Fransız cezaevlerindeki Cezayirli mahkumların sayısı arttı mı?

Cezayirliler Paris sokaklarına çıktılar. (Sosyal ağ siteleri)
Cezayirliler Paris sokaklarına çıktılar. (Sosyal ağ siteleri)
TT

Fransız cezaevlerindeki Cezayirli mahkumların sayısı arttı mı?

Cezayirliler Paris sokaklarına çıktılar. (Sosyal ağ siteleri)
Cezayirliler Paris sokaklarına çıktılar. (Sosyal ağ siteleri)

Resmi istatistiklere Fransız hapishanelerinde çok sayıda Cezayirli var. Fransa’daki yabancı mahkumlar arasında ilk sırada yer alan Cezayirililer, hem Cezayir hem de Fransa’da birçok soruya neden oluyor.

Fransız Adalet Bakanlığı’ndan rapor
Fransa Adalet Bakanlığı'nın raporuna göre Afrika Kıtası’ndaki 9 bin 793 mahkumlardan 3 bin 472’si Cezayirlilerden oluşuyor. Bu, Fransa’daki cezaevlerinde bulunan toplam yabancı mahkum sayısının yüzde 56'sına tekabül ediyor. Raporda ayrıca Fransız hapishanelerinde  2 bin 220 Faslı, bin 117 Tunuslu ve Afrika’nın geri kalanında da 2 bin 984 yabancı mahkum bulunduğu kaydedildi.
Fransız cezaevi yönetimi tarafından 1 Ekim 2021 tarihinde yapılan araştırmaya göre tutuklu veya idam cezasına çarptırılan yabancı mahkum sayısı 17 bin 198. 10 yıl önce Fransız hapishanelerinde yabancı mahkum sayısı yüzde 17,2 iken bugün bu sayı yüzde 25.

Büyük çoğunluk Cezayirlilerden oluşuyor
Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığı haberde açıklamalarda bulunan Diasporadaki Cezayirliler Genel Birliği Başkanı Said bin Rukayye, Fransa Adalet Bakanlığı'nın Cezayirli mahkumların sayısıyla ilgili açıkladığı sayının Cezayir toplumunun Fransa'daki en büyük topluluk olmasından kaynaklandığını söyledi. Ayrıca tutuklanmaların nedenlerinin aile içi anlaşmazlıklar, hırsızlık, mülke izinsiz girme, uyuşturucu kullanımı ve satışı gibi farklı sosyal konularla sınırlı olduğunu vurguladı. Yetkili Cezayirlilere Fransız yasaları doğrultusunda yöneltilen terörizm ve radikalizm suçlamalarının oldukça az olduğunu, organize suç teşkil etmediğini kaydetti.
İstatistiklere göre suç kategorilerinde farklılıklar olduğunu belirten Rukayye, hırsızlık yapanların önemli bir kısmının yasa dışı göçmenlerden oluştuğunu bildirdi. Rukayye, Paris'in çıkarları doğrultusunda, mahkumları ve düzensiz göçmenleri sınır dışı edebilmek için Cezayir'e baskı yapmaya çalıştığını bildirdi. Yetkili, Cezayir Dışişleri Bakanlığı ve Fransa'daki büyükelçiliklerin verileri göz önüne alındığında, sunulan Fransız istatistiklerinin şişirilmiş olduğuna dikkat çekerek kökleri dışında Cezayirle ilgisi olmayan ve Fransa’da doğanlar göz önünde alındığında mahkum sayısının 90 ila 95 olduğu bilgisini verdi.

Aşırı sağ kanat
Siyaset ve güvenlik alanında araştırmalar yürüten Ammar Siga, açıklanan sayıların Cezayirli kaçak göçmenlerin büyüklüğünü yansıttığını ve Fransa'nın başta Cezayirliler olmak üzere Afrikalı göçmenlere karşı gösterdiği ilginin boyutunu ortaya koyduğunu vurguladı. Siga, Cezayir-Fransa ilişkilerindeki son gerilemenin nedeninin, iki ülke arasındaki ilgisizlikten yararlanarak medya algısıyla Cezayirli ve Afrikalı göçmenlerin Fransız topraklarındaki yasa dışı varlığını eleştirmek için aşırı sağ kanadı harekete geçirmek olduğunu söyledi.
Siga, Fransa’nın yasa dışı göçmenleri sınır dışı edebilmek için Cezayir’e  baskı yapmayı amaçladığı fikrine katılmadığını belirttiği açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Ben bu şekilde düşünmüyorum.  Çünkü son Resmi Gazete ’de adı geçen terörist ve örgüt listesinde yer alan bazı kişiler Cezayir adaleti tarafından aranan mahkumlar değil .“
Göçmenlerin Cezayir’e sınır dışı edilmesi yönündeki baskı konusuna da değinen yetkili, Cezayir’in Fransız devletine yük olan maliyetler nedeniyle Fransa'yı endişelendiren göçmen meselesinden hiçbir zaman rahatsız olmadığını söyledi. Bir mahkum için barınma, beslenme, sağlık ve diğer harcamaların günlük 110 euroya tekabül ettiğini söyledi.
Fransa’daki Cezayirli göçmen dosyası, iki ülke arasındaki gerginlik başlıklarından biri. Gerginliği başlıca sebeplerinden biri de Fransa İçişleri Bakanı Gerald Darmanin’in 2021 yılının başından bu yana 7 bin 730 Cezayirlinin Fransız topraklarından ayrılması imzaladığı karar. Cezayir Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun ise yerel medyaya verdiği bir röportajda, Fransa’nın 7 bin Cezayirliyi sınır dışı etmek istemediğini belirtti. 2020 - 2021 döneminde teslim aldıkları üç listede 21’i kabul, 16’sı ise reddedilen 94 kişi olduğunu söyledi. Tebbun açıklamasında, “Terörle bağlantılı oldukları için Cezayir’e dönmeyecekler. Suriye’den geldiler ve çifte vatandaşlığa sahipler. Aileleri burada değil” ifadelerini kullandı.
Fransa İçişleri Bakanı ise Tebbun’a şu yanıtı verdi:
“Tebbun'nun atıfta bulunduğu 94 Cezayirli, en tehlikeli olarak gördüğümüz ve mümkün olan en kısa sürede geri döndürmek istediğimiz radikalizmle bağlantılı, en yüksek öncelikli dosyalarda yer alıyor.”



Şarku'l Avsat'a konuşan kaynaklar: Filistinli gruplar İsrailli esirlerle ilgili planı değerlendiriyor

Pazar günü Gazze Şehrinde çadırlarda yerinden edilmiş insanlar (Reuters)
Pazar günü Gazze Şehrinde çadırlarda yerinden edilmiş insanlar (Reuters)
TT

Şarku'l Avsat'a konuşan kaynaklar: Filistinli gruplar İsrailli esirlerle ilgili planı değerlendiriyor

Pazar günü Gazze Şehrinde çadırlarda yerinden edilmiş insanlar (Reuters)
Pazar günü Gazze Şehrinde çadırlarda yerinden edilmiş insanlar (Reuters)

Şarku'l Avsat'a konuşan kaynaklara göre, Gazze'ye yönelik bombardıman ve kuşatma artarken İsrail'in şehri ve mahalleleri kontrol altına alma çabalarını hızlandırdığı bir dönemde, Filistinli silahlı gruplar, şehrin işgalini önlemek için İsrail'e baskı yapmalarını sağlayacak ellerindeki esirlerle ilgili bir plan üzerinde çalışıyor.

Çeşitli silahlı gruplardan kaynakların Şarku'l Avsat'a yaptığı açıklamaya göre plan, Gazze'de geniş çaplı bir askeri operasyon başlatılmasına rağmen İsrailli esirlerin Gazze'den çıkaralıması ya da Gazze'de tutulması meselesi etrafında şekilleniyor.

Kaynaklar, bu adımın henüz çalışma aşamasında olduğunu ve henüz kararlaştırılmadığını, amacın İsrail üzerinde baskı oluşturmak ve yaşayan bazı rehinelerin hayatlarının kaderini Gazze Şeridi'ni işgal etmeyi amaçlayan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu hükümetinin kararlarına bağlamak olduğunu belirtti.

Kaynaklar Bu önerinin günlerdir Gazze Şeridi içinde ve dışındaki üst düzey gruplar tarafından incelendiğine dikkat çekti.

Mevcut savaşın başlangıcından bu yana alınan kararın, esirlerin hayatlarının mümkün olduğunca korunması, Filistinli esirlerle takas edilmesi ve savaşın durdurulması için bir anlaşmaya varılması gerektiğine işaret eden kaynaklar, bunun herkes için bağlayıcı olduğunu, ancak mevcut değişiklikler ışığında, Filistinlilerin hayatlarının ve mallarının bu rehinelerin hayatlarına bağlı olduğuna dair açık bir mesaj göndermek için yeni bir karar alınabileceğini vurguladı.

yuı
Filistinliler İsrail'in Pazar günü Gazze'ye düzenlediği saldırıda ölenlerin cesetlerini taşıyor (DPA)

Kaynaklardan biri Şarku'l Avsat'a şu değerlendirmelerde bulundu: “İsrail'in küstahlığı ve sivilere karşı işlenen suçların durdurulması ve evlerinin sistematik olarak yıkılması karşısında, Filistinlilerin kanının yerde kalmayacağını teyit etmek için olağanüstü kararlar almaktan başka seçenek kalmadı ve bunun bedeli sadece şehre girecek askerlerin canından değil, halkımızın kanından daha önemli olmadığına inandığımız İsrailli fidyecilerin canından da yüksek olmalı. İsrail'in halkımıza karşı işlediği bu suçların devam etmesi ve Gazze Şehri ve kuzeyini kontrol etmek ve geleceklerine yeni bir gerçeklik dayatmak için onları yeniden yaşadıkları yerlerden sürmeye zorlama girişimi karşısında boş duramayız.”

“En zor koşullarda bile”

İsmini vermek istemeyen silahlı gruplara yakın bir  kaynak da şunları söyledi: “Netanyahu ve bakanlarının kendilerini kaçıranların hayatlarını önemsemediklerine inanıyoruz ancak vatandaşlarımızın hayatlarının feda edilmesini ya da bedelinin sadece onlara ödetilmesini de kabul edemeyiz.”

Kaynaklar, mahkumların bir kısmının nakledilmesi ya da Gazze'de tutulması yönünde bir karar alınması halinde bunun, güvenliklerini denetleyenlere, kendilerini tehdit altında hissetmeleri halinde, onları bir yerden başka bir yere nakletme seçenekleri olmadığı sürece, herhangi bir İsrail gücünün onları canlı olarak geri almasına izin vermeyecek hareket özgürlüğü de dahil olmak üzere çeşitli yansımaları olacağına dikkat çekti.

scdfgt
Pazar günü Gazze Şeridi'ne yardım taşıyan Ürdün askeri uçağından Gazze Şehri'nin görünümü (Reuters)

Kaynaklar, en zor koşullarda bile, esirlerin hayatlarını korumak ve İsrail'in bazı baskınlarında veya operasyonlarında yaralandıktan sonra onlara gerekli tedaviyi sağlamak için büyük özen gösterildiğini doğruladı.

Kaynaklar ayrıca esirlerin hayatlarını korumak için esir alanların sık sık kendilerini yiyecekten mahrum bıraktıklarını vurguladı.

Netanyahu ve hükümetinin rehineler ve yaşamları konusundaki kayıtsızlığı nedeniyle, İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki yeni operasyonuyla dayatmaya çalıştığı yeni gerçeklik ışığında, grupların bazılarını transfer etmek ya da Gazze Şehri'nde tutmak konusunda hiçbir sorun yaşamayacağını da sözlerine ekledi.

Rehinelerin de Filistin vatandaşları gibi özellikle İsrail'in uydurma gerekçelerle sivillere karşı uyguladığı aç bırakma politikası ışığında çok zor koşullara maruz kaldıklarını belirtti.

Kaynaklar, Gazze vatandaşları için geçerli olanın, “bu tür askeri operasyonlarda hayatlarını feda eden hükümetlerinin politikalarının bir sonucu olarak” açlıktan trajik bir şekilde acı çeken rehineler için de geçerli olduğunu söyledi.

Neden şimdi?

Kaynaklar bu önerinin Han Yunus gibi İsrail'in girdiği diğer şehir ve bölgelerde masada olmadığına, çünkü Gazze Şehri'ne ilişkin mevcut planın en tehlikelisi olduğuna ve nüfusu yerinden etmeyi ve içinde hiçbir Filistinli kalmadan işgali yıllarca sürdürmeyi amaçladığına dikkat çekerek, grupların ne pahasına olursa olsun bu planı engellemeye çalışacağını vurguladı.

Hamas'ın silahlı kanadı Kassam Tugayları sözcüsü Ebu Ubeyde, iki hafta önce yaptığı açıklamada tugayların İsrailli rehineleri kasıtlı olarak aç bırakmadığını, üyelerinin ve tüm Filistinlilerin yediklerini yediğini ve kendi deyimiyle açlık ve kuşatma suçu kapsamında herhangi bir özel ayrıcalığa sahip olmayacaklarını belirtti.

Gazze Şeridi'nin tüm bölgelerindeki Filistinlilere gıda ve ilaç ulaştırılması için insani yardım koridorlarının doğal ve kalıcı bir şekilde açılması koşuluyla Kızılhaç'ın İsrailli esirlere gıda ve ilaç ulaştırılması yönündeki her türlü talebine olumlu yanıt vermeye hazır olduklarını vurguladı.

defr
Gazze'de yetersiz beslenme nedeniyle beyin felci geçiren 16 yaşında bir çocuk - 16 Ağustos 2025 (DPA)

Netanyahu'nun yanı sıra İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog da İsrail ve İşgal Altındaki Topraklar'daki Kızıl Haç Başkanı Julian Lerison'dan Gazze Şeridi'ndeki rehinelere gıda ve tıbbi bakım sağlanmasına katılmasını istedi. Kızıl Haç, rehinelere ve Gazze Şeridi sakinlerine ilaç ve gıda ulaştırmak için tüm taraflarla temas halinde olduğunu doğruladı.

Hamas ve İslami Cihad'ın kısa bir süre önce Gazze Şeridi'ni kasıp kavuran kıtlık koşulları nedeniyle sağlık durumlarının kötü olduğu görülen iki İsrailli rehinenin görüntülerini yayınlamasının ardından bu adım geldi.