Kanada hava sahasına giremeyen Rus yolcu uçağı, 8 saatlik bir 'hiçbir yere uçuş' gerçekleştirdi

Uçak Kanada hava sahasından geçecekti

Aeroflot 124 sefer sayılı uçuş yarı yoldan geri döndü (FlightRadar24)
Aeroflot 124 sefer sayılı uçuş yarı yoldan geri döndü (FlightRadar24)
TT

Kanada hava sahasına giremeyen Rus yolcu uçağı, 8 saatlik bir 'hiçbir yere uçuş' gerçekleştirdi

Aeroflot 124 sefer sayılı uçuş yarı yoldan geri döndü (FlightRadar24)
Aeroflot 124 sefer sayılı uçuş yarı yoldan geri döndü (FlightRadar24)

Aeroflot, Ukrayna istilasına tepki olarak Kanada'nın Rus uçaklarının hava sahasına girmesini engellemesinin ardından 8 saatlik bir 'hiçbir yere uçuş' gerçekleştirmek zorunda kaldı.
New York'a giden SU124 uçuşu 27 Şubat Pazar günü Moskova'daki Şeremetyevo Uluslararası Havalimanı'ndan saat 14.40'ta kalktı ve yolculuğunun üçte birinden fazlasını tamamladıktan sonra geri döndü.
Boeing 777, 4 saatin ardından neredeyse Grönland'a vardığında Rusya'ya dönme kararı alındı.
Rus havayollarının hava sahasına girmesinin engellenmesinde ABD henüz Birleşik Krallık ve AB'nin izinden gitmese de Kanada'nın da aynı şeyi yaptığı haberi havayoluna uçağı geri çağırmaktan başka seçenek bırakmadı.
Aeroflot'un normalde kullandığı Moskova-New York uçuş güzergahında uçaklar ABD'ye inmeden önce Finlandiya, İsveç, Norveç, Grönland ve Kanada üzerinden kuzey-batı yönünde bir rota izliyor.

Jetin artık Kanada hava sahasından geçemeyeceği haberi mürettebatın elinde fazla seçenek bırakmadı çünkü rotasının değiştirilmesi halinde uçağın New York'a ulaşması için muhtemelen yeterli yakıtı yoktu.

The Independent'ın haberine göre uçak, planlandığı gibi JFK Havalimanı'na 10 saat 45 dakikalık bir yolculuk yapmak yerine hareket ettikten yaklaşık 8 saat sonra Moskova'ya geri döndü.
Fakat pazar günkü başka bir Aeroflot uçuşu hava sahası kurallarını çiğnemiş görünüyor.
Miami'den Moskova'ya giden 111 sefer sayılı uçuşun saat 13.55'te kalkması planlanıyordu. Uçak Kanada ve AB'nin Rus hava taşıtlarını yasaklamasının ardından havalandı.
Fakat uçuş takip internet sitelerine göre uçak yine de Kanada hava sahasından geçti.
Kanada Taşımacılık (Transport Canada) bir uyarı yayımlayarak ihlali 'incelediğini' belirterek, şu ifadeleri kullandı: 
"Aeroflot 111 sefer sayılı uçuşun bugün erken saatlerde getirilen, Rus uçuşlarının Kanada hava sahasını kullanması yasağını ihlal ettiğinin farkındayız. Aeroflot ve bağımsız hava trafik hizmeti sağlayıcısı NAVCAN'ın bu ihlale yol açan eylemlerine inceleme başlatıyoruz. Gelecekteki ihlalleri önlemek için uygun yaptırım eylemlerine ve diğer önlemlere başvurmaktan çekinmeyeceğiz."



İran: Uranyum zenginleştirmek için ‘her hakka’ sahibiz

 İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi medya mensuplarına konuşurken (EPA)
İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi medya mensuplarına konuşurken (EPA)
TT

İran: Uranyum zenginleştirmek için ‘her hakka’ sahibiz

 İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi medya mensuplarına konuşurken (EPA)
İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi medya mensuplarına konuşurken (EPA)

İran bugün, Batı'nın Tahran'ın nükleer silah peşinde olabileceğine dair artan korkularına ve ABD ile görüşmelerin ertelenmesine rağmen uranyum zenginleştirme ‘hakkını’ savundu.

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi X platformunda yaptığı paylaşımda, “İran'ın tam nükleer yakıt döngüsüne sahip olmaya hakkı var” dedi ve Tahran'ın Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Anlaşması'nın (NPT) imzacılarından olduğunu belirtti.

Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığına göre Arakçi, “Nükleer silahları tamamen reddederken uranyum zenginleştiren pek çok NPT imzacısı ülke var” ifadesini kullandı.

NPT imzacısı ülkeler, nükleer stoklarını beyan etmek ve bunları Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'nın (UAEA) gözetimi altına almakla yükümlüdür.

ABD ve diğer Batılı ülkeler İran'ı nükleer silah elde etmeye çalışmakla suçlarken, Tahran bunu reddediyor ve nükleer programının sadece sivil amaçlı olduğunda ısrar ediyor.

İran ve ABD, 12 Nisan'dan bu yana Tahran'ın nükleer programına ilişkin görüşmeler yürütüyor.

Bu görüşmeler, Donald Trump'ın 2018'deki ilk başkanlık döneminde ABD'yi büyük güçlerin İran'la yaptığı anlaşmadan çekmesinden bu yana İran'ın nükleer programına ilişkin en üst düzey temas olma özelliğini taşıyor.

Tahran tarafından geliştirilen yerli santrifüjler (Arşiv-AFP)Tahran tarafından geliştirilen yerli santrifüjler(Arşiv-AFP)

Arabulucu Umman bu hafta başında yaptığı açıklamada, başlangıçta cumartesi günü (bugün) yapılması planlanan dördüncü tur görüşmelerin ‘lojistik nedenler’ ileri sürülerek ertelendiğini duyurdu.

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio perşembe günü verdiği bir demeçte, İran'a uranyum zenginleştirmekten ‘vazgeçmesi’ çağrısında bulunarak, ‘dünyada uranyum zenginleştiren ülkelerin nükleer silah sahibi ülkeler olduğunu’ söyledi.

İran şu anda uranyumu yüzde 60'a kadar zenginleştiriyor. Bu oran anlaşmada öngörülen yüzde 3,67'lik oranın oldukça üzerinde, ancak askeri kullanım için gerekli olan yüzde 90'lık eşiğin halen altında.

Stoklar önde gelen Batılı ülkeler için endişe kaynağı. Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Nool Barrot pazartesi günü yaptığı açıklamada, İran'ın ‘nükleer silah edinmenin eşiğinde’ olduğunu söyledi ve Tahran'ın nükleer faaliyetlerinin Avrupa güvenliğine bir tehdit olarak görülmesi halinde Birleşmiş Milletler (BM) yaptırımlarının yeniden devreye sokulabileceğini ifade etti.

Tahran, 2015 nükleer anlaşmasının imzacılarından biri olan Fransa'nın açıklamalarını ‘gülünç’ olarak nitelendirdi.

Arakçi daha önce İran'ın uranyum zenginleştirme hakkının ‘müzakere edilemez’ olduğunu söylemişti.

UAEA Başkanı Rafael Grossi çarşamba günü yaptığı açıklamada, zenginleştirilmiş malzemenin ‘kolayca eritilebileceğini’ ya da İran dışına ‘gönderilebileceğini’ söyledi.

Geçtiğimiz ay İran hükümet sözcüsü Fatma Muhacerani zenginleştirilmiş malzemenin transferinin ‘kırmızı çizgi’ olduğunu belirtmişti.

Rubio, İran'ın nükleer tesislerinin ABD'li uzmanlar tarafından da denetlenmesine izin vermesi gerektiğini vurguladı.

Rubio ayrıca Tahran'a, İsrail'e ve Kızıldeniz'deki gemilere yönelik saldırıları ABD'nin misilleme saldırılarına yol açan Yemen'deki Husilere verdiği desteği sona erdirmesi çağrısında bulundu.

Tahran, Washington ile görüşmelerin sadece nükleer program ve yaptırımların kaldırılması konularını ele almasında ısrar ediyor ve bölgesel nüfuzu ve askeri kabiliyetleri ile ilgili müzakereleri dışlıyor.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu geçtiğimiz hafta, güvenilir bir anlaşmanın ‘İran'ın nükleer silahlar için uranyum zenginleştirme kabiliyetini ortadan kaldırması’ ve balistik füze geliştirmesini engellemesi gerektiğini söyledi. Arakçi ise Netanyahu'yu ABD politikasını ‘dikte etmekle’ suçladı.