladı.
Adalet Bakanı Vehbi, Fas Krallığı'nın Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri ve BM Batı Sahra Özel Temsilcisi Staffan de Mistura’nın, Batı Sahra'yla ilgili Aralık 2018 ve Mart 2019'daki ‘yuvarlak masa toplantılarını’ yeniden canlandırmayı amaçlayan çabalarını desteklediğini söyledi. Bu toplantılara, krizi tırmandıran taraflar dahil (Cezayir’i kastederek) tüm tarafların katılımının önem arz ettiğini belirten Vehbi, “Kral 6’ncı Muhammed’in de ifade ettiği gibi; çözüm ancak Fas’ın toprak bütünlüğü ve egemenliği çerçevesinde olabilir” dedi.
Bu bağlamda Fas’ın ihtilafı çözmek adına ‘sahra bölgesine’ genişletilmiş özerklik teklif ettiğine işaret eden Vehbi, bu yaklaşımın çoğu ülke tarafından takdir edildiğini ve BMGK tarafından ‘ciddi bir girişim’ olarak değerlendirildiğini söyledi.
Batı Sahra nüfusunun “son seçimlere geniş ve kapsamlı bir katılım sağlamasının’, Fas’ın önerisinin güvenirliğini teyit ettiğini belirten Vehbi, “Sahradaki seçimlere katılım oranı Fas’taki seçim oranlarını geçmiştir. Fas’ta katılım yüzde 50,35 iken, Uyun’da yüzde 66,94, Dahle’de ise yüzde 58,30 oranında gerçekleşti” dedi.
Polisario Cephesi’nin mülteci kamplarındaki çocukları silah altına almasını eleştiren Vehbi, çocukların silah altına alınmasının uluslararası hukuk tarafından cezai müeyyideleri bulunduğunu hatırlatarak, Fas’ın ‘bu tür eylemleri’ çocuk istismarının en çirkin biçimlerinden biri olarak gördüğünü ve şiddetle kınadığını ifade etti.
Başka bir bağlamda, Vehbi, Fas Krallığı'nın uluslararası barış ve güvenliğin sağlanmasını desteklediğini, başta terörizm ve şiddet içeren aşırıcılık eylemleri olmak üzere insan haklarına yönelik tehditlerle mücadele taahhüdünü sürdürdüğünü belirtti. Krallığın ayrıca, yabancı düşmanlığı ve nefret suçlarıyla mücadele hususunda, ılımlı dini yaklaşımların ve hoşgörü değerlerinin yayılmasında uluslararası çabaların yanında olduğunu kaydetti. Fas Krallığı’nın, Afrika’nın sorunlarıyla yakından ilgili olduğunu söyleyen Vehbi, kalkınma, yoksullukla mücadele ve yasadışı göç meselelerinde ‘çözüm odaklı’ bir yaklaşım benimsediklerini vurguladı.
Fas'taki insan hakları durumuyla ilgili olarak Vehbi, ülkece ‘sivil, siyasi, ekonomik özgürlükleri garanti altına alma yükümlülüğü’ uyarınca bir kalkınma vizyonu oluşturduklarını belirtti. Salgın şartlarına rağmen genel ve yerel seçimleri adil ve şeffaf bir şekilde düzenlediklerini hatırlatan Vehbi, ayrıca ‘sosyal devlet’ anlayışını pekiştirmek için, ‘sosyal korumanın’ kapsamını genişlettiklerini ifade etti.  
Başta emeklilikler olmak üzere, dar gelirli vatandaşların yaşam koşullarını iyileştirmek için önemli programlar oluşturduklarını söyledi.
Vehbi ayrıca, Fas Krallığı'nın 2023-2025 dönemi için İnsan Hakları Konseyi üyeliğine adaylığını sunduğunu ve bu adaylığın Afrika Birliği, Arap Birliği ve ‘dost ülkeler’ tarafından desteklendiğini kaydetti.

Batı Sahra sorunu
Fas'ın 1975'te eski İspanyol sömürgesi Batı Sahra'yı topraklarına katmasının ardından Cezayir'in destek verdiği bağımsızlık yanlısı Polisario Cephesi ile Rabat yönetimi arasında başlayan gerginlik devam ediyor.
Fas, bölgenin kendi egemenliğinde kalması gerektiğini savunarak, egemenliği altında Batı Sahra'da "genişletilmiş özerklik" olmasını teklif ediyor.
Polisario Cephesi ise Batı Sahra'nın bağımsız devlet olduğunu ileri sürüyor ve kendi kaderini tayin için referandum çağrısında bulunuyor.



İsrail görüşmelerin yeniden başlaması ihtimalinin artmasıyla Gazze'nin kontrolünü ele geçirmeyi askıya alabilir

İsrail askerleri, 29 Temmuz 2025'te zırhlı bir araçla Gazze Şeridi'nin kuzeyinden İsrail'in güneyine dönüyor. (AP)
İsrail askerleri, 29 Temmuz 2025'te zırhlı bir araçla Gazze Şeridi'nin kuzeyinden İsrail'in güneyine dönüyor. (AP)
TT

İsrail görüşmelerin yeniden başlaması ihtimalinin artmasıyla Gazze'nin kontrolünü ele geçirmeyi askıya alabilir

İsrail askerleri, 29 Temmuz 2025'te zırhlı bir araçla Gazze Şeridi'nin kuzeyinden İsrail'in güneyine dönüyor. (AP)
İsrail askerleri, 29 Temmuz 2025'te zırhlı bir araçla Gazze Şeridi'nin kuzeyinden İsrail'in güneyine dönüyor. (AP)

“Times of Israel” gazetesi, diplomatik kaynakların “Haaretz” gazetesine verdiği bilgiye göre İsrail siyasi liderliğinin, Hamas'ın büyük tavizler vermeye hazır olduğunu göstermesi halinde, Gazze şehrini kontrol altına almak için hazırlanan askeri planı iptal veya erteleyebileceğini belirtti.

 “Haaretz” gazetesi ise ismini vermediği İsrailli kaynaklara dayanarak, iki tarafın aralarındaki anlaşmazlıkları aşma şansının çok az olduğunu aktardı.

gty6u7
5 Ağustos 2025'te Gazze Şeridi sınırına yakın güney İsrail'deki askerler ve tanklar (AFP)

Filistinli kaynaklar gazeteye, Hamas'ın müzakerelerde ilerleme kaydetme isteğinin, İsrail'in Gazze Şehri'ni kontrol altına alma planını iptal edip etmemesine bağlı olduğunu söylediler.

Bu haber, İsrail ile Hamas arasındaki görüşmelerin çökmesinden birkaç hafta sonra yayınlandı. Öte yandan, birçok haber İsrail'in bir anlaşmaya varmaya istekli olduğunu gösteriyor.