Sudan’da yönetim karşıtı gösterilerde ölü sayısı artıyor

ABD, BM Sudan Misyonu’nun ‘demokratik dönüşüm’ çalışmalarını övdü

Sudan’da önceki gün düzenlenen yönetim karşıtı gösterilerden bir kare. (AFP)
Sudan’da önceki gün düzenlenen yönetim karşıtı gösterilerden bir kare. (AFP)
TT

Sudan’da yönetim karşıtı gösterilerde ölü sayısı artıyor

Sudan’da önceki gün düzenlenen yönetim karşıtı gösterilerden bir kare. (AFP)
Sudan’da önceki gün düzenlenen yönetim karşıtı gösterilerden bir kare. (AFP)

Sudan’da ‘askeri icraatlara’ karşı düzenlenen protesto gösterilerinde biri çocuk iki kişi hayatını kaybetti. Böylelikle ‘ordunun yönetime el koyduğu’ 2021 Ekim ayından bu yana gösterilerde ölenlerin sayısı 85’e ulaştı. Bu süreçte bir kısmı ağır ve kalıcı olmak üzere binlerce kişi yaralandı. Önceki gün başkent Hartum'daki Cumhurbaşkanlığı Sarayına yürüyen gösterici grubun polis tarafından engellenmemesi, bir emniyet uzmanına göre ‘muhtemel bir katliamı’ engelledi.
Sudan Doktorlar Komitesi dün yaptığı açıklamada, Hartum’daki gösterilerde, emniyet güçlerinin açtığı ateş sonucu, göğsünden ve karnından yaralan bir kişi hayatını kaybettiğini belirtti. Alınan bilgiye göre Hartum’un kuzeyinden olan bu kişi 15 yaşında bir çocuktu. Başkentin Üm Derman bölgesinde de bir gösterici başına aldığı kurşun nedeniyle yaşamını yitirdi.
Yaralıların ve şiddet mağdurlarının tedavisini takip eden Sudan Merkezi Doktorlar Komitesi, askeri güçlerin barışçıl protestoculara karşı şiddete başvurduğunu ve ‘insani, manevi hiçbir değeri dikkate almaksızın’ gerçek mermilerle müdahale ettiğini ve orantısız güç kullandığını belirtti.
Başkent Hartum’da binlerce gösterici Cumhurbaşkanlığı Sarayı’na yürüdü, askerlerle karşı karşıya gelen göstericiler saraya ulaşmak istedi. Güvenlik kordonun çökmesi üzerine saraya ulaşan göstericiler burada sloganlar atarak ‘darbeci yönetimi’ protesto etti. Akşam saatlerine doğru göstericiler dağılmak üzereyken askeri güçler müdahalede bulundu ve şiddet olayları yaşandı.
Sudan Emniyet Müdürlüğü’nden yapılan yazılı açıklamada, göstericilerle polis arasında çıkan çatışmalarda, 95 emniyet mensubunun yaralandığı, bir polis aracının ve Maliye Bakanlığı’na ait sekiz aracın yakılarak tahrip edildiği belirtildi. Yaralanan 34 vatandaşın hastanelere nakledildiği ve 77 göstericinin gözaltına alındığı kaydedildi. Üm Derman’da bir vatandaşın gösterilerden bağımsız olarak ‘bilinmeyen sebeplerden ötürü’ vefat ettiği ve ölüm sebebinin araştırıldığı ifade edildi.  Göstericiler bahsi geçen vatandaşın güvenlik güçlerinin ateşiyle başından vurularak öldürüldüğünü aktarmıştı. Polisin açıklamasında hayatını kaybeden çocukla ilgili hususa değinilmedi.
Sudan Genelkurmay Başkanı Abdulfettah el-Burhan 2021 Ekim ayında ‘olağanüstü hal’ kararı almış, hükümeti feshederek çok sayıda Meclis ve Egemenlik Konseyi üyesini gözaltına almıştı. Bu icraatlar siviller tarafından ‘askeri darbe’ olarak nitelendiriliyor, ordu yetkilileri ise bu durumun ‘siyasi süreci düzeltici önlemler’ olduğunda ısrar ediyor. Sudanlı muhalifler, polisin ve ordunun göstericilere karşı orantısız güç kullandığını, barışçıl protestoculara gerçek mermilerle müdahale ettiğini söylüyor. Ordu Başkanı Abdulfettah el-Burhan ise ordunun göstericilere müdahalede bulunmadığını, sadece ilgili polis birimlerinin müdahale ettiğini savunuyor. Uluslararası medya kuruluşlarına daha önce açıklama yapan Burhan, göstericileri öldürme talimatı verdiğini yalanladı ve göstericilere ordu güçlerinin değil polisin müdahale ettiğini ileri sürdü. Göstericilere karşı şiddet olayları hakkında ise; "Bu yaşananlar polisin içindeki bazı unsurlar tarafından ya da siyasi partilere bağlı militanlar tarafından yapılmış olabilir’’ dedi.
Adının anılmasını istemeyen bir polis yetkilisi, önceki gün Cumhurbaşkanlığı Sarayı’na giden yoldaki güvenlik kordonunun göstericiler tarafından aşıldığını hatırlatarak, bunun, polisin dikkatinin dağınıklığı ve bir katliama sebebiyet vermeme hassasiyeti nedeniyle başarılabildiğini söyledi.  
Göstericilerin birçok farklı yerde gösteri düzenleyerek emniyet güçlerinin dikkatini dağıttığını ifade eden yetkili, buna ek olarak; gösterilere müdahale eden polislerin özel kuvvetlerde yer aldığını ve göstericilere karşı nasıl davranacaklarını bildiklerini belirtti. Polisin ağır silahlarla donatılmış olmasına rağmen artan baskı karşısında ‘güvenlik kordonundan çekilmesini’ takdir ettiğini söyleyen emniyet uzmanı, aksi takdirde bir ‘katliamın’ kaçınılmaz olacağını kaydetti.
Öte yandan, Hartum'daki ABD Büyükelçiliği, Birleşmiş Milletler Sudan Misyonu'nun, Sudan’daki toplumsal öncülerle ‘demokratik yönetim’ hakkındaki görüşlerin tartışıldığı siyasi istişare çalışmalarını övdü. Büyükelçiliğin sosyal medya hesabından yapılan açıklamada, ‘’BM Sudan Misyonu’nun raporu, Sudanlıların ‘demokratik dönüşümü’ sağlama noktasında kararlı olduğunu göstermektedir, ABD Sudan halkının özlemlerini ve BM Sudan Misyonu’nun ‘demokratik dönüşüm’ odaklı değerli çalışmalarını desteklemektedir’’ ifadelerine yer verildi.



Batı Şeria'da olanlara benzer şekilde… İsrail özel kuvvetleri Gazze Şeridi'ndeki faaliyetlerini yoğunlaştırdı

Batı Şeria'da Cenin yakınlarında bulunan Kabatiya'daki İsrail ordusu mensupları, 17 Temmuz 2025 (Reuters)
Batı Şeria'da Cenin yakınlarında bulunan Kabatiya'daki İsrail ordusu mensupları, 17 Temmuz 2025 (Reuters)
TT

Batı Şeria'da olanlara benzer şekilde… İsrail özel kuvvetleri Gazze Şeridi'ndeki faaliyetlerini yoğunlaştırdı

Batı Şeria'da Cenin yakınlarında bulunan Kabatiya'daki İsrail ordusu mensupları, 17 Temmuz 2025 (Reuters)
Batı Şeria'da Cenin yakınlarında bulunan Kabatiya'daki İsrail ordusu mensupları, 17 Temmuz 2025 (Reuters)

19 Mayıs'ta İsrail'in gizli gücü ya da özel kuvvetler olarak adlandırılan bir grup, Direniş Komiteleri'nin askeri kanadı Nasır Selahaddin Tugayları'nın liderlerinden Ahmed Sarhan'a Han Yunus'ta hızlı bir operasyonla suikast düzenledi.

Bu, Batı Şeria'da Filistinli aktivistlere karşı yürütülen operasyonlara benzer görevler yürüten gizli bir gücün ilk ‘aleni’ operasyonuydu.

Ancak Gazze Şeridi daha önce de Batı Şeria'da olduğu gibi benzer güçlerin operasyonlarına ve ardından askeri takviyelere tanık olmuştu. Haziran 2024'te Nuseyrat'ta ve aynı yılın şubat ayında Refah'ta olmak üzere kaçırılanların kurtarılması için yapılan operasyonlarda da durum böyleydi.

Filistinliler cuma günü Cenin yakınlarındaki Raba köyünde topraklarına el konulmasına karşı düzenledikleri gösteride göz yaşartıcı gaza maruz kaldılar. (Reuters)Filistinliler cuma günü Cenin yakınlarındaki Raba köyünde topraklarına el konulmasına karşı düzenledikleri gösteride göz yaşartıcı gaza maruz kaldılar. (Reuters)

Nasır Selahaddin Tugayları komutanını hedef alan operasyonda, tespit edildikten sonra gücün geri çekilmesini sağlamak için helikopter ve insansız hava araçlarının (İHA) müdahalesi dışında askeri takviye yapılmadı.

Şarku’l Avsat'a konuşan saha kaynakları, İsrail özel kuvvetlerinin son aylarda Gazze Şeridi'ndeki faaliyetlerini yoğunlaştırdığını ve belirli yerlerin tespit edilmesi, izlenmesi ve buralara kimlerin girip çıktığının takip edilmesinde rol oynadığını bildirdi.

Sızma, adam kaçırma ve cinayet

Dün öğleden hemen önce, askeri araçların konuşlandığı yerin birkaç yüz metre uzağında bulunan bir İsrail özel kuvveti, Refah'ın kuzeybatısında bulunan Kızıl Haç sahra hastanesi yakınlarına sızdı ve bir grup insana ateş açtı.

Daha sonra bu gücün Gazze Şeridi'ndeki Sağlık Bakanlığı Sahra Hastaneleri Müdürü Mervan el-Hams'ı kaçırdığı ve uluslararası ajanslar için hastanelerin çalışmaları hakkında bir belgesel çekmekte olan foto muhabiri Tamir ez-Zeanin'i öldürdüğü ortaya çıktı. Operasyonda, Sağlık Bakanlığı'nda el-Hams ile birlikte çalışan bir yönetici de yaralandı.

Gazze Şeridi'ndeki Sağlık Bakanlığı Sahra Hastaneleri Müdürü Mervan el-Hams (Reuters)Gazze Şeridi'ndeki Sağlık Bakanlığı Sahra Hastaneleri Müdürü Mervan el-Hams (Reuters)

Operasyonu gerçekleştiren güç, el-Hams'ı kaçırdıktan sonra Refah'ın batısındaki el-Alem bölgesinde bulunan İsrail güçlerine doğru geri çekildi.

Bu gücün genellikle Arapça bilen İsrailli gizli ajanlardan mı oluştuğu yoksa son birkaç aydır Gazze Şeridi'nde adı sıkça anılan ve özellikle İsrail tarafından tamamen işgal edilmiş olan Refah bölgesinde aktif olan Yaser Ebu Şebab'a bağlı silahlı grupların üyeleri mi olduğu konusunda çelişkili haberler vardı.

Batı Şeria'da Cenin yakınlarında bulunan Kabatiya'da bir caddede ilerleyen İsrail askeri araçları, 17 Temmuz 2025 (Reuters)Batı Şeria'da Cenin yakınlarında bulunan Kabatiya'da bir caddede ilerleyen İsrail askeri araçları, 17 Temmuz 2025 (Reuters)

Şarku’l Avsat'a konuşan görgü tanıklarına göre operasyonu gerçekleştiren güç, Filistin plakalı sivil bir ciple seyahat ediyordu. Önce kimlikleri tespit edilmeden bir grup insana ateş açtılar ve daha sonra el-Hams olduğu tespit edilen kişiyi kaçırdılar.

‘Tehlikeli bir emsal’

Gazze Şeridi'ndeki Sağlık Bakanlığı Sahra Hastaneleri Müdürü Mervan el-Hams daha önce Ebu Yusuf en-Neccar Hastanesi'nden sorumluydu ve bir kere evi bombalanmıştı.

Sağlık Bakanlığı el-Hams'ın kaçırılmasını kınayarak olayı ‘Gazze Şeridi'ndeki hasta, aç ve acı çekenlerin sesinin doğrudan hedef alınması anlamına gelen tehlikeli bir emsal’ olarak nitelendirdi.

Bakanlıktan yapılan açıklamada şöyle denildi: “Açlıktan ölen çocukların acısını, ilaçtan mahrum kalan yaralıların acısını ve hastane kapıları önündeki annelerin feryatlarını dünyaya duyuran en önde gelen insani ve tıbbi seslerden birini hedef alan bu korkakça eylem, gerçeği susturmak ve en kötü sağlık ve insani felaketi yaşayan tüm bir halkın acısını gizlemek için önceden planlanmış bir niyeti yansıtmaktadır.”

Saldırıyı ‘ifade özgürlüğü ve insani yardım çalışmalarının ciddi bir ihlali’ olarak değerlendiren Bakanlık, el-Hams'ın güvenliğinden İsrail’i tamamen sorumlu tutarak derhal ve koşulsuz olarak serbest bırakılmasını talep etti.

Ramallah'ın doğusundaki Burka köyünde 15 Temmuz 2025 tarihinde yerleşimciler tarafından yakılan araçların arasında yürüyen bir Filistinli (AFP)Ramallah'ın doğusundaki Burka köyünde 15 Temmuz 2025 tarihinde yerleşimciler tarafından yakılan araçların arasında yürüyen bir Filistinli (AFP)

El-Hams'ın kaçırılmasının gerçek nedenleri bilinmiyor. Ancak sahadaki kaynaklar, bunun tıbbi ekipleri hedef alma ve hastane yöneticilerini kaçırıp tutuklama girişiminin bir parçası olabileceğini tahmin ediyor. Nitekim Şifa Hastanesi Müdürü Muhammed Ebu Selmiye ve Kemal Advan Hastanesi Müdürü Husam Ebu Safiye ile de benzeri yaşanmıştı. Amaç, 7 Ekim 2023 olaylarında yaralanmalarından sonra ya da sonrasında yakınlarında gerçekleşen İsrail bombardımanlarında yaralanıp Gazze’deki hastanelerde tedavi edilmiş olabilecek kaçırılmış İsraillilerin akıbetini öğrenmek olabilir.

Casusluk, izleme ve gözetleme

Bu olay, silahlı kişilerin Gazze şehrinin güneyindeki Tel el-Hava mahallesinde Heysem Şimali adlı bir Filistin vatandaşını susturucu takılı tabancalarla öldürmesinden yaklaşık on gün sonra meydana geldi.

Elektronik mühendisi olan Şimali'nin katilinin kimliği henüz doğrulanmadı. Bazı kaynaklar onun bir Hamas aktivisti olduğunu doğrularken, ölümünün koşulları şu anda araştırılıyor.

Geçtiğimiz haftalarda İsrail, Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları'nda aktif olan bazı mühendislere suikast düzenledi.

Batı Şeria'daki Ramallah sokaklarında dün Gazze Şeridi ile dayanışma amacıyla bir gösteri düzenlendi. (AFP)Batı Şeria'daki Ramallah sokaklarında dün Gazze Şeridi ile dayanışma amacıyla bir gösteri düzenlendi. (AFP)

İsrail, Mart 2024'te Şifa Tıp Kompleksi'ne saldırıp üst düzey bir Hamas yetkilisi olan İç Güvenlik Servisi Operasyon Direktörü Faik el-Mebhuh'u öldürdüğünde özel bir güç kullanmıştı.

Şarku’l Avsat'a konuşan saha kaynakları, İsrail özel kuvvetlerinin muhbirler yardımıyla evleri ve binaları izleyerek buralara kimlerin girip çıktığını öğrenmeye çalıştığını söyledi.

Faaliyetlerini itiraf eden muhbirlerin yakalandığını ve sorgulandıktan sonra haklarında ‘saha’ tedbirleri alındığını da ifade ettiler.

Kaynaklar, bu güçlerin aktivistlerin, vatandaşların ve hastaneler dahil bazı yerlerin hareketlerini gözetlemek ve izlemek için kameralar ve dinleme cihazları yerleştirdiğini ve bu cihazların çoğunun yakın zamanda ortaya çıkarıldığını bildirdi.

Kaynaklar, Kassam Tugayları'nın güvenlik ve istihbarat birimlerinin özel kuvvetlerin Gazze Şeridi'ndeki faaliyetlerini yakından takip ettiğini ve grup aktivistlerine bu kuvvetlerden gelebilecek herhangi bir tehlikeye karşı uyanık ve tetikte olmaları, hafif silahlar ve el bombaları taşımaları yönünde sıkı talimatlar verildiğini belirtti.